Şantiye Şefliği Yönetmeliği Değişikliklerine Karşı Uyarıyoruz; Halkın Can ve Mal Güvenliği Tehlikeye Atılıyor!

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun, Şantiye Şefliği Yönetmeliğinde yapılan değişiklikler hakkında 19 Eylül 2025 tarihli açıklaması.

Eklenme Tarihi: 19/09/2025

 

Ülkemizde yapı güvenliğinin sağlanması açısından elzem bir rolü olan Şantiye Şefliği Yönetmeliği hakkında Odamızca yayımlandığı tarihten itibaren defalarca Yönetmeliğin yetersizliği, barındırdığı hatalar ve yanlışlar konusunda idare uyarılmış olmasına rağmen Yönetmelik bir kez daha değiştirtilerek, aynı sorunları barındırır biçimde Değişiklik Yönetmeliği 16 Eylül 2025 tarih ve 33019 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası olarak yapı üretimi ve yapı üretim sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için şantiye şefliği görevinin düzenlenmesi hakkında kapsamlı çalışmalar yaptık, bu çalışmaları raporlar haline getirerek kamuoyuyla, milletvekilleriyle ve tüm ilgili kurum/kuruluşlarla paylaştık. [1]

Ancak yaptığımız tüm çalışmalarımıza ve uyarılarımıza rağmen gelinen aşamada siyasi iktidarın halen aynı hatalarda ısrar ettiğini bir kez daha görüyoruz.

Bir deprem ülkesi olan ve sık sık gerçekleşen büyük depremler nedeniyle çok sayıda vatandaşımızı kaybettiğimiz Türkiye’de, en önemli sorunların başında güvenli yapı üretimi gelmektedir. Yapı üretiminin mühendislik esaslarına uygun olarak gerçekleştirilmesini sağlayan en önemli görevlerden biri ise Şantiye Şefliğidir. Ancak gerek mevzuatta yer alan gerekse uygulamada yaşanan eksiklikler ve yanlışlıklar nedeniyle Şantiye Şefliği çözümün değil sorunun bir parçası haline getirilmiştir.

Bilindiği üzere Şantiye Şefliği, yapı üretimi veya mimarlık/mühendislik hizmeti gerektiren herhangi bir imalatın; plan, proje, resim ve hesaplarına, fen ve sanat kurallarına, genel şantiye organizasyonu işlerine dair teknik mevzuata uygun olarak yürütülmesi ve denetlenmesi işidir.

Yapı üretim süreci bir bütündür. Bu üretim zincirinde ilk halka olan "projelerin tasarımı" safhasından başlayarak "projelerin uygulanması" ve "uygulamanın denetimi"nin aynı titizlikle gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu bakımdan da şantiye şefliği yalnızca müteahhit adına işi yönetmek yani işveren vekilliği değil; aynı zamanda o yapının mühendis ve mimarlarca çizilen projelerini okuma, anlama ve Deprem Yönetmelikleri ile ilgili standartlara uygun yapının inşa edilmesini de sağlamaktır.

Yine işçi ve ustalara işveren adına talimat verirken projeye uygun malzeme kullanmak da şantiye şefinin görevidir. Bu bakımdan şantiye şeflerinin; mühendis ve mimarlarca istenilen ve kullanımına karar verilen malzemenin doğru ve yerinde kullanımını bilecek eğitime ve formasyona da sahip olmaları gerekmektedir. Mimari ve statik projeyi okuma, anlama ve uygulama ise, mühendis/mimarlık lisans eğitimi sonucu edinilen bir özelliktir. Kaldı ki bu konuda lisans eğitimi dahi yeterli olmamakta, ayrıca uzmanlık gerektiren niteliği nedeniyle konuya ilişkin meslek içi eğitim ve belgelendirmeye de tabi tutulması gerekmektedir.

Mühendislik formasyonu olmayanların ise Deprem Yönetmelikleri ve ilgili standartlarına, mevzuata ve projeye uygun inşaat yapması, yapılmasını sağlaması ve denetlemesi mümkün değildir. Tüm bunlardan hareketle; farklı eğitim almış meslek mensuplarının mühendis ve mimarlar yerine ikame edilmesi bilimsel ve teknik açıdan doğru değildir.

Ayrıca şantiye şefliği görevinin gerek yasalarda tanımlanan niteliği gerekse de mühendislik-mimarlık ilke ve esasları ile bilimsel ve teknik gereklilikler karşısında, tam zamanlı olarak şantiyede çalışmayı gerektirmesine rağmen şantiye şeflerinin; birden fazla şantiyede görev üstlenmesi bu görevin kağıt üzerinde kalmasına neden olmaktadır.

Son olarak 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli yaşadığımız depremlerde resmi verilere göre yaklaşık 320 bin bina (yıkılmış/acil yıkılacak/ ağır hasarlı) yıkılmıştır. 11 ilde 14 milyonu aşkın nüfusu doğrudan etkileyen bu yıkımın sonucunda resmi açıklamalara göre 50 binin üzerinde yurttaşımız hayatını kaybetmiştir.

Deprem ve diğer afetlerin yapılarda yaratmış olduğu hasarların çok büyük bir kısmının imalat kusurlarından kaynaklandığı bilinmesine ve çok yakın bir zamanda bu denli ağır bir bedel ödenmiş olmasına rağmen, inşa sürecinin temel aktörü olan şantiye şefliğine gerekli önemin verilmiyor olması, uyarılarımızın dikkate alınmaması düşündürücüdür.

Halkın nitelikli, güvenilir, sağlıklı konutlarda yaşama hakkı taviz verilemez anayasal temel bir insan hakkıdır. Bu hak aynı zamanda devlete de yurttaşlarına güvenli barınma olanağı sağlamak görevi yüklemektedir. Söz konusu yönetmelikle bu hakkın korunmasını sağlamak bir yana “kamu kurumları dışındaki yapılar” denilerek kamu yapıları için öngörülen güvenlikli ve nitelikli inşa sürecinin halk için öngörülmediği kabul edilmekte, anayasal bir hak çiğnenmekte ve devlet asli görevini yerine getirmemektedir.

Sonuç olarak tekrar vurgulamak gerekirse; Şantiye Şefliği yapı üretim sürecinin asli bir unsuru olup bir deprem coğrafyası olan ülkemizde halkın can ve mal güvenliği açısından son derece kritik bir öneme sahiptir. Ancak görünen o ki yapılan değişiklikle Şantiye Şefliği hizmeti resmi prosedürleri tamamlamak amacıyla kağıt üzerinde kalmaya, yurttaşlarımız ise aynı acıları yaşamaya devam edecektir. 

Siyasi iktidarı bir kez daha uyararak ülkemizde sınırsız serbestlik ve denetimsizlik isteyen yapı müteahhitliği müessesinin baskılarına boyun eğmek yerine bilime ve mühendisliğe kulak vererek, konunun uzmanları ve meslek odalarıyla birlikte kamu yararına uygun düzenlemeler yapmaya davet ediyoruz. 

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası

Yönetim Kurulu



TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası