`KRİZE KARŞI HAKLARIMIZ` SÖYLEŞİSİ YAPILDI

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Ücretli ve İşsiz Mühendisler Çalışma Grubu tarafından düzenlenen ?Krize Karşı Haklarımız? söyleşisi 6 Mart 2009 Cuma günü İMO Kongre ve Kültür Merkezi Rüştü Özal Salonu?nda yapıldı. Ayrıntılar için tıklayın.

Eklenme Tarihi: 18/11/2011

 

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Ücretli ve İşsiz Mühendisler Çalışma Grubu tarafından düzenlenen "Krize Karşı Haklarımız" söyleşisi 6 Mart 2009 Cuma günü İMO Kongre ve Kültür Merkezi Rüştü Özal Salonu`nda yapıldı.

 

Mühendislerin mesleki olarak yaşadıkları dönüşüm, çalışma yaşamında karşılaştıkları sorunlar ve kriz döneminde yoğunlaşan hak gasplarının konuşulduğu toplantıda bu sorunlara karşı geliştirilebilecek çözüm olanakları da tartışıldı.
 
50 kişinin buluştuğu söyleşide, Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Ahmet Alpay Dikmen, Avukat Duygu Hatıpoğlu ve İMO Ankara Şube Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Taylan Ulaş Evcimen birer konuşma yaptı.
 
Taylan Ulaş Evcimen`in yaptığı çerçeve sunumun ardından konuşan Ahmet Alpay Dikmen, bugüne değin yaşanan ve yaşanacak krize ilişkin değerlendirmeler yaparak mühendislik mesleğinin sınıfsal olarak yaşadığı değişim ile beraberinde getirdiği itibar ve içerik kaybının büyüklüğünden bahsederek, bu süreçte düşük ücretler ve güvencesiz çalıştırmanın derinleştiğini, mühendislerin giderek işçileştiğini vurguladı.
 
Devamında konuşan Avukat Duygu Hatıpoğlu ise iş hukuku ve mühendislerin hakları üzerine bir bilgilendirme konuşması yaparak, işyerlerinde karşılaşılan hukuki problemler, çözümleri, dava süreçleri ve yapılabilecekler hakkında katılımcıların sorularını yanıtladı.
 
Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği ve sorularıyla zenginleştirdiği söyleşide, İnşaat Mühendisi Ferhat Yaşar Arıkan da, Ücretli ve İşsiz Mühendisler Çalışma Grubu`nun kurulma dinamikleri, amaçları ve önemi hakkında bir konuşma yaptı.
 
Ücretli ve İşsiz Mühendisler Çalışma Grubu`nun gerek çalışma alanlarında, gerekse iş ve işyeri problemleri ile ilgili durumlarda, işten çıkarılmalarda hukuki ve mesleki danışmanlık hizmeti, sosyal dayanışma girişimleri, iş yerlerinde Oda denetimi aracılığıyla hak mağduriyetlerinin giderilmesi vb. gibi çalışmalar yapacağını hatırlatan Arıkan, yaşanan süreçte krizin bedelini ödememek, işsizliğe ve yoksulluk ücretlerine karşı durabilmek adına tüm meslektaşların ortak ve örgütlü bir mücadele etrafında bir araya gelmesi gerektiğini vurguladı. Çalışma Grubu olarak faaliyetlerinin ve etkinliklerinin düzenli olarak süreceğini belirten Arıkan`ın ardından Grup adına hazırlanan bildirinin okunmasıyla panel sona erdi.
 
 
İMO Ankara Şubesi Ücretli ve İşsiz Mühendisler Çalışma Grubu adına okunan bildiri:
 
Biz mühendisler, mimarlar, şehir plancıları işsizleşiyor ve işçileşiyoruz giderek. Meslek alanımız ve niteliğimiz gittikçe aşınırken daha derin bir girdabın içine atılıyoruz.
 
Yaşadığımız bu büyük kriz koşullarında giderek daha büyük bir hızla işsiz kalıyor, daha kötü çalışma koşullarına razı bırakılıyoruz.
 
Çalışma koşullarımızın tanımsızlaştığı, geleceğimizin belirsizleştiği ve iş güvenliğimizin iki dudak arasına sıkıştığı bir gerçekle yüzleşiyoruz, belki de ilk kez.
 
Gidecek yerimiz, bir araya gelecek mekanımız, sorunlarımızı konuşacak alanlarımız tüketiliyor giderek; ve giderek biz daha eşitsiz, daha kötü, daha sistematik yöntemlerine maruz bırakılıyoruz hak gasplarının. Hem çalışma, hem yaşama hem de mesleki varlığımızı devam ettirme üzerine bütün haklarımız budanıyor günbegün.
 
Küreselleşme çağında sermaye, yaşamın bütün alanlarında egemenleşiyor. Uluslararası sermaye çevrelerinin çıkarları doğrultusunda yaşanan bu dönüşümden; yaşam mekanlarımız, çalışma ilişkilerimiz, sosyal ve toplumsal varlığımızın yanı sıra mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı uygulamaları, mühendislerin sosyal konum ve koşulları da doğrudan olumsuz biçimde etkileniyor, meslek uygulama alanlarımız ve mesleğimizin niteliği gün geçtikçe daraltılıyor.
 
Bu durum; nitelikli, hatta yüksek nitelikli işgücü olarak insan yaşamının her aşamasından sorumlu olan mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığının hızla işlevsizleştirilmesi olarak kendini gösteriyor. İşlevsizleştirilen meslek insanlarının hızla işsizleşmesi, ücretli mühendislerin toplum içindeki konumunu yitirmesi, kimliksizleşmesi ve yoksullukla baş başa bırakılması anlamını da taşıyor.
 
İş güvencesine sahip olmamak, çalışma koşullarının giderek ağırlaşması, yetersiz ücret, işsizlik tehlikesi, sigortasız çalıştırılma, insan onuruna yaraşır emeklilik sürecini yaşayamama, mesleki tahribat, etik dışı zorlamalar ve cinsiyet ayrımcılığı mühendisler açısından yaşadığımız sürecin en önemli sıkıntıları olarak karşımıza çıkıyor.
 
Hükümetin yansıttığı pembe tabloyu insanların yaşamları tüm çıplaklığıyla yalanlıyor. Bu belirsiz gidişat elbette mühendisler olarak bizleri de teğet geçmiyor. Öyle ki; resmi rakamlar bile karanlık tabloyu saklamaya yetmiyor.
 
Buna göre;
 
Mühendislik eğitimi alanların neredeyse dörtte biri meslek dışı işlerde çalışıyor ya da işsiz.
 
Meslek alanlarımızda işsizlik yaklaşık olarak % 25`ler seviyesine ulaşmış.
 
Çalışan üyelerimizin yaklaşık % 75`i yoksulluk sınırının altında ücret almakta, önemli bir kesimi de meslek dışı alanlarda çalışmakta.
 
TMMOB genelinde yeni mezun olan meslektaşlarımızın % 32,5`i mezuniyetlerinden sonra bir yıl içinde iş bulamıyor; iki yıl içinde iş bulamayanlar % 22,4 iken kronik işsizlerin oranı ise % 18,5 olarak ortaya çıkıyor.
 
25?45 yaş arası mühendislerde işsizlik oranı % 20,6.
 
45?60 yaş arasında ise bu oran % 30,5`a çıkıyor, meslek dışı alanlarda çalışanların oranı ise % 19,8. Yani her 5 mühendisten biri kendi mesleğini yapamıyor.
 
Bunlar kayıtlara geçmiş bilinen işsizlik rakamları. Bir de kayıtlara geçmeyen, şu anda bile hala kayıt dışı ya da başka statülerde çalıştırılan pek çok meslektaşımız bulunuyor.
 
Bu veriler karşısında, mühendislerin haklarına ve mesleğin kendisiyle birlikte mühendislerin de yaşadığı dönüşüme yönelik bütünlüklü ve kapsamlı politikalar geliştirmek, bunları hayata geçirecek yöntemler oluşturmak da ertelenemez bir görev olarak karşımıza çıkıyor.
 
Bu nedenle, ücretli ve işsiz mühendislerin temas ettiği dönüşümü anlamak, buna karşı çalışma yaşamında karşılaştıkları sorunları ve nedenlerini belirlemek, özlük haklarını tartışmak ve çözüm üretmek üzere harekete geçmek bugün, alanın örgütlü kurumlarının asli görevi olmalıdır.
 
Bunun yanında, ücretli, işsiz ya da kamu çalışanı tüm mühendisler olarak hem haklarımızı korumak ve geriletilmesine izin vermemek, hem de kendimiz ve tüm meslektaşlarımız için onurlu ve insanca bir yaşamı savunmak, bizim kuşağımız için belki de geleceğimizi şekillendirecek en önemli adım olarak karşımızda durmaktadır.
 
Bu nedenle;
 
Yoksulluk ücretlerine,
 
İşsizliğe,
 
Üretimden kopmaya,
 
İtibar Kaybına,
 
Sürgüne,
 
Fırsat Eşitsizliğine ve
 
Mesleğimizin her açıdan tahrip edilmesine karşı bizler;
 
 
İnsanca bir ücret,
 
Güvenceli çalışma ve emeklilik hakkı,
 
Mesleki erozyonun önlenmesi ve
 
Fırsat eşitliği istiyoruz.
 
Toplumsal geleceğimize ve yaşamımıza sahip çıkma hakkımızı sonuna kadar sahipleniyor ve buradan tüm meslektaşlarımıza sesleniyoruz: bizi bizden başka kim korur. Krizin kurbanı olmayalım. Haklarımızdan vazgeçmeyelim. Birlik olursak kazanırız ve sen yoksan bir eksiğiz!
 
 
 
İMO ANKARA ŞUBESİ ÜCRETLİ VE İŞSİZ MÜHENDİSLER ÇALIŞMA GRUBU

 

 

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası