Ankara İçmesuyu Durumu Raporu

(29 Ağustos 2016 günü itibariyle)

Eklenme Tarihi: 07/09/2016

 

YAKLAŞIK 16 AYDIR KIZILIRMAK`TAN ANKARA`YA SU İLETİLMEMEKTEDİR

 

02 Nisan 2015 gününden buyana yaklaşık 15 aydır Kızılırmak suyu Kesikköprü Barajından Ankara`ya iletilmemektedir (pompalanmamaktadır / terfi edilmemektedir). Dolayısı ile Kızılırmak suyunun paçallanması ya da belirli oranlarda harmanlanması sonucu konutlarımızın musluklarından akan içmesuyu şebeke suyunda Kızılırmak suyunun koku, renk, tat vb. olumsuzlukların bulunmamasının yanı sıra, sülfat, klor, sertlik ve bir takım ağır metal derişimlerinin de standartların çok altında olması beklenmektedir.

 

Eğer ki, İvedik arıtma tesisi ile konutunuz arasındaki ana besleme hatlarında, ara depolarda, pompa istasyonlarında, ev bağlantınızda, su tesisatınızda ve binanızın deposunda herhangi bir kayıp/kaçak vb kirlenme riski taşıyan dış unsurlar bulunmuyorsa, musluklarınızdan akan Ankara şebeke suyunu dilediğiniz biçimde tüketebilirsiniz.

 

 

ANKARA`YA SAĞLANAN SU

 

28 Ağustos 2016 Pazar günü sonu itibariyle (günlük);

 

Kurtboğazı Barajına Akyar`dan 200 bin, Eğrekkaya`dan 460 bin ve Kavşakkaya`dan ise 100 bin metreküp olmak üzere toplam 760 bin metreküp hamsu aktarılmıştır.

 

 

İvedik Arıtma Tesisi`ne Kurtboğazı Barajından 605 080, Çamlıdere Barajından da 496 000 metreküp hamsu iletilmiştir.

 

Çubuk-II barajından Pursaklar Arıtma Tesisi`ne ise 36 900 metreküp hamsu isale edilmiştir.

 

 

28 Ağustos günü bütününde İvedik ve Pursaklar Arıtma Tesisilerinden toplam brüt 1 milyon 137 bin 980 metreküp içilebilir su Ankara içmesuyu şebekesine verilmiş bulunmaktadır. 

 

 

 

YENİ REKOR KIRILDI

 

Bir önceki raporumuzda; "Ankara içmesuyu şebekesine verilen tüm zamanların en yüksek miktardaki suyu, 24 Haziran 2016 Cuma günü 1 milyon 388 bin 77 metreküp ile gerçekleşmiş olup, kayıtlarımıza rekor olarak işlenmiştir" diye belirlemede bulunmuştuk. Ancak bu değer, 11 Ağustos Perşembe günü aşılmış ve rekor günde 1 milyon 398 bin 900 metreküpe yükselmiş bulunmaktadır. Günde 1,4 milyon metreküpe yaklaşan Ankara kenti içmesuyu tüketiminin bize göre nedenleri arasında başta hava sıcaklıklarının neredeyse 40oC lere varması ile hala bir memur kenti olan Ankara`da söz konusu dönemde kamu çalışanlarının izinlerinin kaldırılması etkili olmuştur…

 

 

Geçtiğimiz yıl "Ankara`ya günde sağlanan tüm zamanların en yüksek miktardaki su 31 Temmuz 2015 günü 1 359 400 metreküp ile rekor bir düzeye ulaşmıştır" şeklinde aktardığımız bilgi notu, artık yerini yeni rekorlara bırakmış bulunmaktadır.

 

(Bu yıl, aynı gün bu miktar 1 352 842 metreküp olarak gerçekleşmiştir). 

 

2016 yılında Ankara`ya sağlanan en düşük içmesuyu ise 02 Nisan günü 823 bin 47 metreküp olarak gerçekleşmiştir.

 

 

BARAJ DOLULUK ORANLARI

 

 

29 Ağustos 2016 saat 10.00 itibariyle

 

Ankara`ya İçmesuyu Sağlayan Barajlardaki Doluluk Oranları Yüzde (%)

 

 

 

Baraj Adı

Bize göre

ASKİ`ye göre

Kurtboğazı

80,77

82,01

Çamlıdere

17,11

22,30

Eğrekkaya

78,21

84,32

Akyar

58,86

65,90

Kavşakkaya

9,10

14,38

Çubuk-II

66,32

67,32

TOPLAM

26,61

35,87

 

 

Görülebileceği gibi, 29 Ağustos 2016 Pazartesi günü saat 10.00 itibariyle tüm barajlardaki doluluk oranları ortalaması bizce %26,61iken, ASKİ`nin web sitesinde yer alan oran %35,87 mertebesinde bulunmaktadır. 

 

Bu farkın nedeni, Çamlıdere Barajı doluluk oranındaki hesaplamadan kaynaklanmaktadır. Şöyle ki, anılan barajın ölü hacmi, dolayısıyla aktif, kullanılabilir hacmi ASKİ tarafından farklı olarak değerlendirilmektedir. Oysa gerek ‘Ankara İçmesuyu Master Planı`nda, gerekse Çamlıdere Barajı planlaması ve projesinde gerçek değerler yer almaktadır. Anılan İdarenin minimum su alma kotunun altında kabul ettiği ve baraj ölü hacminden pompaj ile çektiği bir seviyeyi dikkate alarak buna göre hesaplamalar yaptığı tahmin edilmektedir. 

 

2016 yılı içerisinde Ankara`ya su sağlayan tüm içmesuyu barajlarında toplam ortalama doluluk oranı 07 Ocak Perşembe günü %25,18 ile en düşük seviyeyi görmüş, 16 Mart Pazar günü ise %37,94 ile en yüksek düzeye kadar yükselmiştir. Ankara içmesuyu barajlarının 2016 yılı içerisindeki toplamda en düşük doluluk oranı ise, işbu rapor tarihi olan 29 Ağustos günü sonu itibariyle %26,61 olarak gerçekleşmiştir. 

 

Özetle

 

Haziran ayından başlayarak günümüze kadar sulamaya verilen sular, baraj gölleri yüzeyinden buharlaşma ve içmesuyu için geçmiş aylara göre çok daha fazla çekilen sular nedeniyle, barajlarımızın toplam doluluk oranı 01 Haziran`da %36,33 düzeyinde iken 30 Haziran`da %33,90, 31 Temmuz`da %30,12 ve 29 Ağustos günü ise %26,61 seviyesine kadar düşmüş bulunmaktadır. 

 

 

 

ANKARA İÇMESUYU BARAJLARI İŞLETMESİNE İLİŞKİN EK BİLGİ

 

 

 

İçmesuyu Amacıyla Çekilen Sular

 

Mart ayının ikinci yarısı ile Nisan ayının ilk haftasına kadar, Ankara`ya içmesuyu sağlayan barajlardan Eğrekkaya ve Akyar barajları tam dolu olarak çalışmıştır. Bir başka anlatımla, doluluk oranları %100 dolaylarında gerçekleşmiştir.  

 

Yılbaşından buyana Eğrekkaya barajından Kurtboğazı barajına aktarılan hamsu 21 Temmuz`dan günümüze günde 460 bin metreküp gibi en yüksek miktara ulaşmış, aynı şekilde, Akyar Barajından Ankara içmesuyu sistemine aktarılan su miktarı da 02 – 05 Mart günleri arasında rekor bir düzeye ulaşmış ve günde 232 bin metreküpe kadar çıkmıştır. Öte yandan, 22 Haziran`a kadar 200 bin metreküpün altında su alınan Kavşakkaya barajından 26 Haziran ile 06 Temmuz tarihleri arasında ve 21 Temmuz`dan 08 Ağustos`a kadar günde 900 bin metreküp gibi çok büyük miktarda su çekilmiştir. Kavşakkaya barajındaki doluluk oranı %10`lara düştükten sonra ise 15 Ağustos tarihinden itibaren günde ancak 100 bin metreküp su çekilmeye başlanmıştır.

 

Dolusavaklardan Tahliye Edilen Sular

 

Akyar Barajından yüksek miktarda su çekilmesine karşın, havzasından baraj gölüne ulaşan sular (yüzeysel akış ve yeraltısuyu beslemesi) çok daha fazla olduğundan 06 Mart Pazar gününden 05 Nisan`a toplam 2 milyon 660 bin metreküp su barajın akışaşağısına dolusavaktan (deşarj / tahliye edilmiştir) salıverilmiştir. Eğrekkaya barajından 15 Mart Salı gününden 15 Nisan`a kadar toplam 4 milyon 625 bin metreküp, Çubuk-II Barajından da 27 ve 28 Mayıs günleri toplam 71 bin 335 metreküp su adı geçen barajların dolusavağından dere yatağına tahliye edilmiştir.  

