Torbanın Çuval Olma Hali
İMO Ankara Şube olarak, mühendisleri de yakından ilgilendiren ve Mecliste görüşülmeye başlanan Torba Yasa Tasarısına karşı 3 Şubat 2011 Perşembe günü ?81 İlden geliyoruz, TBMM?yi Kuşatıyoruz? başlıklı eylemde haklarımızı savunmak için saat 11.00?de TMMOB önünde olacağız. Tüm üyelerimizi de haklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Eklenme Tarihi: 02/11/2011
AKP Hükümetinin 8 yıllık iktidarı boyunca yapılan düzenlemeler ve uygulamalar birçok alanı piyasalaştırırken; çalışma koşullarını yeniden düzenleyerek mühendislerin de dahil olduğu birçok iş kolunu esnek ve taşeron bir sistemin parçası haline getirmiştir. Çalışma koşulları giderek kötüleşerek, çalışanlar güvencesiz çalışma koşullarına mahkûm hale getirilmiştir.
Sermaye lehine düzenlemeler yapan AKP Hükümeti, kamuoyunda Torba Yasa adı verilen Tasarı ile "vergi affı", "öğrenci affı" güzellemeleriyle çalışma hayatına dair birçok düzenlemeyi tasarının altına yapıştırarak "oldu bitti"ye getirmek istiyor. Kamunun vergi ve sosyal güvenlik alacaklarını yeniden yapılandıran, kamuoyunda "Torba Yasa" olarak bilinen "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" çalışma hayatına dair önemli değişiklikleri öngörüyor. AKP Hükümeti, bu yasa tasarısı ile "Devletin borçlarının yeniden yapılandırılması" gündemi altında çalışma hayatını esnekleştirerek, kuralsız ve güvencesiz bir içerikle yeniden düzenliyor.
Tasarı, kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması adı altında sermayeye vergi affı ve prim affı getirirken bir yandan da sermayenin istediği çalışan modelini yasal bir zemine oturtuyor. Tasarı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası, 4857 sayılı İş Yasası, 4474 sayılı İşsizlik Sigortası Yasası ve 657 sayılı Devlet Memurları Yasası gibi çalışma hayatını ve çalışanların sosyal haklarını düzenleyen yasalarda değişiklikler yapılmasını öngörerek çalışanlar için birçok sosyal hak ve güvenceyi ortadan kaldırmakta, çalışanları güvencesiz çalışma koşullarına mahkûm ederek, piyasada işverenler için daha ucuz işgücü haline getirmektedir. Tasarı aynı zamanda kamunun tasfiyesini de hızlandırarak özelleştirmelerle ilgili verilen yargı kararlarının uygulanmasının da önüne geçiyor.
Eğer tasarı kanunlaşırsa; neoliberal ekonomik program doğrultusunda sürdürülen ve tüm emekçi kesimleri derinden etkileyen, taşeronlaştırma, esnek çalışma gibi uygulamalar emeğin vasıfsızlaşmasına, değersizleştirilmesine ve bir bütün olarak güvencesiz çalışma koşullarının yaygınlaşmasına neden olacak; biz mühendisleri de bu süreçten en çok etkilenenlerinin başında konumlandıracaktır. Mühendislerin meslekleriyle ilgili sorunları çığ gibi büyürken; Tasarı ile kamunun tasfiyesinin hızlandırılması kamuda çalışan mühendisleri işsiz bırakacak ve birçok meslektaşımızı özel sektöre mahkûm edecektir. İşverenler lehine yeni bir dönem başlarken; çalışanlar için güvencesiz çalışma koşulları yasallaşmış; çalışma koşullarının niteliksizleşmesi, çalışma saatlerinin uzaması, düşük ücretler, iş güvencesinden yoksunluk ve mühendislik mesleğinin itibarsızlaşması başta olmak üzere çalışma hayatına dair birçok sorun gündemimizde daha fazla yer alacaktır.
İMO Ankara Şube olarak, mühendisleri de yakından ilgilendiren ve Mecliste görüşülmeye başlanan Torba Yasa Tasarısına karşı 3 Şubat 2011 Perşembe günü "81 İlden geliyoruz, TBMM`yi Kuşatıyoruz" başlıklı eylemde haklarımızı savunmak için saat 11.00`de TMMOB önünde olacağız. Tüm üyelerimizi de haklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Torbaya Neler Giriyor?
29 Kasım 2010 tarihinde TBMM`ye gönderilen Tasarı, 24 Ocak 2011 tarihinde TBMM Genel Kurulunda görüşülerek, Alt Komisyon ve Plan ve Bütçe Komisyonuna gönderildi. Çalışma Bakanlığı`nca hazırlanarak sunulan Tasarı, 112 asıl, 7 geçici madde ve 163 sayfadan oluşmaktadır.
Tasarının hazırlanma amacı genel gerekçede; "ekonomik kalkınmanın sürdürülebilir şekilde devamlılığını sağlamak, yatırım ortamını iyileştirmek, özel sektörün kamuya olan borç yükünü azaltmak, maliye ve para politikalarının daha etkin şekilde kullanılmasını sağlamak" olarak ifade edilmiştir.
Beş bölümden oluşan tasarının ilk dört kısmında kamu ile borçlular arasındaki alacak borç ilişkisine yönelik düzenlemeler yapılırken; Tasarının beşinci kısmında ise Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Hakkında Kanun, İş Kanunu, İşsizlik Sigortası Kanunu ve diğer bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelere ilişkin değişiklikleri içeren düzenlemeler yer almaktadır.
Tasarının birinci kısmında kanunun kapsamına yönelik genel hükümler yer alırken, ikinci kısmında Maliye Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı, İl Özel İdareleri ve Belediyelere bağlı tahsil idarelerince takip edilen kesinleşmiş kamu alacakları ile büyükşehir belediyeleri dahil belediyelerin su ve kanalizasyon idarelerince takip edilen kesinleşmiş bazı alacakların yeniden yapılandırılmasını düzenlemektedir. Ayrıca kesinleşmemiş veya dava aşamasında olan kamu alacaklarına da ödeme kolaylığı getirilmektedir. Bu düzenlemeler sosyal belediyecilik değil ?tüccar` belediyecilik yapan Ankara Büyükşehir Belediyesi`nin 4.4 milyar TL`lik borcunun da affı anlamına gelmektedir.
Çalışma hayatına dair önemli düzenlemeleri içeren Tasarının beşinci kısmı ise başta Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu olmak üzere çeşitli kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde çeşitli değişiklikler yapılmasını içeriyor, hatta daha önceden görüşülen bazı yasaların kapsamını genişletiyor.
Torba Yasada Yer Alan Düzenlemeler
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortasında değişiklik öngörülüyor
Söz konusu değişiklik çerçevesinde 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun kapsamı daha da genişletilmiştir. Kısa süreli, geçici ve mevsimlik işlerde çalışanlar da sigorta kapsamına dahil edilmiş ancak bu kapsamda yer alanların sigortalanması emekli olmaya ve sosyal haklardan yaralanmaya yetmemektedir.
Madde 23`te yapılan düzenlemeye göre; asgari ücret yaşı 16`dan 18`e çıkarılıyor. Bu değişiklikle birlikte asgari ücret 18 yaşından büyükler ve 18 yaşından küçükler olarak belirlenecek. Böylelikle gençler iki yıl daha az paraya çalışmış olacak.
Madde 40`da yapılan düzenlemeye göre; prim hizmet belgesinin işyerine asılması uygulamasının kaldırılmakta, 45. maddesi ile de 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasasının 102. maddesi değiştirilerek, işverenlerin alt işverenlerin ve geçici işçi devralan işverenlerin prim hizmet belgesinin bir suretini işyerine asmaması idari para cezası uygulanacak fiil olmaktan çıkartılmaktadır. İşyerlerinde çalışan işçilerin SGK`ya bildirilip bildirilmediklerini öğrenmelerini olanak sağlayan uygulamanın kaldırılması kayıtdışı istihdama ortam oluşturacaktır.
Madde 54`te yapılan düzenlemeye göre; meslek liselerinde okuyan öğrencilere staj süresince ödenen ücret düşürülüyor. Buna göre daha önce "asgari ücretin %30`undan daha az ödenemez" ibaresi "asgari ücretin net tutarının %30`undan daha az ödenemez" olarak değiştiriliyor.
Madde 57`de yapılan düzenlemeye göre; işsizlik sigortasından yararlananların kapsamı genişletilmiş; ancak genel olarak işsizlik sigortasından yararlanma koşullarında bir değişiklik yapılmamıştır. Ayrıca bu madde ile işsizlik sigortası fonunun %30`u(Bakanlar Kurulu bu oranı %50`ye çıkarabiliyor) işgücü piyasası araştırma ve planlama çalışmaları, mesleki eğitim, iş bulma ve danışmanlık hizmetlerinde kullanılmak üzere açılmıştır. Bir önceki yılın prim gelirlerinin de %30`unun kullanılmasına olanak verilmiştir. Böylelikle işçilerin ödedikleri fonlar prim ödeyenlerin kendi ihtiyaçları dışında başka amaçlarla kullanılmasının önünü açmaktadır.
Bunun yanında işsizlik sigortasından yararlanma daha önce ?hizmet akitlerinin sona ermesinden önceki son 3 yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak işsizlik sigortası primi ödemiş ve işten ayrılmadan önceki son 120 gün prim ödeyerek sürekli çalışmış" ibaresi değiştirilerek "bu kanunda yer alan prim ödeme koşullarını sağlamış" olarak değiştirilmektedir.
Madde 58`de yapılan düzenlemeye göre; 4447 sayılı işsizlik sigortası yasasının ek 2. maddesi değiştirilmektedir. Bu değişiklik ile mevcut kanunda yer alan "genel ekonomik kriz ve zorlayıcı sebepler"e ilave olarak "sektörel veya bölgesel kriz" ibareleri de eklenmiştir. Yani kısa çalışma ödeneğini doğuran haller genişletilmiştir. Ayrıca bu madde ile Bakanlar Kuruluna kısa çalışma ödeneğinin süresini altı aya kadar uzatma ve işsizlik ödeneğinden mahsup edilip edilemeyeceğini belirleme yetkisi vermiştir.
Madde 59`da yapılan düzenlemeye göre; 18-29 yaş arası istihdam edilen gençlerin o işlerle alakalı olarak sigorta primi ödemeleri işverenden değil işsizlik sigortası fonundan ödenmesi yer alıyor. Bu teşvik çeşitli ölçütlere dayandırılarak 6 ay, 12 ay, 24 ay, 36 ay ve 48 ay olmak üzere 6 ay ile 4 yıl arası süreleri kapsamaktadır. Ayrıca bakanlar kuruluna; bu maddenin uygulanma süresini 2015 yılından itibaren beş yıla kadar uzatma yetkisi verilmektedir. Bu madde ?istihdamı arttırma` bahanesiyle öne sürülüyor. Oysa bu düzenlemeyle birlikte işverenle prim maliyetinden kaçınmak ve prim desteğinden yararlanabilmek için 29 yaş üstünü istihdam etmek istemeyip, var olanları da işten çıkarmasına yol açacak ve 29 yaş ve üzeri çalışanların işe alınması zorlaşacak.
Madde 61`de yapılan düzenlemeye göre; 4857 İş Kanun`un 14. maddesini başlığıyla birlikte değiştirerek, yeni maddenin başlığını "çağrı üzerine çalışma, evden çalışma ve uzaktan çalışma" olarak değiştirilmiştir. Bu maddenin iş kanununa girmesiyle birlikte esnek çalışma modelleri yasallaşacaktır.
Ayrıca 3308 sayılı Mesleki Eğitim Yasasının 3. maddesinde yapılacak değişiklikle "mesleki ve teknik eğitim yapan yükseköğretim kurumları" da staj kapsamına alınacak.
Madde 62`de yapılan düzenlemeye göre; önceleri 50 ve daha üzeri olan, en son 20 ve daha fazla işçi çalıştıran işyerleri için geçerli olan stajyer çalıştırabilme uygulaması, 3308 sayılı yasanın 18, 23, 24 maddelerinde yapılan değişikliklerle 10 işçi çalıştıran işyerlerine kadar genişletmekte ve 5 personele kadar düşürme yetkisi de Bakanlar Kurulu`na verilmektedir.
Madde 63`de yapılan düzenlemeye göre; 4857 sayılı iş kanunun 30 maddesine eklenecek olan cümle ile işverenlerin çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanmaktadır. Ayrıca özürlü işçi çalıştırma zorunluluğu konusunda işverenlere kolaylık sağlanıyor. Buna göre, başka işverene ait işletmelerde, birden fazla işverence kurulan ortak işletmelerde veya özürlü çalıştırmak amacıyla kurulan işletmelerde (korumalı işyerleri) ilk defa işe alınan özürlülerin ücretlerini karşılayarak özürlü çalıştırma zorunluluğunu yerine getirebilmelerine imkân sağlanmaktadır.
Madde 74`te yapılan düzenlemeye göre; 4447 sayılı İşsizlik Sigortası yasasının geçici 7. ve 9. maddelerinde değişiklikler yaparak işvereni prim ödemelerinde elini kolaylaştırmaktadır. Bu maddelerde belirtilen "işveren tarafından ödenmesi gereken primlerin geç ödenmesi halinde, İşsizlik Sigortası Fonundan Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak ödemenin gecikmesinden kaynaklanan gecikme zammı, işverenden tahsil edilir" hükmü yapılan düzenleme ile yürürlükten kaldırılmaktadır.
Madde 75`te yapılan düzenlemeye göre; kadrosu kaldırılan memurlar yeni kadroya atanana kadar uygun nitelikte bir kadroya atanırlar ve eski hakları devam eder, diyor ancak "yeni kadro" ifadesiyle kastedilen açık olmadığı gibi 4-C uygulamasına benzer bir uygulamanın memurlar için hayata geçirildiği izlenimini yaratmaktadır.
Madde 77`de yapılan düzenlemeye göre; 4857 sayılı İş yasasının 15. maddesinde "Deneme Süreli İş Sözleşmesi" başlığıyla düzenlenen ve en fazla 2 ay olarak belirtilen deneme süresi, toplu iş sözleşmeleriyle ilk defa işe girenler için 4 aya çıkarılmaktadır.
657 Devlet Memurları Kanununda değişiklik öngörülüyor
Kamuda ?uzman`, ?kariyer uzmanı` gibi uzmanlık sistemleri yaygınlaştırılıp yasallaştırılırken, kamuda esnek çalışma ve piyasalaştırmanın da önü açılmaktadır.
Madde 80`de yapılan düzenlemeye göre; 657 DMK`nın 64. maddesi başlığıyla birlikte değiştirilerek kademe ilerleme süresi de 6 yıldan 10 yıla çıkartılırken, ek kademe ilerlemesi de hiç disiplin cezası alınmaması koşuluna bağlanıyor.
Madde 83`de yapılan düzenlemeye göre; 657 DMK`nın 91. maddesinde değişiklik yapılmasını düzenlemektedir. Buna göre, kadrosu kaldırılan memurlar, kurumlarında atanma imkânı bulamazlarsa yeni atamaları yapılana kadar uygun nitelikli işlere atanırlar ve aynı sosyal haklarından yararlanmaya devam ederler. Bu madde DMK`nın 4-C maddesinde yapılan düzenlemedir. Özelleştirilen kamu işletmelerindeki işçiler, 4-C kadrosuna geçene kadar ücretlerini ve sosyal haklarını tam almalarına rağmen 4-C`ye geçirilmeleri ile ücretlerini ve özlük haklarını büyük oranda kaybetmişlerdir.
Madde 84`de yapılan düzenlemeye göre; 657 DMK`nın 100. maddesinin sonuna yeni fıkralar eklenmiştir. Eklenen fıkralara göre özürlüler için; günlük çalışmanın başlama ve bitiş saatleri ile öğle saatleri üst yönetici, taşrada mülki amirlerince farklı belirlenebilir. Bu maddenin yasalaşması kamuda esnek çalışmanın yasallaşması ve kamu personelini istenilen şekilde ve konulan kurallara göre çalıştırılması anlamına gelmektedir.
Madde 89`da yapılan düzenlemeye göre; 657 sayılı DMK`nın 109. maddesinin başlığıyla birlikte değiştirilmesi öngörülmektedir. "Memur bilgi sistemi ve özlük dosyası" başlığıyla düzenlenecek değişiklik memurlar kimlik numaralarına göre personel bilgi sistemine kaydolarak, her memur için bir özlük dosyası tutulması öngörülüyor. Bu düzenleme memurların düşük ya da yüksek performansını belirleyerek, kimi memurların bu dosyalardaki bilgilere dayanarak "emekliye ayrılmaları" ya da "hizmetle ilişiklerinin kesilmesi" kolaylaştırılacak.
Özelleştirmelerin önü açılıyor
Satışı durdurulan, gerçekleştirilemeyen tüm KİT`lerin özelleştirilmesinin önündeki tüm engeller kaldırılıyor.
Madde 93`de yapılan düzenlemeye göre; 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun`a geçici 25. madde eklenerek özelleştirme uygulamaları ile ilgili olarak mahkemelerce verilen iptal ve yürütmeyi durdurma kararları hakkında idarece herhangi bir işlem tesis edilmemesi öngörülmektedir. Bu madde ile özelleştirme kararlarıyla ilgili olarak verilen yürütmeyi durdurma ve iptal kararları dikkate alınmayacak ve özelleştirmelerin gerçekleştirilecek.