Deprem ve Yapı Bilimi Günleri Gerçekleşti

Eklenme Tarihi: 18/02/2025

İnşaat Mühendislerinin depreme dirençli kentlerin oluşmasındaki önemli rolünün kamuoyunca anlaşılması, binaların depreme dayanıklılığının belirlenmesi ve güçlendirilmesi konularındaki bilincin artırılması amacıyla 6 Şubat Depremleri'nin ikinci yılında İMO İzmir Şubesi tarafından düzenlenen Deprem ve Yapı Bilimi Günleri 3-4 Şubat 2025 tarihlerinde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde gerçekleşti.

Etkinliğe İMO Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna, İBŞB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, Y. İnş. Müh. Sinem Aykut Yücel, İMO İzmir Şube Başkanı Bengi Atak, İMO Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın açılış konuşmalarıyla başladı. Toplantıya İMO Yönetim Kurulu Üyesi Jale Alel'de katıldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Yaşar Üniversitesi'nin katılımlarıyla gerçekleştirilen etkinlik 10 oturumda 22 sunum gerçekleştirildi. Etkinlikte ayrıca Deprem Hasarları Sergisi, İzmir Depremi Fotoğrafları Sergisi, Bilimsel Poster Sunumları, Ömer Çam'ın Karikatürlerinden oluşan Deprem ve Biz Karikatür Sergisi, VR Gözlükle "6 Şubat'tan Günümüze Hatay", Deprem İzolatörleri Derneği Stant ve VR etkinliği yer aldı.

Etkinliğin düzenlenmesindeki katkılarından dolayı İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne, bilimsel katkılarını sunan İzmir'de yer alan üniversitelerimize ve değerli akademisyenlerimize, konuk olarak katılarak bilgi paylaşımlarında bulunan değerli konuşmacılarımıza ve tüm katılımcılara teşekkür ederiz.

İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna'nın konuşma metni


Saygıdeğer Misafirler,

Değerli Meslektaşlarım

Değerli Konuklar,

Bugün, 6 Şubat Depremlerinin ikinci yılını geride bırakırken “Bilimle güçlenen yapılarla depreme dirençli kentler” şiarıyla düzenlenen bu etkinlikte bir araya gelmemizi anlamlı bulduğumu belirterek sözlerime başlamak istiyorum. Sonuçları itibariyle tarihimizin en büyük afetlerinden sayılan 6 Şubat Depremleri ülkemizin 11 ilinde büyük yıkıma neden oldu, binlerce canımızı kaybettik ve on binlerce insanımızın hayatını derinden etkiledi. Öncelikle, bu büyük acıyı yaşayan tüm yurttaşlarımıza bir kez daha başsağlığı diliyor, hayatını kaybedenleri saygıyla anıyorum. Bu acı, hepimizin ortak hafızasında yerini aldı ve bize çok önemli dersler verdi.

Tıpkı daha önce ülkemizde yaşanan 1930 Erzincan Depremi gibi, 17 Ağustos Gölcük Depremi gibi, Düzce Depremi gibi, Van, Sivrice, İzmir depremleri gibi… Örnekleri çoğaltmak mümkün. Nitekim bu da bizi ülkemizin depremselliği gerçeğine getirmektedir.

Türkiye, coğrafi konumu itibarıyla dünyanın en aktif deprem kuşakları üzerinde yer almaktadır. Ülke topraklarının %92'si deprem riski altındadır ve nüfusumuzun %95'i bu riskli bölgelerde yaşamaktadır. Bilimsel verilere göre, son 120 yılda ülkemizde meydana gelen depremlerde yaklaşık 100 bin yurttaşımız hayatını kaybetmiştir. Bu veriler, önümüzde duran tarihsel gerçekliğe, acı tecrübelere ve onca kayba rağmen deprem gerçeğinin görmezden gelinmesinin ne kadar büyük bir bedeli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

6 Şubat Depremleri, maalesef bu gerçeği bir kez daha acı bir şekilde hatırlattı. Denilebilir ki bu depremlerde yaşanan yıkımın temelinde, yapı üretimi ve denetimi süreçlerindeki eksiklikler ve hatalar zinciri yatmaktadır.

Saygıdeğer Misafirler,

Değerli Konuklar,

İzmir ilimizin de deprem tehlikesi altında bir coğrafyada olduğu herkesin malumudur. Son olarak 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen, merkez üssü Yunanistan'ın Sisam Adası açıklarında İzmir'in Seferihisar ilçesine 23 km mesafede bulunan 6,9 büyüklüğündeki deprem, Türkiye ve Yunanistan'da toplam 119 kişinin ölümüne, 1053 kişinin ise yaralanmasına neden olmuştur. Bu depremin önemli bir diğer özelliği ise depremin ardından tsunami meydana gelmiş olmasıdır.

İzmir Depreminin üzerinden 4 yıldan fazla zaman geçti. Bu süreçte afetlere yönelik hazırlıklarımıza baktığımızda hala önemli eksiklerin mevcut olduğunu söylemek mümkündür.

Biz İnşaat Mühendisleri Odası olarak, Şubelerimizin ve temsilciliklerimizin bulunduğu tüm illerde, gittiğimiz her yerde bu deprem gerçeğini vurgulayarak yapılması gerekenleri hatırlatıyor, hem yerel hem de merkezi yöneticileri bir an önce afetlere karşı hazırlıklı olmaya çağırıyoruz.

Hiç şüphesiz İMO olarak üzerimize düşen sorumluluğun yalnızca çağrı yapmakla sınırlı olmadığının da farkındayız. Bugün birçok şehirde, birçok il ve ilçe belediyesiyle çeşitli protokoller yoluyla ortak çalışmalar yürütüyoruz.

Halkımızın can ve mal güvenliğini yakından ilgilendiren bir konuda, aynı zamanda ülkemizin kaynaklarının doğru bir şekilde kullanılmasını ve ülke ekonomisinin zarar görmemesini sağlamak için afetlere karşı hazırlık çalışmalarında hep birlikte seferber olmalıyız. Bu anlamda, yerel yönetimlerle meslek odası iş birliğinin hayati önem taşıdığını, huzurlarınızda vurgulamak isterim.

Saygıdeğer Misafirler,

Değerli Konuklar,

Deprem olaylarına karşı tedbir alınması hususunda 17 Ağustos Marmara Depremi bir milat olarak kabul edilmiş, yapı güvenliği ve depreme dirençli şehirleşme konusunda hazırlıkların bir an önce yerine getirilmesi talebi tüm toplumun ortak mutabakatı haline gelmişti. Bu noktada depreme karşı yapılması gereken hazırlıklar konusunda rapor, plan ve görüş oluşturmayan kamu kurumu neredeyse kalmamıştı. Ancak zaman içinde bu çalışmaların tozlu raflarda unutulduğu ve depremin zararlarının azaltılmasına yönelik kayda değer hiçbir ilerleme sağlanmadığı daha sonra yaşadığımız depremlerde görüldü. En büyüğünü de 6 Şubat Depremlerinde gördük.

Bu eksikliklerin ve hataların arkasında, hiç şüphesiz öncelikle kamu gücünün ve resmi makamlarda sorumluluk üstlenenlerin görevlerinin gereğini yerine getirmemiş olması en büyük etkendir. En başından bu yana, mevzuattaki eksiklerin düzeltilmesi, buna göre yapıların deprem yönetmeliklerine uygun inşa edilmesi, denetim mekanizmalarının etkin çalıştırılması, kaçak yapılaşmaya izin verilmemesi gerekirdi. Oysa görünen o ki bu önlemlerin hiçbiri alınmamış, hala da alınmış değil.

Bu noktada, merkezi ve yerel yönetimlerin sorumluluklarını hatırlatmak zorundayız. Deprem riskini azaltmak, afetlere karşı önlem almak bireylerin omuzlarına yüklenebilecek bir sorumluluk değil, öncelikle kamu gücünün görevidir. Yapı denetim mekanizmalarının etkin bir şekilde işletilmesi, kentsel dönüşüm projelerinin, ranta dayalı değil toplumun ihtiyaçlarına göre hızlandırılması, merkezi ve yerel yönetimlerin sorumluluk alanına girmektedir.

Saygıdeğer Misafirler,

Değerli Konuklar,

Bugün burada yalnızca geçmişteki hataları konuşmak için değil, geleceğe dönük adımları da istişare etmek için de bir aradayız. Türkiye, bir deprem ülkesi olmasına rağmen, maalesef hala yeni bir depreme hazırlıklı değildir. Deprem riskini azaltmak için acilen bilimsel ve teknik temellere dayalı bir dizi önlem alınması gerekmektedir. Bu önlemlerin başında, mevcut binaların risk seviyelerinin belirlenmesi, risk durumuna ve ekonomik olarak en uygun seçeneğe göre, güçlendirilmesi gerekenlerin güçlendirilmesi, diğerlerinin de yıkılarak afetlere dayanıklı yapıların üretilmesi elzemdir.

Elbette, toplumun deprem bilincini artırmak için eğitim programları da düzenlenmeli, afet yönetimi sistemleri güçlendirilmeli ve acil müdahale ekiplerinin kapasitesi de artırılmalıdır. Deprem, nerede ve ne zaman meydana geleceğini bilemediğimiz, önlenemez bir doğa olayıdır; ancak alacağımız önlemlerle can ve mal kayıplarını en aza indirmek mümkündür.

Değerli katılımcılar,

Deprem gerçeğiyle yaşamayı, kentlerimizi, yapılarımızı buna göre hazır hale getirmeyi öğrenmek zorundayız. İnşaat Mühendisleri Odası olarak, bu konuda üzerimize düşen görevi yerine getirmeye ve toplumu bilinçlendirmeye devam edeceğimizin altını çizmek isterim. Ancak, bu mücadelede herkesin üzerine düşeni yapması gerekmektedir.

Bu duygu ve düşüncelerle, ülkemizin bir daha böyle acılar yaşamamasını temenni ediyor, bunun için hep birlikte çalışmamız gerektiğini vurgulamak istiyorum. İki gün sürecek olan bu etkinliğimizin başarıyla geçmesini diliyor, çalışmalarıyla katkı sunan tüm değerli konuşmacılara şimdiden teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ederim.


  • 1.jpg
  • 7.jpg
  • 3.jpg
  • 10.jpg
  • 11.jpg
  • 12.jpg
  • 2.jpg
  • 4.jpg
  • 5.jpg
  • 6.jpg
  • 8.jpg
  • 9.jpg










TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası