Adana – Ceyhan Depremi 25. Yılı Basın Açıklaması
Deprem değil, depreme dayanıklı olmayan binalar öldürür!
Bu yıl; 27 Haziran 1998 tarihinde meydana gelen Adana - Ceyhan Depreminin 25. yılını, 6 Şubat Elbistan, Pazarcık merkezli depremlerin acıları da eklenerek karşılıyoruz.
Yaşanan depremler göstermiştir ki ülkemizin en önemli sorunlarından birisi, var olan yapı stokumuzun çoğunluğunun depreme karşı güvensiz olmasıdır. Ülkemizdeki yapıların büyük çoğunluğu ruhsatsız, iskansız, kaçak; yani mühendislik hizmeti almamış, denetimsiz, riskli ve deprem güvenliği olmayan yapılardır.
Bir deprem ülkesiyiz ve yapılarımızın çoğunluğu depreme karşı dirençli değil. Bu bir cümle içinde yer alan iki tanımlama, sadece kelimelerden ibaret değil, ürkütücü sonuçların baş nedeni. 6 Şubat depremleriyle bu durumun yarattığı acı sonuçları hep birlikte yaşadık. Bir kez daha depreme dayanıksız binaların, bir doğa olayı olan depremi afete dönüştürdüğüne tanık olduk. Resmi rakamlara göre 50 binin üzerinde insanımızı kaybettik.
Bu sayının gerçekleri yansıtmadığını hepimiz biliyoruz; geçtiğimiz hafta, depremin 135’inci gününde Antakya'da enkazda, bir kadının cansız bedeni bulundu. Hatay’da, daireleri "Cennetten bir köşe" sloganıyla satılan ‘rezidans’ çok sayıda cana mezar olurken, binadaki 55 kişiye ise henüz ulaşılamadı. Daha ulaşılamayan, akıbeti kesinleştirilmeyen çok sayıda kayıp var. Yine binlerce insanımız yaralandı, uzuvlarını kaybedenler oldu. Çok sayıda insan bugün konteynerlerde, sağlıksız ve çok zor koşullarda yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Yaşadıkları depremin travmasını ve yakınlarını, komşularını kaybetmenin acısını yüreklerinde taşıyarak…
Peki, bu yaşanan acıları bir daha yaşamamak, en azından daha aza indirmek için gerekli adımlar atılıyor mu? Buna evet diyebilmeyi çok isterdik.
Ama depremin üzerinden dört ay geçmesine rağmen ağır hasarlı binalar, tehlike yaratan hasarlarıyla, boş virane ürkütücü görüntüleriyle yerli yerinde duruyor. Adana’da acil yıkım kararı olan 13 bina yıkılmıştır. Ancak son veriler itibarıyla Adana ili Merkez ve İlçelerinde tespit edilen, henüz yıkımı gerçekleştirilmeyen toplam 2 bin 944 adet ağır hasarlı bina, insanlarımızın yaşam alanlarının yanı başında tehlike yaratmaya devam ediyor.
Yine Adana ili Merkez ve İlçelerinde tespit edilen toplam 4 bin 752 orta hasarlı binaya ilişkin belirsizlikler devam etmektedir. Bilindiği gibi yasaya göre bir yıl içinde güçlendirilmesi yapılmayan orta hasarlı binalar, bir yılın sonunda ağır hasarlı kategorisine alınarak yıkılacaktır.
Güçlendirmeler konusunda halk çaresizdir. Bu çaresizliği yaratan; merkezi olarak orta hasarlı binalara ilişkin vatandaşlara yol gösterici bir yönlendirmenin olmaması, etrafta taşıyıcı sistemde zafiyetler yaratacak müdahalelere neden olabilecek yetkisiz ve sorumsuz kişilerin bina raporları hazırlamak vaadiyle dolaşmalarıve elbette vatandaşın ekonomik koşullarıdır. Güçlendirme konusunda vatandaşlarımıza aydınlatıcı bilgi ve yanı sıra destek paketi sunulmalıdır.
Bu vesileyle bir kez daha uyarmak isteriz ki; itirazların sonuçlandırılması ve kesinleşmesini müteakip; orta hasarlı binaların, deprem karşısında direncini gösterecek ve güçlendirme uygulamasına temel olacak olan performans analizleri, konusunda uzman inşaat mühendisleri tarafından yapılmalıdır. Vatandaşlarımız, yetkisiz ve sorumsuz kişilere karşı dikkatli olmalıdır. Bilgi almak isteyen vatandaşlarımız Şubemize rahatlıkla başvurabilirler.
Biz İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi olarak Adana – Ceyhan Depreminin 25. Yılında bir kez daha yinelemek isteriz ki; deprem değil, depreme dayanıklı olmayan binalar öldürür.
Yapı stokumuzun deprem dirençli duruma getirilmesi için; merkezi ve yerel yönetimleriyle, tüm kamu ve sivil kuruluşlarla, vatandaşlarımızla; elbirliğiyle tüm önlemlerin, sonuç getirici uygulamaların acilen hayata geçirilmesi sağlamak için, gereken iradeyi kararlılıkla ortaya koymalıyız.