İMO 46. DÖNEM 1. DANIŞMA KURULU TOPLANTISI YAPILDI
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası 46. Dönem 1. Danışma Kurulu Toplantısı, 12 Mayıs 2018 tarihinde, İMO Kültür ve Kongre Merkezinde yapıldı.
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası 46. Dönem 1. Danışma Kurulu Toplantısı, 12
Mayıs 2018 tarihinde, İMO Kültür ve Kongre Merkezinde yapıldı. İMO II.
Başkanı Cemal Akça tarafından 46. Dönem Danışma Kurulu Divan adayları
oylamaya sunuldu. Yapılan seçim sonucunda, Divan Başkanlığına Baykal
Hancıoğlu, Divan Başkan Yardımcılığına Ahmet Evci, Divan Yazmanlıklarına
Melek Gözde Hoşafçı ve Refiye Ruhsar Uzun oybirliği ile seçildi.
Danışma
Kurulu`nun açılış konuşması İMO Başkanı Cemal Gökçe tarafından yapıldı.
Gökçe`nin konuşmasının ardından gündem maddelerinin görüşülmesine
geçildi. Toplantıda "Ülkemizin Gündemi ve 46. Dönem Çalışma Programı
Taslağının Görüşülmesi" ile "Temsilcilik ve Bağlı Oldukları Şube ile
Olan İlişkilerin Değerlendirilmesi" gündemleri görüşüldü.
Toplantıya
İMO 2. Başkanı Cemal Akça, Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Şükrü Erdem,
Sayman Üyesi Bülent Erkul, Yönetim Kurulu Üyeleri Hüseyin Kaya, Necati
Atıcı, Genel Sekreter Yardımcıları Bahaettin Sarı ve Serap Dedeoğlu,
Proje Koordinatörü Ceylan Özkul ile Danışma Kurulu Üyeleri katıldı.
Toplantıda
sırasıyla söz alarak görüş ve düşüncelerini paylaşan üyeler; Hakkı
Nadir Çelebi, Nusret Suna, Taner Yüzgeç, Zeki Karadeniz, Azmi Cihangir
Aygın, Gülsun Parlar, Jale Alel, Mustafa Balcı, Selim Tulumtaş, Nihat
Noyan, İsmail Selçuk Yılmaz, Oktay Gülağacı, Işıkhan Güler, Osman Murat
Kaya, Tahsin Asan, Rezan Bulut, Süleyman Kamil Akın, Tansel Önal, Murat
Demir, İhsan Kaş, Hüseyin Kuzu, Gürkan Erdoğan.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası 46. Dönem 1. Danışma Kurulu Toplantısı Sonuç Bildirgesi
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası 46. Dönem 1. Danışma Kurulu Toplantısı, 12
Mayıs 2018 tarihinde, İMO Kültür ve Kongre Merkezinde, "Ülkemizin
Gündemi", "46. Dönem Çalışma Programı taslağının görüşülmesi" ve
"Temsilcilikler ve Bağlı oldukları Şube ile olan ilişkilerinin
değerlendirilmesi" gündemleri ile toplanmıştır.
Toplantıya;
İMO
Yönetim, Onur, Denetleme Kurulları ile TMMOB YK, Yüksek Onur ve
Denetleme Kurulu Üyelerinden toplam 14 kişi katılmış, 10 kişi
katılmamıştır.
Önceki dönem Oda Başkanları ve Genel Sekreterlerinden toplam 3 kişi katılmış, 21 kişi katılmamıştır.
Şubelerden
toplam 36 kişi katılmış, 16 kişi katılmamıştır. Denizli, Gaziantep,
Kocaeli ve Mersin Şubelerinden katılım olmamıştır.
Seçilmiş danışma kurulu üyelerinden 14 kişi katılmış, 1 kişi katılmamıştır.
Çağrılı üyelerden 9 kişi katılmış, 4 kişi katılmamıştır.
Genel Sekreter Yardımcıları ve Şube Sekreterlerinden 7 kişi katılmış 4 kişi katılmamıştır.
Danışma kurulunda ayrıca 8 konuk katılımcı yer almıştır.
Danışma
kuruluna toplam 139 çağrılı üyeden 83 kişi katılmış, ayrıca 8 konuk
katılımcı ile birlikte toplam 91 kişi katılım göstermiştir.
Toplantıda;
İMO II. Başkanı Cemal Akça tarafından 46. Dönem Danışma Kurulu Divan
adayları oylamaya sunulmuştur. Yapılan seçim sonucunda, Divan
Başkanlığına Baykal Hancıoğlu, Divan Başkan Yardımcılığına Ahmet Evci,
Divan Yazmanlıklarına Melek Gözde Hoşafçı ve Refiye Ruhsar Uzun
oybirliği ile seçilmiştir.
46.Dönem 1.Danışma Kurulu`nun açılış konuşması İMO Başkanı Cemal Gökçe
tarafından yapılmıştır.Gökçe ülkemizin ve odamızın içinde bulunduğu
duruma ilişkin kapsamlı bir konuşma yapmasının ardından;Danışma Kurulu
Üyeleri söz alarak gündeme ilişkin görüşlerini
açıklamışlardır.Toplantıda sırasıyla; Hakkı Nadir Çelebi, Nusret Suna,
Taner Yüzgeç, Zeki Karadeniz, Azmi Cihangir Aygın, Gülsun Parlar, Jale
Alel, Mustafa Balcı, Selim Tulumtaş, Nihat Noyan, İsmail Selçuk Yılmaz,
Oktay Gülağacı, Işıkhan Güler, Osman Murat Kaya, Tahsin Asan, Rezan
Bulut, Süleyman Kamil Akın, Tansel Önal, Murat Demir, İhsan Kaş, Hüseyin
Kuzu, Gürkan Erdoğan. söz alarak görüş ve düşüncelerini paylaşmıştır.
Danışma
Kurulumuz, baskın seçim kararının ülke gündemine oturduğu bir dönemde
gerçekleştirilmiştir. Son yıllarda ekonomide, sosyal ve siyasal hayatta
yaratılan tahribatın erken bir seçimle oluşacak yeni ülke yönetimiyle
onarılması mümkün görünmemektedir. Hayat pahalılığı, üst üste binen
zamlar, vergi adaletsizliği orta ve alt gelir gruplarının yaşam
koşullarını büyük çapta kötüleştirmiştir. Büyük sermaye gruplarının borç
yapılandırması için sıraya girdiği kamuoyuna yansımaktadır. Yabancı
yatırımcıların ülkeyi terk etmesi bir yana, ulusal sermayenin de
yurtdışına kaçma eğiliminde olduğu basında yer almaktadır. İşsizlik ve
enflasyonun çift haneli rakamlara ulaştığı, inşaat sektöründeki krizin
görmezden gelinmesinin mümkün olmadığı seviyelere çıktığı, Türk
Lirası`nın değer kaybının önüne geçilemediği, özelleştirmelerle elde
edilen paranın tükendiği, satılacak kamusal varlıklar kalmayınca
cumhuriyetle yaşıt şeker fabrikalarının satışa çıkarıldığı
bilinmektedir. Ülkemizin iç ve dış borç batağında olduğu, tarımın ve
hayvancılığın yok edildiği, kamu kaynakları üzerinden sınırsız
zenginliğe ulaşan bir kesimin yaratıldığı açıktır.
Dış
politika alanında da hemen hemen bütün komşu ülkelerle gergin bir
ilişki yaratılmış, uluslararası ölçekte ülkemiz itibarsızlaştırılmıştır.
Siyasal iktidar,
varlığını korumak için toplumsal kesimler arasında iç barışı bozacak
gerginlikleri öne çıkarmıştır. Siyasi erk kendisinden farklı düşünen,
kendisine oy vermeyen herkesi vatan haini olmakla suçlamakta, dini
duyguları siyaset malzemesi haline getirmektedir. Toplumsal hayatı dini
kurallara göre düzenleyerek cumhuriyet değerleri ve cumhuriyetin kurucu
kadrolarını itibarsızlaştırmaya dönük girişimleri ayyuka çıkarmıştır.
Gericileşmenin bir sonucu olarak kadına yönelik şiddet, taciz gibi
olaylar artış göstermiş, kız çocuklarını eğitimin dışına, kadınları da
çalışma yaşamının dışına iten anlayışı hakim kılınmaya çalışılmıştır.
Anayasa
değişikliğiyle tek adam yönetiminin önü açılmış, darbe girişimi
bahanesiyle, demokratik sistem askıya alınmış, ülke kanun hükmünde
kararnamelerle yönetilmiştir. Darbecilerle uzaktan yakından ilgisi
olmayan binlerce kamu çalışanı işten atılmış, TMMOB ve KESK üyelerinin,
akademisyenlerin olduğu binlerce insan işsiz bırakılmıştır. Parti
başkanları, belediye başkanları, milletvekilleri tutuklanmıştır.
Eğitim-öğretim
alanında da karanlık bir tablo karşımızda durmaktadır. Sürekli sistem
değişiklikleriyle eğitim yapboz tahtası haline getirilmekte, eğitimde
bilim dışı içerikler had safhaya çıkarılmakta, gerici kadrolar
çocuklarımızın geleceğini tehdit etmekte ve ülkemizin köklü
üniversiteleri parçalanmaktadır.
TMMOB`a
bağlı meslek odalarını özgür ve bağımsız bir Oda olmaktan çıkarıp
söylenenleri tekrarlayan bir Oda haline getirmeye dönük girişimler hız
kesmeden devam etmiştir. TMMOB Yasasının değiştirileceği yine gündeme
getirilmiş, yasa taslakları dolaşıma sokulmuştur.
Bu
koşullar altında İnşaat Mühendisleri Odası, ana hedefleri doğrultusunda
bir stratejiye sahib olmak zorundadır. Odamız; 3458 Sayılı yasanın
değiştirilmesi doğrultusunda çalışmalarını sürdürecektir. 3458 Sayılı
Yasa nedeniyle yetkin mühendislik konusu yönetim kurullarımızın
çabalarına rağmen bir türlü hayata geçirilememiştir. Gerek iktidarların
kaliteli bir mühendislik hizmetinin yapılmasına karşı gösterdikleri
direnç,gerekse mesleğimizle ilgili bir "Meslek Yasası"nın olmaması
sorunlarımızı daha da büyütmüştür.Örgütsel bir bütünlük içinde
çalışılarak dibe vuran mühendislik hizmetlerinin sağlıklı bir şekilde
yapılmasının araçları mutlaka oluşturulmalıdır.
Bunun
için örgütsel bir birliğin sağlanarak kaybolan yetkilerin geri alınması
ve daha da ileriye götürülmesi gerekmektedir. 46.Dönem içerisinde
"Meslek Yasası Ve Örgütlenme Kurultayı" yapılarak hem bu konular hem de
Oda örgütlenmemizin tartışılması öngörülmektedir. Bu kurultayda,
şubelerimizin temsilciliklerle olan ilişkileri gözden geçirilmeli,şube
temsilcilik ilişkileri ve çalışmalarının ölçüleri nesnel bir şekilde
ortaya konmalıdır. Ayrıca, temsilciliklerin şube olma ölçüleri nesnel
ilkeler temelinde belirlenmelidir.
Özellikle
öğrenci üyeler, işsiz meslektaşlarımız, asgari ücret uygulaması,
meslektaşlarımızın özlük hakları, kamuda çalışan arkadaşlarımızın
yaşadığı sorunlar önümüzdeki dönemin mücadele konuları olmalıdır. TMMOB
asgari ücret politikasının yasal platformda takipçisi olunmalıdır.
Mesleki konulardaki etkinliklerimiz devam etmeli, mesleğin itibarı,
mesleki uygulamaların niteliğinin yükseltilmesi, meslektaşlarımızı
donanımlı kılacak eğitimler hız kesmeden devam etmelidir.Ayrıca yapı
üretim sürecinin tümüyle denetim altına alınabilmesi için paydaş kurum
ve kuruluşların işbirliği içerisinde çalışarak, teknik ve mühendislik
kaygısını ticari kaygıların önüne çıkaracak bir düzenleme mutlaka
yapılmalıdır.
Odamızın
ve Şubelerimizin ekonomik durumları dikkate alınarak 46.Dönem Yönetim
Kurulu tarafından hazırlanmış olan çalışma programı taslağına yönelik
yapılan öneriler dikkate alınarak revize edilmeli ve uygulamaya
konmalıdır.Bu dönemde de Kongre,Konferans ve benzeri etkinliklerle
birlikte yeni çalıştayların yapılması, mesleğimizin gelişimi ve
tanınırlığı açısından büyük bir öneme sahiptir.
Yeni
Bina Deprem Yönetmeliğinin tanıtılmasına yönelik olarak,şubelerimizin
bulunduğu bölgeleri de kapsayacak şekilde seminerlerin düzenlenmesi
gerekmektedir. Teknik,teknolojik ve mühendislik alanında ortaya çıkan
gelişmelere rağmen,Yeni Bina Deprem Yönetmeliğinin uzun bir sürede
değiştirilmiş olması ülkemiz adına ciddi bir talihsizliktir.
Ayrıca
Genel olarak mühendislik eğitimi,özel olarak da inşaat mühendisliği
eğitimi oldukça büyük sorunlarla yüklüdür.Öğrenci kontenjanlarının
yüksek olması,yetersiz fiziki yapı ve laboratuarın olmamasının
yanında,üç öğretim üyesi bulunarak inşaat mühendisliği diploması veren
yeni bölüm ve programların açılması kabul edilemez.