Sit Alanı Kararına Karşı Yeni Yasa Tasarısı

İkizdere vadisinin doğal sit alanı ilan edilmesiyle birlikte hükümet, ?Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı?nı meclise gönderdi. Bu kanunla birlikte doğal sit ilan etme yetkisi Çevre ve Orman Bakanlığı?na verilecek ve mevcut doğal sit ilan edilmiş alanların statüsü de sona erdirilecek.

Eklenme Tarihi: 03/11/2011

 

İkizdere vadisinin doğal sit alanı ilan edilmesiyle birlikte hükümet, ?Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı`nı meclise gönderdi. Bu kanunla birlikte doğal sit ilan etme yetkisi Çevre ve Orman Bakanlığı`na verilecek ve mevcut doğal sit ilan edilmiş alanların statüsü de sona erdirilecek.

 

Tasarı ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma yasasında yer alan "tabiat" ifadeleri ile "doğal sit" ifadesi yürürlükten kaldırılacak ve Tabiat varlıkları Çevre Bakanlığına geçecek. Sit alanı ilan etme yetkisi, ?Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Kurulu`na verilecek. Oluşturulacak kurul 20 kişiden oluşacak. Kurula Çevre Bakanlığı Müsteşarı başkanlık edecek. Kurul üyeleri ise 14 kişi bürokrat olmak üzere 4 akademisyen ve bakanlıkça belirlenen iki sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşacak. Kurul, sulak alanlar, özel çevre koruma bölgeleri, milli parklar ve tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiat koruma alanları, yaban hayatı koruma ve yaban hayatı geliştirme sahaları, orman rejimine tabi alanlar dışında kalan alanlardaki tescilli yapılmış doğal sit ve tabiat alanlarını değerlendirmeye alacak. Mevcut doğal sit alanlarından koruma özelliği taşımadığına karar verdiklerinin statülerini sona erdirebilecek. Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi ve turizm merkezi olarak ilan edilecek yerler için Çevre ve Orman bakanlığının uygun görüşünü almak zorunlu olacak. Çevre ve Kültür Bakanlıkları kararları çakışırsa nihai olarak Çevre bakanlığının dediği olacak.

 

Kurulun ağırlıklı olarak bürokratlardan oluşması, üniversiteye bağlı akademisyenlerden oluşan şu anki koruma kurullarının yapısını önemli oranda değiştirmekte ve karar alma yetkisini bürokratlara ve siyasi iktidara bırakmaktadır. Alınacak kararlarda aranan salt çoğunluk bu kurulda yer alan üst düzey bürokratlarla sağlanıyor, dolayısıyla akademisyen ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin herhangi bir yaptırımı kalmıyor. Diğer bir sorun da, sit alanlarını belirleyecek kurullarda DSİ, Maden İşleri, Enerji İşleri, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı genel müdürlüklerinin yer alması hangi "doğal" alanın yağmaya açılacağını göstermektedir.

 

Tasarı, su havzalarını, ormanları, meraları, yeraltı sularını, doğal ve yaban hayatı tehdit eden, doğal varlıkların ticarileştirilmesinin önünü açarak, yaşamın birçok alanında yağmanın önünü açmaktadır.

 

İkizdere`de Sit Kararı sonrası

 

İkizdere vadisinde bulunan 24 HES`den 4 tanesinin(Cevizlik, Saray, İncirli ve Yokuşlu HES) inşaat çalışmaları halen devam etmektedir. Verilen " doğal sit alanı" kararına karşın HES firmaları koruma kurulunun nihai kararı taraflara tebliğ etmesinden önce inşaatları bitirmeye çalışıyor. Kararın taraflara tebliğ edilmesine kadar geçen süreçte firmaların çalışmaması gerekirken, aksine firmalar kapasitelerini daha da arttırarak 24 saat çalışmaya başladılar. Bu durum ve yapılan açıklamalar AKP ve sermaye gruplarının bu karara aldırış etmediğini göstermektedir. Derelerin kardeşliği platformu başkanı Mehmet Gürkan, çalışmaların durdurulması ve kazma vurulmayan yerlerde de çalışmaların yapılmaması için suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.

 

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası