Geleceğin İnşaat Mühendisliği Çalıştayı Tamamlandı
Eklenme Tarihi: 28/02/2025
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası adına İnşaat Mühendisliği Eğitim Kurulu yürütücülüğünde düzenlenen Geleceğin İnşaat Mühendisliği Çalıştayı 28 Şubat-1 Mart 2025 tarihlerinde İMO KKM Teoman Öztürk Salonunda gerçekleştirildi.
Odamızın 70. Yılına özel hazırlanan video gösterimiyle başlayan Çalıştayın açılışında Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sinan ALTIN, İMO Yönetim Kurulu Başkanı Nusret SUNA ve İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Onur ÖZGERGENE birer konuşma yaptı.
Açılış konuşmalarının ardından çağrılı konuşmacı Emin ÇAPA Yeni Dünyayı Anlamak ve Hazır Olmak, Selçuk PEHLİVANOĞLU da Geleceği İnşa Eden Dinamikler: Eğitim, Teknoloji ve Beşeri Sermaye başlıklı sunumlarını yaptılar.
Moderatörlüğünü Selim TULUMTAŞ’ın yaptığı Dünyada ve Türkiye’de Sosyolojik ve Demografik Değişimler ve İnşaat Mühendisliği Alanına Olası Etkileri başlıklı oturumda Prof. Dr. Serdal BAHÇE Nitelikli Yedek İşgücü Ordusu ve Mühendis, Prof. Dr. Gamze YÜCESAN ÖZDEMİR Krizler ve Arayışlar Çağında İnşaat Mühendisliği sunumlarını yaptılar.
Moderatörlüğünü Prof. Dr. Metin HÜSEM’in yaptığı Dünyada ve Türkiye’de Üniversite Eğitiminde Vizyon Değişimleri ve İnşaat Mühendisliği Eğitimine Olası Etkileri başlıklı oturumda Prof. Dr. Tuğrul TANKUT Teknoloji ve İnsan, Prof. Dr. Metin GER Bilim-Teknoloji-Üretim Sarmalı ve İnşaat Mühendisliğine Etkisi, Prof. Dr. Beno KURYEL Araçsal Paradigmanın Bağlamında Mühendislik Öğretiminin Analizi, Özer AKKUŞ Ülkemizde İnşaat Mühendisliğinin Gelişimi ve Güncel Durumu sunumlarını yaptılar.
Moderatörlüğünü Prof. Dr. Erdem CANBAY’ın yaptığı Dünyada ve Türkiye’de Üniversite Eğitiminde Vizyon Değişimleri ve İnşaat Mühendisliği Eğitimine Olası Etkileri oturumunun 2. Bölümünde Prof. Dr. Mustafa TOKYAY Üniversite Eğitiminde Vizyon Değişimleri ve İnşaat Mühendisliği Eğitimine Etkileri, Mustafa ÇOBANOĞLU Dünyada Mühendislik Eğitiminin Temel Felsefesinde Değişiklikler- Ülkemizde Adaptasyon Sorunları, Zafer KIZILKAYA Ekosistem Temelli Yaklaşım ve Kaynakların Sürdürülebilir Korunması sunumlarını yaptılar.
Çalıştayın ikinci gününde moderatörlüğünü Dr. Eren VURAN’ın yaptığı Bilişim Alanındaki Gelişmeler ve İnşaat Mühendisliği Alanına Olası Etkileri oturumunda, Prof. Dr. Ahmet Hasan KOLTUKSUZ Hesaplama Bilim ve Teknolojilerindeki Gelişmelerin İnşaat Mühendisliğine Olası Etkilerini İrdeleyen Bir Gelecek Perspektifi, Doç. Dr. Onur Behzat TOKDEMİR Yapay Zeka Destekli Yeni Nesil İnşaat Mühendisliği: Dijitalleşme, Otomasyon ve Dijital İkizler, Dr. Cemal YILMAZ Geleceğin Dünyasında İnşaat Mühendisliği ve Robotik Uygulamalar, Dr. Onur BEKTAŞ Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Altyapı ve Üstyapıda Kullanımı Üzerine Bir Değerlendirme sunumlarını yaptılar.
Moderatörlüğünü Doç. Dr. Sadık Can GİRGİN’in yaptığı Bilişim Alanındaki Gelişmeler ve İnşaat Mühendisliği Alanına Olası Etkileri oturumunun ikinci bölümünde Prof. Dr. Oğuz GÜNGÖR İnşaat Mühendisliğinde Mekansal Veri Toplama ve İşleme Teknikleri, Utku HATİPOĞLU ve Ramazan AYDINLI Yapay Zeka ve Geleceğin İnşaat Mühendisliği sunumlarını yaptılar.
Çalıştayın son oturumu olan İnşaat Mühendisliği Uygulama Alanlarında Değişimler ve İnşaat Mühendisliği Alanına Olası Etkileri Prof. Dr. Mustafa TOKYAY’ın moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Oturumda, Prof. Dr. Ilgın YAŞAR Akıllı Şehirler ve Beklentiler, Prof. Dr. Lale BALAS ve Doç. Dr. Aslı NUMANOĞLU GENÇ Su Kaynaklarının Sürdürülebilir Yönetimi ve Kirliliğin Önlenmesi: İnşaat Mühendisliğinde Çevresel Sorumluluk, Didem DAMYAN Temiz Enerjiye Geçiş İnşaat Mühendisliği Uygulamalarını Nasıl Değiştiriyor?, Doç. Dr. Can Baran AKTAŞ Çevresel Etkilerin İnşaat Mühendisliği Alanına Olası Etkileri, Prof. Dr. Hakkı Oral ÖZHAN Atıkların ve Mikroplastiklerin Geoteknik Mühendisliği Alanında Değerlendirilmesi Geoteknik Uygulamaların Çevre Kirliliğinin Önlenmesine Katkıları sunumlarını yaptılar.
Sempozyuma; İMO Yönetim Kurulu Başkanı Nusret SUNA, 2. Başkanı Selçuk ULUATA, Sekreter Üyesi Bülent TATLI, Sayman Üyesi Özer AKKUŞ, Yönetim Kurulu Üyeleri Jale ALEL ve Tansel ÖNAL, Genel Sekreter Serap DEDEOĞLU, Genel Sekreter Yardımcısı Eylem GÜMÜŞ YILMAZ, İMO Şubelerinden Yönetim Kurulu Üyeleri ile çok sayıda meslektaşımız katıldı.
İMO Yönetim Kurulu Başkanı Nusret SUNA’nın Çalıştay’ın açılışında yaptığı konuşma:
Değerli Meslektaşlarım,
Akademinin değerli üyeleri,
Değerli Konuklar,
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası tarafından İnşaat Mühendisliği Eğitim Kurulu yürütücülüğünde düzenlenen "Geleceğin İnşaat Mühendisliği Çalıştayı"na hoş geldiniz diyor, hepinizi İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu adına saygı ve dostlukla selamlıyorum.
Böylesine kapsamlı ve önemli bir konuda düzenlenen bu çalıştayın ne kadar zahmetli bir emeğin ürünü olduğunu takdir edersiniz. Bu çalıştayın gerçekleşmesinde önemli rol üstlenen İnşaat Mühendisliği Eğitim Kurulumuza, Düzenleme Kurulumuza, çalışma arkadaşlarımıza ve sunumlarıyla katkıda bulunan değerli konuşmacılara şükranlarımı sunuyorum.
Bugün burada, inşaat mühendisliği alanında yaşanan güncel gelişmeler doğrultusunda yürütülecek tartışmaların hem inşaat mühendisliği eğitimine hem de meslek alanımızın gelişimine katkı sunacağı açıktır.
Değerli Meslektaşlarım,
Değerli Konuklar,
Dünyada teknoloji alanında yaşanan baş döndürücü gelişmeler, doğal olarak inşaat sektöründe de dönüşümlere neden olmaktadır. Yapay zeka ve robotik teknolojilerin yaygınlaşması, kuantum bilgisayarların gelişimi ve yeni yazılımların kullanım alanlarının genişlemesinin, inşaat mühendisliği mesleğinde de çarpıcı değişikliklere yol açacağı öngörülmektedir. Geleneksel inşaat yöntemlerinin yerini akıllı yapılara, dijital iş güçlerine ve veriye dayalı tasarım süreçlerine bırakacağı tartışılmaktadır.
Bu gelişmeler, üniversitelerde öğrenilen bilgilerin meslek hayatı boyunca aynı şekilde uygulanmasının da yetersiz olacağını göstermektedir. Bu nedenle, düşünsel gücü gelişmiş, öğrenmeyi öğrenmiş, yaşam boyu öğrenme anlayışını benimsemiş, araştırmacı ve çözüm odaklı düşünen, disiplinler arası iş birliğine yatkın, yeni teknolojilere hızla uyum sağlayabilen nitelikli inşaat mühendislerine duyulan ihtiyaç daha da artmaktadır.
İnşaat Mühendisleri Odası olarak, mesleğimizin gelişimini ve geleceğini önemsiyoruz. Meslektaşlarımızın niteliklerini artırmak, mesleki eğitimi bilimsel ve teknolojik gelişmelere uygun hâle getirmek, güvenli ve sürdürülebilir yapılaşmayı sağlamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Elbette bu noktada, mühendislik eğitiminde niteliği artırmak ve geleceğin inşaat mühendislerinin yetkinliğini sağlamak kritik bir gerekliliktir.
Fakat bütün bunları ülkemizin bazı gerçekliklerini göz ardı etmeden tartışmanın önemli olduğunu da ifade etmek gerekir. Kuşkusuz bilimsel bilginin üretilmesi ve geliştirilmesi için, buna uygun bir akademik ortam gereklidir. Bu ortamın sağlanmasının temeli ise, özgür düşünebilen, dogmalardan uzak, sorgulayan, araştıran, deneyen ve anlamaya hevesli bireylerin yetişmesini sağlayan özgür üniversitelerdir. Ne yazık ki Türkiye’deki hiçbir üniversite böylesi bir ortamı sağlamaya elverişli koşullara sahip olmadığı gibi, üniversiteler bilim yuvası olmaktan çıkıp birer meslek edindirme kurumu haline dönüşmüş durumdadır. Üniversitenin gerçek anlamda bir bilim merkezi olabilmesi için öncelikle demokratik bir işleyişe sahip olması gerekir. Doğrudan siyasal mekanizmalar tarafından atanan yöneticilerin başlıca görevi, bu kurumları siyasal iktidar adına denetlemek, gerektiğinde engellemek ve iktidarın politikalarına uygun hale getirmek olmuştur.
Düşünüp sorgulamayan, araştırıp eleştiremeyen, görüşlerini özgürce ifade edemeyen öğrenci, lisans eğitimini ancak kendisine dayatılan bilgileri ezberleyerek tamamlayabilir. Dünya çapında teknoloji alanında yaşanan gelişmeleri yakalamaktan söz ediyorsak önce bunu yapabilecek nitelikte insan gücünü yetiştirmenin olanaklarını tartışmalıyız.
Üniversitelerimiz bu niteliği sağlamaktan çok uzaktır. Köklü üniversitelerimizden değerli akademisyenler tasfiye edilmekte, idareleri siyasi iktidara göbekten bağlı hale getirilmekte, en ufak bir itiraz gösteren öğrenciler cezalandırılmaktadır.
Bir yandan da siyasi popülizm uğruna herhangi bir plana ve programa dayanmadan açılan tabela üniversiteleriyle gençlere hayal satılmakta, kısıtlı olan ülke kaynakları israf edilmektedir. Derslik, laboratuvar, kütüphane gibi en temel gereklilikleri bile karşılama olanakları olmayan bu üniversitelerden mezun olan öğrencilerin yeterlilikleri de tartışma konusu olmaktadır.
Öğrencileri birer müşteri olarak gören vakıf üniversitelerinin kâr odaklı yapısı doğrultusunda, araştırma ve geliştirme çalışmalarına ayrılan kaynaklar azaltılmaktadır.
Oysa Türkiye, 100 yıl önce, dogmalardan sıyrılmış, bilimsel, laik, çağdaş eğitimin önemini kavramış, bu doğrultuda attığı adımlarla, kamucu anlayışla sanayileşme ve üretim hamlelerini gerçekleştirmiştir. Bilim ve teknolojide çağdaşlarını yakalamaya çalışan bir ülke olarak dönemine göre adeta bir sıçrama gerçekleştirmiştir.
Bahsettiğimiz karamsar tabloya karşın bugün hala mesleğine ve bilime saygısını yitirmemiş pek çok bilim insanı olduğunun farkındayız. Onlardan da aldığımız güçle, bugün burada yaptığımız gibi mesleki teknik etkinliklerimizde ısrar ediyoruz. Bu bilim insanlarının varlığı, üniversitelerin yeniden gerçek bir bilim yuvası hâline geleceğine dair umudumuzu canlı tutmaktadır.
Değerli Meslektaşlarım,
Değerli katılımcılar,
Çalıştay boyunca birbirinden değerli sunumlarla; sosyolojik ve demografik değişimlerden üniversite eğitimindeki vizyon değişikliklerine bilişim alanındaki gelişmelerden, inşaat mühendisliği uygulama alanlarında yaşanan değişimlerin mesleğe etkileri tartışılacak, uzmanlar, akademisyenler ve sektör temsilcileri ile birlikte değerlendirmeler yapılacaktır.
Ancak üniversitelerimizin durumunu ifade ederken de söylediğim gibi, bu konuların meslek alanımıza etkilerini değerlendirirken de yine ülke gerçekliğinden bağımsız düşünemeyiz.
Türkiye’de bilime ve teknolojinin gelişimine ayrılan bütçe dünya ile rekabette içler acısı durumdadır. Türkiye’de AR-GE harcamasının GSYH içindeki oranı 2023 yılı itibariyle %1,42’dir. Bu oran AB ülkeleri ortalamasında 2,27 seviyesindedir. Bu oranlarla Türkiye, AR-GE’ye en çok kaynak ayıran ülkeler sıralamasında sonlarda yer almaktadır. Google, amazon, meta gibi teknoloji şirketleri tek başına Türkiye’nin AR-GE çalışmaları için harcadığı 16,1 milyar doların 3 ila 4 katı kaynak ayırmaktadır.
Hal böyleyken teknolojideki gelişmeleri de bu gelişmelerin meslek alanımıza etkilerini de özne pozisyonunda ele alamıyoruz. Hatta bırakalım teknolojideki son gelişmeleri yakalamayı, ülkemizde yapıların üretiminde asgari düzeyde verilmesi gereken mühendislik hizmetlerinin bile verilemediğini tartışıyoruz. Örneğin hala, tüm ısrarlarımıza rağmen üniversiteden yeni mezun olmuş bir inşaat mühendisinin, 4 ayrı işin şantiye şefliğini üstlenebiliyor olmasını tartışıyoruz. Denetime giden ve görevlerini eksiksiz yerine getirmeye çalışan meslektaşımızın şantiye sahasında müteahhitlerin silahlı elemanlarının saldırısına uğramalarını tartışıyoruz.
Devletten alınan ihalelerle belirli çıkar çevrelerini ihya etmek, kentsel alanların rant transferi için feda etmek, kamusal yararı olmamasına rağmen hasta garantili hastaneler, yolcu garantili yollar gibi KÖİ projeleriyle ülke kaynaklarını gereksiz yere tüketmek, yani kısa yoldan çok yüksek kâr elde etme olanakları -özellikle de inşaat sektörü üzerinden- varken, orta ve uzun vadede getiri sağlayacak AR-GE ve üretim yatırımları hiç de cazip görünmemektedir.
Değerli meslektaşlarım,
Değerli katılımcılar,
İnancım o ki Cumhuriyetin kurucu değerlerinin ortaya koyduğu perspektif doğrultusunda ülkemizin gelişimini önceleyen, kamucu politikaların hakim olduğu bir geleceği hep birlikte inşa edeceğiz. Bu çabalarımızın amacı bir yanıyla da bu hedefe ulaşmaktır.
Çalıştayımızın, geleceğe dair yeni fikirlerin ortaya konması, sorunların tespit edilmesi ve çözümler üretilmesi konusunda önemli bir adım olacağına inanıyoruz. Katkı sağlayan herkese bir kez daha teşekkür eder, verimli bir çalıştay geçirmemizi dilerim.
Saygılarımla.