ŞUBELERİMİZ GENEL KURULLARINI TAMAMLADI
Odamız Şubelerinin iki yılda bir gerçekleştirdiği Genel Kurul Toplantıları ile Yönetim ve Delege Seçimleri 17-18 Şubat 2018 tarihlerinde gerçekleştirildi.Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe ve Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Akça İstanbul Şube Genel Kuruluna, 2. Başkan Şükrü Erdem Adana Şube Genel Kuruluna, Sekreter Üye Hüseyin Kaya Ankara Şube Genel Kuruluna, Yönetim Kurulu Üyesi Cihat Mazmanoğlu Hatay Şube Genel Kuruluna, Yönetim Kurulu Üyesi Necati Atıcı İzmir Şube Genel Kuruluna katıldı.
Odamız Şubelerinin iki yılda bir gerçekleştirdiği Genel Kurul Toplantıları ile Yönetim ve Delege Seçimleri 17-18 Şubat 2018 tarihlerinde gerçekleştirildi.
İMO üyeleri, bağlı bulundukları şubelerde, 2 yıl boyunca görev yapacak olan şube yöneticilerini belirledi. 25 Şubede eş zamanlı olarak yapılan seçimler Odamızın demokratik, katılımcı, özgürlükçü kültürüne uygun olarak, dostluk içinde tamamlandı. İMO Antalya Şubesinin Genel Kurul Toplantısı ve Seçimleri de 24-25 Şubat 2018 tarihlerinde gerçekleştirilecek.
Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe ve Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Akça İstanbul Şube Genel Kuruluna, 2. Başkan Şükrü Erdem Adana Şube Genel Kuruluna, Sekreter Üye Hüseyin Kaya Ankara Şube Genel Kuruluna, Yönetim Kurulu Üyesi Cihat Mazmanoğlu Hatay Şube Genel Kuruluna, Yönetim Kurulu Üyesi Necati Atıcı İzmir Şube Genel Kuruluna katıldı.
Yapılan seçimlerin resmi olmayan sonuçlarına göre:
Adana Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Zekeriya Turanbayburt, Suphi Civelek, Leyla Tan, Duygu Argunşah, Kamil Sürenkök, İsmail Cem Baskın, Ahmet Uncu
Delege sayısı: 25
Ankara Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Selim Tulumtaş, Özgür Topçu, Okan Çağrı Bozkurt, Sabri İnce, Eylem Gümüş, Gökhan Marım, Mahir Kaygusuz
Delege sayısı: 130
Aydın Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Hasan Gürkan Yenipazarlı,Murat Biçer, Bülent Öz, Refiye Ruhsar Uzun, Selman Sağlam, Serkan Zerman, Tarkans Zorlu Koşar
Delege sayısı:6
Balıkesir Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Gürkan Özcan, İsmail Eken, Alper Gündoğan, Arbel Büyükyıldız, Ezgi Gülgeç, Zeki Büyükerdoğmuş, Gökhan Tığ
Delege sayısı:7
Bursa Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Mehmet Albayrak, Mustafa Er, Ayşe Asena Dişbudak, Ahmet Gönüllü, Alper Dağdelen, Mesut Aydın, Ali Aslan
Delege Sayısı: 22
Çanakkale Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Adem İlik, Soykut Özer, Birce Bilici Şimşek, Nazmiye Necla Demirutku, Fatih Akçay, İsmail Acar, Deniz Erdem
Delege sayısı:5
Denizli Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Şevket Murat Şenel, Recep Uzunca, Savaş Polat, Fatih Soysaç, Barış Şengün, Mehmet Serkan Dayıoğlu, Uğur Güzin
Delege sayısı:7
Diyarbakır Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Nihat Noyan, Murat Demir, Osman Berat İçgil, Roni Sarıyıldız, Sevdet Acar, İsmail Şeker, Emine Opçin
Delege sayısı: 32
Erzurum Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Ahmet Tortum, Özgür Bostancı, Ahmet Erdoğan, Gökhan Güngörmüş, Atila Kumbasaroğlu, Ömer Faruk Özkaya, Emre Çalıkıran
Delege sayısı:7
Eskişehir Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Deniz Kılıç, Erman Acay, Ahmet Uysal, İbrahim Yılmaz, Osman Murat Kaya, Gökçen Arslan, Neşe Birlik
Delege sayısı:9
Gaziantep Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Gökhan Çeliktürk, Selçuk Soysüren, Tamer Durakoğlugil, Ekrem Can, Dilara Bacaksız, Ahmet Koray Doğan, Mehmet Baki Sağlamer
Delege sayısı:10
Hatay Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Selim Harbiyeli, Cemil Tileylioğlu, Metin Şerbetçioğlu, Hüseyin Kimyonoğlu, Durmuş Görür, İnal Büyükaşık, Cemil Çil
Delege sayısı:7
İstanbul Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Nusret Suna, Temel Pirli, Murat Serdar Kırçıl, İsmail Uzunoğlu, G. Yaşın Arslanoğlu, E. Fusun Sümer, Evren Korkmazer
Delege sayısı:147
İzmir Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Gürkan Erdoğan, Hüseyin Kuzu, Ceren Narin Güzel, Hasan Alınç, İrfan Kadiroğlu, Onur Açık, Nurgül Atabay
Delege sayısı:42
Kocaeli Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Tolga Ok, Baturhan Üretürk, Kahraman Bulut, Utkan Mutman, Tuncay Arıcan, Nevzat İlker Ural, Emrah Ayhan
Delege sayısı:13
Konya Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Süleyman Kamil Akın, İlker Atalay, Mustafa Alptekin, Mahmut Sami Kollu, Murat Asil, Mustafa Kalaycı, Rabia Eke Doğan
Delege sayısı:16
Manisa Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Fethi Nazım Obus, Dilek Yeltin, Gökhan Dürgen, Mustafa Karahalil, Ali Demir, Umut Yenigün, Kemal Burak Gürol
Delege sayısı:5
Mersin Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Halil Deveden, Ali Karaağaç, Barış Coşgun, Hüseyin Erkan, Hüseyin Fevzi Torna, İlker Sarıgül, Gülçin Barbaros Ak
Delege sayısı:9
Muğla Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Azmi Cihangir Aygın, Melek Gözde Hoşafçı, Mehmet Bal, Mehmet Rifat Kahyaoğlu, Münevver Tetik, Ahmet Özakcan, Engin Fırat Ata
Delege sayısı:7
Sakarya Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Hüsnü Gürpınar, Adil Alutndal, Semih Uçar, Osman Aslan, Bilgehan Karahan, Emre Yılmaz, Burcu Başar Akgün
Delege sayısı:7
Samsun Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Cevat Öncü, Hüseyin Talak, Zeki Bayrak, Yılmaz Tüfek, Selim Camadan, Sibel Atılgan, Özgün Albayrak
Delege sayısı:15
Tekirdağ Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Adem Bakır, Hasan Düvenci, İbrahim Bezirgan, Aykut Akdağ, İrfan Cumalı, Erdinç Kalkan, Cevat Mayda
Delege sayısı:5
Trabzon Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Mustafa Yaylalı, Muzaffer Aydın, Mustafa Tiryaki, Nurhayat Sürmen, İsmet Çalık, Yavuz Usta, Semih Nehar Nalbantoğlu
Delege sayısı:16
Uşak Şube
Yönetim Kurulu Asıl: Ali Osman Doruk, Ayhan Bütün, Tayfun Uyumaz, Hakan Yıldız, Bora Peker, Göksel Gökalp, Soner Şeker
Delege sayısı:5
Van Şube
Yönetim Kurulu Asıl: İsmet Bilmez, Nazmi Ertuğrul, Sefa Deniz, Bilal Kalaç, Piro Dalga, Dilay Sağınç, Nazmi Eralan
Delege sayısı:7
Cemal Gökçe`nin Şube Genel Kurullarına gönderdiği mesaj:
Sevgili meslektaşlarım,
17 Şubat 2018 tarihinde 25 şubemizde şubelerimizin genel kurulları yapılacak. Mesleğimiz açısından son derece önemli bir gün. İnşaat mühendislerinin bulundukları yerlerde birbirleriyle kucaklaşmaları gereken bir gündür 18 Şubat tarihi. Bizler, bilimin gücünü aklıyla birleştirerek tekniği en iyi şekilde kullanması gereken insanlarız. Meslek alanımızdaki uzmanlaşma ve yetkinleşme konuları her zaman önceliklerimiz arasında yer almaktadır. Meslektaşlar arası birlik ve dayanışmanın sağlanması, mesleki disiplinin hayata geçirilmesi, inşaat mühendislerinin toplumdaki saygınlığı ve etkinliğini de artıracaktır.
