“BÜYÜKŞEHİR YASASI”NIN SACAYAĞI: HAK GASPI, OTORİTERLİK, PARTİZANLIK
İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu’nun, `Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı` ile ilgili yaptığı açıklama.
"Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" TBMM Genel
Kurulu`na getirildi. AKP`nin Meclisteki mutlak çoğunluğu düşünüldüğünde
tasarının kanunlaşması şaşırtıcı olmayacak.
Tasarıyla, mevcut 16
büyükşehir belediyesine yenileri eklenerek sayı 29`a çıkartılıyor;
büyükşehir belediyelerinin yetki alanı ise ilin mülki sınırına kadar
genişletiliyor. Tasarı kanunlaşırsa, il mülki sınırları içerisinde kalan
beldelerin hukuki varlığı sona erecek, belediyeler kapatılacak,
beldeler ve köyler ilçe belediyelerinin mahallesi haline getirilecek. 29
il özel idaresinin, 1591 belde belediyesinin ve yaklaşık 17 bin köyün
hukuki varlığı sona erecek. Tüzel kişiliklerine son verilecek olan il
özel idareleri, belde belediyeleri ve köyler kamu hizmetini büyükşehir
vasıtasıyla alacak. Tasarının dikkat çeken yönlerinden biri de,
varlığına son verilen tüzel kişiliklerin sınırlarında yaşayan
vatandaşların, yerel seçimlerde büyükşehir belediye başkanlığı ve
belediye meclisi için oy verecek olması.
Siyasi iktidar, ‘kamu
hizmetlerinde verimlilik yaratılması hedefleniyor` gerekçesiyle
tasarının kamuoyu nezdinde meşruluğunu sağlamaya çalışıyor. En ücra
köşedeki köyün bile büyükşehir belediyesinin olanaklarından ve
hizmetinden yararlanacağı yanılsaması yaratılarak, tasfiye edilen
bölgelerdeki vatandaşların desteği alınmak isteniyor.
Siyasi
iktidar nasıl ki, "bürokrasinin azaltılması" hedefiyle meslek odalarının
gelir kaynaklarını ortadan kaldırdıysa, aynı şekilde, "kamu
hizmetlerinin verimliğinin sağlanması" gerekçesini hareket noktası
aldığı anlaşılıyor.
Tasarının içinde, Yatırım İzleme ve
Koordinasyon Merkezleri`nin kurulması gibi işleyişi, yetkileri,
uygulanma esaslarının muğlâkta olduğu teknik-hukuki ayrıntılar, imar
affı, afet çalışmaları, tarım, vergi muafiyeti, bütçe düzenlemeleri,
tasfiye edilen kurum çalışanlarının özlük hakları ve çalışma esasları
spesifik konular yer alıyor almasına ancak ayrıntılara girmeden
yaklaşımımızı hak gaspı, otoriterlik ve partizanlık sacayağına oturan
girişimin, hizmet "rüşveti" ile kamuoyu desteği sağlanıyor şeklinde
özetleyebiliriz.
Tasarıyla ilgili en gerçekçi ve bizce en manidar
açıklamayı Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki yaptı.
"Büyükşehir pastasını büyütmeyi" hedefliyoruz diyen Haseki aslında
tasarının asıl olarak neyi amaçladığını ifade etmiş oldu. Buradaki
kritik soru, siyasi iktidarın, pastanın büyütülmesiyle ortaya çıkacak
değeri, kentlilerin kullanımı için mi değerlendireceği yoksa sermaye
gruplarına mı sunacağıdır ki, bu noktada Hükümetin sicilinin hayli bozuk
olduğu bilinmektedir.
Pasta büyüyecek; yeşil alanlar, su
havzaları, meralar, kamuya ait araziler büyükşehir belediyelerinin
tasarrufu altına girecek, bu bölgeler kentsel dönüşüm projelerinin
uygulama alanları olarak değerlendirilecektir. Kamuoyunda "kentsel
dönüşüm yasası" olarak bilinen düzenlemenin bu noktada merkezi idarenin
elini rahatlatan hükümler içerdiği unutulmamalıdır.
Hangi
alanların, hangi yapıların kentsel dönüşüme tabi tutulacağına ilişkin
karar yetkisinin merkezi idarenin elinde olması şeklinde ifadesini bulan
otoriter ve anti demokratik yaklaşım, bu tasarıda da kendini göstermiş,
köylerde ve beldelerde yaşayan halkın görüşüne başvurulmadan yönetsel
kurumların tasfiye kararı alınmıştır.
Bu tasarı hakları gasp
etmektedir. Çünkü; köy ve beldelerin yıllardır ellerinde bulundurduğu
yetkilerle, belde belediyelerinde çalışanların kazanılmış hakları gasp
edilecektir.
Bu tasarı otoriterdir, anti demokratiktir. Çünkü;
"ben yaptım oldu" anlayışıyla hazırlanmış, ne vatandaşların, ne siyasi
partilerin, ne üniversitelerin, ne bilim insanlarının ne de meslek
odalarının görüşü alınmıştır.
Bu tasarı partizanca bir anlayışa
sahiptir. Çünkü; köy ve beldelerde yaşayanlar büyükşehir belediye
seçimlerinde oy kullanacak, yerel seçimlerin özelliğinden kaynaklı
nedenlerle, vatandaşlar, merkezi idare ile uyumlu yönde oy kullanacak ve
siyasi iktidar, büyükşehirlerde güç kazanacaktır.
İnşaat
Mühendisleri Odası, Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"na
itiraz etmektedir. Kentlerimiz sağlıksız yapılaşma, çarpık kentleşme
girdabındayken, kentler alt ve üst yapı sorunlarının yarattığı
sıkıntılarla boğuşurken, ulaşımdan kirliliğe, mevcut sorunlar kentleri
her gün biraz daha yaşanılabilir olmaktan uzaklaştırırken,
katılımcılıktan, şeffaflıktan nasibini almamış, yerinden yönetim
ilkesini ortadan kaldıran özelliği ile kentlerimize yeni sorunlu alanlar
katmaktan, yağma ve talan alanlarını çoğaltmaktan başka bir amaca
hizmet etmeyecek tasarının geri çekilmesini talep ediyoruz.
İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu