PROFESYONELLER PROLETERLEŞTİRİLİRKEN…
Maden Mühendisleri Odası 22 Ocak 2011 Cumartesi günü meslek uygulama alanlarının daraltılmasıyla işsiz kalan mühendislerle ilgili basın açıklaması yaptı.
Eklenme Tarihi: 25/04/2016
% 39: Bir rakam, bir yorum… (Maden Mühendisleri Odası`nın 22.01.2011 tarihli açıklaması)
AKP hükümetinin neo-liberal uygulamaları muhafazakarlığın siyasal alanı manipüle etme tekniklerinden hiçbir zaman ayrılmadı. Genellikle kişilerin yaşam biçimleri üzerinden dönen bir tartışma ya da geleneksel/tarihsel motiflerin hızla siyasal sembollere dönüştürülmesine dayanan klasik muhafazakar politika biçimlerine son dönem muhafazakarlığın neo(vahşi)-liberalizmle iç içe girmesinden kaynaklı yeni taktikler eklendi. Bu taktiklerin en bilineni 2007`den beri yoğun biçimde devreye giren "vesayet sistemi" ya da "statüko" kavramları eşliğinde görünüşe geliyor. Hesaplaşılmak ya da ele geçirilmek istenen hangi alan olursa olsun liberal kalemler aracılığıyla ilk önce vesayet sisteminin bir bileşeni olarak gösteriliyor daha sonra da "vesayetin tasfiyesi" süreci neo-liberal gerici bir ‘yeni vesayet`in kurulması için harekete geçiriliyor. AKP iktidarının ilk döneminden beri ortaya çıkan kimi ip uçları olsa da özellikle son birkaç senedir TMMOB, TTB ve Barolar da vesayet sisteminin ya da eski statükonun bileşenleri olarak gösteriliyor. Fakat esas tartışma hiç de vesayet ya da statüko tartışması değil; esas iş mimarların, mühendislerin, avukatların ve doktorların, sermayenin yeni emek denetim stratejisindeki güvencesizleştirilme, vasıfsızlaştırılma ve emek güncün düşürülmesi aracılığıyla işçileştirilmesi. Bu yeni saldırı dalgasını göğüsleyebilecek yegane şey ise bu meslek alanlarının örgütlü güçlerinin direnci; işte vesayetin tasfiyesi olarak kamuoyuna sunulan süreç aslında bu yeni saldırı dalgasına karşı koyabilecek örgütlülüğün ve onun direnişinin tasfiyesini amaçlamaktadır.
Profesyonellerin proleterleştirilmesi ile ilgili olarak her gün kamuoyuna yeni yeni haberler düşüyor; avukatların bağımsız çalışma oranlarındaki azalmadan tutun da doktorların ücretlerindeki düşüş ve çalışma koşullarının insani kriterlerin her geçen gün daha da altına düşmesi gibi. Buna açılan yeni üniversiteler aracılığıyla artan mezun mühendis sayılarının yaratacağı niteliksel ve ekonomik sonuçları da eklediğinizde eskinin makbul mesleklerinin sıradan teknik bir iş gücü haline getirilmesi ve proleterleştirilmesi daha açık hale geliyor. Klasik oda politikalarının karşılamakta ‘henüz` yetersiz olduğu bu sürecin bir gerçeklik olduğu Maden Mühendisleri Odası`nın kendi üyelerine dair açıklamış olduğu işsizlik ve meslek dışı alanlarda çalışma oranlarındaki %39 rakamında çok açık olarak gözüküyor. Aşağıda Maden Mühendisleri Odası`nın 22 Ocak 2011 tarihli basın açıklamasını –tam da biz inşat mühendislerinin de durumunu anlattığı için- bilgilerinize sunuyoruz.
MADENCİLİK YOK EDİLİYOR, MADEN MÜHENDİSLERİ İŞSİZ KALIYOR
Yeni liberal politikalar ve özelleştirmelerle ülkenin sanayisi, madenleri, tarımı bitirilmekte, meslek uygulama alanlarımız her geçen gün biraz daha daraltılmaktadır. Büyüme masallarıyla pembe tablolar çizilirken yaşamının en güzel yıllarını mühendis olmak için harcayan genç meslektaşlarımız mezun olduklarında işsizlikle karşı karşıya kalmaktadır.
Maden Mühendisleri arasında işsizlik ve meslek dışı işlerde çalışma oranı Odamız kayıtlarına göre % 39 olup, bu oranın daha fazla olduğu tahmin edilmektedir. İşsizlik gittikçe artmakta, bu artış genç nüfusta daha fazla olmaktadır. Ülkeyi yönetenler ise bu sorunu çözmeye çalışmak yerine tamamen farklı konularla kamuoyunu oyalayarak Türkiye‘nin en büyük ve en önemli sorununu gözardı etmektedirler.
Tüm bu olumsuz gelişmelere karşın yeni maden mühendisliği bölümleri açılmaktadır. Bugün ikinci eğitimlerle birlikte 25 Maden Mühendisliği bölümünden her yıl 1200 civarında mezun verilmektedir. Mezun olan meslektaşlarımızın iş bulma olanakları ne yazık ki her geçen gün azalmaktadır. Bu kadar fazla maden mühendisinin bulunması işverenlerin iştahını kabartmakta, meslektaşlarımız çok düşük ücretlerle, iş güvencesinden yoksun olarak çalıştırılacak işgücü ordusu olarak görülmektedir. Bu koşullarda bir şekilde iş bulabilen "şanslı" meslektaşlarımız da yoksulluk sınırının altında ücretlerle ve çok zor koşullarda çalışmaya mecbur bırakılmaktadır.
Yaşanan iş kazalarında çok sayıda meslektaşımız yaşamını yitirmiş ve sakat kalmış, birçok meslektaşımız da sorumlu tutularak hüküm giymiştir. Meslektaşlarımızın insanca yaşayabilecekleri ve üretebilecekleri çalışma koşullarını oluşturmak devletin anayasal görevidir. Ülkeyi yöneten hükümetler, bu görevi yerine getirmek durumundadır.
Kamu yatırımlarının iyice azalması sonucu kamu kurumlarına maden mühendisi istihdamı her alım döneminde bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda olmaktadır. Oda yönetimi, defalarca Bakanlık ve kurumlara yaptığı ziyaretlerde, bildirdiği görüşlerde ve yazdığı yazılarda konuyu sıcak ve güncel tutmaya devam etmektedir. Üyelerimizin, jeotermal alanlarda, metro, tünel ve yeraltı yapılarında, zemin etüdlerinde, yeraltı suyu projeleri ve uygulamalarında görev alabilmeleri için yoğun bir çalışma yürütülmektedir. Bu doğrultuda son zamanlarda MTA, DSİ ve TCDD ziyaret edilerek, maden mühendisi istihdam edilmesi konusundaki talebimiz iletilmiştir. Odamız; kamu kurumu niteliğinde bir meslek odası sorumluluğuyla, her konuda olduğu gibi işsizlik konusunda da girişimlerini sürdürmektedir.
Ayrıca üyelerimizi doğrudan ilgilendiren mevzuatlarla ilgili çalışmalarımız da sürmektedir. Maden Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği değişikliği çalışmaları sırasında meslektaşlarımızın hak ve menfaatlerinin korunması için yoğun çaba harcanmıştır. Her maden işletmesinde ve vardiyada maden mühendisi çalıştırılması zorunluluğu Odamızın talebi olarak yasaya konulmuştur. Teknik nezaretçinin ücretini işvereninden almaması, bunun yerine oluşturulacak bir fondan alması talebimiz kabul görmemiştir. Ne yazık ki Odamızın yaptığı çalışmalar tam olarak karşılık bulmamakta ve meslektaşlarımızın hakları verilmemektedir. Bu durumda davalar açılarak yasal haklarımız korunmaya çalışılmaktadır.
Tüm bu değerlendirmeler ışığında, hükümet yetkililerinin "her üniversite mezununa iş bulmak zorunda değiliz" gibi açıklamalar yapmaları yerine, genç meslektaşlarımıza iş alanları açma konusunda görevlerini yerine getirmelerini talep ediyoruz.
TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU
22 Ocak 2011, Ankara