İMO ULUSLARARASI KATILIMLI 6. TARİHİ YAPILARIN KORUNMASI VE GÜÇLENDİRİLMESİ SEMPOZYUMU TAMAMLANDI
İnşaat Mühendisleri Odası adına İMO İstanbul ve Trabzon Şubelerinin olarak birlikte düzenlediği Uluslararası Katılımlı 6.Tarihi Yapıların Korunması ve Güçlendirilmesi Sempozyumu, 2-4 Kasım 2017 tarihlerinde, Trabzon’ da Karadeniz Teknik Üniversitesi Prof. Dr. Osman Turan Kongre ve Kültür Merkezi`nde gerçekleşti.
İnşaat Mühendisleri Odası adına İMO İstanbul ve Trabzon Şubelerinin
birlikte düzenlediği Uluslararası Katılımlı 6.Tarihi Yapıların Korunması
ve Güçlendirilmesi Sempozyumu, 2-4 Kasım 2017 tarihlerinde, Trabzon` da
Karadeniz Teknik Üniversitesi Prof. Dr. Osman Turan Kongre ve Kültür
Merkezi`nde gerçekleşti. Toplantının açılış konuşmaları İMO Yönetim
Kurulu Başkanı Cemal Gökçe, İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna, İMO
Trabzon Şube Başkanı Mustafa Yaylalı ve Trabzon Büyükşehir Belediye
Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu tarafından yapıldı.
İMO YÖNETİM KURULU BAŞKANI CEMAL GÖKÇE`NİN AÇILIŞ KONUŞMASI:
Kültür
varlıklarının, deprem ve diğer çevresel etkilerden korunması ve güvence
altına alınması konusunun Oda gündeminde önemli bir yeri vardır. Kültür
varlıkları yer altında, yer üstünde ve su altında bulunan tarih öncesi
ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili
olan veya tarih öncesi ya da tarihi devirlere ait sosyal yaşamı
etkilediğini, bilimsel ve kültürel açıdan özgün değerlere sahip
varlıklar olduğunu ve evrensel bir nitelik taşır. Aydın, Hatay ve
Lefkoşa gibi tarihi kentlerde; kültür varlıklarının oldukça fazla olduğu
kentlerde, çalıştay ve konferanslar düzenleyerek geçmişin izlerini
bugünlere taşımaya çalışıyoruz. Çok sayıda tarihi yapı ile birlikte
yaşadığımızın altını kalın çizgilerle çiziyoruz. Bu yapıların korunup
sağlıklı bir şekilde geleceğe devredilmesi için yerel yönetimler, sivil
toplum kuruluşları, meslek odaları, kamu kurum ve kuruluşları ve merkezi
yönetimlerin işbirliği yapmaları, tarihi yapıların korunmasını ve
güçlendirilerek geleceğe devredilmesini kolaylaştırır. Bu işbirliğinin
TRABZON`da yapılmış olmasını önemsiyor ve çok değerli buluyoruz. Ayrıca
Avrupa İnşaat Mühendisleri Konseyi (ECCE) ile, Dünya İnşaat Mühendisleri
Konseyi (WCCE) ile ortak toplantılar yaparak tarihi yapıların ve
kültürel varlıkların korunmasını uluslararası düzlemde tartışarak görüş
alış verişinde bulunuyoruz.
Restorasyon
konusunda çalışan inşaat mühendislerinin belli bir bilgi ve birikime
sahip olmaları gerekir, bu durum, yapının tanınması, yapının geçmişinin
bilinmesi, malzeme seçimi ve restorasyon çalışmalarının yapılmasına
önemli ölçü de katkı sağlayacağını ve tarihi yapıların korunmasının ve
geleceğe devredilmesinin yanında, doğal yaşam çevrenin korunması,
sağlıklı ve yaşanabilir bir çevrenin yaratılmasının da son derece önemli
bir konudur. Bugüne kadar bilim insanlarının yapmış olduğu araştırmalar
ve ortaya koydukları çalışmaların çoğu zaman kuramsal ölçekte kaldı.
Koruma kültürünün felsefi boyutu yeterince anlaşılıp
yaygınlaştırılamadı, koruma konusuna sahip çıkman öncelikle yasal bir
konu, devletin/ devletlerin bireylere maddi ve manevi ölçekte destek
olması gerekir.
Bursa ve İstanbul
gibi kentlerde kentsel doku, rant uğruna giderek bozulmaya başladı,
yapılan AVM`ler ve gökdelenler tarihi dokuyu bozdu, bu ve benzeri
uygulamalar antik kent merkezlerinin tarihsel kişiliğini ve kimliğini
ortadan kaldırdı. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı "kentlerimize ihanet ettik,
kentlerimizi mahvettik" diyor.
Değişmenin
olmazsa olmazlarından olan iletişim, eğitim, sağlık, konut ve ulaşım
altyapısının sürdürülebilir olması gerekiyor. Var olan kaynakların ve
doğal çevrenin korunması gerekiyor. Avrupa mekânsal gelişim perspektifi
ve ilgili AB karar ve hedef belgelerinde belirtilmiş olduğu gibi,
kasaba ve kentlerdeki ekonomik refah ve istihdam olanaklarını arttırmak,
kentsel alanlarda sosyal katılımı özendirmek, kentsel çevreyi koruyarak
iyileştirmek, iyi yönetimin ve yerelin güçlendirilmesine olanak
sağlamayı, gelişmenin bir şartı olarak görüyorlar. Plan ve stratejik
planlar oluşturmak, geleceğin kentlerinin nasıl olmasıyla ilgili bir
öngörü oluşturmayı gerekli kılmaktadır. Bu durum bilgili olmayı,
kentleşme bilimine uygun kararların ortaya konulup bu kararların
uygulanmasını gerektirir. Bu uygulamalar günübirlik kararlarla, parmak
hesabına dayanılarak oluşturulan parsel bazında imar değişiklikleriyle
yapılamaz. Yapılırsa eğer Sayın Cumhurbaşkanının ifade ettiği kentler
ortaya çıkar. Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın ÖZHASEKİ; "kentsel
dönüşüm yapın dediysek böyle yapın demedik" diyor. 8500 yıllık tarihi
bir kent olan İstanbul`a yazık olmuştur. Önemli bir deprem bekleyen
İstanbul bugün beş afetle karşı karşıya gelmiştir. Kentsel dönüşümden
kat üstüne kat yığmanın anlaşıldığı Bursa`ya yazık olmuştur. Cumhuriyet
döneminin ilk planlı kenti olan Ankara`ya yazık olmuştur.
Ezberlemeye
değil, öğrenmeye ihtiyacımız var. Biz, ülkemizin kültürüne hakim olan
dili kullanmayacağız. Öznel değil nesnel olmaya devam edeceğiz. İleriye
dönük bilimsel bir öngörüyle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bugün
iletişim, tarihin hiçbir döneminde yaşanmadığı kadar yoğun yaşanıyor. Bu
gelişmeler bizleri ve inşaat sektörünü de etkiliyor. Yenilikçi bilgi
teknolojileri iş yapma biçimlerini değiştiriyor. Dünyamız da yaşanan bu
gelişmelere rağmen araştırma geliştirme alanına yaptığımız harcamalar
oldukça yetersiz. Bu durum inşaat mühendisliği eğitimini de önemli ölçü
de etkiliyor. Bu nedenle düzenlediğimiz meslek içi eğitim seminerleri,
kursları, Sempozyum, kongre ve konferanslar yeni bilgi ve teknolojilerle
meslektaşlarımızı buluşturuyor." diyen GÖKÇE,"Üç gün sürecek olan bu
Sempozyumu Odamız adına düzenleyen İstanbul ve Trabzon şubesi başkan ve
yönetim kuruluna, düzenleme, bilim ve danışma kuruluna, sempozyumumuza
bildiri gönderen değerli meslek insanlarını, mesleğimizin
profesyonellerini ve sempozyumu maddi ve manevi olarak destekleyen tüm
kurum ve kuruluşları, şube başkan ve yöneticilerimize, sayın protokol ve
meslektaşlarıma saygılarımı sunuyor, sempozyumun başarılı geçmesini
diliyorum.
İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna konuşmasında,
sempozyumun önemine değinerek, "Mesleki gelişmeler toplumsal hayatı
nasıl etkiliyorsa, toplumsal ihtiyaçlar da mesleki alanlardaki
gelişmelere yön verebilir. Nitekim tarihi eserlerin korunması ve
güçlendirilmesi, tarih bilincinin gelişmesiyle gündeme gelmiş, tarihe
sahip çıkmanın yolunun, tarihi eserleri görünür kılmaktan geçtiği fark
edilmiş, geçmiş ile gelecek arasındaki ilişkinin bu hassasiyet üzerinden
şekillendiği anlaşılmıştır. Dikkat edilirse, dünyanın gelişmiş ve
zengin kentlerinin, tarihine layıkıyla sahip çıkan, tarihi eserleri gözü
gibi koruyan kentler olduğu görülecektir. Buradan tarihi eserlerin
korunması ile kamusal zenginleşme ile doğrudan bir ilişki bulunduğu
sonucunu çıkartabiliriz. Bu nedenle denebilir ki sempozyumumuz, aslında
geçmişle değil, doğrudan ve daha çok gelecekle ilgilidir." dedi. Türkiye
bir deprem ülkesi olduğunu, ülkemizdeki tarihi eser ve yapıların deprem
tehlikesi altında olduğuna dikkat çeken Suna, ülkemizdeki tarihi
eser/yapıların kaderleriyle baş başa bırakıldığına dikkat çekerek,
Anadolu coğrafyasındaki ilk kayıtlı depremin 526 yılındaki Antakya
depremi olduğunu, o depremden günümüze, meydana gelen her yer
sarsıntısında önemli tarihi eserlerin/yapıların zarar gördüğünü ve
bazılarının tamamen yıkıldığını vurguladı.
"Sadece
1999 depreminde Bursa, Kocaeli ve Sakarya`da 77 tarihi eserin hasar
gördüğü bilinmektedir. Bursa-Yeşil Türbe, Sakarya-İhsaniye Camisi,
Sakarya Sapanca Vakıf Oteli, Bursa-Rüstempaşa Camisi, Kocaeli-Akçakoca
Camisi, Van-Hüsrev Paşa Külliyesi, Kaya Çelebi Camii, Çifte Türbeler,
Yedi Kilise Manastırı, Marmara ve Van depremlerinde hasar gören
yapılardan bazılarıdır.1509 yılındaki İstanbul depremi surlarda,
kulelerde, sütunlarda büyük ölçüde yıkıma yol açmıştır. 1719 depremi
kilise, cami ve kulelere büyük zararlar vermiştir. 1766 depremi Topkapı
Sarayına zarar verince, Sultan III. Ahmed in bir süre çadırda kaldığı
bilinmektedir." sözleriyle konuşmasını sürdüren Suna, son yıllarda ören
yerlerinin turizm sektörüne açılmasını, rant getirecek mekanlar olarak
düzenlendiğini ve özensiz ve bilinçsiz kullanıma maruz kaldığını
eleştirerek, "Teknolojinin ve bilimin bu kadar geliştiği bu dönemde
depremlerin ülkemizin bir gerçeği olduğu bilinmesine rağmen acaba bu
gerçeğe ilişkin ne ölçüde çalışmalar yapılıyor sorusu akla gelmektedir.
Elbette özellikle İstanbul`da başlatılan bazı çalışmalar yapılmıştır.
Bazı tarihi eserler güçlendirilmiştir. Ancak şimdiye kadar yapılan
çalışmalar ne yazık ki yeterli değildir. Ne yazık ki kamu idaresi bu
gerçeğin tam anlamıyla farkında değildir. Depremin ne zaman meydana
geleceği bilinmediğine göre, eserlerin akıbeti tesadüflere
bırakılmıştır. Ancak unutulmamalıdır ki, tarih eserler tesadüflere
bırakılmayacak önemdedir. Bu gerçeğin bir an önce kavranması ve
gereğinin yapılması gerekmektedir. Öncelikli olarak tarihi eserlerin
envanter çalışmasının bir an önce tamamlanması gerekmektedir." dedi.
Tarihi
eserlerin/yapıların korunması ve güçlendirilmesi kavramının, onları
sadece depreme karşı dayanıklı hale getirmek olmadığını, bilinçsiz ve
özensiz kullanım dışında, restorasyon çalışmalarındaki iptidai ve bilim
dışı yöntemlerin tarihi eser/yapılara zarar verdiğini, bu durumun, sorun
yelpazesinin genişliğini gösterdiğini ve aynı zamanda meslek
disiplinleri arasında eşgüdümü zorunlu kıldığını belirten Suna, "koruma
ve restorasyon bütünlüğünün sağlanması ancak inşaat mühendisi, mimar,
arkeolog, sanat tarihçisi ve bu alanda çalışan diğer tüm meslek
disiplinlerinin eşgüdümü ile mümkün olabilir. Bütün bu çalışmalardan
sonuç alınması ise kamu idaresinin denetimi, gözetimi ve bütçe desteği
ile mümkündür ki, Odamız bu yönde ısrarla çağrı yapmaktadır. Bizler kamu
idaresinden üniversite ve meslek odalarıyla birlikte özel çalışmalar
yapmasını, tarihi eserlerin güçlendirilmesi için özel bütçe ayrılmasını
bekliyoruz." dedi.
"Bu
topraklarda hüküm sürmüş Akadlar, Asurlular, Luviler, Hititler,
İyonlar, Lidyalılar, Frigyalılar, Urartular, Selçuklular, Osmanlılar
arkalarında sayısız eser bırakmıştır. Türkiye Cumhuriyeti ise bütün bu
medeniyetlerin izlerini taşıyan eserlerle adeta medeniyetler beşiği olan
Anadolu`yu taçlandırmıştır. İnşaat mühendisliği, "medeniyet
mühendisliği" olarak kabul edilir. Mesleğimiz, medeniyetleri görünür
kılan eserler üretmiştir. Bugün ise kendisini tarihi eserleri koruma
yükümlülüğü altında hissetmektedir. Bu yükümlülüğü yerine getirmenin bir
yolu da bu tür bilimsel-mesleki etkinlikler düzenlemekten, konu ile
ilgili bilgi birikimin çoğaltmaktan geçmektedir. Tarihi eserlerin
kaderiyle baş başa bırakılmaması, hatta makus talihlerinin yenilmesi,
ancak bilim insanlarının, akademisyenlerin çabalarıyla mümkündür." diyen
SUNA "Bu sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen, mesai harcayan, bilgi
ve tecrübelerini bizimle paylaşan başta sevgili hocalarımız Prof. Dr.
Zeynep Ahunbay ve Prof. Dr. Metin Hüsem nezdinde Düzenleme Kurulumuza,
Bilim ve Danışma Kurulu`na, katkı sunan meslektaşlarımıza, Odamız
personeline ve siz katılımcılara teşekkür ediyorum. Ayrıca sizlerle bir
araya gelmemize katkı sağlayan sponsor firma ve kurumlarımıza da
teşekkür ediyorum. Bu duygularla Sempozyumun ülkemize faydalı olmasını
diliyor, İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi adına saygılar
sunuyorum." sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
İMO Trabzon Şube Başkanı Mustafa Yaylalı konuşmasında, "Ortaya
çıkarılan, henüz gün yüzüne çıkarılmayan, kaybolan, korunan ve
korunmayı bekleyen birçok esere ev sahipliği yapan, 4000 yıllık tarihi
kentimiz Trabzon`da, tarihi yapıların korunması ve geleceğe taşınmasına
yönelik bir buluşma vesilesi ile sizleri ağırlamanın gururunu
yaşamaktayız. Uluslararası Katılımlı 6. Tarihi Yapıların Korunması ve
Güçlendirilmesi Sempozyumu`nu İnşaat Mühendisleri Odası adına İstanbul
ve Trabzon Şubeleri olarak özellikle Trabzon`da gerçekleştiriyor olmak
bizim için ayrı bir anlam taşımaktadır" sözleriyle başladı.
Yaylalı,
tüm medeniyetlerin bugüne taşıdığı tarihi ve kültürel varlıkların
korunması kültürünün geleceğe aktarmanın hepimizin görevi olduğunu
belirterek, "Büyük mimar ve mühendis Sinan`ın Ayasofya özelinde,
döneminde "dâhiyane" olarak tanımlanan güçlendirme çalışması, aslında
koruma ve geleceğe taşımanın felsefesinin de önemli bir mesajı olarak
algılanmalıdır. Özellikle birçok medeniyete ev sahipliği yapmış
Anadolu`da tarihi değerlerimizin tamamının nitelikli güçlendirme
yöntemleriyle geleceğe aktarılması, hem akademisyenlerin, hem kamu
kurumlarımızın hem de uygulamacılarımızın ve en önemli paydaş olarak da
biz mühendis, mimar ve plancıların dikkatli ve hassas çalışmaları ile
mümkün olabilecektir." dedi. Uluslararası Katılımlı 6. Tarihi Yapıların
Korunması ve Güçlendirilmesi Sempozyumu`nun toplumun her kesimine
önemli mesajlar vereceğini, özellikli bildirileri, tartışmaları,
değerlendirmeleri ve bilgi paylaşımları ile meslek disiplinleri
arasındaki iletişimi güçlendireceğine işaret eden YAYLALI, "Sonuçlarının
akademisyen, kamu kurumları ve uygulamacılar için çok kıymetli ufuklar
açacağına inanıyor, sempozyumun gerçekleşmesine emek ve katkı sunan
çalışma arkadaşlarımız ve katılımcılara teşekkür ediyorum." sözleriyle
konuşmasını sonlandırdı.
Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Hüsem konuşmasında,
"Ülkemiz, tarihi süreç içinde birçok medeniyete ev sahipliği yapmış
olması nedeniyle, tarihi eserler yönünden büyük bir zenginliğe sahiptir.
Gerek tarihi süreç gerekse deprem, çevre etkileri ve toplumların değer
vermemeleri nedeniyle yok olmadan günümüze ulaşabilen tarihi mirasın
korunması, uygun tekniklerle aslını bozmadan güçlendirilmesi ve geleceğe
güvenle devredilmesi gerekmektedir. Bu konuda toplumun
bilinçlendirilmesi yanında, kültürel mirasımızın gelecek nesillere en
iyi şekilde devredilebilmeleri için koruma ve güçlendirme çalışmaları
son yıllarda önem kazanmıştır. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, bu
konuda da takdire şayan büyük bir görev üstlenmiştir. Bugün TMMOB İnşaat
Mühendisleri Odası İstanbul ve Trabzon Şubelerinin ortaklaşa
düzenledikleri, Uluslararası Katılımlı 6.Tarihi Yapıların Korunması ve
Güçlendirilmesi Sempozyumuna, gösterilen ilgi, sunulacak bildiriler,
konu ile ilgili kamu kurum ve kuruluşların katılımı, tarihi mirasın
korunması ve güçlendirilmesi konusunda büyük bir bilgi birikiminin
oluştuğunu göstermektedir. Ancak günümüzde, teknolojinin gelişmesine,
yeni malzeme ve uygulama tekniklerinin ortaya çıkmasına rağmen, tarihi
yapıların korunması ve güçlendirilmeleri konusunda kötü uygulamalara da
rastlanılmaktadır. Düzenlenen bu kongrelerde sunulacak uygulamalar,
yöntemler tartışılarak, bu tür uygulamaların önüne biraz da olsa
geçilebilecektir. Zira kültürel mirasımız olan her bir yapının korunma
ve güçlendirme teknikleri, o yapının özelliğine, tarihi dokusuna bağlı
olarak yapılması gerekmektedir. Tarihi dokuyu bozacak bir uygulamanın
geri dönüşü oldukça zor, bazen de imkânsızdır. Uluslararası Katılımlı
6.Tarihi Yapıların Korunması ve Güçlendirilmesi Sempozyumunda sunulacak
bildirilerin, koruma ve yapılan güçlendirme uygulamalarının
tartışılmasıyla, daha etkin ve tarihi dokuyu bozmayacak uygulamalara
yön vermesine, farklı disiplinlerin birlikte çalışmasını daha da
yaygınlaştırmasına büyük katkı sağlayacağını umuyor, Sempozyumda
paylaşılacak bilgi birikiminin, koruma ve güçlendirme çalışmalarını daha
da ileri düzeye taşımasını diliyorum." dedi.
Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu konuşmasında,
Sempozyumun yol gösterici olacağını belirterek, "Yıllar boyu var olan
tarihi yapıların korunması, geliştirilmesi ve gelecek kuşaklara hediye
edilmesinde büyük emek veriliyor. Bu konu yıllar ve süreçlere bağlı
olarak alanlara yayılıyor, koruma amaçlı imar planları yapılıyor.
Şehrimizde de tarihi surlarımızın çevresinde eski tarihi şehrimizin
alanını kapsayacak şekilde bunu yapmaya gayret ettik, ediyoruz. Bu
konuda üzerimize düşen vazifeyi fazlası ile yerine getirme
gayretindeyiz" dedi. Sempozyumun katılımcılarına tarihi yapıların
korunmasına olan katkılarından ötürü teşekkür eden Gümrükçüoğlu, "Bu
koruma amaçlı imar planları ve tarihi eserlerin korunmasıyla ilgili
sizlerin yol göstericiliği, sempozyumlarınızın raporları, şehirleri
geliştirmeye gayret edenlere bu hissiyatı ve bu bakış açısını yayıyor.
Bu konuda büyük bir hissiyatla gayret ediyorsunuz. Eğer bu konunun
paydaşları, en başta belediyeler sizin bu yol göstericiliğiniz ile
birlikte tarihi yapıların korunması, geliştirilmesi, gelecek kuşaklara
büyük bir miras olarak teslim edilmesini; şehirlerin imar planlarında ve
yeni yapıların yapılmasında da o bakış ve o hissiyatla değerlendirecek
olursa inanıyoruz ki bizden sonraki kuşaklara da şehirlerimizi daha iyi
teslim edebiliriz. Bu sempozyumun neticeleri herkese örnek olmasını ümit
ediyor, bu bilgi birikiminiz ve bu tecrübenizle birlikte iyi ki
varsınız diyorum" sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
Sempozyumun ilk oturumu Prof. Dr. Alper İLKİ tarafından yönetildi.
Bu oturumda Çağrılı Konuşmacı Gianmarco de FELICE, "Tarihi Yapıların
Depreme Karşı Güçlendirilmesi İçin Dışarıdan Yapıştırılan Tekstiller" ve
diğer Çağrılı Konuşmacı Nicola BERLUCCHI ise "Anıtsal Yapıların
Restorasyonu ve Güçlendirilmesi: Çok Disiplinli Bir Yaklaşım İhtiyacı"
başlıklı bildirilerini sundular.
İkinci oturum Oda Başkanımız Cemal GÖKÇE tarafından yönetildi.
Vakıflar Genel Müdürlüğü Sunumu Şengül KONCAGÜL tarafından,
Karayolları Genel Müdürlüğü Sunumu (Halide SERT Anısına) Süheyla YILMAZ
tarafından, İMO Aydın Şube Çalıştay Sonuçları Sunumu Prof. Dr. Ayşe
SAĞSÖZ tarafından, İMO Hatay Şube Çalıştay Sonuçları Sunumu ise Yrd.
Doç. Dr. Mine TEMİZ tarafından sunuldu.
Üçüncü Oturum, Prof. Dr. Fevziye AKÖZ ve Şube Başkanımız Nusret SUNA tarafından yönetildi.
Bu oturumda Türkiye`deki tarihi yapıların deprem risklerinin yönetimi
kılavuzu, Trabzon Ortahisar Fatih Camii Restorasyonuna Yönelik Onarım ve
Güçlendirme Çalışmaları, Farklı Toplumların İbadet Yapılarında (Kilise /
Cami) Ahşap Malzemenin Yapısal Sistemde Kullanımı: Bir Yöntem Önerisi
Hagıa Trıada Kilisesi, Darphane-İ Amire`nin Demir Üst Örtü Sistemlerinin
İki Yapı Üzerinden İncelenmesi ve Koruma Önerileri konularında sunumlar
yer aldı. Dördüncü oturum, Prof. Dr. Nabi YÜZER ve Oda Sekreter Üyesi Hüseyin KAYA tarafından yönetildi.
Bu oturumda, Tarihi Yığma Yapıların Dinamik Davranışlarının Hesabında
Gerekli Malzeme Özelliklerinin Tayini: Lala Paşa Camii Örneği,Yüksek
Fırın Cürufu Ve Bazalt Lifi Takviyeli Restorasyon Harçlarının Sülfat
Dayanıklılığının İncelenmesi,Farklı Sıcaklık ve Sürelerde Kalsine
Edilmiş Killerin Kireç Harcına Etkisi,Tarihi Yapı Taşlarındaki Alg ve
Bakteri Alterasyonları ve Tarihi-Eski Yapıların Onarımı Amaçlı Yeni
Nesil Kompozit Harçların Kullanımı Üzerine Bir İnceleme konularında
sunumlar yer aldı.
Beşinci oturum Prof. Dr. Ayşe DALOĞLU ve İMO Trabzon Başkanı Mustafa YAYLALI tarafından yönetildi.
Bu oturumda, Zonguldak Bölgesi Su Değirmenleri ve Teknik Özellikleri,
Seyit Battal Gazi Tekkesi`nin Tarihsel Sürekliliği ve Koruma Sorunları,
Isparta`nın Sütçüler İlçesinde Yer Alan Geleneksel Türk Evlerinin
İncelenmesi, İki Küçük Ölçekli Anıtsal Yapı Örneğinde Koruma Yaklaşımı
ve Medreselerin Yeniden İşlevlendirilmesinde Değerlerinin Korunması
Sorunsalı; Hadım Hasan Paşa Medresesi ve Esekapı Medresesi Örnekleri
konularında sunumlar yer aldı.
Altıncı oturum Prof. Dr. Şakir ERDOĞDU ve İMO Trabzon Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Dr. İsmet ÇALIK tarafından yönetildi.
Bu oturumda, Silahtarağa Elektrik Santralindeki Betonarme Çerçevelerin
Yapısal Özellikleri, Aydin Eski Hamam Sıva Özellikleri, Roma Dönemi
Döşeme Mozaiklerinin Yapım Tekniği ve Malzeme Özellikleri, Uçucu Kül ve
Polipropilen Lifli Kireç Harçlarının Çimento Takviyesi ile Mekanik
Özelliklerinin İyileştirilmesi ve Hidrolik Kireç Esaslı Enjeksiyon
Malzemesinin Tasarımı ve Enjekte Edilebilirliğinin Araştırılması
konularında sunumlar yer aldı.
Yedinci oturum Prof. Dr. Zeynep AHUNBAY ve Odamız Sayman Üyesi Yrd. Doç Dr Cem OĞUZ tarafından yönetildi. Bu
oturumda, Fatih Camii`nin Zaman ve Frekans Ortamında Çevrel ve Deprem
Tepki Analizleri, Donatısız Yığma Duvarların Düzlem İçi Davranışlarının
Nümerik Olarak İncelenmesi, Ahşap Taşıyıcı Sistemli Tarihi Camilerin
Güçlendirilmesine Yönelik Bir Durum Çalışması, Statik İtme Yönteminin
Tarihi Yığma Yapılarda Uygulanması ve Konya Mevlana Müzesi Matematiksel
Modellemesi ve Sonuçların Değerlendirilmesi konularında sunumlar yer
aldı.
Sekizinci oturum Şube
Sekreter Üyemiz Doç. Dr. Murat Serdar KIRÇIL ve İMO Trabzon Şubesi
Yönetim Kurulu Üyesi Yrd. Doç.Dr.-Tuğçe ANILAN tarafından yönetildi.
Bu oturumda, Özgün İşlevini Sürdüren Tarihi Eğitim Yapılarının
Korunmasına Yönelik Bir Değerlendirme: "Menemen Örneği, İzmir", "Bir
Yapının İzini Sürmek Sinemadan Fethiye (Megri) Aya Nikolas
Kilisesine..", "Tarihi Yapılarda Erişilebilirlik ve Kullanılabilirlik"
ve "Tarihi Tire Bedesten Yapısının Restorasyonu ve Yeniden
İşlevlendirilmesi" konularında sunumlar yer aldı.
Dokuzuncu oturum Doç. Dr. Kemal BEYEN ve Odamız İkinci Başkanı Şükrü ERDEM tarafından yönetildi.
Bu oturumda, Tarihi Bir Camiinin Dinamik Karakteristiklerinin Analitik
ve Deneysel Yöntemlerle Belirlenmesi ,Tarihi Taş Kemer Köprülerin Modal
Davranışlarının Köprü Boyutlarına Bağlı Olarak Tahmin Edilmesi, Tarihi
Taş Kemer Köprülerde Hasar Nedenleri ve Onarım Teknikleri, Tarihi Yapı
Davranışına Zemin, Mesnet, Yatay ve Düşey Deprem Koşullarının Etkisi ve
Tarihi Yapıların Deprem Analizi ve Kargı Han Örneği konularında sunumlar
yer aldı.
Onuncu oturum Prof. Dr. Adem DOĞANGÜN ve Odamız Yönetim Kurulu Üyesi Necati ATICI tarafından yönetildi.
Bu oturumda, Geleneksel Konutların Yeniden İşlevlendirilerek Kullanımı:
Yozgat Örneği, Türkiye`de Bulunan Tarihi Ahşap Köprülerin Yapım
Sistemlerine Göre Sınıflandırılması, Kuşadası`nda Geleneksel Ahşap Bir
Konut Yapısının Özgün Değerleri ile Korunması, Seddülbahir Kalesi
Yapısal Analiz Çalışmaları Ve Serbest Titreşim Altında Dinamik Tanımlama
ve Tarihi Yapılarda Kıyı Koruması: Çanakkale Seddülbahir Kalesi
Uygulaması konularında sunumlar yer aldı.
On birinci oturum Prof. Dr. Ayşe DALOĞLU tarafından yönetildi.
Bu oturumda, Çağrılı Konuşmacı Prof. Dr. Zeynep AHUNBAY, Bir Dünya
Mirasının Korunması: Ayasofya ve diğer Çağrılı Konuşmacı Prof. Dr. Oğuz
CEYLAN ise Edirnekapı Ayios Yeorgios Kilisesi ve Meşrutaları (Okul
Binası, Papaz Evi, Bekçi Evi, Çan Kulesi, Bahçe Duvarları, Çeşme)
2014-2015-2016-2017 Yılları Restorasyon Uygulaması başlıklı
bildirilerini sundu.
On ikinci oturum Prof. Dr. Erdem CANBAY ve Odamız Yönetim Kurulu Üyesi Cihat MAZMANOĞLU ve Necati ATICI tarafından yönetildi.
Bu oturumda, II. Bayezid Camisi 2013-2016 Yılları Arası Onarım
Uygulaması Üzerine Bir Değerlendirme, Tarihi Yığma Binaları Oluşturan Üç
Tabakalı Taş Yığma Duvarların Düzlemdışı Etkilere Göre Model
Kalibrasyonu: İsabey Camii Örneği, Zal Paşa Camisi Özelinde Sismik
İzolasyon Uygulamasının Tarihi Yapı Performansı Üzerindeki Etkinliğinin
Deprem Büyüklüğüne Bağlı Değişimi, Çatalca, İnceğiz Camisi 1983
Restorasyonu Değerlendirmesi ve Öneriler ve Tarihi Anıtsal Bir Kapıda
Koruma Önerileri konularında sunumlar yer aldı.
On üçüncü oturum Yrd. Doç. Dr. Arif Emre SAĞSÖZ ve Şube Yönetim Kurulu Üyemiz G. Yaşın ARSLANOĞLU tarafından yönetildi.
Bu oturumda, Tarihi Yığma Taş Minareler İçin Deneysel Yöntemlere Dayalı
Basitleştirilmiş Doğal Frekans Formülleri, Tarihi Yapılarda Taşıyıcı
Tuğla Duvarın Elastisite Modülünün Deneysel ve Matematiksel Model İle
Belirlenmesi, Kireç Türünün Horasan Harcı Özelliklerine Etkisi, Tarihi
Yapıların İç Ortam Mikro Klima Koşullarını Kalibre Edilmiş Dinamik Isıl
Performans Modelleri Yoluyla Değerlendirme ve Yüksek Fırın Cürufu Esaslı
Harçların Sıva Olarak Tarihi Yapılarda Kullanılabilirliğinin
Araştırılması konularında sunumlar yer aldı.
On dördüncü oturum Prof. Dr. Şevket ATEŞ ve Odamız Yönetim Kurlu Üyesi Cemal AKÇA tarafından yönetildi.
Bu oturumda, Tarihi Malabadi Köprüsü`nün Restorasyon Çalışmasında
Kullanılan İskele Sisteminin Özellikleri ve Korumadaki Önemi ve Akçakale
(Trabzon, Türkiye) İç Alanında Yer Altında Arkeolojik Kalıntı Olup
Olmadığının Jeofizik Yöntemlerden Yer Radarı (GPR) İle Araştırılması
konularında sunumlar yer aldı.
On beşinci oturum Prof. Dr. Ömer YÜKSEK ve İMO Trabzon Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Muzaffer AYDIN tarafından yönetildi.
Bu oturumda, Tarihi Yapılarda Isıl Davranış Analizleri Kapıüstü Mescidi
Minaresinin Yapı Mühendisliği Açısından Değerlendirilmesi, Tarihi
Yapıların Bitki Zararlarından Korunması, Koruma Sorunlarını Farklı
İşlevlerde Tek Yapı ve Doku Ölçeğindeki Uygulama Örnekleri Üzerinden
Tartışmak ve Proje Yönetimi Problemleri konularında sunumlar yer aldı.
On altıncı oturum Yrd. Doç. Dr Tuğçe ANILAN tarafından yönetildi.
Bu oturumda, Tarihi Yapıların Korunması ve Güçlendirilmesinde Ayrışma
İndeksi Haritasının Kullanımı Karma Sit Alanı Sınırlarının Koruma
Bağlamında Değerlendirilmesi: Ankara Hacı Bayram Cami ve Çevresi Örneği,
Yurtdışı Taşınmaz Türk Kültür Varlıklarının Envanterinde Bir
Standardizasyon Örneği, Kare Planlı 13 YY. Anadolu Selçuklu Yapısı Konya
Zenburi Mescidinin Statik Analizi, Mardin Nusaybin Mar Augin (Evgin)
Manastırı Basit Onarım Uygulaması ve Restorasyon Uygulaması Yapılacak
Tarihi Yapılarda Tahribatsız Yöntemlerle Deprem Performansının
İncelenmesi Örnek Çalışma: Sinop Tarihi Cezaevi konularında sunumlar yer
aldı.
Sempozyum
kapsamında düzenlenen Gezi ve Sosyal Etkinlik Programında, Sempozyumun
ikinci günü tarihi şehir gezisi gerçekleştirildi. ikinci günün
akşamında Tuluyhan UĞURLU tarafından tarafından verilen "Doğunun
Mabetleri Piyano Resitali" izlendi.
Sempozyuma;
İstanbul Şube YK Üyeleri İsmail Uzunoğlu, Baykal Hancıoğlu, İstanbul
Şube Yönetim Kurulu Yedek Üyesi Evren Korkmazer, Trabzon Şube Sekreter
Üyesi Muzaffer Aydın, Sayman Üyesi Mustafa Tiryaki, YK Üyeleri Nurhayat
Sürmen, İsmail Çalık, Yavuz Usta, Tuğçe Anılan, Sakarya Şube Başkanı
Hüseyin Gürpınar, Sekreter Üye Semih Uçar, Aydın Şube Başkanı Mutlu
Bilgin, Manisa Şube Başkanı Cemil Kora, Hatay Şube Başkanı Selim
Harbiyeli, Tekirdağ Şube Başkanı Osman Taşseten, Erzurum Şube Başkanı
İlhan Tohumcu, Samsun Şube Başkanı Cevat Öncü, Ankara Şube Başkanı Selim
Tulumtaş, Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak, Antalya Şube YK Üyeleri
Hüseyin Faruk Kara, Umut Turan, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.
Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Ortahisar Belediye Başkanı Av. Ahmet Metin
Genç, Akçaabat Belediye Başkanı Şefik Türkmen, DSİ Bölge Müdürü Oğuz
Kasap, İlbank Bölge Müdürü, Çevre Şehircilik İl Müdürü Ali Vedat Çiftçi,
Vakıflar Trabzon Bölge Müdürü, Vakıflar Erzurum Bölge Müdürü ve çok
sayıda diğer kamu kuruluşu temsilcisi katıldı.