BASINA VE KAMUOYUNA:İMO 17 AĞUSTOS DEPREMİ`NİN YILDÖNÜMÜNDE DEPREME DUYARLILIK YÜRÜYÜŞÜ DÜZENLİYOR
Eklenme Tarihi: 18/10/2012
BASINA VE KAMUOYUNA
İnşaat Mühendisleri Odası, üzerinden 9 yıl geçen 17 Ağustos Marmara Depremi`nin yıkımlarını, hasarlarını, can kayıplarını ve siyasi iktidarların sorumluluklarını yeniden hatırlatmak için Gölcük`e kitlesel yürüyüş düzenliyor.
Son yıllarda yaşanan Erzincan, Dinar, Körfez, Bolu, Ceyhan, Samandağ, Seferihisar depremleri ülkemizin başından geçen başlıca felaketlerdir. Ülkemizde meydana gelen bu depremlerde yaşanan felaketlere bağlı mal ve can kaybı, denetimsizlik, tedbirsizlik ve kadercilikten kaynaklanmaktadır. Ne yazık ki "kader" ve "tedbirsizlik" kavramları insanlarımızca birbirine karıştırılmaktadır. Ancak bilmeliyiz ki, depremler ve meydana gelen hasarlar kader değildir.
Neredeyse tamamı deprem bölgesi olan ülkemizde, depremlerde yıkılan binalarda yapılan incelemelerde, bu kadar büyük boyutta hasarın meydana gelmesinin başlıca nedenlerinin
· Çok katlı betonarme yapılarda deprem perdelerinin bulunmaması,
· Estetik kaygılarla çoğu kez taşıyıcı sistemin narin kolon-kuvvetli kiriş olarak oluşturulması,
· Simetrik olmayan plan ve zayıf taşıyıcı sistemli zemin kat uygulaması yapılması,
· Dayanımı düşük beton kullanılması,
· Kolon-kiriş birleşim bölgelerine özen gösterilmemesi,
· Projelere uyulmayıp, seyrek etriye kullanılması
gibi temel hatalardan kaynaklandığı tesbit edilmiştir.
Yani feleketin temelinde kötü ve bilinçsiz bir yapı üretimi yatmaktadır. Yapım aşamasındaki basit hatalar birikerek felaketi meydana getirmektedir.
Ayrıca bilinçsizlikten kaynaklanan "Betonarmeye aşırı güven" duygusu da halkımız arasında yaygındır.
· Demiri koy, fakat boylarına ve bindirmelerine dikkat etme,
· Etriyeyi koy ama seyrek olarak,
· Betonun suyunu fazla koy ki kolay işlensin,
· Kalıbın içinde tahta ve tuğla parçaları bırak,
· Taze betonu nemli tutmaya özen gösterme, sonra da hiçbir şey olmaz diye depremi bekle.
Hayır, bu kader değildir. Bilinçsizliktir, sorumsuzluktur, denetimsizliktir. Yani depremlerde yaşanan olaylar bizler tarafından önceden hazırlanmıştır. Doğa kuvveti ise hazırlanan bu ortam içinde sadece etkisini göstermiştir.
Betonarme imalatta küçücük malzeme veya işçilik ihmalleri ve işçiliğe özen gösterilmemesi büyük felaketlere yol açmaktadır. Bu hususlara özen göstermek, betonarme yapıyı itina ile yapmak yapı maliyetine önemli bir artış getirmemektedir. Bu artış birkaç usta ve işçi yevmiyesi kadardır. Bu zincir içinde mal sahibinin, taşeronun, müteahhidin ve teknik uygulama sorumlusunun veya denetim biriminin sorumluluk payları büyüktür.
İnşaat Mühendisleri olarak bizler sağlıklı bir yapı için, inşaata başlamadan önce zemin etüdünün yapılması, yönetmeliklere uygun projelerin hazırlanması ve binaların denetim altında yapılması gerektiğini sürekli dile getirmekteyiz. Yeni bir Erzincan, yeni bir Körfez felaketi yaşanmaması için kaçak ve projesiz bina yapılmamalıdır. Projesi hazırlanmış binalar, inşaat mühendislerinin denetimi altında üretilmelidir. Proje yapımı ve yapı denetiminin mal sahibine mali yükü, yapı maliyetinin yüzde 3-4`ü kadar olmaktadır. Bu miktarı ödemekten kaçınarak projesiz ve denetimsiz bina yapımında ise, olası bir depremde binanın yıkılarak tamamının kaybedilmesi ihtimali çok yüksektir.
Kaçak yapılaşmanın önüne geçilmesi, sağlıklı ve denetimli yapı yapılması için tüm yetkililere, siyasi iktidarlara ve parlamentoda temsilcileri bulunan tüm siyasi partilere önemli görevler düşmektedir. Kocaeli Depreminin üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen, yetkililerin olası bir İstanbul Depremine yönelik ciddi tedbirler almaması, Yapı Denetiminin tüm ülkede değil de hala 19 ilde pilot olarak uygulanması, deprem gibi yaşamsal bir konuda siyasi iktidarın hala ciddi bir programının ve çalışmasının olmadığını bizlere göstermektedir.
Depreme karşı gerekli ve olanaklı mühendislik tedbirlerini tüm uyarılara rağmen bir türlü hayata geçirmeyen siyasi iktidarın insan yaşamını nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya bıraktığına dikkat çekmek amacıyla inşaat mühendisleri olarak 16 Ağustos 2008 Cumartesi günü Gölcük`te buluşacağız. Eylem kapsamında bölgede diğer sivil toplum örgütlerinin düzenlediği gösteri, panel, ve söyleşilere katılacağız. 17 Ağustos gecesi depremin yaşandığı saat olan 03.02`de mum ve meşaleler eşliğinde saygı duruşunda bulunacağız.
İnşaat Mühendisleri Odasınca düzenlenen "Depreme Duyarlılık Yürüyüşü" etkinliğimize tüm halkımızı destek vermeye ve katılmaya çağırırız.
Bizler, İnşaat Mühendisleri Odası olarak halkımıza danışmanlık yapmaya, yardımcı olmaya, yol göstermeye her zaman hazırız. Unutmayalım ki, depreme dayanıklı binalar ancak İnşaat Mühendislerinin danışmanlığında mümkündür...
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi
Yönetim Kurulu Başkanı
Prof. Dr. Ömer Zafer ALKU
NOT: "Depreme Duyarlılık Yürüyüşü" etkinliğimize katılmak isteyen halkımız ve üyelerimiz için 16 Ağustos 2008 Cumartesi günü saat: 09.30`da Sabancı Kültür Merkezi`nden, 10.00`da İMO İzmir Şubesi`nden araçlar kaldırılacaktır.