Kadın Cinayetlerine Karşı Susmayacağız, Mücadelemizden Vazgeçmeyeceğiz!
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Kadın İnşaat Mühendisleri Komisyonu tarafından kadın cinayetlerine ilişkin yapılan 9 Ekim 2024 tarihli açıklama.
Eklenme Tarihi: 09/10/2024
Son günlerde
ardı ardına yaşanan kadın cinayetleri hepimizi derinden sarsmış ve
öfkemizi tazelemiştir. 4 Ekim 2024 Cuma günü İstanbul’da, 19 yaşındaki
iki genç kadının yarım saat arayla acımasızca katledilmesi, bir kez daha
ülkemizde kadınların hayatlarının nasıl tehdit altında olduğunu acı bir
şekilde gözler önüne sermiştir. Failin psikolojik sorunları olduğu
iddia edilerek olayın münferit bir vaka gibi sunulması, bu cinayetlerin
gerisindeki yapısal sorunları gizleyemez. Kadına yönelik nefret içerikli
şiddet, ülkemizde yıllardır süregelen ve siyasi iktidarların
sorumluluğunu görmezden geldiği köklü bir sorundur.
Kadın
cinayetlerinin arkasında yatan temel sebep, bu vahşetin adeta mazur
görüldüğü bir ortamın yaratılmış olmasıdır. Şiddet uygulayanların
cezasız kalması, kadına yönelik şiddeti engelleyecek mekanizmaların
yetersizliği ve İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, bu ortamın
güçlenmesine neden olmuştur. İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddeti
önlemek için en güçlü hukuki dayanaklardan biriyken, bu sözleşmeden
vazgeçilmesi, sözleşmenin gerektirdiği önleyici, koruyucu ve caydırıcı
tedbirlerin hayata geçirilmemesini de beraberinde getirmiştir.
Kadına
yönelik şiddetin önlenmesi, devletin sadece bir görevi değil, toplumsal
sorumluluğudur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Nahide Opuz
davasında da vurguladığı üzere, kadına yönelik şiddet, devletin tedbir
almadığı her durumda ayrımcılık anlamına gelir. Kadın cinayetlerini
sadece bireysel vakalar gibi görmek bu gerçeği değiştirmez; bu
cinayetler, kadınları koruyamayan, hatta onlara yönelik şiddeti teşvik
eden bir siyaset anlayışının sonucudur.
Son
olarak yaşanan bu elim hadise, failin intiharı ile kapanmış gibi
görünse de biz kadınlar için kapanmış değildir. İstanbul Sözleşmesi’ne
geri dönülmesi ve kadına yönelik şiddeti önleyecek mekanizmaların
ivedilikle hayata geçirilmesi, daha fazla vakit kaybetmeksizin bir
zorunluluk haline gelmiştir. Bu kapsamda şiddeti önleme, koruma,
cezalandırma ile bütüncül politikalar geliştirilmesi konusunda devletin
tüm kademeleri, yasama, yürütme ve yargı organları acilen harekete
geçmelidir. Bu süreçte sivil toplum örgütleri, kamu kurumları ve basın
da dahil olmak üzere herkesin elini taşın altına koyarak ortak bir
çalışma yürütmesi gerekmektedir.
Biz
kadınlar, haklarımızdan, emeğimizden ve yaşamlarımızdan
vazgeçmeyeceğiz. Kadın cinayetlerine karşı sesimizi yükseltmeye,
dayanışma içinde mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu karanlık düzenin
yarattığı şiddet ortamına boyun eğmeyeceğiz!
Kadın Cinayetleri Politiktir!
İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!
Yaşasın Kadın Dayanışması!
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
Kadın İnşaat Mühendisleri Komisyonu