 

Sulamaya Verilen Sular

 

Ayrıca, 03 Mayıs gününden başlayarak bugüne kadar Eğrekkaya barajından her gün 4 bin 320 metreküp olmak üzere toplam 406 bin 080, Çamlıdere Barajından 18 Mayıs`tan buyana her gün 8 bin 640 metreküp olmak üzere toplam 898 bin 560, 06 Haziran`dan itibaren de Akyar Barajından toplam 730 bin 080, Çubuk-II barajından ise toplam 397 bin 200 metreküp su, sulama amacıyla çekilmiş bulunmaktadır.

 

Kurtboğazı barajından sulama suyu olarak su çekimine 20 Haziran gününden itibaren başlanmış ve bugüne kadar toplam 9 milyon 915 bin metreküp su çekilmiştir. 

 

Ankara içmesuyu barajlarından sulama amacıyla 2016 yılı içerisinde, 29 Ağustos`a kadar toplam 12 milyon 346 bin 920 metreküp su aktarılmış bulunmaktadır. Bu miktar, Ankara`nın yaklaşık 10 günlük içmesuyu ihtiyacını karşılayabilecek düzeydedir! 

 

Baraj Göllerinden Buharlaşma

 

Havaların ısınmasıyla birlikte baraj göl yüzeylerinden buharlaşma nedeniyle su kayıpları da yaşanmaya başlamıştır. 27 Mayıs gününden buyana Ankara içmesuyu barajlarında buharlaşma nedeniyle eksilen su miktarlarına ilişkin değerler aşağıda verilmektedir.

 

 

Çubuk-II Barajından:               603 510 m3

 

Kurtboğazı Barajından:        2 805 282 m3

 

Çamlıdere Barajından:        10 675 709 m3

 

Eğrekkaya Barajından:        2 201 114 m3

 

Akyar Barajından:                1 113 845 m3

 

Kavşakkaya Barajından:      1 282 971 m3

 

 

 

Tüm barajlardan Toplam: 18 milyon 682 bin 431 metreküp su buharlaşmıştır.

 

Bu miktar, Ankara`nın yaklaşık 15 günlük içmesuyu ihtiyacını karşılayabilecek düzeydedir!

 

 

 

ELALTI BİLGİLERİ:

 

GEÇMİŞTEN GELECEĞE KESTİRİMLER

 

 

Anadolu halklarının yüzyıllardır gözlediği, belleklerine kaydedip süzdüğü ve nesiller boyu aktardığı doğa olaylarından Eylül ayına ilişkin bilgileri aşağıda paylaşıyoruz.

 

 

Eylül Ayı Güncesi

 

01-Leyleklerin gitmesi

 

03-Meyvaların olması

 

08-Koç ayırma zamanı

 

15-Rabiyülevvel başlangıcı

 

17-Sıcakların azalması

 

21-Fırtına

 

24-Kestane karası fırtınası

 

28-Ağaçlarda su azalması

 

30-Turna geçimi fırtınası

 

 

TEMEL KAVRAMLAR: SEL, TAŞKIN, SU BASKINI

 

Sel, taşkın, su baskını farklı kavramlardır.

 

Sel doğal bir olaydır, tıpkı deprem gibi…
Depremin risk oluşturması, orada herhangi bir insan faaliyeti ya da yapısının bulunması durumunda söz konusudur. Böyle bir durum yoksa ya da öngörülebilen deprem şiddetine karşı dayanıklı yapıların yer aldığı yerleşim yerlerinde deprem riskinden, deprem sonrası hasardan ve can kayıplarından söz edilebilir mi?

 

Aynı şekilde selin etkili olduğu bölgelerde, taşkın yayılma alanlarında herhangi bir yapınız, herhangi bir faaliyetiniz yoksa su baskınlarının yaratacağı kayıp, hasar ve zarar gündeme gelebilir mi?

 

Taşkın, sel sonucu oluşan akımın, bulunduğu havzayı akaçlayan (drene eden) akarsuyun normal yatağının dışına taşması ile çok daha geniş bir alanı etkisi altına alma olayıdır. Bu doğaldır…

 

Su baskını ise, insan faaliyetlerinin sürdüğü, sürdürüldüğü mekânların (konut, otopark, alt-üst geçit, sanayi ya da ticaret alanları vb.) işlevlerini yerine getiremeyecek biçimde, gerek can ve gerekse mal emniyeti açısından sakıncalı ya da riskli durumların oluşmasıdır. Bir başka anlatımla söz konusu arazilerin, alanların, yerleşimlerin su ile dolması, kaplanmasıdır.

 

Su baskınının oluşması, daha doğrusu taşkın riskinin olması için, düşen yağışın akışa geçmesi gerekir. Akışa geçen bu su kütlesi de fizik kurallarına göre hareket eder. Yani yüksek kotlardan (rakımdan), alçak kotlara doğru akım oluşur. Akışa geçen su kütlesi, ana hat olarak en düşük yükseklikteki (hattı içtima dediğimiz) yataklarda, mecralarda, dere tabanlarında buluşur, çoğalır, kütlesini ve hızını artırarak yoluna devam eder. Su yollarından kanallara, kanallardan derelere, derelerden çaylara, çaylardan nehirlere, nehirlerden ırmaklara, ırmaklardan göllere ya da denizlere ulaşır…

 

ANKARA`DA SU BASKINLARI ve NEDENLERİ

 

Geçmişten günümüze kayıt altına alınan Ankara taşkınları incelendiğinde genellikle taşkınlar 15 Haziran ile 15 Eylül tarihleri arasında yaşanmaktadır. Şiddetli, kısa süreli ve sınırlı bir alanda etkili olan yağışlar ‘konveksiyon` adını verdiğimiz sağanak şeklinde olmaktadır. Son birkaç yıldır gözlediğimiz ve Ankara`nın belirli bölgelerinde çoğu kez su baskını biçiminde ciddi yaralanmalara, iş kayıplarına ve maddi hasarlara neden olan bu yoğun yağışlar gündelik yaşamı da olumsuz etkilemektedir. Ankara`nın bir semtini ‘sular - seller götürürken`, yanı başındaki bir mahalleye ‘bir damla bile` yağmur düşmemektedir. Asırlar öncesinden günümüze belirli döngüler içinde bu süreç benzer bir biçimde devam etmektedir!

 

Tüm bunlar doğal süreçlerdir. Bilimsel olarak açıklanabilmekte, bilinmekte ve daha da önemlisi öngörülebilmektedir. Ancak neden şiddetli sağanak yağışlarının ardından Ankara`yı su basmaktadır?

 

Neden Ankara`da taşkınlar sık sık yaşanmaktadır?
Yanıt açık ve nettir: Ankara`nın genelde kentsel teknik altyapısı, özelde kentsel drenaj sistemi (yağmursuyu ve pissu kanalizasyon ağı) yetersizdir. Sadece yetersiz değil, çağımızın teknik ve mühendislik yaklaşımına uygun bir altyapısı bulunmamaktadır.

 

Halen Ankara`nın kentsel drenajı birleşik sistem ağırlıklı olduğundan, taşkın sırasında evsel atıksu ve pissular da yüzeye çıkmakta ve sel sularına karışmaktadır.

 

Son yıllarda yağışlardaki bazı düzensizlikler, belirsizlikler ve aşırılıkların genelde fosil yakıtların aşırı kullanımından, artan karbon salınımından ve iklim değişikliğinden kaynaklanabileceği de ileri sürülmektedir.

 

Bu genel saptamaların yanı sıra Ankara özelinde son yıllardaki gelişmeler su baskınlarının asıl belirleyicisi oluşmuştur. Şöyle ki;

 

-Yapılaşma gerek yatayda gerekse dikeyde çok büyük alanlar, mekânlar kaplamıştır,

 

-Yoğunluğu olağanüstü artan bu alanların ulaşım, su, kanalizasyon, elektrik, gaz vb. ihtiyaçlarına koşut altyapı planlaması ve yapımı gerçekleştirilememiştir,

 

-Eski yeşil alanları binalar, kuleler, iş merkezleri, AVM vb.`nin çatıları örtmüştür,

 

-Toplu taşımanın değil, otomobillerin kenti durumuna dönmüş, bunun sonucu yeni yollar açılmış, her yol asfaltlanmıştır,

 

-Ankara çanağı içerisinde yeşil alan azalmıştır, akışa geçecek suyu emecek toprak yüzeyi, yeşil alan kalmama noktasına gelmiştir,

 

-Kaldırımlar yollara, yollar asfalta dönmüştür (sadece 2013 yılında Ankara Çanağına hizmet veren belediyelerin döktüğü asfalt 7 milyon 500 bin tonu bulmuştur).

 

Sonuç olarak;

 

Taşkınlar, Ankara çanağında yüzyıllardır yaşanan bir doğa olayıdır. Ancak, taşkının su baskınına dönüşmesi bizlerin vurdumduymazlığından, kentin temel sorunlarını önemsemememizden, rant iştahımızdan ve daha da önemlisi kent yöneticilerinin ve karar vericilerin ihmalkarlığından kaynaklanmaktadır. Bilimsel öngörülerin göz ardı edilmesi, bir planlamanın olmaması ve gerekli altyapı yatırımlarının temel mühendislik ölçütlerine göre zamanında gereği gibi yapılmaması su baskınlarının olumsuz etkilerini büyük ölçüde artırmaktadır.

 

Eğer derelerin, çayların, akarsuların üzerini kapatır, ‘dere ıslahı` yapıyorum diye kesitlerini daraltır, altlarına beton döküp toprakla temasını engeller, üstünden yol geçirir, çevresini imara açar ve yeni rant alanları yaratırsan gün gelir SU, kendi mülküne sahip çıkar, işgalcileri kovar, enkazı ortalıkta bırakır ve hatta birikmiş alacaklarını da tahsil eder…

 

Burada sorulması gereken soru, neden son yıllarda bu tür su baskınlarının daha sık yaşandığı, daha yıkıcı olduğu ve neden bu soruna kalıcı bir çözüm üretilip gerekli önlemlerin alınmadığı olmalıdır.

 

Ankara`da yaşadığımız bu tür su baskınları kader değildir! Sorumluları Yerel Yönetim ve buna bağlı ilgili İdarelerdir.

 

 

SON AYLARDA ANKARA`DA SUYA YAPILAN ARDIŞIK ZAMLAR

 

Ankara`daki konutların kullandığı su birim fiyatı Eylül ayında metreküp başına 2 lira 98,5 kuruş iken, Ekim ayı faturalarına yansıyan birim fiyat 3 lira 3,3 kuruşa yükseltilmiştir. Kasım Ayı faturalarında ise söz konusu birim fiyat 3,033 TL`den 3,04 TL`ye yükseltilmiştir. Aralık Ayı`nda da 3,15 TL`ye çıkmıştır.

 

 

 

SON BİR YILDA (Aralık 2014 / Aralık 2015) İçmesuyu Birim Fiyatındaki ARTIŞ:

 

Aralık 2014`te Su Birim Fiyatı: 2,8075 TL / m3

 

Aralık 2015`te Su Birim Fiyatı: 3,1500 TL / m3

 

Bir yıldaki artış oranı: % 12,20

 

 

 

2016 YILINDA UYGULANACAK ZAMLAR

 

15 Aralık Salı günü Büyükşehir Belediye Meclisinde ASKİ`nin 2016 yılı bütçe görüşmelerinde Ankara şebeke suyunun birim fiyatı oyçokluğu ile 5,02 TL olarak belirlenmiştir. (Ancak bu birim fiyatın içinde atıksu bedeli de bulunmaktadır. Ankara`da atıksu birim fiyatı su birim fiyatının %50`sidir. Bu oran İstanbul`da %100`dür).

 

Yani; Ankara`da net su birim fiyatı: 3,347 TL / metreküp`tür.

 

 

 

Söz konusu Meclis Kararının alındığı Kasım Ayı su birim fiyatının 3,04 TL/metreküp olduğu dikkate alındığında 2016 yılında suya yapılacak zammın %10,1 olduğu görülecektir.

 

 

 

GERÇEKLEŞEN 2016 YILI ZAMLARI

 

Ocak Ayı su birim fiyatı 3,35 TL / metreküp olarak uygulanmaya başlanmış bulunmaktadır. (bir ay içerisindeki artış oranı yaklaşık %6,35`tir)

 

Şubat Ayı faturalarında ise su birim fiyatı 3,37 TL / m3 olmuştur.

 

Mart ayı içerisinde, bir önceki aya göre zam yapılmamıştır.

 

Nisan ayında su birim fiyatı 3,378 TL/m3

 

Mayıs ayında 3,398 TL/m3

 

Haziran ayında 3,443 TL/m3

 

Temmuz ayında ise 3,458 TL/m3 dolaylarına çıkarılmıştır

 

 

 

Aralık 2015`te 3,15 TL/m3 olan su birim fiyatı, 2016 yılının ilk yedi ayında yaklaşık %9,8 civarında artırılmış bulunmaktadır.

 

  

 

2016 YILI SU BİRİM FİYATLARI DÖKÜMÜ ve ANALİZİ

 

 

 

Tarih

Birim Fiyat

(TL / m3)

Net Fark

(TL)

Ardışık Artış Oranı (%)

Yıl Başına göre

Artış Oranı (%)

Aralık 2014

2,807

 

 

 

Aralık 2015

3,150

(0,343)

 

(12,20)

Ocak 2016

3,350

0,200

6,35

6,35

Şubat 2016

3,370

0,020

0,60

6,98

Mart 2016

3,370

0,000

-

6,98

Nisan 2016

3,378

0,008

0,22

7,24

Mayıs 2016

3,398

0,020

0,59

7,87

Haziran 2016

3,443

0,045

1,33

9,30

Temmuz 2016

3,458

0,015

1,345

9,78

 

  

 

ANKARA`DA İÇMESUYU FİYATLANDIRMASI 

 

Ankara`da ASKİ abonelerinin faturalarına yansıyan su bedelleri toplamı 5 farklı bileşenden oluşmaktadır. Bunlar; su bedeli, atıksu bedeli, Şube yolu payı, KDV ile Çevre Vergisidir. Su birim fiyatındaki artış, ‘şube yolu payı` ve ‘Çevre Vergisi` hariç diğer kalemlere de yansımaktadır.  

 

2015 yılı içinde ‘şube yolu payı` aylık maktu 4,89 TL olup, ‘Çevre Vergisi` ise ayda tüketilen beher metreküp içmesuyu karşılığında 26 kuruştur. Atıksu bedeli su bedelinin %50`si olarak eklenmekte, ayrıca toplam tutar üzerinden %8 oranında KDV eklenmektedir. Ancak, faturalarınızdaki kalemleri dikkatli bir biçimde incelediğinizde söz konusu KDV oranının % 10`un üzerinde tahakkuk ettirildiği görülebilecektir.

 

Öte yandan, Mayıs ayından buyana, KDV kapsamında her bir faturada 90 kuruşluk bir meblağın da tahsil edildiği görülmektedir!  

 

2016 yılı başında ‘şube yolu payı` aylık maktu 4,89 dan 5,00 TL`ye artırılmış olup, ‘Çevre Vergisi` ise ayda tüketilen beher metreküp içmesuyu karşılığında 26 Kuruş`tan 27 Kuruş`a yükselmiştir.  

 

YİNELEDİĞİMİZ TEMEL BİLGİ

 

Ankara`ya içme, kullanma ve endüstri suyu sağlayan (Kesikköprü Barajı dışında) tüm yüzeysel su kaynakları depoladıkları suları cazibeyle (pompajsız) Ankara`nın yine Kuzey`inde yer alan arıtma tesislerine aktarmaktadır. 

 

Bunlardan Akyar barajı sularını Eğrekkaya barajına, Eğrekkaya ve Kavşakkaya barajları da Kurtboğazı barajına depoladıkları suları aktarmaktadır. Kurtboğazı ve Çamlıdere barajlarından da hamsu İvedik İçmesuyu Arıtma Tesisine iletilmektedir. Çubuk-II Barajında depolanan sular ise Pursaklar İçmesuyu Arıtma Tesisine verilmektedir. Halen yapımı sürdürülen Gerede Sistemi`nin hizmete alınması ile Filyos yukarı havzasından bulunan Ulusu Çayı suları ise Çamlıdere barajına iletilmiş olacaktır. 

 

Kızılırmak üzerindeki Kesikköprü Barajı da yaklaşık 130 kilometrelik birbirine paralel 3 isale hattı ile (pompajla - yaklaşık 720 metre terfi yüksekliği ile) yine İvedik Arıtma Tesisine bağlanmaktadır. Ancak, 02 Nisan Perşembe gününden buyana, yaklaşık 14,5 aydır Ankara`yaKızılırmak hamsuyu iletilmemiştir. 2015 yılı başından buyana geçen yaklaşık 400 gün içerisinde sadece 85 gün Kesikköprü Barajından Kızılırmak hamsuyu Ankara`ya pompalanmıştır. Söz konusu 85 günde bu miktar toplam (brüt olarak) 21 milyon 35 bin metreküp olmuştu.

 

  

 

İMO Ankara Şubesi, Ankara Su Çalışma Grubu adına

 

Hasan Akyar

 

29 Ağustos 2016

 

 

 

 

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası