Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü Basın Açıklaması
Yönetim Kurulu Üyelerimiz Duygu Argunşah ve Leyla Tan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü nedeniyle yazılı açıklama yaptı
Eklenme Tarihi: 24/11/2016
25 Kasım 1960`da, Dominik Cumhuriyetinde üç kız kardeş, ülkelerinde 30 yıldır süregelen diktatörlüğe karşı çıktıkları için diktatörlük askerlerince tecavüz edilerek vahşice öldürüldü. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1999 yılında, Mirabal kız kardeşlerin anısına, 25 Kasım gününü, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan etti.
Diktatörler, her zaman kendisine yandaş çıkanları destekler, karşı çıkanları ise susturmaya ve sindirmeye çalışır. Mirabal kardeşler hayatları pahasına diktatörlüğe karşı çıkarak tarihin sayfalarında onurlu yerlerini aldılar.
Bugün de kadınlar katmerli sömürünün, şiddetin hedefinde. Emperyalizmin ayrılmaz parçası olarak hükmünü sürdürmeye devam eden savaş, özellikle kadınları ve çocukları şiddetin hedefi haline getiriyor. Savaşlar, kadına yönelik her türlü ayrımcılığı ve şiddet ortamını daha da güçlendiriyor; kadınlar kaçırılıyor, tecavüz ediliyor, hatta bir meta gibi satılıyor.
Ülkemizde de, kadına yönelik şiddetin, çocuk istismarlarının ne yazık ki her gün bir yenisine şahit oluyoruz.Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini giderme yönünde etkili ve kalıcı düzenlemeler de yine ne yazıktır ki yapılmamaktadır. Kadınlar sırf kadın oldukları için hem şiddetin türlü biçimlerinin hedefi olmakta, hem de düşük ücretle, güvencesiz ortamlarda sömürüye maruz bırakılmaktadır.
Kadın cinayetleri sayıları kadına yönelik şiddetin boyutunu gözler önüne sermektedir aslında. Geçtiğimiz yıl, 2015 yılında ülkemizde 303 kadın öldürüldü. Erkek şiddetiyle öldürülen 303 kadından %78 gibi büyük bir oranın kendi hayatlarına dair kararlar almak istemeleri sonucunda öldürüldüğü belirtilmektedir. Öldürülen kadın sayısı 2016 yılının ilk 10 ayında ise 272`ye yükseldi.
Ama ne vahim duruma ulaşmış olan bu sayılar ne de her gün yaygın medyada verilen kadın cinayeti haberleri, önlem alınmasına yetmiyor. Ülkemizde, kadına yönelik şiddetin geldiği bu boyut, kaynağını kadın kimliğini yok sayan, kadını bir nesne gibi gören, aile içine hapseden ve kadın bedenini namus kavramının odağına koyan anlayışın, yaşam biçimi olarak topluma dayatılmasından almaktadır.
Bizler kadınlara bu yaşam biçimini dayatan anlayışın karşısındayız. Kadına yönelik her türlü şiddetin, özgür ve eşit bir toplumda, savaşsız bir dünyada yok olacağını biliyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin aynı zamanda demokrasi ve özgürlük mücadelesi olduğunun bilincindeyiz. Yasal önlemlerin alınması kadar cinsiyet eşitliğinin sağlandığı, insanların, kadınların tahakküm altına alınmadığı, şiddetle tehdit edilmediği, kadınların ekonomik, sosyal, kültürel varoluşlarının özgürlüğünü kabul eden bir toplumsal yaşamda ancak kadına yönelik şiddet yok olacaktır.
İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi olarak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü`nde kadınların ve çocukların; bedenine, kimliğine, yaşam hakkına, onuruna yönelikher türlü şiddete karşı kararlılıkla mücadele edeceğimizi duyururuz.