TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu (İKK), 7 Mart 2009 Cumartesi günü İnşaat Mühendisleri Odası Kongre ve Kültür Merkezi Rüştü Özal Salonu?nda ?Ankara Su Sorunu ve Suyun Ticarileşmesi? paneli düzenledi.

Eklenme Tarihi: 18/11/2011

 

TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu (İKK), 7 Mart 2009 Cumartesi günü İnşaat Mühendisleri Odası Kongre ve Kültür Merkezi Rüştü Özal Salonu`nda "Ankara Su Sorunu ve Suyun Ticarileşmesi" paneli düzenledi.

İki oturum olarak düzenlenen panel TMMOB Ankara İKK Sekreteri Ramazan PEKTAŞ`ın açılış konuşması ile başladı. Pektaş, BM`nin suyu hak olarak tanımlamaktan vazgeçip ihtiyaç olarak tanımlaya başlamasıyla birlikte suyun piyasalaştırılmaya başlanarak bir sömürü aracı haline getirildiğini söyledi ve herkesin suyuna sahip çıkması gerektiğini, suya sahip çıkmanın geleceğe sahip çıkmak anlamına geleceğinin altını çizdi.

Başkanlığını Ramazan Pektaş`ın yaptığı ilk oturumda, Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof Dr. İbrahim Gürer, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi`nden Doç Dr. Tayfun Çınar, İMO Ankara Şube Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Taylan Ulaş Evcimen ve Çevre Mühendisleri Odası Kocaeli İl Temsilcisi Arzu Turhan konuştu. İkinci oturumda ise belgesel gösterimleri yapıldı ve serbest kürsü oluşturuldu.

5. Dünya Su Forumu adına konuşan Prof. Dr. İbrahim Gürer Dünya Su Forumu`nun ilk olarak Fas`ta yaptıklarını; bunu sırasıyla Hollanda, Japonya, Meksika ve Türkiye`nin izlediğini kaydetti. 16 Mart`ta düzenlenecek Su Forumu`nda amaçlarının, "Türkiye ve çevresindeki ülkelerin görüşlerini tarafsız bir biçimde vermek" olduğunu belirten Gürer, su konusunda Türkiye kendini yönetemez duruma geldiği takdirde, suyu yönetebilecek ortak aranması gerektiğini savundu. Su konusunda pazarlık yapılmaması gerektiğinin de altını çizen Gürer, insanın yaşaması için su üzerinden ticaret yapılmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

2005 yılından itibaren Ankara`da 1 milyon 383 bin 651 su abonesi bulunduğunu kaydeden Taylan Ulaş Evcimen ise 2006 yılına kadar Belediye Başkanı Gökçek`in önceliğinin metro olduğunu ve su ile ilgili hiçbir şey yapmadığını belirti. ASKİ`ye yapılmayan yatırımlar nedeniyle ASKİ`nin şebekeye verdiği suyun yüzde 30`larda kayıp yaşadığını kaydeden Evcimen, Ankara`da suyun alarm verdiğini söyledi. Sorunu Kızılırmak suyunu getirerek çözeceğini savunan Melih Gökçek`in halkı kandırmaya çalıştığını söyleyen Evcimen, "DSİ Kızılırmak suyunun 2030`da kullanılacağını belirtmişti, çünkü o suyu arıtacak tesislerin çok yüksek maliyeti var" dedi. Melih Gökçek`in Serdar Ortaç konserleri düzenlemekten çözüm üretemediğini ve su kesintilerine gittiğini ama bu sefer de boruların patladığını ve daha fazla su israfı yapıldığını belirten Evcimen, Ankara`nın dünyada yeşil alanları tanker gibi maliyeti yüksek bir yolla sulayan tek şehir olduğunu da kaydetti.

Türkiye`de Dünya Bankası (DB) öncülüğünde gerçekleştirilen modellerle suyun ilk olarak İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından piyasalaştırılmaya başlandığını belirten Ankara Üniversitesi (AÜ) Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Tayfun Çınar, "Fransa dünyada en büyük su şirketlerinin bulunduğu bir ülkedir. Türkiye`de bu model örnek alınarak İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi kuruldu ve sonralarda belediyeye bağlandı. İSKİ kanununu da açık bir şekilde en az yüzde 10 kar ile satış yapılacağı belirtiliyor. Bu da artık suyun bir kamu hizmeti olmaktan çıkıp ticarileştiğini gösteriyor" dedi.

Kocaeli`de halkın susuz kaldıktan sonra isyan ederek sokaklara döküldüğünü hatırlatan Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Kocaeli İl Temsilcisi Arzu Turhan, "Ankara`da Kızılırmak suyunun verilmesi gibi Kocaeli`nde de Sapanca Gölü`nden Yuvacık barajına su verildi. Bu çalışmaların maliyeti su faturalarına 10 ton kullanıma kadar yüzde 19, 10 ton fazlası kullanıma yüzde 51 olarak yansıtıldı. Halk bunun üzerine isyan etti ve TTB, KESK, DİSK ve Halk Evleri gibi kurumların katılımıyla Kocaeli Su Meclisi kuruldu" diye belirtti.