3 HES?e daha İptal Kararı
Rize İdare Mahkemesi, Rize?nin Çayeli İlçesi Senoz Vadisi üzerinde Kayalar HES Projesi için ?ÇED gerekli değildir? kararı ile Fındıklı ilçesi Çağlayan Vadisi üzerinde yapımı planlanan Paşalar HES ve Artvin?in Şavşat İlçesi Papart Vadisinde yapımı planlanan Cüneyt 1-2-3-4 HES projelerindeki ?ÇED olumlu? kararları için iptal kararı verdi.
Eklenme Tarihi: 04/11/2011
Rize İdare Mahkemesi, Rize`nin Çayeli İlçesi Senoz Vadisi üzerinde İyon Enerji şirketi tarafından yapımı planlanan 34,8 megavat gücündeki Kayalar HES Projesi için "ÇED gerekli değildir" kararı ile Fındıklı ilçesi Çağlayan Vadisi üzerinde Ayen Enerji firması tarafından yapımı planlanan 40 megavat kurulu gücündeki Paşalar HES ve Artvin`in Şavşat İlçesi Papart Vadisinde Ebara Elektrik üretim şirketi tarafından yapımı planlanan Cüneyt 1-2-3-4 HES projelerindeki "ÇED olumlu" kararları için iptal kararı verdi. İptal kararlarının her birinde Çevre ve Orman Bakanlığının görevlerini gerektiği şekilde yapmadığı, yasa ve yönetmeliklere uyulmadığına gönderme yapıldı. Kararlarda, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından HES projeleri için verilen ?ÇED Gerekli Değildir` ve ?ÇED Olumlu` kararlarında ?hukuka ve mevzuata uyarlılık görülmemiştir` denildi. Rize İdare Mahkemesi, gerekçeli kararlarında ayrıca, HES projelerinin yapıldıkları alanlara kontrolsüz ve geri dönüşümü olmayan zararlar verdiği, bu durumun aynı zamanda insan yaşamı ile diğer projeleri olumsuz etkilediğine işaret etmiştir.
Toplamda 54 sayfayı bulan 3 ayrı gerekçeli iptal kararında, Çevre ve Orman Bakanlığı ile HES yapımcı firmalarının savunmalarında, ÇED raporunun nihai proje izni olmadığı, ÇED sürecinde halkın katılımının sağlanarak bilgilendirildiği, proje alanlarının korunmaya alınmış SİT alanları olmadığı ve bu özellikleri taşımadığı, aynı havzalarda başka HES projelerinin de bulunduğu belirtiliyor.HES`lere karşı mücadele amacıyla kurulan Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan, yaptığı yazılı açıklamada, bilirkişi raporlarında, HES projeleri ile havzaların, dere ve su kaynaklarının ?sadece elektrik üretimi alanı` olarak şekillendirildiğine dikkat çekmiştir. Şan, Rize İdare Mahkemesinin HES`ler konusunda adeta uzman bir yapıya kavuştuğunu, verilen gerekçeli iptal kararlarının bilimsel rapor niteliğinde olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "Kararlarda HES`lerle ilgili bütün gerçekler tüm açıklığıyla ortaya konulmuştur." Mahkeme, kararında dere yatağındaki suyun sadece hidrolik potansiyel olarak görülemeyeceğine vurgu yapıyor. HES yapılması planlanan bütün vadi ve havzalarda havza planlamasına ihtiyaç olduğuna işaret edilen kararlarda, ÇED raporunda inşaat çalışmaları sırasındaki hafriyatlar gibi birçok konuda çelişkinin olduğu ve ulaşım yolları gibi birçok konunun da raporlarda yer almadığı anlatılıyor. Enerji nakil hatlarının HES projelerinden ayrı ele alındığı, ÇED sürecine dahil edilmediği, ancak HES`lerin çevresel etkilerinin birlikte değerlendirilmesi gerektiği bildiriliyor" dedi. Mahkemenin değerlendirmeleri konusunda ise İptal kararlarında proje dosyalarındaki veriler ile proje sahası gerçeklerinin örtüşmediği, projenin yapılacağı vadilerdeki dere ve su havzalarının çevresel zorlama kapasitesinin gerçek anlamda hesaplanmadığı ve kabul edilebilir bir çevresel etkinin tespit edilmediğine de dikkat çekildiğini belirtmiştir.
