TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI BAŞKANI CEMAL GÖKÇE`NİN, TÜRKİYE`DE YENİ ÇAĞ GAZETESİ`NE YAPTIĞI AÇIKLAMA
Cemal Gökçe; Hakka, hukuka adalete bağlı kalarak, 70-80 metre kare kendi emeğiyle ev almaya çalışan insanları cezalandırmaktır. Doğru iş yapmaya çalışan meslektaşlarımızı cezalandırmaktır
AKP`nin
imar barışı düzenlemesine Türk Mimarlar ve Mühendisler Odası (TMMOB)
İnşaat Mühendisleri Odası`ndan eleştiri geldi. İnşaat Mühendisleri Odası
Başkanı Cemal Gökçe, "Bizim ülkemizde her yıl 6 büyüklüğünün üstünde
deprem yaşanıyor. 110 bin insanımızı toprağa gömmüşüz depremler
sonucunda. 700 bin yapımız yerle bir oldu. Her yıl 500 milyon dolar
civarında afetlerde deprem başta olmak üzere ekonomik kayıplar yaşadık.
Böylesi bir ortamda imar konusunda barış demek nasıl olacak? Kaçak
yapıyı, mühendislik hizmeti görmemiş yapıyı, 3 katlı yapıyı 5 katlı
yapmak, 5 katlı yapıyı 8 katlı yapmak doğru mu? Hiçbir mühendislik
çalışması görmemiş yapıyı affetmek bir kere teknik çerçevede mümkün
değil" dedi.
AKP`nin
düzenlemesinin imar barışı değil bir rant transferi olduğuna işaret
eden Gökçe, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye tarihinin imar kapsamında
bugüne kadar görülmeyen en kapsamlı atfıdır. Sağlıklı bir çevrenin,
güvenli yapıların oluşturulması açısından sıkıntılı. Depremi yaşayan,
insanın can güvenliğini koruyacak yapıların kuralsız affedilmesi mal
beyanına bırakılmış olması, deprem ile ilgilide öyle bir ibare var, yine
mal sahibinin beyanı esas alınır demesini cumhuriyetimizin 100`üncü
yılına yaklaşırken ayıp buluruz. Cumhuriyet Türkiye`sine haksızlık. 15
yaşında Çanakkale ve Kurtuluş savaşlarına katılan istanbul üniversitesi,
Yıldız Teknik üniversitesi öğrencilerine yönelik olarak da ayıp
buluruz." Bugün yaklaşık olarak 12 bin civarında mühendislik
fakültelerine öğrenci alındığını anımsatan Gökçe, "Bu okulların hepsini
kapatmak lazım bu anlayış karşısında, imar barışı taslak halindeyken
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı ile görüştük. Bu çerçevede
tasarı böyle çıkarsa Çevre Şehircilik Bakanlığı`nda diplomalarımızı
yırtarız demiştim. Bunu da çeşitli vesilelerle ifade ettim. Bunu
yapacağız artık. Bir başka boyut örneğin ruhsat 5 katlı yapı için
alınmış, bakıyorsunuz 7 kat var, 6 kat için alınmış, 8 kat var, ayrıca
100 metrekarelik daire için alınmış ruhsat daire olmuş 120 metrekare. Bu
ruhsat alınmış fakat üzerindeki katlar ruhsatlı değil. Bu yapıların
deprem güvenliği olmadığını zaten yaptığımız çalışmalarla ortaya koyduk"
şeklinde konuştu. Kaçak yapılaşmanın Türkiye`de büyük bir sorun
olduğuna da değinen Gökçe, şunları anlattı: "Ormanlık alanlarına, kamu
arazilerine, su havzalarına kaçak yapı yapıyor. Memur, işçi, orta
gelirli esnaf, dar gelirli vatandaş kendisine bir konut edinebilmek için
yıllarca çalışıyor. Hakka, hukuka adalete uymayan insan gidiyor kamu
arazisini işgal ediyor oraya yapı dikiyor. Tüm toplumun hakkı olan
araziye ev yapılıyor bunlar affediliyor, bu da ayıptır. Bu insani,
ahlaki değil. Eskiden zam yapacakları zaman istikrar tedbirleri
derlerdi, barış dedikleri zaman ürküyoruz. Bu barış değil. Hakka, hukuka
adalete bağlı kalarak, 70-80 metrekare kare kendi emeğiyle ev almaya
çalışan insanları cezalandırmaktır. Doğru iş yapmaya çalışan
meslektaşlarımızı cezalandırmaktır. Mühendisliği yok saymaktır. Dünya
ile rekabet edelim derken haksız rekabeti mühendislerin, mimarların
önüne koyuyorsunuz."
Kaçak
yapıların, kaçak olup olmadıklarını, deprem güvenliklerinin olup
olmadığının mal sahibinin beyanına bırakıldığını söyleyen Gökçe, "Ondan
sonra da mühendislik, mimarlık neden gelişmiyor diye TMMOB`u hedef
alıyorsunuz, bu doğru mu, adaletli mi?" diye konuştu. Hiçbir mühendislik
çalışması görmemiş yapıyı affetmek bir kere teknik çerçevede mümkün
değil. 5 katlı yapıyı 8 katlı yapmak doğru mu?