Manisa Gezisi Gerçekleştirildi
Eklenme Tarihi: 04/03/2024
Şubemizin sosyal etkinlikleri kapsamında düzenlenen Manisa Gezisi 2 Mart 2024 tarihinde gerçekleşti. Süreyya Piknik alanındaki kahvaltı ile başlayan gezide Mesir Cami ve Şifahane, Ulu Cami, Mevlevihane ve Manisa Çanakkale Müzesi gezildi.
Katılım sağlayan tüm üyelerimize teşekkür ederiz.
Geziyle ilgili Şubemiz Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Komisyonu tarafından yazılan yazı aşağıdadır.
İMO İzmir Şubesi Manisa Gezisi
2 Mart 2024
2 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirdiğimiz Manisa Gezimizde ilk durağımız, Manisa’nın girişine yakın Süreyya Tabiat Parkı oldu. Park, adeta terk edilmiş bir görüntüdeydi. Kahvaltımızı orada yapıp, Manisa’ya doğru yola çıktık. Gezinin ilk durağı Mesir Camisi oldu. Yavuz Sultan Selim’in eşi Hafsa Sultan tarafından oğlu Şehzade Süleyman’ın (Kanûnî) Saruhan Sancak Beyi olarak Manisa’da bulunduğu sırada (1513-1520) inşası başlatılan külliye; cami, imaret, medrese, dârüşşifâ ve hamamdan oluşmaktadır.
Bir sıra kesme taş, üç sıra tuğla ile örülmüş duvarlar üzerinde basamak şeklinde yükselen cami, 12,30 m. çapında merkezî kubbe ile daha alçak tutulmuş ikişer küçük kubbeyle örtülü iki yan mekân ve beş gözlü son cemaat yerinden meydana gelmektedir.
Caminin yaklaşık 500 yaşında olması ve depremlere direnmesi mühendis gezginler tarafından takdirle izlendi.
Kareye yakın bir planda inşa edilmiş bir yapı olan Dârüşşifâ, tamamıyla moloz ve tuğladan örülen duvarları ve basık kubbeli örtü sistemiyle erken dönem eserlerine benzemektedir. Her odanın tuğladan sivri kemerli bir kapısı ve dışarıya bakan yine tuğla kemerli ve mermer söveli bir penceresi bulunmaktadır. Halen Sağlık Müzesi olarak kullanılan Dârüşşifâ, 1951 yılından beri halka dağıtma şenliklerinin tekrar canlandırıldığı, ünlü mesir macununun yapılışı ile Türk tıp tarihinde özel bir yere sahiptir.
İkinci durağımız Saruhanoğulları Beyliğinin kurucusu Saruhan Bey’in türbesi oldu. 1345 yılından sonra yapılmış olan türbe, Manisa’nın Beylik Dönemi eseri olup, 700 yıllık bir geçmişe sahiptir.
Gezinin üçüncü durağı olan Muradiye Cami Külliyesi, III. Murat adına 1583-1592 yılları arasında yaptırmıştır. Cami, medrese, imarethane ve dükkanlardan oluşmaktadır. Projesi Mimar Sinan’a ait olan külliyenin inşaatına Mimar Mahmut Ağa başlamış ve Mimar Mehmet Ağa tarafından cami tamamlanmıştır. Caminin medrese kesiminde yıllardır Manisa Müzesi bulunmaktaydı. Yeni yerine taşınan müze, kapalı olduğu için gezilemedi.
Caminin içi ve dışında yer alan duvar çinilerini görmek, gezginleri çok etkiledi. Caminin üst pencere vitraylarının verdiği renk cümbüşü, 450 yıllık camiye bir başka güzellik katmaktadır. Bu caminin İstanbul’daki Sultanahmet (Mavi Cami) Camisinin küçük bir modeli olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerekir.
Manisa Mevlevihanesi, Saruhan Bey’in torunu İshak Çelebi tarafından Spil dağı eteğinde inşa ettirilmiştir. Ülkenin en eski mevlevihanelerinden biri olan bu yapı on yıldır müze olarak misafirlerin izlencesine açılmıştır. Mevlevilik konusunda geniş bir bilgi aldıktan sonra, gezimizin son durağı olan Manisa Çanakkale Müzesine hareket ettik.
Kahramanlık destanı yazan Mehmetçiğimizin ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk anısına, Şehzadeler kenti Manisa’da şehitler anıtı ve sergi salonu yapılmıştır. Toplamda 5 bin 430 metrekarelik meydanın içerisinde sergi salonu ve idari bölümden oluşan 1.000 metrekarelik kapalı alan, amfi tiyatro, 2.200 Manisalı Çanakkale Şehitleri için Anıtı yer almaktadır. Rehberler tarafından yapılan çok detaylı bir sunumu dinledikten sonra, canlandırmaların Anıtkabir’deki canlandırmayı yapan ekiple aynı olduğunu duymak bir sürpriz oldu.
Bir başka gezide buluşmak üzere…
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi
Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Komisyonu