`BİLİRKİŞİ KASITLI, MAHKEME ENGEL`
Gökçek: ?Artık anayasa değişikliği ile mahkemeler, yerindelik kararı veremeyecek. Hizmetlerimizi rahatlıkla yapabileceğiz? dedi.
Eklenme Tarihi: 04/11/2011
Gökçek: "Artık anayasa değişikliği ile mahkemeler, yerindelik kararı veremeyecek. Hizmetlerimizi rahatlıkla yapabileceğiz" dedi.
AKP zihniyetiyle "tüccar belediyecilik" yapan Gökçek, 17 yıldır Ankara halkına zulüm yaşatmaktadır. AKP zihniyetinde belediyecilik yapan Gökçek`in rant yaratma faaliyeti dışında yönetemediği de ortadadır. Toplumsal mücadele yanında mahkeme kararlarına da takılan Gökçek, referandumdan çıkan ?evet` sonucu ile rahat bir nefes aldığını açıkça dile getirirken bundan sonra kendisini hiçbir şeyin engelleyemeyeceğini ifade etmektedir.
8 Ekim 2010 tarihli Milliyet Gazetesi`nin Ankara ekinde Melih Gökçek ile yapılan röportajda, Gökçek, anayasada yerindelik denetimiyle ilgili yapılacak değişikliklerin ?kente hizmetin önünü açacağını` söylüyor. 17 yıldır belediye başkanlığı yapan Gökçek, geldiği günden itibaren kentte birçok sorunun yaşanmasına neden olmuştu. Su sorunu yaşanmasına sebep olmasının yanında çözüm olarak Kızılırmak suyunu önermesi, otobüs bilet fiyatlarını yüksek oranda arttırması gibi yaptığı uygulamalarla son dönemlerde Gökçek ve Gökçek`in hizmetleri tartışma konusu olmuştu. Gökçek, bugüne kadar Ankara`ya yapılacak projelerin gerçekleştirilmesinin Çankaya Belediyesi, Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası tarafından mahkeme kararlarıyla sürekli engellendiğini belirterek, "artık anayasa değişikliği ile mahkemeler, yerindelik kararı veremeyecek. Hizmetlerimizi rahatlıkla yapabileceğiz. Birtakım kişilerin kişisel kanaatleri ile Ankara`nın gelişmesi çok önlendi. Adalet, bilirkişilerin kafasında tecelli ediyor. Bilirkişiler, işe AK Partili olduğumuz için ideolojik bakıyor" dedi.
İki taraflı olarak okunabilecek yerindelik denetiminin kaldırılması, sermayenin temsilciliğini yaptığını kanıtlayan AKP için ?sınırsız hareket` anlamına gelirken halk için pahalı ulaşım ücretlerine, kentsel dönüşümlere, rantın ve taraflılığın ifadesi olan özelleştirmelere, HES projelerine, tarımdaki tohum satma yasaklarına ve uygulamalara "kamu yararı" gerekçesiyle dava açılamaması anlamına gelmektedir.