Şube Başkanımız Zekeriya Turanbayburt`un İmar Affı ile ilgili Basın Açıklaması

Şube Başkanımız Zekeriya Turanbayburt, yaptığı açıklamada imar barışı adı altında sunulan tasarının ?İmar barışı değil, kaçak yapılara af? niteliği taşıdığını; mühendislik hizmeti almadan, imara aykırı, çevre ve doğa tahribatına neden olan, deprem riski taşıyan yapıların, bu tasarı ile devlet eliyle yasallaştırılacağını vurguladı.

Eklenme Tarihi: 10/05/2018

İMAR BARIŞI DEĞİL KAÇAK YAPILARA AF

Hükümet tarafından seçim tarihinin belirlenmesiyle birlikte önceden programlandığı belli olan bir dizi girişime tanık oluyoruz.

Bu girişimlerden birisi olan, imar barışı adı altında sunulan inşaat ve iskan izni olmayan kaçak yapılara yönelik imar affı tasarısı, içerdiği sorunlar itibariyle kamuoyunda tartışılması gereken kapsamdadır. Bu tasarı aynı zamanda barış kelimesinin yetkili ağızlarda nasıl yanlış kullanıldığını bir kez daha göstermektedir. 

Barışla hiçbir ilgisi olmayan bu tasarının içeriği ve kamuoyuna yansıyan haberleri göstermektedir ki tasarı, ekonominin kötü gidişatında yeni kaynak yaratmanın, seçim öncesi imar barışı görüntüsü altında artı puan toplamaya yönelik çabaların ürünüdür.

SORUMLULUK DEVLETİNDİR

Daha da önemli olan mühendislik hizmeti almadan, imara aykırı, çevre ve doğa tahribatına neden olan, deprem riski taşıyan bu yapılar devlet eliyle yasallaştırılacaktır. Güvenilirliğine ilişkin ciddi endişelerin olduğu bu yapılar affedilerek kuralsızlık ödüllendirilmektedir. Şurası açıktır ki sağlıklı kentleşmenin ve güvenli yapılaşmanın sağlanması, deprem önlemlerinin hayata geçirilmesi devletin sorumluluğundadır. Ancak tasarıda bu sorumluluk "yapının depreme dayanıklılığı hususu malikin sorumluluğundadır" denilerek yapı sahibine bırakılmaktadır.

RİSKLİ BİNALAR PARA KARŞILIĞI YASALLAŞTIRILMAKTADIR

Aynı zamanda tasarı kapsamına giren çok katlı yapıları ve kamu arazisi üzerindeki çok sayıdaki binayı affetmesiyle çarpık yapılaşmayı devlet eliyle sistemleştirmekte ve adaletsizlik yaratmaktadır.

Bu tasarı depreme dayanıklı olmayan binalarda oturmayı para karşılığı meşrulaştırmaktadır. Ülkemizdeki 19 milyonu konut, 2 milyonu işyeri olan mevcut yapı stokunun, % 60`nın kaçak olduğu yetkili merciler de dahil olmak üzere beyan edilmektedir. 13 milyon civarında olan bu kaçak yapılardan toplanacak para miktarının büyüklüğü ortadadır.

Üstelik yapı maliyetinin yüzde üçünü teşkil eden bu bedeller, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında kullanılır denilmesiyle yaman bir çelişkiye düşülmektedir. Deprem riski taşıyan kaçak binaların yasallaştırma bedellerinin, deprem riski taşımayan binaların üretimi için kullanılacak denmesi,  depreme karşı alınan önlemlerin aslında ne denli samimiyetsiz olduğunu, Odamızın pek çok kez belirttiği gibi yeni rant alanları yaratılmasına hizmet ettiğini göstermektedir.

YENİ KAÇAK YAPILARIN YOLU AÇILACAKTIR

Ayrıca zaten işlevsel yetersizlikleri olan yapı denetim sistemi daha da işlevsiz hale getirilmektedir. Tasarıda "31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kuruluşlara 31/12/2018 tarihine kadar başvurulması ve bu maddedeki şartların yerine getirilmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir" denmektedir. Belgenin verilmesiyle de önceden alınmış yıkım kararları ve idari para cezaları iptal edilecektir.

Müracaat tarihine kadar yeni oluşacak kaçak yapıların önüne geçilebilecek midir? Hangi kurumlar bunu denetleyecek ve tespitini yapacaktır? Yoksa daha önceki imar aflarında olduğu gibi nasıl olsa affediliyor diye yeni kaçak yapıların yolu mu açılacaktır?

YANLIŞTAN DÖNÜLMESİ GEREKİYOR

İnşaat mühendisleri Odamız tarafından pek çok kez yapı üretim sürecindeki eksiklikler, ülkemizdeki kentleşme ile ilgili yanlış politikalar, afete hazırlık konusu ve ilgili mevzuatlar olmak üzere geniş bir yelpazede ortaya çıkan yetersizlikler ve hatalar pek çok kez kamuoyuyla paylaşılmıştır.

İnsan hayatı, barınma hakkı, binaların güvenilirliği hiçbir zaman hiçbir koşul altında seçim odaklı uygulamalara alet edilmemelidir. Yanlıştan dönülmesi gerektiğini ve konunun yakından takipçisi olacağımızı kamuoyuyla paylaşırız.    

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası