İMO Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Argunşah?ın 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü kapsamında yaptığı açıklama

Yönetim Kurulu Üyemiz Duygu Argunşah, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, ülkemizde kadınların cinsel şiddete, tacize ya da tecavüze uğramadığı tek bir gün bile olmadığını vurguladı.

Eklenme Tarihi: 27/11/2015

Duygu Argunşah`ın Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü ile ilgili yaptığı açıklamanın metni:

Ülkemizde kadınların cinsel şiddete, tacize ya da tecavüze uğramadığı tek bir gün bile yok.  Kadınlara yönelik taciz, tecavüz, şiddet haberleri sıradan vakalar olarak gazete sayfalarına taşınıyor. Aynen katliamlarda, çocuk ölümlerinde, mülteci ölümlerinde olduğu gibi; aynen savaşın ortasında kalan insanların üzerine silahların, bombaların patlamasının sıradanlaşması gibi.

Ölen insanlar için saygı duruşunun yuhalandığı bir ülkede yaşıyoruz. Şiddet meşruluk kazandıkça, insan hayatı değersizleştirildikçe kadın cinayetlerinin de arttığına tanıklık ediyoruz.

Ekim 2015`te erkekler 25 kadın öldürdü; 15 kadın ve kız çocuğuna tecavüz etti; 5 kadın ve kız çocuğuna zorla fuhuş yaptırdı; 29 kadını yaraladı; 6 kadın ve kız çocuğuna cinsel tacizde bulundu.

2015`in ilk 10 ayında erkekler 236 kadın öldürdü, 112 kadına tecavüz etti, 157 kadını fuhşa zorladı, 319 kadını yaraladı, 179 kadını taciz etti.

2013 yılında 214, 2014 yılında, 281, 2015 yılı ilk on ayında 236 kadın öldürüldü. Yaklaşık üç yıldır 731 kadının yaşam hakkı elinden alındı. 731 can, devlet onları koruyamadığı için, toplum kadına şiddete hak ettiği tepkiyi veremediği için öldürüldü.   

Yukarıdaki veriler, bianet`in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan yaptığı derlemelere dayanıyor.  Yansımayanların olduğunu, bu sayıların aslında daha kabarık olduğunu hepimiz biliyoruz.

Bilmemiz gereken önemli bir gerçek ise;  demokratik, özgür,  eşit,  kadınların kadın kimliğini koruyabildiği, kadının bir nesne olarak görülmediği, savaşsız bir toplumsal yaşamın ancak şiddeti durdurabileceği.  Savaşın yarattığı tahribatı yanı başımızdaki IŞİD çetelerinin vahşetinden anlayabiliyoruz. Bölge halkları IŞİD`in vahşeti altında katlediliyor. Hala yaşamaya devam edebilenler yoksulluk, yoksunluk altında.  

Diyarbakır`da, Suruç`ta Ankara`da bombalar patlatılıyor; demokrasi, eşitlik, özgürlük istenmesin diye insanlar katlediliyor.  İnsan Hakları Derneği Çocuk Hakları Komisyonu, bu yıl tam 51 çocuğun Türkiye`deki çatışma ortamında hayatını kaybettiğini açıkladı. Kadın cinayetleri artarak devam ediyor.

Umursamamak, karşı çıkmamak insanlık ayıbı artık; üzülmek de yeterli değil. İnsanların katledilmesine karşı, savaşın, şiddetin son bulmasına karşı sesimizi güçlendirmeliyiz. Küçük büyük demeden öncelikle bulunduğumuz alanlardan başlayarak bu vahşeti durdurmak için güçlü bir toplumsal dayanışma sergilemeliyiz.

Kadına yönelik gerçekleştirdikleri tacizi, tecavüzü, şiddeti ve öldürmeyi kendilerinde hak olarak görenler toplumun ürünü. Bu nedenle hayatın her alanında gericiliğin,  sömürünün, ayrımcılığın, savaşın karşısında kararlılıkla durmaya devam etmeliyiz.

İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi olarak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü`nde kadın emeğine, bedenine, kimliğine yönelik her türlü şiddete karşı mücadele edeceğimizi duyururuz.

Duygu Argunşah

20. Dönem Yönetim Kurulu Üyesi

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası