TMMOB KANUNUNDAKİ DEĞİŞİKLİKLERİ BİR DE BU GÖZLE OKUYUN

Dünyada halen egemen olan sistemin olağanüstü biçimlerinden birini Türkiye özelinde kurmaya çalışanlar, kendi uzmanlık alanlarında meslektaşlarının, ülkenin ve halkın zararına gelişen olaylara direniş gösteren, muhalefet eden ve çıban başı olduğunu düşündükleri Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğini yıkmaya ve yok etmeye karar vermişler.

Eklenme Tarihi: 28/12/2020


AÇIK MEKTUP

TMMOB KANUNUNDAKİ DEĞİŞİKLİKLERİ BİR DE BU GÖZLE OKUYUN

(Daha dikkatli bir dil kullanalım tartışması sonrası kaleme alınmıştır)

Dünyada halen egemen olan sistemin olağanüstü biçimlerinden birini Türkiye özelinde kurmaya çalışanlar, kendi uzmanlık alanlarında meslektaşlarının, ülkenin ve halkın zararına gelişen olaylara direniş gösteren, muhalefet eden ve çıbanbaşı olduğunu düşündükleri Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğini yıkmaya ve yok etmeye karar vermişler. Ancak bu kararı verenler, yıkacağız, yok edeceğiz demenin halk nezdinde olumsuz algılanacağını düşünmüş olmalılar ki, iyileştiriyoruz, işlevselleştiriyoruz algısı üzerinden bu işin yapılmasını daha uygun bulmuşlar.

İstişareye çok önem verdikleri için bu konuyu istişare etmek amacıyla, konusunda uzman 4 arkadaşlarını(burada 4 sayısı 4 ayrı görüşü temsil etmektedir) bir masa etrafında toplamışlar ve "biz TMMOB`yi yıkmak, yok etmek istiyoruz. Ama bu söylemle yasalarını ilga etsek, tüm kaynaklarına el koysak, milli irade biraz huzursuz olabilir. Bu nedenle bunu demeden amacımıza nasıl ulaşırız. Ne de olsa fincancı katırlarını ürkütmemek lazım.  Bu konuda görüşlerinizi bizlerle paylaşır mısınız?" demişler.

Bu soru üzerine birinci arkadaş söz almış ve demiş ki;

"Efendim, TMMOB`nin çıbanbaşı haline gelmesinin en önemli nedeni, birliğin bütünlüklü yapısıdır. Kararlarını en alttan en üste oluşturduğu ve her üyesinin söz sahibi olduğu bir sistem içerisinde alır. Kararlar böyle alınınca da karar içinde söz sahibi olanlar karara sahip çıkarlar. Bu nedenle bu bütünlüklü yapıyı oluşturan hükümlerin değiştirilerek bütünlüklü yapının dağıtılması söylediğiniz amacı sağlayacaktır. Bu şekilde yaparsak, milli iradeye "TMMOB`nin yapısını iyileştiriyoruz, düzenliyoruz" da diyebiliriz."

İkinci arkadaş söze girmiş;

"Bana göre" demiş, "TMMOB`nin çıbanbaşı haline gelmesinin nedeni, seçim sistemidir. Bunca yıl uğraştık, yönetimlerde arkadaşlarımız yer alamadı. Her ne kadar biz ülke genelinde 1980 askeri darbesinin seçim sistemi ve siyasal partiler kanunundan mutluluk duysak da, TMMOB` deki seçim sistemini değiştirerek yönetimleri parçalayıp söylediğiniz amaca ulaşabiliriz. Böyle yaparak milli iradeye "TMMOB`yi demokratik bir öze kavuşturuyoruz" da diyebiliriz.

Üçüncü arkadaş da;

"Bana göre" diye sözüne başlamış. "Bana göre, TMMOB`nin çıbanbaşı haline gelmesinin nedeni, kuruluş amacında ona yüklenen görevlerdir. Bu görevleri yeniden düzenlersek, hem işlevini yok ederiz, hem de işlevsiz bırakıp söylediğiniz amaca ulaşırız. Ayrıca milli iradeye de " TMMOB`yi asli çalışma alanına çekiyoruz" diyebiliriz.

Dördüncü arkadaş;

"Bunlar" demiş "iki yılda bir genel kurullarını toplayıp kararlar alıyorlar ve bu kararlar doğrultusunda çalışmalar yapıyorlar. Bu genel kurulları toplanamaz duruma getirirsek onlar açısından sistemi de kilitlemiş oluruz. Bu sayede söylediğiniz amaca da ulaşırız. Milli iradeye de kararların tüm üyelerin katılımı ile alınmasından daha doğal ne olabilir, üyesinden korkanlar bunu istemiyor" da diyebiliriz.

Üst iradenin temsilcisi olarak toplantıda bulunan ve sadece görüş alınacak soruyu sorup onun dışında hiç konuşmayanlar, bu 4 arkadaşa görüşlerini paylaştıkları için teşekkür etmişler ve "bu görüşlerinizi üst irademize aktaracağız" diyerek toplantıdan ayrılmışlar.

Üst irade her biri kendi başına amaçlarına hizmet edecek görüşleri dinlemiş ve oturduğu odanın penceresinden bir zamanlar elma bahçeleri olan alanda yükselen yapılara bakarak düşüncelere dalmış. Geçmiş tecrübeleri çift dikişin daha sağlam olduğunu kanıtlıyormuş. Öyleyse 4 dikiş çift dikişten de daha sağlam olur kararına varmış ve demiş ki " bu görüşleri paylaşan her kişi kendi görüşünü hayata geçirmek üzere mevcut kanunu incelesin ve değişiklikleri yapsın, bunları da siz bir araya getirin ve tasarıyı hazırlayın."

Üst iradenin temsilcileri toplantıya geri dönüp görüş bildiren arkadaşlara yeni görevlerini tevdi etmiş ve arkadaşlar hemen çalışmaya başlamışlar.

Birinci arkadaş TMMOB kanununun 1. Maddesine "ayrı ayrı" "Odalardan müteşekkil" ibarelerini ekleyerek yapıyı parçalayacağını düşünmüş ve olur olmaz bazı maddelere de "Oda Genel Merkezi", "Oda Merkezi", "İl Meslek Odası" gibi tanıma muhtaç ibareler yazmış.

İkinci arkadaş, seçim sistemini değiştirmek adına kanun metnini bilgisayarda taratarak "çoğunluk" ibaresi bulunan maddelere "nispi temsil" yazmış. Bu çoğunluk ibarelerinin bulunduğu bazı maddelerin karar almaya yönelik olduğu hiç dikkatini çekmemiş. Oysaki nispi temsille karar alınan dünya üzerinde bir mekanizma yokmuş.

Üçüncü arkadaş TMMOB Kanunu`nun Birliğin kuruluş amacını belirleyen 2. Maddesini incelemiş ve b) bendinin "Mühendislik ve Mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halkla olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak" olarak düzenlendiğini görmüş. "Gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak" ibaresini çok tehlikeli bulmuş ve çıkarmış sonra bir süre düşünmüş.  O sırada aklına bazı mühendislerin Büro Tescil Belgesine sahip olduğu, aynı zamanda torbanın içerisinde yer alan bazı maddelerle Büro Tescil Belgesi ile çalışan mühendislerin torba kanunlaştıktan kısa süre sonra büyük müşavirlik firmalarında ücretli duruma düşeceği gelmiş. Şu anda var olan ancak çok kısa süre sonra ortadan kalkacak bir mühendis grubu üzerinden maddeye bir şey eklersem madde hem eksik kalmaz hem de bir anlam ifade etmez demiş ve maddeye "Büro Tescil Belgesine sahip mensuplarının fiilen görev yapıp yapmadıklarını kontrol amacıyla büro denetimleri ve eğitim faaliyetlerinde bulunmak" ibaresini yazmış.

Dördüncü arkadaş Genel Kurulların toplanmasına ilişkin maddeyi açmış ve "Birinci toplantıda çoğunluğun sağlanamaması halinde ikinci toplantı için çoğunluk aranmaz." Cümlesini maddeden çıkarmış. Böylece genel kurul yapılabilmesinin ön koşulunu çoğunluğun toplantıya katılmasına bağlamış. Bu durumda örneğin 23.000 üyesi olan İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi`nin genel kurulunu yapabilmesi için 11.501 üyesinin toplantıya katılması gerektiğini aklından geçirmiş. O sırada kendi yaptıkları genel kurulları ve toplantı yeter sayılarını düşünmüş. Kendi toplantılarında böyle bir önkoşul yokmuş ama olsun zaten amaç belliymiş.

Üst iradenin temsilcileri arkadaşların çalışma kâğıtlarını almışlar, daha önce yaptıkları değişikliklerde eksik bıraktıklarını düşündükleri hususları da ekleyerek tasarıyı hazırlamışlar.

Bizler de böylece Ülkemizde Kanun Yapma Tekniği açısından "Nirvana"ya ulaştığımızı anladık.

Bizler de böylece, iyileştiriyoruz, düzeltiyoruz söylemleri ile yapılan tüm düzenlemelerle var olanın yıkılıp, yok edilmeye çalışıldığını anladık,

Bizler de böylece, bu yıkıp, yok etmenin ülke ve halkın çıkarına olmadığını bir kere daha gördük, çıkar birliktelikleri ile düzenlerini koruyanların halkımızın algılarıyla oynamak için hangi yöntemleri kullandıklarını daha iyi anladık.

Bu konuda emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.

Ancak bu minnettarlığımız kuru bir teşekkürle kalmamalı. Bu düşünce biçimlerinde kullanmak üzere, üzerinde epeyce yol aldıkları yeni sistemlerinin tekâmülüne yardımcı olmak amacıyla kendilerine bizim de birkaç önerimiz olacak;

1. Eğitim sisteminde anaokulundan başlayarak uygulamaya koyduğunuz müfredattan, yol ve yöntemlere kadar olan tüm değişiklik çalışmalarınız takdire şayan. Ancak bu sistemin sizin açınızdan başarıya ulaşmasında bazı handikaplar olduğunu görüyoruz. Çünkü bu çocuklar eğitim çağına gelene kadar anne-babalarının yanında ve anne-babalarının yer aldığı sosyal çevrede bulunmalarının yanı sıra eğitim hayatları boyunca da bu sosyal çevrede yaşıyorlar. Bu durum özlemini duyduğunuz yeni insanın oluşumuna zarar verebilir. Asgari ölçüde beyinleri özgürlükçü, eşitlikçi özlemlerle kirlenmiş olsa bile bu anne-babalar çocuklarını da zehirleyerek yeni insanın çift kişilikli olmasına neden olabilir. Çift kişilikte de hangi kişiliğin ne zaman baskın olacağı belli olmaz. Bu tehlikeyi bertaraf etmek için çocukların doğumlarından itibaren anne-babasından alınmasını ve sosyal çevrelerinden uzaklaştırılmalarını, onlar için bu koskoca ülkede cennetten bir köşe bulunup dışarıdaki tüm hayattan tecrit edilerek sizin gözetiminizde yetiştirilmelerini öneriyoruz. Bunu yaptığınızda milli iradeye, artık çocuklar aç açıkta kalmayacak, tüm ihtiyaçları bizlerce karşılanacak, dünyada cenneti yaşayacaklar da diyebilirsiniz.

2. Yaptığınız bazı düzenlemelerin yargı kararlarıyla durdurulduğunu, siz bunlara uymasanız da canınızı sıktığını üzülerek müşahede ediyoruz. Bunu düzeltmek adına yargıda şu sizden bu bizden gibi bir düşünceyle girişimler yapıldığını görüyoruz. Ancak tarihi deneyimler sizden bizden ayrımı ile yapılan ayıklamaların hiçbir zaman amacına ulaşamadığını, bizden denenlerin dahi zaman içerisinde, bulundukları ülkenin insanlarının emekleri ile yaratılan üniversitelerde okuduklarını ve bu nedenle birkaç kişiye değil bu ülkenin tüm insanlarına karşı görev ve sorumlulukları olduğunu hatırladıklarını gösteriyor. Bu bilinç ortaya çıktığında da bizden dediğiniz bu insanlar ulu orta olur olmaz şeyler yapıyor ve konuşuyorlar. Bu nedenle şu anda ülkemizde avukat, savcı, hakimlerin siz biz denilmeden ülkemizin cennet bir köşesinde misafir edilmeleri ve bu misafir edilmeleri sırasında milli iradeye "avukat, savcı ve hakimlerin özlük haklarını iyileştiriyoruz, düzeltiyoruz" denilmesi yerinde olur.

3. Bu öneriler, mühendisler, mimarlar, doktorlar, işçiler, işsizler, köylüler, bu ülkede yaşayan ve iki kişi bir araya gelip konuşabilecek bilumum vatandaşlar için de genişletilebilir. Ancak çok zaman almamak için yazmaya gerek yok. Siz anladınız onu.

İlgililerine ve kamuoyuna saygı ile duyurulur.

İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Adına

Selim TULUMTAŞ

İMO Ankara Şubesi Başkanı

 

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası