Ulusal Yapı Mekaniği Laboratuvarları Çalıştayı Gerçekleştirildi
Eklenme Tarihi: 21/10/2024
Bu
yıl dokuzuncusu düzenlenen ve Düzce Üniversitesinde gerçekleştirilen
Ulusal Yapı Mekaniği Laboratuvarları Çalıştayı tamamlandı.
İMO Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna’nın da konuşma yaptığı açılışın
ardından Prof. Dr. Uğur Ersoy Özel Oturumunda, Prof. Dr. Sinan Altın’ın
oturum başkanlığında çağrılı konuşmacılar Prof. Dr. Tuğrul Tankut ve
Prof. Dr. Faruk Karadoğan’ın sunumlarını yaptı. Prof. Dr. Uğur Ersoy’a
plaket takdim edildikten sonra çalıştayın oturumlarına geçildi.
Odamızın da düzenleyicileri arasında yer aldığı Çalıştayın birinci
gününde iki oturum gerçekleştirildi. Birinci oturum Prof. Dr. Alper
İlki, ikinci oturum Prof. Dr. Yaşar Kaltakcı başkanlığında
gerçekleştirildi. Aynı gün davetli mühendisler oturumunda Prof Dr. Güney
Özcebe başkanlığı ile gerçekleştirildi.
Çalıştayın ikinci gününde beş oturum gerçekleştirildi. Oturum
başkanlıkları sırasıyla Prof. Dr. Erdem Canbay, Prof. Dr. Ahmet Can
Altunışık, Prof. Dr. Gökhan Özdemir, Prof. Dr. Metin Hüsem ve Prof. Dr.
Kutay Orakçal tarafından gerçekleştirildi.
İki gün süren ve inşaat mühendisliği yapı mekaniği alanında deneysel
çalışma ve araştırmaların tartışıldığı, bilgi ve deneyimlerin
paylaşıldığı 9. Yapı Mekaniği Laboratuvarları Çalıştayı bu yıl Prof. Dr.
Uğur Ersoy onuruna düzenlendi.
Çalıştay hakkında detaylı bilgiye ulaşmak için tıklayınız.
Yürütme Kurulumuzun Değerli Üyeleri,
Düzce Üniversitesinin Değerli Yöneticileri,
Üniversitelerimizin Değerli Öğretim Üyeleri,
Değerli Konuklar,
Değerli Meslektaşlarım,
Hepinizi İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyorum.
Yapı
mekaniği laboratuvarları alanında çalıştayların başlamasına öncülük
eden ve bugünlere ulaşmasında önemli katkıları olan, sayın Uğur Ersoy’a
ayrıca teşekkür ediyorum. İlk iki toplantıya katkı sunan Odamızın
3.’sünden itibaren yürütücüleri arasında yer aldığı çalıştayımızın
9.’sunun Uğur Hocamızın onuruna düzenlenmesini de ayrıca anlamlı
bulduğumu ifade etmek istiyorum. Başından bu yana akademik
çalışmalarıyla, sunumlarıyla, çalıştayın örgütlenmesi için verdikleri
çabalarla çalıştayın bugünlere gelmesine katkı koyan bilim insanlarımıza
ve meslektaşlarımıza da şükranlarımı sunuyorum.
Akademiyle
meslek odasının iş birliğinin en güzel örnekleri arasında sayılacak
olan bu çalıştaya ev sahipliği yapan Düzce Üniversitesi İnşaat
Mühendisliği Bölümüne de teşekkürlerimi sunmak isterim.
İnşaat
Mühendisleri Odası meslek alanımızın tüm alt disiplinlerinde çok sayıda
bilimsel-mesleki etkinlik düzenlemektedir. Bundan sadece bir hafta önce
Diyarbakır’da düzenlediğimiz 7. Uluslararası Tarihi Yapıların
Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devri Sempozyumunun ardından,
ayağımızın tozuyla bu değerli çalıştaya katıldığımızı, sizlerle
paylaşmak isterim. Meslek alanımızla ilgili konularda, akademiyle
uygulamadaki meslektaşlarımızı bir araya getiren, mesleki konuları
tartışmaya açan, alanımızla ilgili teknolojik yenilikleri, son
gelişmeleri, yeni yaklaşımları ele aldığımız sempozyum, kongre ve
çalıştayları ülkemizin farklı şehirlerinde yaparak meslek alanımızın
gelişimine katkı sunmayı Odamız başlıca görevi saymaktadır.
Odamız
kurulduğu günden bu yana inşaat mühendisliği meslek alanının asli
unsuru olarak mesleki gelişmelere katkı sunmayı, meslektaşlarının hak ve
çıkarlarını korumayı temel amaç edinmiş, bununla birlikte toplumsal
sorumluluğu gereği yerel ve merkezi yönetimlerin karar ve uygulamalarını
toplum adına denetleyerek, kamu yararı görmediği projelere itiraz
etmiş, itirazını mesleki ve bilimsel esaslara dayandırmıştır.
Değerli Katılımcılar,
Türkiye’nin
bir deprem coğrafyası olduğu, nüfusunun ve sanayi yapılarının büyük
bölümünün deprem tehlikesi altında bulunduğu gerçeğinden hareketle, yapı
üretimi süreçlerinin hassasiyetle ele alınması, mevcut yapı stokunun
durumunun belirlenerek, güçlendirilmesi gereken yapıların
güçlendirilmesi, yıkılıp yeniden yapılması gerekenlerin de bir an önce
yenilenmesi gerektiği açıktır. Son yaşadığımız 6 Şubat Depremlerinin
ortaya çıkardığı acı verici tablo, depremlere hazırlık konusunda bir
milat olarak kabul edilen 1999 Marmara Depremlerinden bu yana kayda
değer hiçbir ilerlemenin sağlanmadığını, yapı üretiminden yapı
denetimine kadar, hataların ve eksikliklerin aynen devam ettiğini, yapı
stokumuzun durumunun ise içler acısı olduğunu gözler önüne sermiştir.
İnşaat mühendisliği eğitiminin niteliğinin de bu bağlamda önemle
üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu vurgulamak gerekir.
Siyasi
iktidarın popülist söylemlerle her ile bir üniversite mantığıyla açtığı
üniversitelerin, akademik kadroları yetersiz, altyapısı, teknik
imkanları, laboratuvarları mühendislik eğitimine elverişli olmayan
bölümlerinde eğitim-öğretim veriliyor.
Üzülerek
ifade etmek isterim ki üniversitelerimizde araştırma yapmak, bilimsel
ve teknolojik gelişmeleri takip etmek ve buna katkı sunmak için yeterli
kaynak bulunmamaktadır. Sınırlı imkanlarla verilen inşaat mühendisliği
eğitimiyle, giderek artan inşaat mühendisliği bölümleriyle, artan
öğrenci kontenjanlarıyla teorik eğitimin yanında uygulamalı eğitimin de
yetersiz kaldığı biliniyor.
Oysa
inşaat mühendisliği uygulamaları, doğa olaylarının yapı güvenliği
açısından yol açtığı sorunların çözülmesi temeline dayanmaktadır. Çözüme
ulaşmanın bir ayağı teori ise bir diğeri de uygulamadır. Dolayısıyla
inşaat mühendisliği eğitimi de bu iki önemli ayak üzerinde dengeli bir
şekilde durmalıdır. Meslek alanımız açısından deneysel çalışma ve
planlamanın önemi ortadayken bilgi ve deneyimlerin meslektaş
adaylarımıza, genç araştırmacılara aktarılması da kritik bir önem
taşıyor.
Bu
yüzden biz ısrarla diyoruz ki, laboratuvarı olmayan okul kalmamalı,
laboratuvar olanakları ihtiyacı giderecek ölçüde geliştirilmeli,
deneysel eğitimin olamazsa olmazı sayılan yapı mekaniği
laboratuvarlarının eğitimin ve mesleki alanımızın en önemli unsuru
olduğunun altı çizilmelidir.
Değerli Konuklar,
Değerli Meslektaşlarım,
Çalıştayımızın
başlıca amacı, ülkemizde deneysel çalışmanın planlanması,
yaygınlaştırılması, genç araştırmacılara deneyimlerin aktarılmasını
sağlamaktır. Bu çalışmaların daha güvenli ve sağlıklı yapılaşma için
önemli katkılar sunacağına şüphe yoktur.
İnşaat
mühendisliği eğitiminin önemli bir parçası olan yapı mekaniği
laboratuvarları, teorik bilgilerin pratikte test edilmesini sağlar.
Beton, çelik, ahşap gibi yapı malzemelerinin dayanıklılık ve deformasyon
özelliklerinin belirlenmesi, kirişler, kolonlar ve diğer yapı
elemanları üzerinde uygulanan kuvvetlerin malzemelerde oluşturduğu
gerilme ve şekil değişikliklerinin incelenmesi gibi önemli çalışma
konuları sayesinde, yapıların depreme dayanıklılığı değerlendirilir.
Aynı zamanda binaların veya köprü gibi yapıların belirli bir yük altında
nasıl davrandığının incelenmesi, taşıma kapasitelerinin anlaşılması,
yapıların dinamik yükler, özellikle depremler altındaki tepkisinin
simüle edilerek test edilmesi açısından da yapı mekaniği
laboratuvarlarının çalışmaları güvenli yapılaşma için önemi yadsınamaz
bir alandır.
Yapı
mekaniği laboratuvarları, inşaat mühendisliği mesleği açısından,
yapıların güvenli, dayanıklı ve ekonomik olarak tasarlanmasını sağlamak
için vazgeçilmez bir role sahiptir. Deprem riski yüksek
bölgelerde güvenli yapı tasarımı, yeni malzeme ve tekniklerin
geliştirilmesi, yönetmeliklerin şekillendirilmesi gibi alanlarda yapı
mekaniği laboratuvarları, mühendislerin kararlarını ve uygulamalarını
yönlendiren en önemli araçlardan biridir.
Mesleğimizin
bu önemli çalışma alanına yönelik olarak 9. Yapı Mekaniği
Laboratuvarları Çalıştayına katkı sağlayan meslektaşlarıma,
araştırmacılara, bilim insanlarına ve tüm katılımcılara bir kez daha
teşekkür ediyor, çalıştayımızın başarıyla geçmesini diliyorum.