5.GEOTEKNİK SEMPOZYUMU GERÇEKLEŞTİRİLDİ
İMO Adana Şubemizin yürütücülüğünü yaptığı 5.Geoteknik Sempozyumu 5-6 Aralık tarihleri arasında Çukurova Üniversitesi Mithat Özhan Amfisinde gerçekleştirildi. Geoteknik konusundaki son gelişmelerin ve bilimsel araştırmaların paylaşıldığı, iki gün süren sempozyumda toplam 16 oturumda, 97 bildiri sunuldu, 7 çağrılı konuşmacı görüşlerini aktardı.
Eklenme Tarihi: 02/10/2014
5.Geoteknik Sempozyumu Adana`da Gerçekleştirildi
Odamız adına İMO Adana Şubemizin, Çukurova Üniversitesi Mühendislik - Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü ve Zemin Mekaniği Temel Mühendisliği Türk Milli Komitesi ile ortaklaşa düzenlediği 5.Geoteknik Sempozyumu Adana`da gerçekleştirildi.
Sempozyumunun açılışına İMO Yönetim Kurulu II. Başkanı Şükrü Erdem, Sekreter Üye Levent Darı, Sayman Üye Nevzat Ersan, Üye Cihat Mazmanoğlu, İMO Genel Sekreteri Ayşegül Bildirici Suna, İMO Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır ve yönetim kurulu üyeleri, diğer bazı şubelerin Yönetim Kurulu Başkanları ile yöneticileri, Adana Vali Yardımcısı Cengiz Horozoğlu, Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, Çukurova Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Seyhan Tükel, Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Ersoy, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekânsal Planlama Genel Müdürü Selcan Melike Öztürk, Karayolları 5.Bölge Müdürü Yakup Dost ve çok sayıda davetli katıldı.
5.Geoteknik Sempozyumu, İMO Adana Şube Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Bakır`ın açılış konuşmasıyla başladı. Sempozyum açılış konuşmaları bölümünde İMO Yönetim Kurulu II. Başkanı Şükrü Erdem, Geoteknik konusunda İMO`nun görüş ve düşüncelerini paylaştı.
Zemin Mekaniği Temel Mühendisliği Türk Milli Komitesi Başkanı Prof. Dr. Feyza Çinicioğlu, 5.Geoteknik Sempozyumu Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Laman, Adana Bilim Ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Ersoy, Çukurova Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Seyhan Tükel de birer konuşma yaparak görüş ve düşüncelerini aktardı.
Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz da Türkiye gündeminde kentsel dönüşüm yer aldığına dikkat çekerek, bu konutların yapımında depreme dayanıklılığın esas alınması gerektiğini söyledi.
Adana Büyükşehir Belediyesi Bandosunun müzik dinletisinden sonra Amerika Birleşik Devletleri, Wisconsin Madison Üniversitesinden Prof. Dr. Tuncel Edil, "Geri Dönüştürülmüş Beton Agreganının Yol Temelinde Kullanılması" konulu sunum yaptı. Sunumun ardından başlayan birinci gün oturumlarında katılımcıların ve çağrılı konuşmacıların sunum ve konuşmaları kalabalık bir dinleyici grubuyla paylaşıldı. Birinci gün programının sonunda "Mevzuatlarda Yaşanan Sorunlar" konulu panel gerçekleştirildi.
Aynı akşam verilen kokteylde, sempozyuma katkı verenlere plaketleri takdim edildi. Kokteylde Sempozyum Düzenleme, Bilim ve Danışma Kurulu Üyeleri, İMO Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç, Yönetim Kurulu Üyeleri Şükrü Erdem, Levent Darı, Nevzat Ersan, Galip Kılınç, Cihat Mazmanoğlu, İMO Genel Sekreteri Ayşegül Bildirici Suna, İMO Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır, İMO Adana Şube Yönetim Kurulu Üyeleri, diğer bazı şubelerin Yönetim Kurulu Başkanları ile yöneticileri ve Sempozyum katılımcıları hazır bulundular.
İMO Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç, plaket töreni öncesinde yaptığı konuşmada, Odaların Üniversitelerle güç birliği yaparak sempozyum düzenlemelerinin önemine değinerek, bu iş birliğinin daha da geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Sempozyumlardan çıkan bilginin sektördeki uygulayıcılarla buluşmasının da önemine değinen Taner Yüzgeç, İnşaat Mühendisleri Odasının sempozyumlara devam edeceğini vurguladı. Güvenli yapı üretiminin önemli bir unsuru olan Geoteknik konusunda düzenlenen Sempozyuma gösterilen yoğun ilginin ülkemiz için çok önemli olduğunu belirten Taner Yüzgeç, İnşaat Mühendisleri Odasının üç ay içerisinde başta İstanbul, Ankara ve Adana olmak üzere 10 sempozyum düzenlediği bilgisini verdi. Taner Yüzgeç`in konuşmasının ardından katılımcılara ve sempozyuma destek verenlere plaketleri takdim edildi.
Sempozyumun ikinci gününde de yoğun ilgi gören oturumların ardından, İMO Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof.Dr. Mustafa Laman`ın kapanış konuşmalarıyla sempozyum programı tamamlandı.
Erdem: bu topraklarda yapı üreteceksek geotekniğin önemini kavramak durumundayız
Sempozyumun açılış konuşmaları bölümünde söz alan İMO Yönetim Kurulu II. Başkanı Şükrü Erdem, Türkiye`nin bir deprem ülkesi olduğunu, Anadolu`da 1903 yılından günümüze 26 büyük deprem yaşandığını ve yaklaşık 100 bin insanın hayatını kaybettiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Depremler bir Türkiye gerçeğidir ve bu gerçek biz inşaat mühendislerini başka konularda düşünmeye, tartışmaya sevk etmektedir. Özellikle zemin-yapı ilişkisi son dönemde üzerinde hassasiyet ve önemle durulan bir konu olarak mesleki alanımıza dahil olmuş, zemin, tasarım ve uygulama bütünlüğünün sağlanması ile yapı denetim sisteminin eksiksiz işlemesi sorunun çözüm yolu olarak görülmüş ve bu doğrultudaki girişimler hız kazanmıştır. Değişik derecelerde depremselliğe sahip bu topraklarda yapı üretmeye, yaşamaya, barınmaya devam edeceksek, geotekniğin önemini kavramak, geotekniğin esaslarına sadık kalarak tasarlamak ve uygulamak durumundayız."
Her zeminde yapı inşa etmenin mümkün olduğunu kaydeden Erdem, "Bilim her zeminde inşaat yapabilmenin olanağını sağlamaktadır. Bu olanağı yaratan gerçeklik ise bize geotekniği işaret etmektedir. Aynı depremde, bir yapı ayakta kalmakta, bir başka yapı yerle yeksan olmakta, bırakalım aynı kentti, aynı sokakta farklı sonuçlar doğuran yapılarla karşılaşılmaktadır. Güvenli yapılaşma, sağlıklı kentleşme için zemin-yapı diyalektiği sağlanmalı ve bütün yapı üretim süreci denetlenmelidir" diye konuştu.
İnşaat mühendislerinin zemin ve yapı ilişkisindeki sorumluluklarına değinen Erdem "Zemin etüdünden başlayarak inşa sürecinin bitimine kadar tüm aşamalarda inşaat mühendislerinin birinci derecede sorumluluğu bulunmaktadır. İnşaat mühendisleri zemin koşullarına uygun temel sisteminin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğine, zemin-üst yapı arasındaki uyumun sağlanıp sağlanmadığına ve uygulamanın projeye uygun olup olmadığına dikkat etmekle yükümlüdür. Depremin yani yer hareketinin değil, binanın öldürdüğü gerçeği, bu dikkatin bir başka ifadesi olarak kabul edilmelidir. İnşaat mühendisliğinin bir alt disiplini, tamamlayıcı öğesi olarak geoteknik bu noktada önem kazanmakta, farklı meslek disiplinlerinin kesişme noktasında bulunması yapı üretim sürecindeki önemini görünür kılmaktadır" dedi.
Son yıllarda geoteknik alanında yapılan tartışmalara da değinen Erdem, bu tartışmaların mesleki alanlar arasında kavram kargaşasına yol açtığına dikkat çekti. Avrupa Birliği normlarında geoteknik mühendislerinin geoteknik alanında özel ihtisasa sahip inşaat mühendisi olarak kabul edildiği bilgisini hatırlatan Erdem, "Geotekniğin inşaat mühendisliğinin bir alt uzmanlık alanı olduğu gerçeği evrensel ölçeğe sahiptir ve bu alanda jeoloji ve jeofizikçilerin uzmanlaşmış inşaat mühendislerinin yerine geçecek şekilde istihdam edilmesine dair düzenlemelerin gerek güvenli yapı üretimi gerekse ülke ve kamu çıkarları açısından sorunlu sonuçlara yol açacağı açıktır. Çünkü geoteknik, tıpkı yapı, hidrolik, ulaştırma anabilim dalları gibi inşaat mühendisliği disiplini anabilim dallarından biridir ve dünya ölçeğinde üniversiteler, mesleki kuruluşlar, bilimsel ve uygulama birimleri tarafından kabul edilmiş bir olgudur. Avrupa Birliği normlarında geoteknik mühendisi geoteknik alanında özel ihtisasa sahip inşaat mühendisi olarak kabul edilmektedir. Avrupa Birliği normları zemin etüdü ve geoteknik hizmetlerin geoteknik mühendisinin sorumluluğunda yapılmasını hükmetmektedir. Bu hükmün dayanağı, hizmet verilen yapıların inşaat mühendisliğinin ilgi alanında olmasından kaynaklanmaktadır" şeklinde konuştu.
İMO Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır`ın açılış konuşmasının tam metni:
Değerli Katılımcılar,
Değerli Meslektaşlarım,
İnşaat Mühendisleri Odası toplumsal sorumluluğunun gereği, mesleki niteliğin gelişmesini, bilginin paylaşılmasını, mesleki uygulamaları ile toplumun güvenli yaşamasının tesis edilmesine hizmet etmeyi önemsemektedir. Odamız, mesleki alanlarla ilgili bilimsel etkinlik düzenlemeyi ve sonuçlarını kamuoyuyla paylaşmayı toplumsal bir görev saymaktadır.
Değerli Meslektaşlarım,
Özel bir konu olan geoteknik mühendisliğinin, inşaat mühendisliğinin bir uzmanlık alanı olduğu ülkemizde ve tüm dünyada kabul görmüştür. Prof.Dr. Feyza Çinicioğlu`nun söylediği gibi ?Geoteknik mühendisliği İnşaat mühendisliğinin mutlak ve ayrılmaz parçasıdır.`
Her zeminde, her şart altında güvenli, sağlıklı, yaşanabilir yapı üretiminin gerçekleştirilmesinin yolu, üst yapı uzmanı ile geoteknik uzmanın birlikte yapı tasarımı yapmasından ve İnşaat mühendisliği uygulamalarının bir takım çalışması içinde sürdürülmesinden geçer.
İnşaat Mühendisleri Odası bunun gereğini yerine getirmeye çalışmaktadır.
Bugün burada, hem mesleki alanımızın, hem de ülkemizin en can yakıcı sorunu haline gelen depreme, geoteknik mühendisliği penceresinden yaklaşacağız. Geotekniğin önemi ve anlamı üzerinde duracağız. Geoteknik mühendisliğinin gelişmesi, depremle ilişkisi ve yapı üretim süreçlerindeki modellemeler sempozyumun ana teması olacaktır.
Değerli Katılımcılar,
1998 Adana-Ceyhan, 1999 Körfez depremiyle başlayan süreçte, inşaat mühendisliği mesleği daha çok depremle ilintili konularda gündeme gelmiş, ne yazık ki mesleki bilgi birikiminin önemi doğal afet dönemlerinde daha çok hatırlanmıştır. En son yaşadığımız Van depreminde de aynı kilitlenme noktasının aşılamadığı görülmüştür.
İnşaat Mühendisleri Odası düzenlediği etkinliklerle, hem bu dar algıya karşı çıkmaya çalışmakta, hem de inşaat mühendisliğinin "medeniyet mühendisliği" olarak tanımlanmasının dayanaksız olmadığını göstermektedir.
"Medeniyet mühendisliği" olarak kabul edilen mesleki alanımızın can ve mal güvenliği açısından bakıldığında, temel sorununun deprem olduğu görülecektir. Depremler medeniyetlere zarar vermekte, medeniyetlerin izlerini ortadan kaldırmaktadır.
Biz mühendisler; insan için, uygarlığın geleceği için, güvenli ve huzurlu bir yaşam için medeniyet oluşturmaya ve medeniyetlerin izlerini taşıyan köprüleri, yolları, binaları geleceğe taşımaya çalışmaktayız.
Değerli Konuklar,
Türkiye bir deprem ülkesidir. Asırlardan bu yana Anadolu coğrafyasında çok sayıda değişik büyüklükte deprem yaşanmış, binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Aynı zamanda bu depremler telafisi mümkün olmayan ekonomik sonuçlara yol açmıştır.
Bir doğa hareketi olan depremin, doğal afete dönüşmesine yol açan bir başka gerçeklik daha bulunmaktadır. Bu gerçeklik aynı zamanda, geoteknik üzerine tartışılmasını ve önemle durulmasını zorunlu kılmaktadır. Aynı depremde, bir yapının ayakta kalması ile aynı yerde bir başkasının yerle bir olmasının nedeni aynı soruna işaret etmektedir.
Bu gerçeklik, ekonomik ve güvenli yapılaşmanın temeli olarak gördüğümüz geoteknik deprem mühendisliği üzerine tartışılmasını ve önemle durulmasını zorunlu kılmaktadır.
Değerli Konuklar,
İnşaat mühendisliğinin gündeme aldığı konulara göz atıldığında, Geoteknik Sempozyumu, insan topluluklarının yeryüzü parçası üzerinde hangi mühendislik kriterleri temel alınarak yükseleceğine dair mesleki-teknik tartışmalara sahne olacağı görülecektir.
Her biri alanının tartışmasız en değerli isimleri arasında yer alan, saygın akademisyenlerimiz ve meslektaşlarımız; Geoteknikle ilgili ihtiyaç duyulan tartışmaları yürütecek, uluslararası ölçekte yaşanan gelişmeleri sempozyum zeminine taşıyacaktır. Bu konudaki deneysel ve analitik araştırmaların sonuçlarını bilimsel alanın gereklerine uygun olarak mesleki kamuoyuyla paylaşılacaktır. Ülkemizde Geoteknik mühendisliğinin kat ettiği mesafe sempozyum zemininde daha da görünür hale gelecektir.
İnanıyorum ki bu sempozyumda, geoteknik mühendisliğinin önemi, temel zemin ilişkisi, yapı üretim süreci ile deprem arasındaki bağ doğru tespit edilerek sempozyumun hedefine ulaşması sağlanmış olacaktır.
Değerli Katılımcılar,
İki gün sürecek olan Sempozyumumuzda toplam 16 oturumda, 97 bildiri sunulacak, 7 çağrılı konuşmacı konuşma yapacaktır. Ayrıca, birinci günün sonunda panel yapılacaktır.
Sözlerime son verirken, 5. Geoteknik Sempozyumunun gerçekleşmesinde emeği geçen başta düzenleme ve bilim kuruluna, destekleyici kurumlara, bilimsel çalışmalarıyla katılan uzman ve bilim insanlarına, bu sempozyumun başarılı geçmesi için katkı koyan, katılan meslektaşlarıma, öğrencilerimize, genç İMO`lulara, İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi olarak sevgi ve saygılarımızı sunarım.