ADANA`NIN SORUNLARI ÇÖZÜM BEKLİYOR

Şube başkanı Abdullah Bakır`ın Adana Kent Konseyi Yayın Organında yer alan yazısı

Eklenme Tarihi: 26/02/2013

Ülke ekonomisinin lokomotif sektörlerinden olan inşaat, Adana ölçeğinde yaşanan sorunlar nedeniyle bu özelliğini yitirmiş görünüyor. Bunun ne anlama geldiği ise açık: İnşaat sektöründeki duraganlık doğal olarak pek çok alt sektörü etkilemekle kalmıyor, işsizliğin artması nedeniyle sosyal sorunlara da yol açıyor. Demirden alimünyuma, çimentodan cama 150 alt sektörde doğrudan ilintili bir sektör olarak inşaatta yaşanan durağanlık, ekonomik hareketliliği de olumsuz yönde etkiliyor.

Elbette Adana, inşaat sektörünün genel sorunlarından etkileniyor, imar ve mevzuat tartışmaları konjoktürel iniş ve çıkışlara yol açıyor. Özellikle de ölçeği ne olursa olsun sık değiştirilen imar planları ve imara kapalı bölgeler pek çok soruna kaynaklık ediyor.

Ancak bütün bunların, Adana`nın içinde bulunduğu yoksulluğu ve yoksunluğu açıklamaktan uzak nedenler olduğu bilinmelidir.

Adana, ne inşaat sektörünün yaratması olası ekonomik hareketlilikten nasibini alıyor ne de merkez idarenin teşvik uygulamalarından. "Doğal Hayatı Koruma" koruma kanunu çerçevesindeki uygulamalar ya da 1/25 binlik imar planı konusunda yaşanan sorunlar elbette sorunlu noktalardır. Ancak beraberinde, Adana`nın yoksullama sürecenin zaman içerisinde bütün sektörleri etkilediğini, Adana`nın cazibe merkezi olmaktan uzaklaştığını görmek gerekiyor.

Adana işsizlik sıralamasında ilk sıralarda, bu basamağı hiçbir kente kaptırmıyorsa,  Adana`da son on yılda 50 civarında fabrika kapandıysa, Adana`nın birincil öncelikli sorunu çarpık kentleşmeyse, Adana bir taraftan dışarıya nitelikli beyin göçü verirken diğer taraftan yoksulların umut bağladığı bir kent olarak göç alıyorsa, hala ulaşımın master planı yoksa, planlar bütüncül olmaktan uzaksa, yeşil alanlar, sportif alanlar, yaya bölgeleri, kentsel donatı alanları sorun teşkil etmeye devam ediyorsa, kentsel arsa üretimi ihtiyacın çok gerisindeyse, kentin tarihsel dokusu korumasız durumdaysa orta yerde çözüm bekleyen köklü sorunlar var demektir.

Yukarıda söylediğim gibi önce sanayi kuruluşlarını kaybeden Adana şimdi de nitelikli insan gücünü kaybetmeye başlamıştır. Yerel yöneticilerin sorunların kaynağı olarak gösterdiği göç bitmiş, Adana aldığından fazla göç veren veren bir il`e dönüşmüştür. Bu durum tek başına  hiçbir göstergeye bakmayı gerektirmeyecek kadar uyarıcı bir tehlike çanı rolündedir.

Köklü sorunlara köklü çözüm yolları bulmak ise başta üniversiteleri, meslek odaları ve sivil toplumun bütün örgütlü kesimlerini karar süreçlerine dahil etmekten geçmektedir. Bu konuda, ben de varım diyen tüm duyarlı kesimleri sorunlara katkı koymak için güç birliğine davet ediyorum.

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası