10. Türkiye Deprem Mühendisliği Konferansı Tamamlandı
Eklenme Tarihi: 08/10/2025
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası adına İstanbul Şubesi ve Türkiye Deprem Vakfı Deprem Mühendisliği Komitesi tarafından düzenlenen 10. Türkiye Deprem Mühendisliği Konferansı, 8-10 Ekim 2025 tarihlerinde, İTÜ Ayazağa Yerleşkesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
İMO İstanbul Şubesi Müzik Topluluğunun dinletisiyle başlayan Konferansın açılışında İMO Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna, İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Konferans Eş Başkanı Sinem Kolgu, Türkiye Deprem Vakfı Başkanı ve Konferans Eş Başkanı Alper İlki, KTMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Abdullah Ekinci, İBB Genel Sekreter Yardımcısı ve Tarihi Kentler Birliği Genel Sekreteri Oktay Özel, İstanbul İl Afet Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal birer konuşma yaptı.
Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Mustafa Erdik’in yaptığı Prof. Dr. Rıfat Yarar Konuşması bölümünde Prof. Dr. Haluk Sucuoğlu, “Türkiye’nin Deprem Güvenliği Sorunu Çerçevesinde Deprem Yönetmeliği, Yapı Denetim Sistemi ve Yasal Sorumlulukların Genel Değerlendirmesi” başlıklı sunumunu yaptı.
Konferansın 1. Oturumu Ana Salonda, Alper İlki ve Nusret Suna oturum başkanlığında çağrılı konuşmacı Sinan Akkar’ın, “Earthquake Loss Models for Turkish Insurance Portfolios” başlıklı sunumu, tema konuşmacısı Murat Altuğ Erberik’in “Should We Design for Sequential Earthquakes” başlıklı sunumu, Ustalarımızdan Mustafa Erdik’in “Uzun Periyotlu Deprem Yer Hareketi” ve Zekai Celep’in “Betonarmenin Doğrusal Olmayan Davranışının Tasarıma Yansıması” başlıklı sunumları ile tamamlandı.
2. Oturum Ana Salonda, Çağlar Göksu’nun oturum başkanlığında, çağrılı konuşmacı Helen Crowley’in, “Engineering the Future: How Seismic Risk Models Can Build More Resilient Societies” başlıklı sunumu ile gerçekleştirildi.
3A Oturumu Helen Crowley ve Abdullah Ekinci, 3B Oturumu Arkadiusz Kwiecień ve Zekai Celep', 3C Oturumu Kemal Beyen ve Özer Or, 3D Oturumu Cem Yenidoğan ve Bülent Akbaş oturum başkanlığında yapıldı.
4. Oturumu Ana Salonda, Özer Çinicioğlu ve Temel Pirli’nin oturum başkanlığında, tema konuşmacısı Dina D'Ayala’nın, “Improving School Infrastructure Resilience to Earthquakes and Flooding” başlıklı ve Ustalarımızdan Atilla Ansal’ın “Depremlerde Geoteknik Koşulların Önemi” başlıklı sunumları gerçekleştirildi.
Günün son oturumlarında 5A Oturumu Oğuz C. Çelik ve Selçuk Uluata, 5B Oturumu Gülüm Tanırcan ve Elif Ersoy,
5C Oturumu Sadık Can Girgin ve Bülent Tatlı,
5D Oturumu Ufuk Hancılar ve Tansel Önal oturum başkanlığında tamamlandı.
Konferansın 2. Gününün ilk oturumunda Ana Salonda, Beyza Taşkın ve Ercan Yüksel oturum başkanlığında çağrılı konuşmacı Riyadh Al-Mahaidi, “The 15-Year Legacy of the MAST System: Advancing Seismic Resilience through Hybrid Simulation” başlıklı sunumu, çağrılı konuşmacı Murat Saatçioğlu “Use of Transverse Grid Reinforcement in Earthquake Resistant Structural Elements” başlıklı sunumu, Ustalarımızdan Polat Gülkan “Betonarme Yapılar İçin Düktilite Tek Başına Bir Çare Değildir” ve Altok Kurşun “Geçmişten Günümüze Köprüler, Depremler ve Şartnameler” başlıklı sunumunu yaptı.
7A Oturumu Mihaela Anca Ciupala ve Gülşen Taşkın Kaya, 7B Oturumu Altok Kurşun ve Metin Aydoğan, 7C Oturumu Polat Gülkan ve S. Gülsun Parlar, 7D Oturumu Cüneyt Vatansever ve Selçuk İz’in oturum başkanlıklarında gerçekleştirildi.
Konferans, 8. Oturumda Ana Salonda, Recep İyisan’ın oturum başkanlığında, çağrılı konuşmacı Kemal Önder Çetin’in, “Lessons offered by the 2023 Kahramanmaraş Earthquake Sequence and Recent Advances in Seismic Soil Liquefaction Engineering” başlıklı sunumu ile devam etti.
Daha sonra 9A Oturumu Gürkan Özden ve Gökçe Tönük, 9B Oturumu Eren Vuran ve Tuba Gürbüz, 9C Oturumu Uğurhan Akyüz ve Jale Alel, 9D Oturumu Seda Kundak ve Nurdan Apaydın’ın oturum başkanlığında yapıldı.
Konferansın 10. Oturumu Ana Salonda, Cem Demir ve Ufuk Yazgan’ın oturum başkanlığında, tema konuşmacısı Koichi Kusunoki’nin, “A new but old problem in the practical structural design, the current discussion on Soft-First Story failure in Japan” başlıklı ve tema konuşmacısı Gerard O'Reilly’nin “Advancements in Seismic Risk Assesment of existing structures: insights from analytical models and empirical earthquake data” başlıklı sunumları ile tamamlandı.
İkinci günün sonunda 11A Oturumu Ülgen Mert ve Çağlar Göksu, 11B Oturumu Sinan Akkar ve Cüneyt Tüzün, 11C Oturumu Aslı Yalçın Dayıoğlu ve Gökhan Çevikbilen, 11D Oturumu Ömer Tuğrul Turan ve Evren Korkmazer’in oturum başkanlığında gerçekleştirildi.
Konferansın son günü Ana Salonda, Haluk Sucuoğlu’nun oturum başkanlığında, çağrılı konuşmacı Sergio Alcocer’in, “Challenges for Strengthening Seismic Resilience in Large Urban Areas: The Case of Mexico City” başlıklı sunumuyla başladı. ATC Özel Oturumu Ana Salonda, “İstanbul’daki Konut Binalarının Deprem Riskinin Azaltılması Acil Eylem Önerileri” başlıklı konu ile devam etti.
Daha sonra 12B Oturumu Pelin Özener ve Sami Gültekin’in oturum başkanlığında,
12C Oturumu Medine İspir ve Murat Serdar Kırçıl’ın oturum başkanlığında gerçekleştirildi.
13A Oturumu Marko Marinković ve Ömer Faruk Halıcı,
13B Oturumu Ayşe Edinçliler ve Barlas Özden Çağlayan,
13C Oturumu Kutlu Darılmaz ve Zeynep Değer,
13D Oturumu Atilla Ansal ve Havvanur Kılıç’ın oturum başkanlığında yapıldı. 14. Oturum A Salonunda Sergio Alcocer'in Oturum Başkanlığında Çağrılı Konuşmacı Kutay Orakçal'ın "Reinforced concrete walls: How well do we consider their behavior in analysis and design?" sunumuyla tamamlandı.
15A Oturumu Murat Saatçioğlu ve Pınar Özdemir Çağlayan,
15B Oturumu Ali Osman Ateş ve Umut Hasgül,
15C Oturumu Alper İlki ve Filiz Piroğlu,
15D Oturumu Nurcan Meral Özel ve Yasin Fahjan’ın oturum başkanlığında gerçekleştirildi.
Konferasın son bölümünde 16. Oturum Ana Salonda, Tülay Aksu ve Sinem Kolgu’nun oturum başkanlığında tema konuşmacısı Ufuk Yazgan’ın, “Beyond the Model: Critical Judgment and Holistic Thinking in Earthquake Engineering in the Age of AI” başlıklı sunumu, tema konuşmacısı Pelin Özener’in “Role and Significance of Performance Based Design in Earthquake Geotechnical Engineering Practice” başlıklı sunumu, Ustalarımızdan M. Nuray Aydınoğlu’nun “Betonarme Yapılar İçin Düktilite Tek Başına Bir Çare Değildir”, Kutay Özaydın’ın “Yerel Zemin Koşulları ve Temel Sisteminin Yapısal Hasara Etkisi” ve Tuğrul Tankut’un “Deprem Sorununun En Çetin Boyutu” başlıklı sunumlarıyla tamamlandı.
Konferansın programı, bildiriler kitabı ve tüm detaylarına erişmek için tıklayınız.
İMO Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna'nın açılış konuşması:
Sayın Konuklar, Değerli Akademisyenler, Değerli Meslektaşlarımız,
Türkiye’nin en önemli mühendislik buluşmalarından biri olan 10. Türkiye Deprem Mühendisliği Konferansı’na hepiniz hoş geldiniz. Sizleri Oda Yönetim Kurulumuz adına dostlukla selamlıyorum. Uluslararası nitelikte ve geniş bir katılımla düzenlenen Konferansımızın gerçekleşmesinde önemli çalışmaları olan, başta İMO İstanbul Şubesi ve Türkiye Deprem Vakfı başkan ve yöneticilerine, konferansın eş başkanlarına, düzenleme, bilim ve danışma kurulu üyelerine teşekkür ediyorum.
Hepimizin bildiği gibi, ülkemiz dünyanın en etkin deprem kuşaklarından biri üzerinde yer almaktadır. Nitekim tarih boyunca yaşanan sayısız deprem felaketi toplum olarak hafızamızda derin izler bırakmıştır. Ne yazık ki, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremleri, bu acı gerçeği bir kez daha hatırlatmış; güvenli yapılaşma konusundaki eksikliklerin bedelinin ne denli ağır olduğunu ortaya koymuştur. 6 Şubat depremleri, yalnızca son yüzyılın değil, tarihimizin de en yıkıcı felaketlerinden biri olmuş; yapı stokumuzun kırılganlığını, kurum ve kuruluşların depreme karşı hazırlıksızlığının boyutlarını gözler önüne sermiştir.
İnşaat Mühendisleri Odası olarak yıllardır dile getirdiğimiz temel gerçek şudur:
Deprem gerçeği bilimsel veriler ışığında birçok yönüyle bilinmekle birlikte ne yazık ki gerekli önlemlerin alınmaması, bilimsel bilginin gerektiği gibi uygulanmaması nedeniyle bir doğa olayı olan deprem afete dönüşmektedir. Özellikle 1999 Marmara Depreminden sonra ülkemizde neredeyse tüm ilgili kuruluşlar deprem konusuna ilişkin çalışmalar yapmış, raporlar hazırlamış, eylem planları oluşturmuştur. Bu çalışmalarla aslında depremlere karşı nasıl önlemlerin alınması gerektiği tüm yetkili kurum ve kuruluşlarca malumdur. Gelin görün ki bu çalışmaların neredeyse tümü tozlu raflarda kalmış, bunca acı tecrübeye rağmen depremlere karşı kayda değer bir ilerleme sağlanamamıştır. Güvenli yapılaşmanın temeli olan mühendislik hizmetlerinin, hiçbir şekilde göz ardı edilmeden ve eksiksiz biçimde hayata geçirilmesi, toplumumuzun can ve mal güvenliği açısından hayati öneme sahiptir.
Değerli Meslektaşlarım, Değerli Konuklar,
Bilimsel bilgiyle toplumsal sorumluluğu birleştiren böylesi etkinlikler, özellikle bizim gibi afetlere hazırlık başta olmak üzere birçok konuda kat edilmesi gereken mesafenin bir hayli fazla olduğu ülkelerde, geleceğe umutla bakabilmenin kaynaklarından biridir. Çünkü biz biliyoruz ki, depremi engelleyemeyiz, ancak yıkımı engelleyebiliriz. Bunun yolu da mühendisliğin evrensel doğrularını rehber edinmekten, bilim ve aklın ışığında hareket etmekten geçmektedir.
Konferansımız, deprem mühendisliği alanında çalışan yerli ve yabancı bilim insanlarını, araştırmacıları ve uygulayıcı mühendisleri bir araya getirerek çok değerli bir tartışma ve paylaşım ortamı sunmaktadır. Burada yapılacak her sunum, her katkı, ülkemizde daha güvenli ve dirençli bir yapı stokunun oluşturulmasına hizmet edecektir. Bu noktada konferansımızın amacı yalnızca bilimsel bilgiyi paylaşmak değil, aynı zamanda bu bilginin uygulamaya yansımasını sağlamak, akademi ile uygulama arasındaki köprüyü güçlendirmektir.
Konferans kapsamında; afet yönetimi, dirençli kentler ve bölgesel planlamadan, deprem yönetmelikleri ve performansa dayalı tasarıma, yapı-zemin etkileşimi, altyapı sistemleri ve sanayi yapılarının güvenli tasarımından, mevcut yapıların onarım ve güçlendirilmesi, problem odaklı lokal müdahaleler ve kademeli güçlendirme yöntemlerine, tarihi yapılar ve kültürel mirasın korunmasından, yeni malzemelerin kullanımı ve dijital teknolojilerin deprem mühendisliğine entegrasyonuna kadar çok geniş bir yelpazede tartışmalar yapılacaktır.
Sayın Konuklar,
Geçmişte, bilhassa Cumhuriyet’in kuruluş evrelerinde teknik imkanlar ve ihtiyaç duyulan kadrolar konusunda ciddi imkansızlıklarla mücadele edilmiş, yokluklar içinde yeni bir ülke inşa edilmiştir. Doğrusu bugün, bilimsel bilgi birikimimiz ve yetişmiş insan gücümüz artık yeterlidir; asıl ihtiyaç, bu birikimi uygulamaya yansıtacak irade ve kararlılıktır. Bu konferansın en önemli hedefi, deprem mühendisliği bilgisinin yalnızca bilim insanları arasında kalmaması; uygulama alanına taşınması, mühendislik hizmetlerinin eksiksiz uygulanmasının sağlanmasıdır.
Bu nedenle, konferansımıza katkı sunacak olan değerli bilim insanlarına, araştırmacılara ve uygulayıcı mühendislere özel bir teşekkür borçluyuz. Burada paylaşılacak her bilgi, yapılacak her tartışma, ülkemizin depremlere karşı daha hazırlıklı hale gelmesine ve gelecekte yaşanacak yıkımların önlenmesine hizmet edecektir.
Unutmayalım ki, depremi engelleyemeyiz, ancak yıkımı engelleyebiliriz. Bunun yolu da bilimden, mühendislikten ve toplumsal sorumluluk anlayışından geçmektedir.
Bu büyük bilimsel buluşmaya katkı veren tüm kurumlara, organizasyonda emeği geçenlere, çağrılı konuşmacıları, sunumlarıyla katkı yapacak olan değerli akademisyenlerimize ve bizlerle birlikte olan siz değerli katılımcılara teşekkür ediyor, konferansın ülkemize ve mesleğimize değerli katkılar sunmasını diliyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.