İnşaat mühendisliği kurucu mühendislik alanlarının başında gelmektedir. Bu yanıyla mesleğimiz evrensel bir meslektir. Mesleki bir yetkinlik, etik bir anlayış, geniş bir işbirliği içerisinde bir bilen olarak davranmak durumundayız. Oysa bilimi, tekniği, insanların geleceğini ve mühendisliği göz ardı eden politikalarla karşı karşıyayız. Buna rağmen sorunlarımızın çözülmesi için görüşlerimizi her koşulda aktarmaya devam edeceğiz.
Sevgili Meslektaşlarım,
Ülkemiz bir deprem ülkesidir. Her yıl yıkıcı nitelikte depremlerle karşılaşıyoruz. Can ve mal güvenliği çoğu zaman önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. İnsanlarımızın güvenli yapılarda yaşamasını önemli görmekle birlikte yeterli bulmuyoruz. Kıyılarımızın tahrip edilmesini, su havzalarının ve orman alanlarımızın yapılaşmaya açılmasını doğru bulmuyoruz.
Yaşanabilir bir çevrede, güvenli, sağlıklı, mekanik aksamı sorunsuz çalışan; insana dost, çevreye uyumlu çağdaş bir yapıda oturmanın bilimsel bir planlamayla yaratılabileceğini biliyoruz.
Kentlerimizin sorunlarının giderek arttığını yıllardır ifade ediyoruz. "Bu gidiş iyi bir gidiş değildir" diyoruz. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı, "kentlerimize ihanet ettik" diyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı, "kentlerimiz ve kentsel dönüşüm rant amacıyla kullanıldı, kullanılmaya da devam ediyor" diyor. İstanbul başta olmak üzere büyük kentlerimizde yaşam kalitesi giderek düşüyor. Beklediğimiz afetlerin yanına yeni afetler ilave ediliyor. Ulaşım sorunu, hava kirliliği, ısı adalarının oluşması, sel ve su baskınlarının ortaya çıkması, yapıların deprem riskinin giderilmemesi, sosyal ve toplumsal olayların artması büyük bir sorun olarak karşımız da duruyor.
Sevgili Meslektaşlarım,
Ülkemiz 15 Temmuz 2016 tarihinde bir darbe girişimi ile karşı karşıya kaldı. Yargıda, emniyette, orduda, üniversitede, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan binlerce kamu çalışanı görevlerinden uzaklaştırıldı, gözaltına alındı veya tutuklandı. Yapılan açıklamalara göre 110.778 kişi görevlerinden uzaklaştırıldı. Çeşitli kurum ve kuruluşlarda çalışan meslektaşlarımız bu uygulamalardan önemli ölçüde pay aldı. Kurunun yanında yaş olanlarda mağdur oldu. Bugün OHAL koşullarında Kanun Hükmünde Kararnamelerle yönetiliyoruz.
Altını önemle çizmemiz gerekir ki devlet kurumlarının işleyiş ve örgütlenme biçimi, hukuk ve insan haklarının üstünlüğü temelinde ele alınmadığı sürece kurumları ele geçiren güçler, kendi öznellikleri içinde hareket ederler. Kendilerinden yana olanlar ve olmayanlar anlayışı "LİYAKATIN" önüne geçer. Ne yazık ki 15 Temmuz öncesi liyakat sahibi olmayanlar ülkemizin kurumlarını teslim aldı. Ticari kaygı teknik kaygının önüne geçti. Mühendisliğin etiğine bağlı meslektaşlarımız görev yapamaz hale geldi. Bu olumsuzluklar kentlerimizi yaşanmaz bir hale getirdi.
Meslek Odaları ve Odamız yapılan yönetmelik değişiklikleriyle yetkisizleştirilip etkisizleştirildi. Mühendisin alması gereken hizmet karşılığı ücret, haksız rekabet koşulları nedeniyle giderek azaldı. Mühendislik hizmetleri birer formaliteye dönüştürüldü. İşsizlik ve ücret düşüklüğü giderek arttı. Genç meslektaşlarımız iş bulamaz oldular. Mal sahibi-müşavir, mühendis-yapı denetimi ve yüklenici işbirliği sağlanamadı.
Bugün 12.000 mertebesinde öğrenci inşaat mühendisliği diploması veren okullara kayıt yaptırıyor. Fiziki şartları ve öğretim kadrosu oldukça yetersiz olan, laboratuvarı olmayan okullarda mühendislik öğretimi yapılıyor. İki yıl içerisinde aramıza 15.000 kadar meslektaşımız katıldı. Bundan sonra bu sayı her yıl 9-10 bin mertebesinde olacak. 10 yıl sonra bugünkü inşaat mühendisi sayısı kadar mühendisin aramıza katılması sürdürülemez bir durumdur. Yeterli kalitede inşaat mühendisliği öğretiminin yapılamamasıyla birlikte, diplomalı işsiz inşaat mühendisleriyle karşı karşıya kalacağız.
Mühendislik eğitiminin amacı; öğrencilerin tasarım yeteneklerini geliştirmek ve tasarım sorunlarını çözebilecek bir birikime sahip olmalarını sağlamaktır. Soran, sorgulayan, nedenlerle-sonuç ilişkisi arasında bağ kuran bir öğrenim yerine, ezbere dayanan bir öğretim sistemi var. Aklı doğru kullanmak, merak etmek, kanıt aramak ve sorgulamak gibi hayatın kendi değerleri bizim eğitim sistemimiz içinde yer almıyor.
Ayrıca Üniversitede özgür bir ortamın olmaması da öğrencilerin yaratıcı bir düşünceye sahip olmasını engelliyor. Bilim ve teknolojik gelişmenin yeşermesini ortadan kaldırıyor. Oysa bilim, bilgi ve teknolojik gelişmeler özgür bir ortamda yükselir.
Mesleğimizde sertifika ve yetkinlik belgesinin uygulanmaması nedeniyle mühendislikteki hizmet kalitesi düşüyor. Haksız rekabeti körükleyen, formaliteyi tamamlamak için kullanılan bir imzacılık anlayışı var. Bu koşullar meslekte yetkinleşmeyi fakirleştiriyor. Bilgi üretilerek bilgiye ulaşılır. Bilgi kullanılarak insana hizmet edilir. Bunun için üniversitelerimizi niteliksel olarak hızlı bir şekil de geliştirip bilim insanlarını özgür bırakmak gerekiyor. Rektör ve dekanlar düşünsel yakınlığa göre değil; bilimsel yeterlilik, liyakat ve özgürlük temelinde hareket etmiyorlar.
Durmadan değişen TEOG ve Yüksek Öğrenime Giriş Sınavı ülkemizin bir yarası olarak karşımızda duruyor. Çok farklı bir dünyada yaşıyoruz. Bilim, bilgi ve teknolojik gelişmenin hızına yetişmek çok kolay değildir. Bu nedenle çok farklı bilgi ve becerilerin yeni kuşaklara kazandırılması gerekiyor.
Sevgili meslektaşlarım,
Orta öğretimden üniversitelere gelen öğrenciler gerekli olan bilgileri alarak gelmiyorlar. Eğitimin hatalı ve bilimsel olmayan bir çerçevesi var. Okul programlarında sadece fen ve matematik alanında değil, yaşamımızın içinde önemli ölçüde yer tutan dünya ile ilgili bilgiler de yer almalıdır. Günübirlik anlayışlarla eğitim ve öğretim sistemine yön verilemez.
Açıktır ki yaşamımızda ahlaki, dini ve milli değerlerin ayrı bir yeri vardır. Fakat bu değerler dünyayı anlamamıza yarayan evrensel akıl ve bilime dayalı değerlerle karıştırılmamalıdır. Merak etmezsen, mantığını doğru kullanmazsan dünyayı anlayamazsın. Yeni dünyayı hiç anlayamazsın.
Bilim ve teknolojide geri kaldığımız gibi yaşam memnuniyetinde, iş kazaları ve işçi ölümlerinde, insani gelişmişlik sıralamasında, basın özgürlüğü sıralamasında, uluslararası şeffaflık örgütüne göre yolsuzlukta, kadın ve genç işsizliğinde, küresel barış endeksinde, kadın erkek eşitsizliği ve kadın cinayetlerinde Avrupa ve dünya sıralamasında son sıralarda yer alıyoruz. Bilinmesi gerekir ki günübirlik anlayışlarla eğitim ve öğretim sistemine yön verilemez.
Ülkemiz için tek stratejik seçenek bilim, teknoloji ve teknolojik yenilikte yetkin olmaktır. Bu yetkinliği kullanarak gelecek kuşaklara ve toplumun tüm katmanlarına yaşanabilir bir dünya bırakmaktır. Dünyamızda ki rekabet üstünlüğü yarışı ve ortamında bilim, bilgi ve teknoloji üretimi belirleyici olmaktadır. Kimler ve hangi ülkeler bu üstünlüğe sahipse onlar, dünyamızda var olan gelir paylaşımında ön sırayı alıyorlar. Aynı zamanda bu ülkeler söz ve karar sahibi oluyorlar. Bu birikim ve yetkinliğe sahip olmadığımız sürece, ülkemiz için kabul edilebilir bir gelecek yoktur. Bu durum mühendislik alanında da yetkinleşmeyi zorunlu kılmaktadır.
TÜİK her yıl ülkemizin AR-GE harcamalarını yayımlıyor. 2016 yılının sonunda yayımlanan bilgilere göre özel sektör, kamu sektörü ve üniversiteler toplam 20 milyar 615 milyon lira harcamış. Yaklaşık 5 milyar dolar. Her yıl AR-GE harcaması yayımlanan dünyadaki 20 şirketin harcaması bizden fazla. Volkswagen`in yıllık harcaması 15.3 milyar dolar. Samsung`un 14.1, İntel`in 11.5, Microsoft`un 11.4, Google`un 9.8, Apple`ın ise AR-GE harcaması 6 milyar dolardır. Bizim AR-GE harcamamız dünyadaki birçok şirketten daha azdır.
Artık dünya yazılım programlarıyla yeni kodlama, yeni bir algoritma yaratıyor. Farklı olup farklı düşünmek gerekiyor. Ülkeler artık sektörlerden daha çok, sektörleri dönüştürecek teknolojilere odaklanıp yatırım yapıyor. Biyoteknoloji (yaşam bilimleri), Nanoteknoloji (malzeme bilimleri) ve bilgi-iletişim (bilgisayar bilimleri). Biz de üretici olmayan inşaat sektörü ile ekonomimizi ayakta tutmaya çalışıyoruz. Ülkemizin sektör değil teknoloji seçmeye odaklanması gerekiyor. Seçilecek teknolojinin de sektörlere nasıl yayılmasına ilişkin bir stratejimizin olması gerekiyor.
Bugün dünya 4. endüstri devrimini yaşıyor. Nesnelerin ve hizmetlerin internetine dayalı olarak gelişen, çapraz olduğu kadar iç örgütsel hizmetler sunan, verimli, daha az maliyetli ve esnek bir üretim modelini yaşamımız içine sokmuştur. Dijital dönüşüm inşaat sektöründe var olan dinamikleri değiştiriyor. Değişen ihtiyaçlar, kullandığımız araçları değiştiriyor. İletişim tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar yoğun yaşanıyor. Hiçbir kurum, kuruluş ve meslek Odamız bu dönüşüm ve değişimin dışında kalamaz. Açıkçası yenilikçi bilgi teknolojileri iş yapma biçimlerini ve eğitim sistemini de değiştirecek.
Bilim geliştikçe bilgi değişmeğe devam edecek. Bugün doğru olan fizik yasaları yarın değişebilir. Bilim mutlak doğruları değil; sormayı, sorgulamayı, araştırmayı, sınamayı, denemeği ve yanlış bulmayı kendine rehber edinir.
Sevgili meslektaşlarım,
Bu zor koşullara rağmen şubelerimizle birlikte önemli çalışmalar yapıldı. Çalıştaylar, kongreler, konferanslar ve sempozyumlar düzenledi. Yapılan meslek içi eğitim semineri ve kurslarıyla meslektaşlarımızın bilgilerinin gelişmesine katkıda bulunuldu.
Bugün her zamandan daha çok birliğe ve birlikte mücadele etmeye ihtiyacımız var. Kavrayıcı ve kapsayıcı olmanın yanında, birliğimizi geliştirmemiz gerekiyor. Gerek toplumsal ölçekteki kayıplarımızı gidermek, gerekse meslek alanımızdaki kayıplarımızı yeniden kazanmak için birlik ve dayanışma içinde olmamız gerekiyor.
45.Dönem Oda yönetim kurulu olarak; iki yıllık hizmet süresi içinde birlikte görev üstlendiğimiz şube yöneticisi arkadaşlarımıza hizmetleri nedeniyle çok teşekkür ediyoruz. Bu dönem görev almayacak meslektaşlarımıza sağlık ve mutluluk diliyoruz. Yeni seçilecek yönetim kurullarına başarılar dilerken, genel kurulunuzu sevgi ve saygıyla selamlıyoruz.
Cemal Gökçe
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı