Barış, hemen şimdi!

Şubemiz, Dünya Barış Günü?nün yıldönümünde yaptığı açıklamada, savaş ve katliamların devam ettiğine dikkat çekerek, Türkiye?de de çatışmanın, gözyaşının ve acının hakim olduğu bir ortam yaşandığını ifade etti.

Eklenme Tarihi: 31/08/2015

Barış hemen şimdi!

Hitler faşizmi, 1 Eylül 1939 günü Polonya`yı işgal ederek, elli iki milyon insanın ölümüne, milyonlarca insanın yaralanmasına, kentlerin harap olmasına neden olan ikinci dünya savaşını başlattı. İnsanlık tarihinin bu en kanlı, en vahşi, en kirli savaşının başladığı 1 Eylül günü, barış içinde bir dünya mücadelesi görevini hatırlatmak amacıyla Dünya Barış Günü olarak ilan edilmiştir.

Bugün 1 Eylül 2015; dünyada, savaş ve katliamlar hala hükmünü sürdürüyor. Başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde çatışma ve savaş var.  Savaştan çıkar sağlayan güçlerin isteği ve yönlendirmesiyle, Suriye`de başlatılan savaş uzun süredir devam ettiriliyor. Hala kadınlar, çocuklar, gençler ölüyor, sakat kalıyor, salgın hastalıklar, evsizler, sığınmacılar çoğalıyor. Çağdışı cihatçı IŞİD ve benzeri örgütler en çok kadınların hayatını cehenneme çeviriyor, Ortadoğu halklarına dünyayı dar ediyor.  Milyonlarca savaş mağduru çok kötü koşullarda hayatlarını sürdürmeye çalışıyor, binlercesi yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalıyor, göç yollarında can veriyor, açlık, yoksulluk, yoksunluk dolu bir yaşama itiliyor.

Ülkemizde de çatışmanın, gözyaşının ve acının hakim olduğu bir ortamda karşılıyoruz Dünya Barış Günü`nü. 

Ayrımcı, ırkçı, mezhepçi politikası çerçevesinde AKP iktidarı, nasıl Ortadoğu`daki kirli oyunun içinde yer aldıysa, ülkemizde de Haziran seçimleri sonucu umduğunu bulamamanın, saplantılı iktidar hırsının sonucu kirli bir oyun tezgahına başladı. En tepedeki demokrasi tanımaz, iktidar saplantılı akıl, kan ve gözyaşı üzerinden,  yitirilen canlar üzerinden iktidarını sürdürmeye çalışıyor.

Gencecik canlar Suruç`ta katledildi. Silopi, Tatvan, Nusaybin, Lice, Silvan, Varto`da büyük çatışmalar yaşandı, ortalık kan gölüne döndü. Pek çok ilçede çatışmalar devam ediyor, çocuklar öldürülüyor, ateş altındaki ortamda yaralılar hastaneye ulaştırılmadığından canlarını kaybediyor.

Bu savaş bizim savaşımız değil, savaş ortamından medet uman AKP`nin ve halka rağmen yönetim darbesi yaparak anayasal suç işleyen Saray`ın savaşıdır. Akan kan, toprağa düşen canlar üzerinden iktidar ve oy hesabı yapanların savaşıdır.

Ülkemizdeki, bölgemizdeki gelişmeler, barış için her zamankinden daha fazla, daha kararlı mücadele etmemiz gerektiği göstermektedir. Bizim kirli oyunlara kurban edilecek bir tek canımız bile yok. Savaşa karşı çıkmak, barış için mücadele etmek,  yaşamsal bir öneme sahip. Bu katliamlara, bu kanlı oyunlara bugün sessiz kalırsak, açıktır ki vahşet boyutlarını arttırarak hükmünü sürdürmeye devam edecektir. Oynanan oyunlar bitmeyecek, katliamlar sona ermeyecektir.

Bizler inanıyoruz ki, savaşa karşı çıkmak, ancak savaşı doğuran koşullara ve bu koşullardan çıkar sağlayanlara karşı yürütülen örgütlü ve bilinçli bir mücadele içinde anlamını bulabilir. Barışı inanç, köken, mezhep farkı gözetmeden tüm halklar için,  tüm insanlık için istediğimizde, barış için attığımız adımları bir günle sınırlamadığımızda kalıcı bir barışın temini yolunda ilerleyebiliriz. 

Tüm halkların eşit, özgür, insanca yaşayacağı bir dünya bizim özlemimiz.  Ve bu özleme ulaşmak için, demokrasi ve barış için mücadele etmeyi kararlılıkla sürdürmeliyiz. Biz, barış hemen şimdi diyoruz.

İMO Adana Şubesi

20. Dönem Yönetim Kurulu

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası