BASIN AÇIKLAMASI
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI GAZİANTEP ŞUBE YÖNETİM KURULUMUZUN ŞAHİNBEY AKKENT CAMİSİNİN ÇÖKEN İSKELESİ İLE İLGİLİ YAPMIŞ OLDUĞU BASIN AÇIKLAMASI
Eklenme Tarihi: 22/11/2019
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI GAZİANTEP ŞUBESİ
BASIN AÇIKLAMASI
Değerli basın mensupları;
Öncelikle basın toplantımıza katıldığınız için hepinize teşekkür ediyor, hoş geldiniz diyoruz.
Bildiğiniz gibi, Şahinbey Akkent Camisinin çöken iskelesinin altında kalan ve hayata gözlerini yuman değerli meslektaşımız Korkut Küçükcan`ı dün gözyaşları arasında ebediyete uğurladık.
Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun.
Ancak yaşadığımız bu talihsiz ve acı olayın ardından cevap bekleyen sorular, sorgulanması gereken konular var.
Sizlerin aracılığıyla, meslektaşımız Korkut Küçükcan`ın hayatını kaybettiği Akkent Cami İnşaatı ve kurtarma çalışmaları ile ilgili sorgulanması gereken konulardaki görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
DEĞERLİ MESLEKTAŞIMIZ KORKUT KÜÇÜKCAN KİMDİR?
Korkut Küçükcan, mesleğinde 19 yılını tamamlamış, kendisini olası bir depremde güçsüz yapıların ayakta kalmasını sağlamak için güçlendirme projeleri çizmek, uygulamak için yetiştirmiş ve bu konuda Türkiye`de sayılı isimlerden birisi haline gelmiş, meslek aşığı donanımlı bir mühendisti.
Yapıların mevcut yapısal özelliklerinin belirlenmesi ve güçlendirilmesi konusunda engin bilgi ve deneyime sahipti. Sahada yapısal sistemin belirlenmesi için ölçümlerin yapılıp röleve projelerinin hazırlanması, hasar ve noksanların tespiti, yapı malzemelerinden numunelerin alınması ve dayanım testlerinin yaptırılması onun uzmanlık alanıdır.
Bu konularda 19 yılı aşkın süredir emek vermiş, her türlü zor işin altına, bu iş içinde de olduğu gibi, yüksünmeden girmiştir. Türkiye`nin pek çok bölgesinde çok çeşitli binalarda çalışmıştır. Okullar, kamu binaları, banka binaları gibi pek çok binanın yanı sıra, sanayi tesislerinin 100m`ye varan yüksekliklerdeki bacalarının dahi rölevelerini hazırlamış, bu yüksekliklerden beton örnekleri almış bir mühendisti.
Tüm bu çalışmaların yapılması sırasında gösterilmesi gereken azami özeni, uyulması gereken güvenlik kurallarını herkesten iyi bilen diğer insanlara öğreten, daima uygulayan ve diğer ekiplerin de uygulamasını sağlayan yetkin bir mühendisti.
Deprem güvenliğine dair bilinç düzeyini ülkesinde ve özellikle memleketi Gaziantep`te yükseltmek adına yaptığı tüm özverili çalışmalarda, bu bilince ulaşmanın ilk şartının sahada güvenli çalışma olduğunu bilen, herkese anlatan ve öğreten bir mühendisti.
Van, Düzce depremleri ve daha birçok farklı toplumsal afetlerde gönüllü olarak olay yerine giden, deprem sonrası hemen kullanılması gereken öncelikli yapıların (Hastane vb.) hızlı bir şekilde gözlemini yapan, arama kurtarma çalışmalarına katılan, günlerce çadırlarda kalan sorumluluk sahibi bir mühendisti.
Odamızın da son zamanlarda gündeme getirdiği, olası bir Gaziantep veya civar bölgelerde meydana gelecek depremde, bizlere bir yol haritası oluşturacak Deprem Master Planı komisyonumuzun 6 üyesinden 1 tanesiydi.
Olası bir deprem öncesinde ve sonrasında, birçok hayatı kurtaracak bilgiyi oluşturacak planın bir parçası ve katkı sunanıydı.
Elbette kendisi ile ilgili anlatacak çok şey var ancak mesleki anlamda ne kadar önemli bir değeri kaybettiğimizin altını çizmek istiyoruz.
AKKENT CAMİ
Üzücü olayın gerçekleştiği devasa büyüklükteki cami inşaatı, Türkiye`nin en büyük ikinci camisi olarak lanse ediliyor. 14.700m2`lik alana inşa edilen caminin, kubbe yüksekliği 67 metre, kubbe çapı ise 34 metre genişliğindedir. Caminin 4800m2`lik avlusunda 44 adet 30m2 büyüklüğünde külliye şeklinde odalar bulunacaktır. Devasa camide aynı anda 15.000 kişi ibadet edecektir.
Yapının başlaması ile daha öncede gündeme gelen, Karataş Mahallesini şehre bağlayan en büyük ana yollardan birinin aksını kestiği, yolun sürekliliğinin devamı için caminin etrafından dolaşılması gerekliliği için yapılan tartışmalar daha önce kamuoyu gündemini meşgul etmişti. Bu yol imar değişikliği Ayrıca şehir hastanesine ulaşım bakımından sıkıntılara yol açacağını da hastane faaliyete geçmeden şimdiden söyleyebiliriz.
Akkent Cami inşaatın yalnızca 1 km civarında 4 adet cami bulunmaktadır.
Ayrıca bu büyüklükte bir cami inşaatı var iken, bundan çok çok daha büyük bir caminin valilik binasının yıkılarak yerine yapılacak olması da Gaziantep kamuoyunu meşgul eden, tartışmalara yol açan yeni bir gündem konusudur.
KAÇAK YAPI
Türkiye`nin ikinci en büyük camisi olarak yapımına başlanan Akkent Cami İnşaatının statik projesi, iskele projesi ve ruhsatı yok.
Hatta cami inşaatı yapılan alanın, cami olarak imar tadilatı olmadan inşaata başlandığı, inşaata başladıktan yıllar sonra imar tadilatının yapıldığı kamuoyunca bilinmektedir.
Herhangi bir projesi olmayan inşaata nasıl başlandı ve neye göre devam ettirildi?
Türkiye`de camilerin ruhsatsız hatta projesiz yapıldığı ile ilgili genel bir kanı var. Ancak bu durum mühendislik bilimini ve insan hayatını hiçe sayan bir uygulamadır.
Çoğu zaman bir tip cami projesinin enini boyunu biraz değiştirerek inşaat yapıldığı bilinmektedir. Belediyeler cami ve bunun gibi bağış yapılan sosyal inşaatlarda ruhsatlara önem vermiyor proje istemiyor. Bu çok yanlış, yanlış olduğu kadar da tehlikeli bir durumdur.
İnşaatı ister kamu kurumu yapsın, isterse de özel sektör yapsın her ikisi de aynı muameleye tabi tutulmalıdır. Belediyeler, kamu kurumları, kurallara uyma konusunda örnek olmalıdır. Ruhsatsız yapıya müsaade etmemelidir. Ancak burada görüyoruz ki belediye kendisi ruhsatsız yapı yapmaktadır.
ARAMA KURTARMA ÇALIŞMALARI
Öncelikle arama kurtarma faaliyetlerinde çalışan herkese teşekkür etmek istiyoruz. Muhakkak bu konuda çalışan herkes iyi niyetliydi.
Ancak ortada ciddi bir koordinasyonsuzluk ve bilinçsizlik vardı. Lider eksikliği vardı. Bu nedenle o iskelenin altında hepimiz kaldık. Gaziantep arama kurtarma çalışmalarında sınıfta kaldı.
Acilen Arama kurtarma görevi olan kurumlar, meslek odaları ve sivil toplum örgütleri bir araya gelerek,olası bir afette acil eylem planı üzerinde çalışmalara başlamalıdırlar. İnşaat mühendisleri odası olarak bu organizasyonda yer alacağımızı burada belirtmek isteriz.
Gerek Afad, Umke, İtfaiye, Belediyeler gibi arama kurtarma faaliyeti görevi olan kurumların, bu tür afet olaylarına ne kadar hazırlıksız olunduğunu anladık.
Görgü tanıklarının bizleri yönlendirdiği konum ile, Korkut Küçükcan kardeşimizin cansız bedenine ulaşıldığı yer arasındaki mesafenin çok fazla olduğuna şahit olduk. Görgü tanıkları bizleri yanlış yönlendirmiştir ve sorgulanmaları gerekmektedir.
Özellikle görgü tanıklarının yönlendirdiği konumda belirli bir mesafe alındıktan sonra, hatta tüm çalışmanın başladığı andan itibaren caminin 4 tarafından çok daha fazla ekiple çalışma yapılmaması Korkut Küçükcan kardeşimize ulaştığımız süreyi fazlasıyla uzatmıştır.
Ayrıca Korkut Küçükcan kardeşimizin cansız bedenine ulaşıldıktan sonra Umke`nin kan gurubu belirli kan torbalarıyla orada beklerken kendisinin yaşadığı ile ilgili bilginin paylaşılması, Valiliğin bile yanlış yönlendirilmesi, ailenin vefat haberini hastanede öğrenmesi gerekliliği ile ilgili bir kararsa bile çok yanlıştır ve herkesi o gece en derinden yaralayan hadiselerden bir tanesidir.
Alınan bilgilere göre Şantiye alanının tahliyesinin, Meslektaşımız Korkut Küçükcan`ın enkaz altından çıkarıldıktan sonra durdurulduğu görülmektedir. Enkaz altında başka vatandaşlarımızda olabilir. Acilen arama kurtarma çalışmalarının devam ettirilmesi gerekmektedir.
SORULMASI GEREKEN ÖNEMLİ SORULAR
*13.5 metre ve daha yüksek iskele kurulumlarında ahşap iskele türünün kullanılması yasak iken, Akkent Camii inşaatında yaklaşık 45 metre yüksekliğinde kullanılan ahşap iskeleye nasıl izin verildi? Kim izin verdi?
*İnşaat belirli bir aşamaya geldikten sonra yarım kalmış. Devasa inşaat alanı yıllardır kaderine terk edilmiş, metruk bir yapı haline dönüşmüştür. Bu denli tehlike arz eden bir yapının bu kadar uzun süre bu halde kalmasının sebebi nedir?
*Civar bölgede yaşayan halk buranın tinerci yuvası haline geldiğini içeride mahallenin çocuklarının elini kolunu sallayarak gezdiğini söylüyorlar. Böylesine tehlike arz eden inşaat alanı ile ilgili olarak her hangi bir güvenlik önlemi neden alınmamıştır?
*Ve bizim için sorulması gereken en önemli soru şudur; yaklaşık 3 ay önce şantiye alanında çalışma yapıldığı ve beton döküldüğü, hatta beton dökümü esnasında iskelenin böyle bir yükü taşıyamayacağı anlaşılınca beton dökümünün yarım bırakıldığı biliniyor. Peki, üstü açık olan bu yapının, yıllarca soğukta kar ve yağmur, sıcakta güneşe maruz kaldığı bilinen ahşap iskelenin, beton dökümü esnasında kurumuş ahşabın üzerine yüklenen yeni yükü taşıma gücü kalmadığı fark edildikten sonra, değerli meslektaşımız Korkut Küçükcan neden ölçü alımı için camiye gönderilmiştir?
SUÇ DUYURUSU
İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi Yönetim Kurulu olarak bugün sabah saatlerinde Cumhuriyet Başsavcılığına giderek, üyemiz Korkut Küçükcan`ın hayatını kaybettiği vahim olay ile ilgili suç duyurusunda bulunduk. Yaşanan ölümlü olayın sorumlularının ortaya çıkarılması ve en ağır şekilde cezalandırılması en büyük beklentimizdir.
KORKUT KÜÇÜKCAN ADI ODAMIZDA YAŞATILACAK
Diğer taraftan Şube Yönetim Kurulu olarak, şubemiz binasında bulunan anma töreninin yapılmış olduğu seminer salonuna merhum meslektaşımız, arkadaşımız, canımız, kardeşimiz Korkut Küçükcan`ın adının verilmesi ile ilgili oy birliği ile karar almış bulunmaktayız. Artık Korkut Küçükcan`ın adı bizimle yaşayacak.
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI
GAZİANTEP ŞUBE
YÖNETİM KURULU