SSGSS YASA TASARISINA KARŞI ŞUBEMİZİN BASIN AÇIKLAMASI

Eklenme Tarihi: 18/10/2012

 BASINA VE KAMUOYUNA

Tüm dünyada uluslararası şirketler daha fazla kar etmek için, ulusal devletleri sağlık ve sosyal güvenlik harcamalarından elini çektirmek istemektedir. Yakın zaman içinde, Fransa ve Yunanistan da sosyal devleti tasfiye etmek doğrultusunda çeşitli yasalar çıkarılmak istenmiştir. Grevler ve büyük sokak gösterileri ile bu yasaların çıkması engellenmiştir. Şu an meclisin gündeminde bekleyen ‘Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası` (SSGSS) yasa tasarısı Avrupa`da çıkarılmak istenen yasalarla aynı amacı taşımaktadır. Çalışanlarımızın sosyal güvenceleri ve sağlık hakları, büyük sermaye gruplarının kar hırsı için özel sektöre devredilmek istenmektedir.

Bu yasa tasarısı ile birlikte yapılacak değişikliklerden bazıları şunlardır.

Kadınlar için 58, erkekler için 60 olan emeklilik yaşı hem kadınlar hem de erkekler için 65`e çıkarılarak, çalışarak ölmek anlamına gelen 9000 işgünü prim ödeme zorunluluğu getirilmektedir.

·


Emeklilik aylıklarının hesaplanma yöntemi değiştirilerek, emekli aylıkları dörtte bir ila üçte bir oranında azaltılmaktadır.

·


Sağlık temel hak niteliğinden uzaklaştırılarak, devletçe ödediğimiz vergilerle karşılanan sosyal bir hak olmaktan çıkarılarak, sağlık hakkı, sadece belirli hizmetlerin karşılanması ile sınırlandırılmaktadır. Tedavi için gerekli olan yöntem ve hizmetlere ulaşmak ise ancak parası olanların "hakkı" olacaktır. Sistemin bu şekilde tasarlanması ile özel sağlık sigortalarına yönelme teşvik edilerek, sosyal güvenlik kurumundan kaçış hızlanacaktır. Bu durumda kurum, en düşük ve en sınırlı hizmeti sağlayan yoksulluk yönetimi kurumuna dönüştürülecektir.

·


Kamu görevlilerinin prim yükü artırılmakta ve ücretleri düşürülmektedir.

·


Aylık geliri 139,6 YTL`den (Asgari ücretin 1/3`ü olan bu rakam yoksulluk sınırı olarak yeni yasaya göre belirlenmiştir.) fazla olan bütün vatandaşlar, her ay 73 ila 475 YTL arası Genel Sağlık Sigortası primi ödemek zorunda bırakılmıştır.

·

Son zamanlarda herkesin kapısı, bireysel emeklilik hakkında tanıtım yapacağını bildiren kişilerce çalınmaktadır. Hükümetin en yetkili isimleri bireysel emeklilik konusunda olumlu açıklamalar yapmaktadır. Bunların hepsinin yan yana düşmesi bir tesadüf müdür?

Bu tablo tesadüf değildir. Sosyal devletin tasfiyesi bir bütün olarak ulusal devletlerin yok edilmesi sürecinin en önemli ayağıdır. Sosyal devletin yapması gereken temel görevler bu süreçle birlikte özel sektöre devir edilmektedir. Özel sektörde, uluslararası tekeller eliyle yapılacak sağlık ve emeklilik hizmetleri sadece parası olanlar için sağlanacaktır. Yeterli parası olmayan çalışanların önemli bir kesimi içinse cemaatler ve vakıflar aracılığıyla, sosyal devletin yerine sadaka devleti kurulmaktadır.

Bu son düzenlemelerle birlikte, kömür ve ekmek yardımı ile zaten kurulmuş olan sadaka devleti, sağlık ve sosyal güvenlilik sistemine doğru genişleyerek gelişecektir. Bu durumun getirdiği siyasi sonuçların ne yönde olacağı ortadadır. Cemaatlere ve vakıflara kendini borçlu hissederek siyasi tercihlerini belirleyen yoksul yığınların artması bu süreçte hızlanacaktır. Oy zamanı geldiğinde kapısını çalan siyasiler "hasta olduğun zaman yaptığımız yardımı unutma" diyeceklerdir. Dini vecibelerinin neler olduğunun belirlenmesi, yerine getirilip getirilmediğinin denetlenmesi yine bu vakıflar ve cemaatler aracılığıyla yapılacaktır.

Bu yasayla, bir taş ile birden fazla kuş vurulmaktadır. Sosyal devletin tasfiyesini isteyen ABD-AB-Dünya Bankası-IMF ve bu tasfiyeden pay alacağını düşünen yerli sermaye kesimleri bu durumdan memnundur. Sosyal devletin tasfiyesi ile güçlenecek olan cemaat, vakıf ve tarikatların yönetimleri bu yasayı desteklemektedirler. Bu cemaatlere sırtını dayayarak Türkiye Cumhuriyetini Ilımlı İslam Cumhuriyetine çevirmek isteyen siyasi partiler de bu süreçten doğal olarak memnundur. Bir tek onuru ve namusu ile ekmeğini kazanmaya çalışan emeğiyle yaşayan insanlar memnun değildir.
Emeğimize, ülkemize ve onurumuza hep birlikte sahip çıkarsak bu yasal düzenlemenin hayata geçmesini engelleyebiliriz.

İMO İZMİR ŞUBE YÖNETİM KURULU

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası