Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Ulaşım Çalıştayı?na, İMO Adana Şube Başkanı Nazım Biçer, ŞPO Adana Şube Başkanı Gürcan Ulutürk ve İKK Sekreteri Hasan Emir Kavi katıldı.
Çalıştayda, Moderatörlüğünü Prof. Dr. Mehmet Tunçer?in yaptığı oturumda TMMOB Adana İKK Sekreteri Hasan Emir Kavi, İMO Adana Şubesi Başkanı Nazım Biçer ve ŞPO Adana Şube Başkanı Gülcan Ulutürk konuşmacı olarak yer aldı.
Eklenme Tarihi: 02/10/2014
Şube Başkanımız Nazım Biçer, "Adana Kentsel Ulaşım Sorunları Ve Çözüm Önerileri" sunumunda Adana`nın tek ulaşım plan çalışmasının 22 yıl öncesine dayandığını belirterek şöyle konuştu:
Adana`da ise 1992 yılında ulaşım ana planı etüt çalışmaları yapılmıştır. Bir büyükşehir düşünün ki son ve tek ulaşım ana plan çalışması 22 yıl önceye dayansın. Son plan çalışmasını 1992`de yapan bir kentin ayırt edici özelliğinin, temel olumsuzluğunun çarpık kentleşme olması son derece doğal bir sonuçtur.
Bu zaman zarfında, kentimiz hızla gelişmiş, önemli ölçüde göç almış, 2 milyonu geçen nüfusu yerleşim, barınma, ulaşım ve trafik sorununu da beraberinde getirmiştir. Kuzey Adana olarak bilinen bölge oluşmuş, bu bölge nüfus yoğun hale gelmiştir. Ne ilginç ki yerel yöneticilerimiz ulaşım planlamasına ihtiyaç duymamıştır.
Adana`da hızlı ve çarpık kentleşmenin bir sonucu olarak "ulaşım ve trafik" olgusu son yirmi yılda kent yaşamında sorun olarak ilk sıralara oturmuştur. Yıllardır tüm ısrarlara karşın bir türlü yapılmayan Ulaşım Ana Planı yerine Ankara`dan özenerek yapılan ast üst geçitler, köprülü kavşaklar, toplu taşıma sistemini hala dolmuşlarla yürütmeye çalışan yerel yönetim anlayışı ile sorunlar katlanmıştır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunun 7. Maddesinde ulaşım ana planını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak belediyenin görevleri arasında tanımlanmıştır. Ancak Büyükşehir Belediyelerinin Ulaşım Ana Planı yapmak ve yaptırmak görevlerini yeterince önemsemedikleri görülmektedir. Ayrıca unutulmamalıdır ki Ulaşım Ana Planı, imar planına dayanmadıkça çözüm üretemeyecektir. Sık aralıkla değişen imar planları ulaşım planlarının oluşturulamamasında ya da yetersiz kalmasında en önemli etkendir.
Ülkemizde planlama konusunda en önemli sorunun yürürlükteki 3194 sayılı İmar Yasasının, ulaşım ana planı ve bunun sonuçlarının planla kaynaştırılması konusundaki yetersizliğidir. Bu nedenle bu konunun ele alınıp; ulaşım planı kavramının yasa kapsamına alınması sağlamak gerekmektedir. Ulaşım konusunda açılımlar içerecek bir İmar ve Şehirleşme Kanunu oluşturulmalıdır. Kentlerin ulaşım ana planı süreci tarif edilerek, yapılması yasal zorunluluk haline getirilmelidir.
Ayrıca, sürekli olarak yoğunluğa ilaveler yapan imar planı değişiklikleri, güncel ölçütleri dikkate alamayan mevcut imar yasası ve yönetmelikler kent içi ulaşımını bir keşmekeşe dönüştürmüştür.
Adana için önemli hatalardan biri olan "Raylı Toplu Taşım Sistemi" gibi kentin geleceğine ilişkin önemli ve büyük projelerin karar verme süreçlerinde ve uygulama aşamasında geri dönülmez yanlışların yapılmaması, kamu kaynaklarının doğru kullanılması amacı ile bugüne kadar birçok kez kamuoyunu bilgilendirme, aydınlatma görevini yerine getirip ilgilileri uyarmıştık. Ancak, TMMOB olarak yapmış olduğumuz tüm uyarılar ve ortaya koymaya çalıştığımız bilimsel gerçekler ne yazık ki ilgili kurumlarda gereken yankıyı bulmadı.
Bilimsel verilere dayalı gerçek anlamda mühendislik çalışmalarının yapılması gerektiğini düşündüğümüz bir projede, bu denli büyük hataların olması; Adana Hafif Raylı Taşıma Sistem Projesinde mühendisliğin ve kamu yararının dikkate alınmadığını göstermektedir.
Bugün gelinen nokta gerçekten içler acısıdır. Uyarılarımızda ne denli haklı olduğumuzun kanıtı ortadadır ve sonuçta maalesef tarih yine bizi haklı çıkarmıştır.
Aslında, toplu taşımacılığın en önemli ve işlevsel araçlarından biri de metro ya da hafif raylı sistemdir. Dünyanın bütün gelişmiş kentlerinde metro adeta bir ağ gibi kenti örmektedir. Bir başka ifade ile bir kentin gelişmişliğinde ilk ölçütlerden biri metrodur. Paris`in, Londra`nın Moskova`nın metro sistemlerinin eskiliği ve yaygınlığı, bu kentlerin neden gelişmiş sayıldığının kanıtıdır.
Ancak, Adana hafif raylı sistemi ulaşım ana planı olmayan bir kent örgüsü içine yerleştirilmiş, bunun yarattığı sorunların yanı sıra yanlış projelendirilmesinden kaynaklı olarak da tartışmalı bir yatırım olarak kent tarihindeki yerini almıştır.
Adana hafif raylı sistemi süreci proje ve finansman sorunu ile başlamış, güzergâh yanlışı ile devam etmiş, öğrenci ve personelin yoğun olarak yaşadığı bölgelere ve Çukurova Üniversitesi yerleşkesine ulaştırılamamış ve işletmecilikteki ciddi sorunlarla bir başka kulvara çevrilmiştir. Vakit geçirmeden Adana raylı sisteminin yükü Adanalıların üzerinden alınmalıdır.
Yine Adana` yapılan kavşak düzenlemeleri ile "kesintisiz akımın sağlanmasını" temin etmek maksadına hizmet için yapıldığı söylenen için kısa vadede gözlenebilecek olası bazı noktasal rahatlamaları aldatıcı niteliktedir. Sorun hemen çoğu kez ilerideki aylara ve/veya kentin diğer kavşak ve arterlerine aktarılmakta veya biçim değiştirmektedir. Oldukça pahalıya yapılacak bu katlı kavşak uygulamaları belirtilen gerekçelerle fayda sağlayamayacağı gibi; kalıcı ve kentin bütününü etkiler nitelikte oldukları için, şimdi hiç düşünülmeyen diğer bazı kavşaklarda da yeni sorunlara neden olacak, merkezi iş alanlarında aşırı bir otopark gereksinimi gibi beklenen veya beklenmeyen ek sorunlar ortaya çıkaracaktır.
Adana`nın geleceğini düşünen, kent ve çevresinin mevcut koşullarını, karakteristik özelliklerini ve gereksinimlerini dikkate alan, insan öncelikli bir ulaşım planlaması yapılmalı; uygulamalar ve sonuçları sürekli izlenerek, bu plana sürdürülebilir, dinamik bir karakter kazandırılmalıdır. Buna göre ulaşım ana planı 5 yıl aralıklarla revize edilmelidir.
KENT İNSANLAR İÇİNDİR
Yapılan ve yapılacak uygulamalar ile sonuçlarının sürekli izlenerek, bu plana sürdürülebilir, dinamik bir karakter kazandırılması, gibi temel tasarım öğeleri yer almalıdır.
Bu çalışmaya paralel olarak; "Kent insanlar içindir" yaklaşımıyla gereken alanlarda taşıt trafiğine kapalı alanlar oluşturulmalıdır.
Taşıtlara öncelik tanıyan, yaya güvenliliğini ve kentte yürüme olanağını ortadan kaldıran merkezi iş alanlarında otopark sıkıntısı yaratan köprülü kavşaklardan kaçınılmalıdır.
Kent merkezine yönelen trafik akımları yavaşlatılmalıdır. Bu amaçla da köprülü kavşaklardan kaçınılmalıdır.
Ulaşım ana planı olmaksızın, araçların ve talebin peşinden giden kavşak düzenlemelerinin sorunu çözmek yerine bir süre ötelediğini, bunun da kamu kaynaklarının savurganca tüketilmesi ve çözüm üretmeyen seçeneklere harcanması anlamına geldiği ortadadır.
Kentin kaderini etkileyecek, projelerde geri dönülmez yanlışların yapılmaması için, üniversitelerin, meslek odalarının, uzmanların görüşü mutlaka alınmalı ve sorumluluk paylaşılmalıdır.
Ulaşım sistemi, yolcuların en uygun şekilde aktarma yapabilecekleri bütünleşik bir sistem olarak tasarlanmalıdır.
İSKENDERUN-MERSİN DEMİRYOLU AKTİF KULLANILMALI
Adana`da halen bir engel gibi görünen TCDD hattı kent trafiği için bir avantaja dönüştürülmelidir. Bunun şartları mevcuttur. Örneğin mevcut İskenderun-Mersin demiryolu sanayi bölgelerine gidiş ve gelişlerde aktif olarak kullanılabilir. Demiryolu sistemi çift hatlı, elektrikli, aktarma noktalı, HRTS sistemle bağlantılı olarak yeniden planlanmalıdır. Böylelikle mevcut karayolu trafiği de azaltılacaktır.
Adana`da kent içi ulaşımda, yaya hareketlerinin kontrolsüz ve güvensizliği, yatay işaretlemelerin yeterince kullanılmadığı, toplu taşımanın mevcut işletiminin tekniğine uygun olmadığı görülmektedir.
Adana kent içi trafiğinde ciddi bir trafik etüdü, sayım sonuçları bulunmadan, sorunun varlığı ve derecesi üzerinde ayrıntılı değerlendirmede bulunmak mümkün değildir. Ancak, sorunlu olduğu varsayılan hemen tüm kavşaklarda ve ana arterlerde mevcut durumda, basit ve tekniğine uygun, düşük maliyetli çözümlerle Adana`nın sorunlu trafik akımında kısa vadeli bazı iyileştirmeler yapmak olanaklıdır."
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Nazım Biçer, kentlerimizdeki yerleşim alanlarında öne çıkan sorunların başında çarpık kentleşme ve kent içi ulaşım gediğini, Adana`nın da bu olumsuz tablonun büyük bir parçasını oluşturduğunu söyledi. Biçer, "Her ne kadar sel baskınlarından kaçak yapılaşmaya, kentsel yapı stokundan çevre tahribatına kadar geniş yelpazeye yayılan tartışma başlıkları kent yaşamının belirleyici unsurları olarak kabul edilse de, kent içi ulaşımla ilgili tartışmalar, Adana`da sıcaklığını hiçbir zaman yitirmemiş, kent içi ulaşım yatırımları yerel yönetimlerin turnusolü sayılmıştır.
Kent yaşamı insanın ihtiyaçlarından trafiğe kadar bir bütündür. Soruna bütüncül yaklaşmak, çakılacak tek bir çiviyi bile kentsel planlamaya dahil etmek, öngörülü düşünüp geleceği gözeten planları geliştirmek kaçınılmazdır.
Bugün kent içi ulaşımın temel hedefi erişilebilirlik ve sürdürülebilirliği sağlamaktır. Bu gün, bu noktanın hayli uzağında bulunduğumuzu vurgulamamız gerekiyor.