İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI YALNIZ DEĞİLDİR

1 Ağustos 2012 tarihinde Odanın Yönetim biriminin işgali ve Oda araç ve gereçlerinin tahrip edilmesi, geliştirilen yeni eylem yöntemi ile artık neyin murat edildiğini açığa çıkarmıştır.

Eklenme Tarihi: 18/03/2013

 

 

CENGİZ GÖLTAŞ

 

Türkiye`de, sosyal demokrat ve sosyalist kesimlerde, (yani genel olarak solda)

 mücadele süreçlerini etkileyen yakın tarihimize ait kimi olumsuzluklar, 

 (kurumlar arası kısır iç tartışmalar, ya da örgütler arasında çatışmalara varan ayrılıklar) 

toplumsal mücadele süreçleri açısından ciddi dersler çıkarılabilecek örnekler içermektedir. 

Bu bizleri toplumsal yaşamla yabancılaştıran, mücadelenin kendisine zaman zaman kısmen,

 zaman zaman da bütünüyle zarar veren anlayış, ya da bakış açılarına ait örnekler,  

her kurumsal yapıda farklı sonuçlar doğurmuştur. Doğal olarak; her kurumsal yapıda; 

yanlış eğilim ve tutum alışlara ait oluşan kafa karışıklıkları, moral bozuklukları ve 

dağınıklıklar değişik oranlarda mücadele süreçlerini ve örgütsel hedefleri olumsuz biçimde etkilemiştir.

 Demokrasi güçleri içindeki yanlış yaklaşım ve değerlendirmelere bire bir benzerlik oluşturmasa da;

 yakın zamanda devrimci-demokrat mücadele birikimlerine haksızlık oluşturan saldırılardan biri de

 İnşaat Mühendisleri Odasına karşı geliştirilmek istenmektedir.

 

İnşaat Mühendisleri Odası`na  (İMO) karşı son dönemde  "hak arama ve sendikal mücadele" adı altında 

başlatılan ve sonrasında hizmet binalarına fiziksel şiddet uygulamaya kadar varan saldırılar karşısında her aydın,

 ilerici ve demokrat kesimin TMMOB Örgütlülüğünü savunmak adına aynı duyarlılık içerisinde yer alması gerekmektedir. 

İMO`da bir çalışanın görevine son verilmesine dönük başlatılan tartışmalarda, soruna çözüm üretme adına 

atılan bütün adımlara rağmen süreç tıkanmış ve çözümsüzlük siyasal bir dayatmaya dönüşmüştür. 

Son olarak 1 Ağustos 2012 tarihinde Odanın Yönetim biriminin işgali ve Oda araç ve gereçlerinin tahrip edilmesi, 

geliştirilen yeni eylem yöntemi ile artık neyin murat edildiğini açığa çıkarmıştır. 

 

Bu son olay demokrasi cephesinde yer aldığını iddia eden yeni bir insan modeliyle de bizi karşı karşıya getirmiştir.

 Siyasal bir öz ile analitik düşünme çabası yerine, bireysel davranış modelleri ve bunların yarattığı

 yapısal hastalıklar ile gündeme gelen bu insan modelinde öne çıkan şey,  karşısına çıkan olayı analiz etmek

 ve kurumsal yapıların korunması adına örgütsel sorumluluk duymak yerine günübirlik duygular,  kişisel hesaplaşma

 ve egolar üzerinden hareket etmek olmuştur. Diğer yandan, bu yeni insan modelinin bir başka tipik özelliğini,

 solda bağımsız tutum alma adı altında sınırsız-sorumsuz siyasetler üstü bir bilirkişilik edasıyla olaylar

 karşısında sürdürme iddiasında görebiliriz.  Yukarıda bahsettiğimiz siyaset yapma tarzı için ne TMMOB`un

 ne de İnşaat Mühendisleri Odasının tarihi, gelenekleri, mücadelesi ve yaptığı üretimler geniş bir

 değerlendirme için dikkate alınabilir? Onlar için fırsat bu fırsat. Örgüt-siyaset ve sorumluluk bir kalemde

 silinip yerini İMO`yu yönetenleri düzen içi işbirlikçi, sendika ve sınıf düşmanı, hadi biraz daha hızımızı alamazsak, liberal, "hâkim anlayış"ın gericileştirdiği TMMOB`un sorumluları olarak suçlamak için iyi bir zemin. İMO`ya kimin, niye ve nasıl saldırdığının ne önemi var! Umarım yaşadığımız bu ağır baskı ve yasaklar sürecinde demokratik mevzileri savunmak sorumluluğunda olanlar,  İMO`ya dönük bu talihsiz olay karşısında İnşaat Mühendisleri Odasının;  bilimin ve tekniğin ışığında, emekten, halktan yana çalışma yürüten Birliğimizin yüz akı odalarından biri olduğunu unutmaz; yeni Odalaşma süreçleri ile yola çıkan arkadaşlarımız da dahil olmak üzere hemen herkes sap ile samanı birbirine karıştırmaz.

 

Bu saldırı karşısında alınacak tutum TMMOB ve Oda örgütlülüğünden ne anladığımızı ve nasıl bir düşünce sistematiğine sahip olduğumuz konusunda önemli bir  referans oluşturmaktadır. Sonuç olarak TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı`nın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada belirttiği üzere "Öncelikle herkes bilmelidir: TMMOB ve Odaları`nın mekânları hiçbir kimsenin, şahsın, grubun kendi egolarını tatmin etme yeri değildir. Aksine TMMOB mekânları bu ülke insanının nefes alıp verebildiği birer demokrasi mevzileridir. Herkes bilmelidir: Bu mevziler kolay yaratılmadı. TMMOB ve bağlı odaları, TMMOB`un kadroları bu mevzilerin bırakın yok edilmesine, kirletilmesine bile asla izin vermez".

 

 

 

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası