DEPREM SONRASI YAŞANAN HUKUKİ SORUNLAR-16 AĞUSTOS 2025

Eklenme Tarihi: 18/08/2025

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak düzenlediğimiz, konuşmacı olarak Dr. Levent MAZILIGÜNEY'in katıldığı Deprem Sonrası Yaşanan Hukuki Sorunlar konulu etkinliğimiz Şubemizin Harun Karadeniz Konferans Salonu’nda gerçekleşti.

Etkinlik Şube Yönetim Kurulu Başkanımız Sinem KOLGU’nun açılış konuşmasıyla başladı. KOLGU, “Bugün, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 26. yılında, değerli hocamız Dr. Levent MAZILIGÜNEY ile birlikteyiz ve deprem sonrası yaşanan hukuki sorunları tartışacağız. Bu vesileyle, depremlerde kaybettiğimiz yurttaşlarımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz.26 yıl önce yaşadığımız o büyük yıkımın acısı hâlâ hafızalarımızda taze. Ne var ki daha acı olan, geçen bunca zamanda ülkemizde yapı güvenliğini sağlamaya, mühendislik hizmetlerini güçlendirmeye ve denetimi etkinleştirmeye yönelik adımların hâlâ yetersiz kalmasıdır. 6 Şubat 2023 depremleri bize, yıllardır dile getirdiğimiz eksikliklerin nasıl ölümcül sonuçlara yol açtığını bir kez daha gösterdi. Yapı üretim süreçlerinde kamusal denetimden uzak, mühendislik hizmetlerini ikincil plana atan anlayış, binlerce insanın hayatına mal oldu. Oysa biz biliyoruz ki deprem değil, ihmal öldürüyor” diyerek konuşmasına başladı.

Bilim ve tekniğin ışığında, sorumluluk bilinciyle, toplumun can güvenliğini önceleyen bir yapı üretim ve denetim sistemi kurulmadıkça, benzer acıların tekrar yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu belirten KOLGU, deprem sonrası yanlış değerlendirmelere sebebiyet veren bilirkişi raporlarına değindi. KOLGU, “Deprem sonrası geçen süreçlerde, bilimsel gerçekleri yok sayan, gerçekleri ve sorumlulukları çarpıtan, yanlış değerlendirmelere yol açan bilirkişi raporlarıyla da karşılaştık. Bu raporlar sadece hukuki süreci değil, toplumun ve meslektaşlarımızın adalet duygusunu da derinden yaraladı. Aslında yaşananlar, toplumsal ahlakımızdaki çürümenin ve denetimsizliğin yapı üretim süreçlerine nasıl yansıdığının açık göstergesidir. Bugün yapacağımız bu toplantı, yalnızca hukuki sorunları tartışmak için değil; aynı zamanda mesleğimizin sorumluluklarını, kamusal görevimizi ve topluma karşı yükümlülüklerimizi bir kez daha hatırlamak için de önemli bir fırsattır. Katılımınız için hepinize teşekkür ediyor, verimli bir tartışma ve gelecekte benzer sorunların ve acıların yaşanmaması için ortak akıl ve çözüm yolları üretme zemini olmasını diliyorum.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Dr. Levent MAZILIGÜNEY, deprem sonrası inşaat mühendislerinin, idarelerin sorumluluklarına değindi ve idarelere karşı, cezai ve hukuki sorumluluklara yer verdi. MAZILIGÜNEY, İnşaat Mühendisleri Odası tarafından, 6 Şubat Depremleri sonrası Deprem Yargılamaları Takibi Çalışma Grubu oluşturulduğunu ve yürütülen yargı süreçlerinde tutuklu yargılanan meslektaşlarımız hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisi başta olmak üzere ilgili makamlar nezdinde sorunun çözümüne yönelik çalışma başlatıldığını belirtti ve temel sorunları; hatalı imar planları, imara aykırılık ve imar afları, ruhsata aykırı tadilatlar, hatalı zemin etütleri, hatalı tasarım ilkeleri, zorunlu olarak olasılıksal deprem haritaları, hatalı projelendirme, hatalı imalat (işçi, kalfa, mühendis), hatalı malzeme (beton, demir vb.), yetersiz yapı denetim, yetersiz idari denetim, hatalı laboratuvar sonuçları, gereğinden fazla mühendislik fakültesi bulunması, müteahhitlik için herhangi bir yetkinlik talep edilmemesi, mesleki eğitimin yetersiz, meslek etiğinin eksik olması, hile, aldatma ve benzeri davranışların yaygınlığı ve caydırıcı hükümlerin yokluğu olarak sıraladı.

MAZILIGÜNEY, 3194 Sayılı İmar Kanunu’na göre Fenni mesulün istifası halinde, istifa tarihinden önce yapılan işlere dair sorumluluğunun devam ettiğini, yeni atanan fenni mesulün, daha önce yapılan işlerin denetlenmesinden ve eksiklik ve hata var ise giderilmesini sağlamaktan ve bildirimde bulunmaktan da sorumlu olduğuna dikkat çekti ve, Şantiye Şefi Sorumluluğu konusunda, kamu kurum ve kuruluşlarınca yaptırılan kamu yatırımı niteliğindeki yapıların şantiye şeflerinin aynı anda başka bir işin şantiye şefliğini üstlenemeyeceğini; şantiye şeflerinin inşaat ve iş organizasyonunu sağlamak, mevzuatın öngördüğü her türlü tedbiri almak, uygulamak ve uygulatmakla sorumlu olduğunu; yetki belgeli usta çalıştırmak ve belgelerinin bir örneğini şantiye dosyasında bulundurmak zorunda olduğunu ve işveren vekili olduklarının altını çizdi.

İnşaat mühendisleri haricinde diğer mühendisler ve mimarları deprem sonrası sorumluluk yüklenmesinin nadir görüldüğünü belirten MAZILIGÜNEY, bilirkişiler ve bilirkişilik sorunlarına da değindi. MAZILIGÜNEY, konusunda uzman olmayan bilirkişilerin, neden-sonuç ilişkisi olmayan bilirkişi raporlarının ve bütüncül yaklaşımdan uzak raporların olduğunu belirtti ve bilirkişinin, raporunda takdiri değerlendirmelerde bulunmaması gerektiği ve somut olayı tüm açıklığı ile raporunda anlattıktan sonra olayın yorumunu ve takdirini hakime bırakması gerektiğine dikkat çekti.

“Her ne kadar eleştirilse de ülkemizde bir yapı denetimi sisteminin mevcut olduğunu söyleyebiliriz, ancak etkili bir planlama denetimizin olduğunu söyleyebilir miyiz? , tüm kesimlerce kabul edildiği gibi son derece çağdaş bir deprem yönetmeliğimizin olduğu doğrudur, ancak bu yönetmeliği layıkıyla uygulayabilecek ve bunu denetleyebilecek yetkinlikte yeteri sayıda mühendisimiz var mıdır?, bugün üniversitelerimizde açılmış 150’nin üzerindeki İnşaat Mühendisliği Programına giren binlerce öğrencinin, mezun olduğu günümüzde her türlü bina projesine imza atabiliyor ve hatta bu projeleri denetleyebiliyor olmaları makul mudur?” sorularıyla sunumuna son veren MAZILIGÜNEY, ihtisas mahkemelerinin gerekliliğine dikkat çekti.

Etkinlik sonrası İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nusret SUNA, sunumu ve katkıları için Levent MAZILIGÜNEY’e teşekkür belgesini takdim etti.

  • 2025.08.18-l.mazılıguney-1.jpg
  • 2025.08.18-l.mazılıguney-2.jpg
  • 2025.08.18-l.mazılıguney-3.jpg
  • 2025.08.18-l.mazılıguney-4.jpg
  • 2025.08.18-l.mazılıguney-5.jpg
  • 2025.08.18-l.mazılıguney-6.jpg

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası