Şube Başkanı H. Çağdaş Kaya yaptığı açıklamada; çevre, doğa ve yaşam talanlarına karşı çıkan kuruluşların baskı altına alınıp işlevsizleştirilmeye çalışıldığını, yaşam alanlarına sahip çıkan yurttaşların da şiddete maruz kaldığını söyledi

Eklenme Tarihi: 17/06/2016

Birleşmiş Milletler tarafından çevre konusunda farkındalığı arttırmak için 5 Haziran gününün, Dünya Çevre Günü olarak belirlenmesinin üzerinden 44 yıl geçmiştir. 

Ancak ne yazıktır ki çevre tahribatları hızını kesmeden devam etmektedir.  Dünyamızda, insan ve canlı sağlığına, doğaya zarar veren pek çok felaket yaşanmakta, çevre sorunları gerilemek yerine her geçen gün daha da artmaktadır. Ve asıl üzücü durum, bu felaketlerin yaşanmasında,  insan faaliyetlerinin oldukça kayda değer bir etken olmasıdır.  

Yüzyılımızın felaketi savaşlar ile kültür varlıkları yok edilmekte, insanların yaşam alanları tahrip edilmekte, kadınlar, çocuklar, insanlar katledilmekte, sağ kalanlar ise evsiz barksız çaresiz koşullarda bırakılmaktadır. Savaşların yanı sıra; nükleer santraller, kimyasal atıklar, kentlerin beton yığınlarına çevrilmesi, yeşil alanların yok edilmesi, tarım alanlarının yapılaşmaya açılması ile doğa ve kentlerimiz savunmasız bırakılmaktadır. Tüm bu  çevre  felaketleri karşısında görevimiz etik ve etkin bir mücadeleyi kararlılıkla sürdürmektir.  

Bizler bu ülkenin inşaat mühendisleri olarak, yaşanan çevre sorunlarının bilincindeyiz ve bu sorunlara etkili çözüm üretmeye çalışıyoruz. Ve biliyoruz ki karşımızda yer alan siyasi irade çevre sorunlarına çözüm üretmekten çok, doğayı yapılaşmaya, ranta, talana teslim etmeyi tercih etmektedir.  Son yıllarda iyice hız kazanan kentsel dönüşüm projeleri de aynı sonuçları yaratmaktadır. Yalıtılmış beton bölgeler oluşturma projeleri ile insanlara; yaşam, çevre, nitelikli sosyal ortam değerlerinden uzak bir kent yaşamı dayatılmaktadır.

Sermaye birikimi odaklı yapılaşma uygulamaları ile ormanlar, tarım alanları, kıyılar, milli parklar, doğal sit alanları, meraların yer aldığı kentsel ve kırsal alanlar yapılaşmaya açılmaktadır. Vahşi ve denetimsiz madencilik faaliyetleri nedeniyle doğa tahrip edildiği gibi maden emekçilerinin ölümüne neden olunmaktadır.

Tüm bu çevre, doğa, yaşam talanlarına karşı çıkan meslek odaları, bilim insanları, sivil toplum kuruluşları ise baskı altına alınmakta, işlevsizleştirilmeye çalışılmaktadır.Çevre sorunları dile getiren, yaşam alanlarına sahip çıkan yurttaşlar ise şiddete maruz kalmaktadır.

Yaşadığımız bölgede de çok sayıda çevre problemimiz bulunmaktadır. Sektörlerde yeterli atık su yönetiminin olmaması, enerji altyapısı yetersizlikleri, kaçak yapılaşmanın yaygınlığı ve çarpık kentleşme ile başa çıkamayan imar durumu,  altyapı eksiklikleri, tarım arazilerinin yapılaşmaya açılması, vahşi sulamanın devam etmesi önemli çevre problemlerimizdir.

 

5 Haziran Dünya Çevre Günü`nde İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi olarak; eşit, özgür,  demokratik bir toplumsal yaşamın oluşturulması için sorumluluk üstlenmeye devam edeceğimizi;  nitelikli ve sağlıklı yaşam çevrelerinin oluşturulması, Adanalıların yaşam kalitesini yükseltecek yaşam alanlarına sahip olması için çalışmalarımıza devam edeceğimizi bir kez daha kararlılıkla vurguluyoruz.