CANSEL MALATYALI ALAYINA YÖNELİK SON BİR AÇIKLAMA

Eklenme Tarihi: 18/03/2013

 CANSEL MALATYALI OLAYINA YÖNELİK SON BİR AÇIKLAMA   Bilindiği gibi İMO binası önünde 6 ayı aşkın bir süredir, başta İnşaat Mühendisleri Odası üyeleri olmak üzere, Mühendis-Mimar camiasını ve kamuoyunu rahatsız eden bir dizi eylem devam etmektedir. "Hak arama mücadelesi" adı altında tehdit ve saldırı boyutlarına ulaşan bu eylemler sürecinde her gün karşımızda yeni aktörler görmekteyiz. Bir kısmı İMO içerisinde yönetim mücadelesi de veren bu siyasi aktörlerin yazıp çizdiklerine, sloganlarına, saldırı boyutuna varmadığı takdirde eylemlerine de çoğu zaman yanıt verme ihtiyacı hissedilmemiştir. Çünkü bunlara karşı gerekli yanıtlar üyelerimiz tarafından Genel Kurullarımızda verilmektedir.

   Ancak İnşaat Mühendisleri Odasına ve Yöneticilerine karşı haksız, mesnetsiz ve bilgisizce yürütülen kampanyaya İnsan Hakları Derneği ve Çağdaş Hukukçular Derneği gibi kurumların da yeni aktörler olarak dahil olmaları, tarafımızdan ilave açıklamalar yapılmasını zorunlu kılmıştır.  

 Cansel Malatyalı`nın İşten Çıkarılışı   Eski personelimiz Cansel Malatyalı, "4,5 yıl boyunca büyük bir özveriyle çalıştığım işimden; keyfi nedenlerle ve 3 kez uydurma bahanelerle savunmam alınarak işten çıkarıldım." diye başlayan ve "Bir Sabah Uyandığınızda, İMO İşinize El Koymuşsa; Bu Bir Afettir. Her Türlü Direnme Hakkı Serbesttir!" şeklinde biten bazı bildiriler yayınlamakta ve kendince "direnme" hakkını da kullanmaktadır.  

 Bilindiği gibi Odamız tüzel kişiliğe haiz bir kurumdur. Oda merkezi ve birimlerimiz için Genel Kurullar tarafından belirlenen kadrolara atama yapma, işe eleman alma yetkisi ve takdiri Yönetim Kurullarına aittir. Ancak bu yetki sınırsız ve sorumsuz değildir. Yönetim Kurulları, hizmetlisinden Genel Sekreterine kadar tüm kadroların yapması gereken işleri yapıp yapmadığından, ayrıca iş ilişkilerinin düzen ve uyumundan sorumludur.  

Cansel Malatyalı da 20 Haziran 2007 tarihinde "Hizmetli" kadrosuyla Odamızda işe başlamış ve kendisinden sadece kadrosunun gereği olan işleri yapması beklenmiştir. Ancak Cansel Malatyalı, işyeri ve iş düzeni, idari sorumluları, hatta kendisine referans olan yöneticileri değişmemiş olmasına rağmen, kendisinden beklenen işlerin yapılmasında sürekli sorunlar çıkarır olmuştur.

   İşe başlamasından 1,5 yıl sonra, yani işten çıkarılmasından 3 yıl önce, 26 Aralık 2008 tarihinde "son dönemlerde genel ofis temizliğine dikkat edilmediği, WC`lerde sarf malzemesi eksiklerinin takip edilmediği ve gerekli hijyen koşullarının sağlanmadığı, yönetim katında günlük yapılması gereken işlerin düzenli yapılmadığı, çöplerin düzenli toplanmadığı görülmektedir. Sözlü olarak da uyarılmanıza rağmen bu görevlerinizi yerine getirmemekte ısrarcı olduğunuz gözlenmiştir." denmek kaydıyla Cansel Malatyalı`dan ilk savunması istenmiştir.

  Daha sonra Odamız bir temizlik firmasıyla anlaşmış, dolayısıyla Cansel Malatyalı`nın yapması gereken temizlik işleri de firma personeli tarafından yapılmaya başlamıştır. Bu durum 31 Mart 2011 tarihine kadar devam etmiş, firmanın sözleşmesi bittikten sonra Ofis Temizlik Programı hazırlanarak hizmetli kadrosuna bildirilmiştir. Ancak 20 Temmuz 2011 tarihinde, temizlik işlerine yeniden başladıktan 3,5 ay sonra, işten çıkarılmasından 6 ay önce, bahsi geçen Temizlik Programındaki görevlerini yerine getirmemesi nedeniyle yeniden savunması istenmiştir.  

 Sonrasında 6 Aralık 2011 tarihinde benzer sebepler ve çalışma düzenine karşı uyumsuzluğu nedeniyle yeniden savunması istenmiş, ancak uyumsuzlukta ve işleri yapmamakta ısrarcı davranışları sonucu, 2 Ocak 2012 tarihinde tekrar savunması alınmış ve 12 Ocak 2012 tarihinde iş akdi fesih edilmiştir.   Bu açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, Cansel Malatyalı`nın İMO`daki çalışma süreci "Bir Sabah Uyandığında" son bulmamış, kendi tabiriyle "özveriyle" çalıştığı 4,5 yılın 3 yılı, sayısız sözlü uyarıların yanı sıra yazılı savunmalar ile geçmiştir.

  Cansel Malatyalı Odaya alınış gerekçesi olmasına rağmen Odanın ihtiyaç duyduğu temizlik hizmetlerini vermekten sürekli olarak kaçınmış ve yaptığı işten utanırcasına işine saygı duymamıştır. Buna karşın Oda Yöneticileri yani kendisine istihdam yaratan kişiler, Cansel Malatyalı`yı işinden çıkarmamak için fazlasıyla çaba sarf etmiş ancak başarılı olamamıştır. Cansel Malatyalı`nın iş akdinin feshedilmesiyle birlikte kıdem, ihbar tazminatları ve diğer alacakları hemen ödenmiştir.

  Cansel Malatyalı ve çevresindeki siyasi gruplar, işten çıkarılmasıyla ilgili olarak çarpıttıkları gerçeklerin yanına, gerekçe olarak gösterilen "performans yetersizliği" tabirini de eklemeye çalışmaktadır. Oysaki İnşaat Mühendisleri Odası yollarını ayırmak zorunda kaldığı her personelinin haklarını kendisinden daha çok gözetmeye çalışmıştır. Bu nedenledir ki iş akdini feshettiği bir çalışanının kişilik haklarına özen göstermek uğruna, yani "sürekli olarak geçimsizlik, disiplinsizlik, görevden kaçma, ihmal, vb." gerekçeler yazmak yerine, siyasi spekülasyona maruz kalabileceğini düşünmeksizin hukuki bir terim olan "performans yetersizliği"ni kullanmıştır. Keza kendisinin açmış olduğu Davada da işten çıkarılma gerekçeleri ve süreçleri yukarıda açıkladığımız çerçevede fakat daha detaylı bir şekilde anlatılmaktadır.  

Cansel Malatyalı ve Çevresindekilerin Mücadelesi!   Cansel Malatyalı işten çıkarılmasının akabinde tüm haklarını aldıktan yaklaşık 20 gün sonra Odamız önünde "işe geri alınma talebiyle" oturma eylemine başlamıştır. Bu güne kadar da işe iade talebini "hak arama mücadelesi" olarak tanıtmaktadır.  

 Oysa ki İMO, 341 çalışanından biri olan Cansel Malatyalı`nın da hiçbir hakkını gasp etmemiş, örgütlenme hakkını engellememiş, hatta teşvik etmiştir. Bu nedenledir ki İMO, kişisel sorunları yüzünden işten çıkarmak zorunda kaldığı bir personelini, her türlü siyasal manipulasyana rağmen, yeniden işe almayı uygun görmemiştir.   Ancak süreç içerisinde, Odamızın maruz kaldığı siyasi saldırılara karşı duyarlı davranan bazı iyi niyetli kişilerin 6 ay boyunca farklı farklı alternatiflerle yapmış olduğu, başka kurumlar içerisinde işe yerleştirme teklifleri Cansel Malatyalı tarafından ya doğrudan yada işi yokuşa sürmek yoluyla reddedilmiştir. Bu durum bile başlı başına, Cansel Malatyalı ve çevresindeki grupların sorunun devamlılığını ve tırmandırılmasını hedeflediğini göstermektedir.

  Cansel Malatyalı ve çevresindekilerinin 6 aydır sürdürmekte olduğu oturma eylemi, meşru ve masumane bir eylem olmanın çok ötesine taşmıştır.

  İnşaat Mühendisleri Odasının Genel Kurulu 35 yıl sonra yeniden provokatif müdahalelere maruz kalmış ve arbedeler yaşanmıştır.  

 Tarihinde ilk defa TMMOB Genel Kurulu "Faşist İMO!.., Faşist TMMOB !..." sloganlarına şahit olmuştur. "Grevli Toplu Sözleşme İstiyoruz" diyerek 23 Mayıs`ta on binleri Ankara`daki meydanlara toplayan KESK`in kürsüsü eylem esnasında işgal edilmeye çalışılmıştır.  

 Ankara`daki 1 Mayıs mitingi kürsüsü bu amaç uğruna işgal edilmiştir.

   6 ay boyunca çeşitli tavır ve sataşmalarla İMO yöneticileri ve çalışanları taciz edilmiş, sayısız defa hakaret ve iftira içeren yazı ve bildiriler yayınlanmış, bilindik ihbar ve teşhir yöntemleriyle yöneticiler hedef haline getirilmiştir.

  İMO, yaşanan bu sürece büyük bir sabır ile tahammül göstermiştir. Ancak 1 Ağustos tarihinde sabahın saat 7`sinde binamıza karşı yapılan saldırı tahammül sınırlarımızın çok üstündedir. Gene 35 yıl sonra yeniden yaşanan böylesi bir fiziki şiddet ve saldırı karşısında elbette ki Savcılık ve Emniyet nezdinde girişimlerde bulunulmuştur.

  Yapılan saldırı geniş kesimler tarafından da kınanmasına rağmen, bazı kurum ve çevreler bu olaya övgüler yağdırmakta, durumun vahametini gizlemek uğruna olayı basit bir pankart asma eylemi gibi göstermekte, kavramların içini boşaltarak demokratik mücadele değerlerini ayaklar altına almaktadır. Bu da yetmiyormuş gibi saldırıyı kınayan çevrelere dahi dil uzatılmaktadır.

  Emek sermaye çelişkisini ve sınıf mücadelesini İnşaat Mühendisleri Odasının kapısının önünde arayanların ideolojik yeterliliklerini ve politik tutarlılıklarını sorgulamıyoruz. Hakaret ve tehdit içermediği sürece saçmada olsa her düşünceyi hoşgörü ile karşılarız.   Ancak İHD ve ÇHD birim yöneticilerinin 6 ay sonra sahneye çıkıp kulaktan dolma bilgilerle, İnşaat Mühendisleri Odası ve yöneticilerine yönelik iftira ve hakaret içeren metinlere imza atmalarını, daha doğrusu kişisel güdülerini kurumlarına mal etmeye çalışmalarını anlamış değiliz. Daha da önemlisi merkez yöneticilerinin dikkatlerini çekmeye çalışmamıza rağmen, birimlerinin saldırgan tutumlarına göz yumması kabul edilebilir bir durum değildir.   İnşaat Mühendisleri Odası, hiçbir hal ve koşulda kurumsal kimliğini yıpratma amaçlı kampanyaya dönüştürülen bu saldırılara prim vermeyecektir.

  Konuya ilişkin son söz için, Cansel Malatyalı`nında üyesi olduğu Tez-Koop-İş Sendikasının Basına ve Kamuoyuna yapmış olduğu 21 Nisan 2012 tarihli açıklamasının yeterli olduğunu düşünüyoruz.

   "....TMMOB`a bağlı İnşaat Mühendisleri Odası`nda 4,5 yıldır çalışırken "performans yetersizliği" gerekçesiyle işten çıkarılan üyemiz Cansel Malatyalı`nın işe iadesi talebiyle iki aydır İMO önünde oturma eylemi yapmaktayız.   Sendikal disiplin içersinde başlatmış ve sürdürmüş olduğumuz eylemin bugün gelinen aşamasında, üyemiz Cansel Malatyalı Sendikal kararlara uymakta zafiyet göstermiş ve bu zafiyet de işe iade talebiyle yaptığımız eylemi amaç ve ekseninden uzaklaştırmıştır. Cansel Malatyalı`nın gerek örgütsel zafiyeti gerekse Sendikamız ve üyelerimizin taşıdığı hassasiyete ortak olmaması nedeniyle oturma eylemini Tez-Koop-İş Sendikası olarak bugün itibariyle sonlandırıyoruz....."  

  TMMOB İnşaat Mühendisleri OdasıYönetim Kurulu

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası