DEPREM GÜVENLİ KENT BAKIRKÖY-18 AĞUSTOS 2024
Eklenme Tarihi: 19/08/2024
Şubemizin 17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi 25. Yıl Etkinlikleri kapsamında Bakırköy Belediyesi ile ortak düzenlediğimiz Deprem Güvenli Kent Bakırköy etkinliği, Bakırköy Belediyesi Konferans salonunda gerçekleşti.
Etkinlik Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül OVALIOĞLU’nun konuşmasıyla başladı. OVALIOĞLU, “17 Ağustos, binalarımızın güvenilmez olduğunu ve afetlere karşı hazırlıksız olduğumuzu bize çok acı bir şekilde gösterdi. 17 Ağustos depreminde Bakırköy’de binalarımızdaki fiziki hasarla depremi atlatabildik ama bugün başka bir evredeyiz. Bilim insanları, İstanbul’un merkezde olacağı bir depremi bekliyor. Bildiğiniz gibi ilçemiz, olası İstanbul depreminde en ağır hasarı alabilecek yerleşimlerin başında geliyor. Dolayısıyla aynı acıları yaşamamak için, kangren haline gelmiş kentsel dönüşüm sorununu göreve geldiğimizde ilk gündem maddesi olarak ele aldık. Ekip arkadaşlarımla çok çalıştık, büyük gayret gösterdik ve ne mutlu ki, parsel bazlı dönüşüm planımız İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde oy birliğiyle kabul edildi. Bu karar, ilçemizi depreme karşı dayanıklı hale getirecek ve değer katacak çok önemli bir adımdır. Binalarımızı yenileme zorunluluğunu, hayatımızın ilk gündemi olarak kabul etmeliyiz. Nasıl kazanacağımızı değil, neyi kaybedebileceğimizi düşünmeliyiz; çünkü maalesef bu kayıp, canlarımız olabilir. Tüm Bakırköylülerin sağlıklı ve güvenli yaşam alanlarına kavuşması için üzerimize düşen sorumluluğu özveriyle yerine getireceğimizden emin olabilirsiniz. Artık Bakırköy’de kentsel dönüşüm süreci hız kazanacak. Geçmişin acılarını unutmadan, ama geleceğe umutla bakarak, daha güvenli bir Bakırköy, daha yaşanabilir bir İstanbul ve daha güzel bir gelecek inşa edeceğiz” diye konuştu.
Deprem Afet-Afet Yönetimi konulu birinci oturum Şube Yönetim Kurulu Sayman Üyemiz Elif ERSOY tarafından yönetildi. Bu oturumda Cemalettin ÖZDEMİR (Bakırköy Belediyesi Başkan Yardımcısı), Murat YÜN (İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentesel İyileştirme Dairesi Başkanı), Prof. Dr. Nurcan Meral ÖZEL (Kandilli Rasathanesi Müdürü), Prof. Dr. Eşref YALÇINKAYA (İstanbul Üniversitesi), Prof. Dr. Oya YAZICI ÇAKIN (İstinye Üniversitesi) katıldı.
Bu oturumda İBB Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Murat YÜN, İstanbul’da 2000 öncesi yapılan binalara dikkat çekti. ‘İstanbul'da toplamda 1 milyon 390 bin binamız var’ diyen Yün, “Bunların 849 bin 953’ü 2000 yılı öncesi yapıldığını, bunların da 91 bin 646’sının riskli bina kategorisinde yer aldığını, 67 riskli alanımız mevcutken 179 adet de rezerv alanı olduğuna dikkat çekti. YÜN, “800 bin civarının 2000 yılı öncesi yapı olduğunu düşünürseniz yaklaşık yüzde 11’lik kısmı riskli. Dolayısıyla geçtiğimiz yıllarda aslında çok da depreme hazırlandık diyemiyoruz. Çünkü hala deprem gerçeği önümüzde duruyor. Bir yaklaşım değişikliğine ihtiyacımız var. Yani hem bu yapıyla hem de bu nüfusla işimiz zor. Riskli olduğu için bina tahliyesine başladım diyelim. 3 milyon nüfusun nerede barınmasına ilişkin bir cevap vermemiz lazım. Bu 3 milyon nüfus 100 bin riskli binada oturuyor. Ne merkezi yönetim ne yerel yönetim ne de vatandaş altından kalkamaz. Dolayısıyla burada bir iş birliği lazım” şeklinde konuştu.
Kentsel Dönüşüm ve Planlama Politikaları konulu ikinci oturum Ayça YAZICI (Mimarlar Odası) tarafından yönetildi. Bu oturumda Şube Başkanımız Sinem KOLGU, Prof. Dr. Haluk EYİDOĞAN (Jeofizik Mühendisi), Doç. Dr. Pelin Pınar GİRİTLİOĞLU (Şehir Plancısı) ve Alper ÜNLÜ(Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı) konuşmacı olarak katıldı.
Şube Başkanımız Sinem KOLGU, “Mevcut yapılar dediğimizde aslında yapı stokunun iyileştirilmesi konusudur” dedi ve yapı stokumuzun durumu hakkında tam anlamıyla bir bilgi olmadığını, 2000 yılı öncesi ve sonrası yapıların kabulünde yapı denetim kanununun yürürlüğe girmesi, hazır beton kullanılmaya başlanmasının yapı teknolojisinin iyileştirilmesi anlamında bir fark yarattığı için böyle bir kabul yapıldığına dikkat çekerek, 2000 öncesi ve sonrası yapıların ne kadarının mühendislik hizmeti almış olduğunun bilgisine ulaşılamadığına dikkat çekti.
İBB’nin hızlı tarama yöntemiyle vatandaşın can güvenliğini tehlikeye atacak binalardan en riskli olanları belirlediğini, kalan binalardan daha az riskli olanların inşaat mühendisleri tarafından durumuna bakılarak yapılabiliyorsa güçlendirerek deprem anında kısmi göçmeler ve bir takım hasarlar olsa bile ayakta kalan yapılarla en azından can güvenliğini sağlanabileceğine işaret eden KOLGU, genel yaklaşımın binaları yıkıp yeniden yapma anlayışı olduğunu belirtti.
Yapı denetiminde ve şantiyelerde meslektaşlarımıza yapılan sözlü ve fiziki şiddet konusuna da değinen KOLGU, meslektaşlarımızın görevlerini doğru ve sağlıklı bir şeklide yerine getirilmesinin engellenmesi ve şantiyelerde şiddete maruz kalan meslektaşlarımız için önlem alınması ve verdikleri hizmetin kamusal bir hizmet olduğuna dikkat çekti. KOLGU, kentle ilgili tüm kararlarda ve planlarda meslek odalarının bir paydaş olarak bütün masalarda yer almasının sağlanması gerektiğini belirterek konuşmasını sonlandırdı.
Yayın linki 1: https://www.youtube.com/watch?v=4i5hqqEmpFg
Yayın linki 2: https://www.youtube.com/watch?v=3r7s2NJdRUU