Şube Yönetim Kurulu Üyemiz Leyla Tan 8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla Basın Açıklaması Yaptı

Şube Yönetim Kurulu Üyemiz Leyla Tan açıklamasında, 8 Martların kadınların her alandaki eşitlik mücadelesinin; kadınların bedenlerine, kararlarına ve hayatlarına yönelik baskıyı ve şiddeti durdurma mücadelesinin simge günü olmaya devam ettiğini bildirdi. İnşaat mühendisi kadınların, kadına çocuğa karşı şiddet, tecavüz istismar, baskıya karşı yürütülen mücadelenin içinde kararlılıkla yer almaya devam edeceklerini vurguladı.

Eklenme Tarihi: 08/03/2019

ŞİDDETİN KOL GEZDİĞİ BİR ÜLKEDE HİÇ KİMSE ÖZGÜR OLAMAZ 

8 Martlar, kadınların her alandaki eşitlik mücadelesinin; kadınların bedenlerine, kararlarına ve hayatlarına yönelik baskıyı ve şiddeti durdurma mücadelesinin simge günü olmaya devam ediyor. 8 Mart 1857`de daha iyi çalışma koşulları ve eşit haklar için mücadele yürütürken yakılarak katledilen New York`lu dokuma işçisi kadınların anısı, günümüzdeki bu mücadeleye ışık tutuyor. 

Baskının, zulmün, haksızlıkların olduğu bir dünyada bunların sona ermesi için verilen mücadele zorlu bir mücadeledir. Çünkü şiddet boyutunu artırırken, cinayetler arka arkaya işlenirken şiddetin ve cinayetlerin kanıksanmasıyla da karşı karşıya kalıyoruz. 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu`nun verilerine göre; 2018 yılında, silahla, bıçakla, dövülerek, yakılarak öldürülen kadın sayısı 440`a ulaştı,  317 kadına cinsel şiddet uygulandı. 2018 yılında 1217 çocuk istismarı vakası basına yansıdı, 26 çocuk öldürüldü. 26 çocuğun 11`i babaları tarafından öldürüldü,  6 çocuk annesi ile birlikte öldürdü, 5 çocuk baba şiddetine maruz kalarak öldürüldü. 3 Çocuğun da istismar edildikten sonra öldürüldüğü açığa çıktı. 

Yasalar etkin ve adaletli bir şekilde uygulanmalıdır

Dünya Ekonomik Forumu 2018 Cinsiyet Eşitliği Raporu`na göre, Türkiye 12 yılda 25 sıra gerileyerek 149 ülke arasında 130. sıraya yerleşti. Rapora göre kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması için 108 yıl, erkeklerle eşit ücrete sahip olması için ise 202 yıl geçmesi gerekiyor. Ne yazıktır ki insanlığın yarısı diğer yarısına eşit görülmüyor. 

Cinsiyet eşitliğini sağlamak, şiddeti engellemek birinci sırada devletin sorumluğudur. Ülkemiz ve geleceğimiz için sonuç alıcı, önlemler hayata geçirilmelidir. Toplumsal yaşamın her alanında cinsiyet ayrımcılığını ortadan kaldırmak için samimi, gayretli,  ciddi, kapsamlı önlemlere ihtiyaç vardır. Devlet ve devletin ilgili kurumları kadına yönelik şiddetin karşısında kararlılıkla durmalı; yasaların ve sözleşmelerin etkin ve adaletli bir şekilde uygulanmasını sağlamalıdır. İş yaşamında da kadınlar haksızlığa uğramaktadır, bugün ülkemizde kayıt dışı ya da sendikalı olamadan çalıştırılan çok sayıda kadın vardır.

Kadınların öldürülmediği şehirler istiyoruz

Türkiye`nin 81 ilinde kadın cinayetleri işlenmektedir. Bizler, kadınlar öldürülmediği, çalışabildiği, belediye başkanı olduğu, meclislerde yer aldığı şehirler istiyoruz. Ne yazıktır ki   yerel seçim sürecini yaşadığımız bu günlerde kadınların siyaset alanında da engellendiğine ayrıca kadın düşmanı söylemlere tanık olmaya devam ediyoruz..

İnşaat mühendisi kadınlar olarak bu gerçeğin bilincindeyiz ve kadına çocuğa karşı şiddet, tecavüz istismar, baskıya karşı yürütülen mücadelenin içinde kararlılıkla yer almaya devam edeceğiz. 

Erkek egemen bir meslek olarak görünen inşaat mühendisliğinde kadın meslektaşlarımızın tıpkı tüm çalışma alanlarında olduğu gibi kadın olmanın katladığı sorunları bulunmaktadır. İMO Adana Şubesi olarak, kadın meslektaşlarımızın şantiyelerde, işyerlerinde karşı karşıya kaldıkları cins ayrımcı yaklaşımı kabul edilemez buluyoruz.  Ve bunun ortadan kalkması yönündeki çalışmaları kadın mücadelesinin bir parçası olduğunun bilinciyle sürdürüyoruz.

Şurası muhakkak ki eşit adil, özgür, insan haklarına saygılı bir toplum ancak kadınların hayatın her alanında özgürce, korkusuzca yer alabilmeleri ile mümkündür. Çünkü bizler biliyoruz ki şiddetin kol gezdiği bir ülkede hiç kimse özgür olamaz.


TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası