ŞEHİRLER NEOLİBERALİZME TESLİM
İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır tarafından 10 Şubat 2011 tarihinde İller Bankası Yasası ile ilgili açıklama yaptı.
Eklenme Tarihi: 25/04/2016
Bir kamu kurumu daha tarihe gömüldü...
Şehirler neoliberalizme teslim
1945 yılında kurulan, ortakları ve sahipleri yerel yönetimler olan, yerel yönetimlere kamu kredisi açan, altyapı projeleri geliştiren, kimi zaman bunları bizzat yapan ya da ihale yoluyla yaptıran, mühendisler, mimarlar, şehir plancıları da dahil bünyesinde binlerce personel çalıştıran, kentlerin içmesuyu, kanalizasyon gibi altyapı hizmetlerinin uzman kamu kuruluşu İller Bankası artık yok.
AKP iktidarı, mühendislik-mimarlık hizmeti planlayan, yerel kaynaklar yaratan bir kamu kurumunu daha tarihe gömdü.
İlk kez 2000`li yılların ikinci yarısında tartışılmaya açılan, 2009‘dan bu yana da TBMM komisyonlarında bekletilen "İller Bankası Genel Müdürlüğü‘nün Anonim Şirkete dönüştürülmesi hakkında Yasa" TBMM Genel Kurulu‘nda 26 Ocak 2011 tarihinde kabul edilerek yürürlüğe girdi.
Böylece Türkiye`nin başlıca kamu kurumlarından biri daha yok edilmiş oldu. İş başına geldiği günden bu yana özelleştirme yoluyla kamusal alanı küçültüp ortadan kaldırmayı hedefleyen siyasi iktidar bu doğrultuda çok önemli bir adım atarak, ülkenin ilk planlı kalkınma döneminin ürünü olan, ülke topraklarının imarında, kentlerin oluşum sürecinde yadsınamaz katkısı bulunan, yerel yönetimler için kaynak yaratan, yerel yönetimleri daha donanımlı hale getiren, teknik personeli Anadolu halkıyla buluşturan İller Bankası kamusal kimliğinde koparıldı.
Yerel yönetimlerin adeta bir ticarethane gibi çalışmasının, şehirlerin neoliberalizmin av alanı haline getirilmesinin önünde hiçbir yasal engel kalmadı.
İller Bankası Yasası, kamunun yerel yönetimlerden elini çekmesi için uzun zamandır baskı unsuru oluşturan IMF ve Dünya Bankası`nın direktifleri doğrultusunda çıkartılmıştır. Artık kentlerimiz kendi yarattığı kaynaklardan değil, uluslararası sermaye gruplarından beslenecek, kentlerimiz ve kentsel hizmetler sermaye gruplarının gözbebeği olacak, kentliler borçlu yaşayıp borçlu ölecektir. Kentsel yatırımlar, kamunun değil, sermayenin ihtiyaçlarına göre belirlenecek, kentlerimiz bankacılık kurallarıyla yönetilecektir.
İller Bankası`nda istihdam edilecek personelin kriterleri de değişmiştir. Kamu hizmetleri ve teknik hizmetler konusunda uzman personel istihdam edilmeyecek, İller Bankası, finans uzmanlarını barındıracak, yerel yönetimler "müşteri temsilcisi"yle ilişkilendirilecektir.
Yasa hükümleri oldukça açıktır. Buna göre; kamu belediyelerden teknik ve finansman desteğini çekecek, banka "yerel yönetim ortaklığı" olma özelliğini kaybedecek, ticari bankacılık kurallarına bağlı özel bir banka gibi çalışacak, düşük faizli kredi kullanma dönemi sona erecek, belediyelerin uluslararası finans kuruluşlarında para bulmasını sağlayacak, yani bir çeşit aracı kurum işlevi görecek, borçlanma kolaylaşırken, bağımlılık ilişkisi yaratılacak, belediyeler yüksek faizli borç sarmalına alınacak, kredi geri ödeme sıkıntısı baş gösterdiğinde, yerel yönetimlerin gelirlerine ve taşınmazlarına uluslararası finans kuruluşları el koyabilecek,
Yasa değişikliğinin çalışanları da ilgilendiren kısmı ise kamuda özelleştirmenin güvencesizlik, işsizlik ve mağduriyet anlamına geldiğinin kanıtı niteliğindedir. İller Bankası`nda artık 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu`na tabi kadrolar çalıştırılmayacak, mevcut kadrolar iptal edilecek, banka bünyesinde kalanlar sözleşmeli olmaya zorlanacak, bir kısım personel ise farklı kurumlara aktarılacak. Açıkçası, banka bünyesinde bulunan 1405 teknik personel ve toplam 4058 uzmanın geleceğinin ne olacağı belli değildir.
Sonuçta, özelleştirmenin kamusal alanda yarattığı tahribat artarak sürmekte, mühendislerin çalışma alanlarının daraltılma süreci devam etmektedir. Cumhuriyet dönemi belediyecilik tarihi kadar eski ve köklü olan bir kamu kurumunun tasfiyesi neoliberalizmin yeni bir zaferi olarak kayıtlara geçmiş, şehirlerimiz sermayeye teslim edilmiştir.
Abdullah Bakır
İnşaat Mühendisleri Odası
Adana Şube Başkanı