Mücadeleye devam?
HES`lere karşı sürdürdüğümüz mücadelelerdeki haklılıklarından hiçbir zaman endişe etmediklerini de söyleyen Şan, "Kararlarda HES`lerle ilgili bütün gerçekler tüm açıklığıyla ortaya konulmuştur. HES`lere karşı sürdürdüğümüz mücadelelerdeki haklılığımızdan hiçbir zaman endişe etmedik. Demokratik haklarımızı kullanarak, yasalar çerçevesinde mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu kararlarla yargı, bir kez daha HES projelerinin yasa ve yönetmeliklere, hukuka aykırı olduğunu ortaya koydu. Herhangi bir lobicilikle bağlantısı olmadan, sponsorluk, yardım veya herhangi bir fondan yararlanmadan, tamamen bağımsız yerel halk hareketi olarak mücadele etme kararlılığından hiçbir şekilde ödün vermeden mücadeleyi sürdüreceğiz" diye açıklama yaptı.
Fındıklı Çağlayan Vadisi üzerinde kurulması planlanan Paşalar HES`in ?ÇED Olumlu` kararının iptal edilmesini değerlendiren, Fındıklı Derelerini Koruma Platformu adına, Platform Sözcüsü Hüseyin Acar, ?iptal` kararı ile HES`lere karşı verilen mücadelenin haklılığının onayladığına dikkat çekti. İptal kararının, Fındıklı halkının yaklaşık 3 yıldır HES`lere karşı sürdürdüğü anlamlı mücadele ve tepkinin ne kadar doğru ve haklı olduğunu ortaya çıkardığına işaret eden Acar, "Mahkemenin bir bilimsel rapor gibi ortaya koyduğu karar, ülkemizde hala bağımsız yargının ve hukuk üstünlüğünün ne kadar güven verici olduğunun da bir göstergesidir. Derelerimizi katlederek kurutan, yaşam alanlarımıza geri dönüşümsüz zararlar vererek bizi göçe zorlayacak bu projelerin gelişigüzel, yasa ve yönetmelikler ile hukuk tanımaz olduğunu gözler önüne seren bu kararla mücadele gücümüz bir kat daha artmıştır. Bu kararların HES`lere karşı mücadelenin de önünü açacağına inanıyoruz" dedi.
12 Eylül 2010 tarihli referandumdan sonra ne olacak?
12 Eylül 1980 Halkın siyasala katılım yollarını, örgütlenme özgürlüğünün her boyutundaki baskılar ve yasaklamalar ile ortadan kaldırmıştı. Aynı şekilde 2010 12 Eylül`ü de halkın siyasala katılımının hukuki boyutunu "danıştayın yerindelik yetkisini" kaldırarak lağvetmiştir. Yasama ve yargıyı kendi etkinliği içinde absorbe eden yürütme artık halkın seçimler dışında kendini denetlemesinin de önüne geçerek mutlak yetkinin yegane odağı haline gelmiştir. 12 Eylül 1980 aracılığıyla bile ortadan kaldırmaya cesaret edilemeyen "kamu yararı" ilkesi yargı aracılığıyla kısmen de olsa korunmaktaydı. Yeni düzenlemelerle birlikte "yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz" ifadesinin eklenmesi kamu yararı ve sosyal adalet gerekçesiyle Danıştay`a yapılacak itirazların önüne geçerek HES ve özelleştirmelerle gerçekleştirilen sınırsız bir yağmanın önünü açmaktadır. Yasa taslağı yasalaştığı zaman, coğrafyamızın yok edilmesi anlamına gelen HES projelerine, yaşam kaynağı olan sularımızın satılmaması için "kamu yararı" gerekçesiyle dava açamayacağız. Böylelikle HES şirketlerinin istekleri ?yargı engeline` takılmayacaktır!