SUSMUYORUZ, KORKMUYORUZ, İTAAT ETMİYORUZ! Yaşasın Kadın Dayanışması

Özünde diktatörlüğe karşı siyasal özgürlük mücadelesi veren Mirabel Kardeşler?in, aynı diktatörlüğün askerleri tarafından 1960 yılında katledildiği tarih olan 25 Kasım, aslında onlarca yıldır dünyanın her yerinde devam etmekte olan erkek/devlet şiddetine ve eril sisteme karşı kadınların yürüttüğü büyük mücadelenin temsil edildiği günlerden biridir.

Eklenme Tarihi: 25/11/2016

SUSMUYORUZ, KORKMUYORUZ, İTAAT ETMİYORUZ!

Yaşasın Kadın Dayanışması

Özünde diktatörlüğe karşı siyasal özgürlük mücadelesi veren Mirabel Kardeşler`in, aynı diktatörlüğün askerleri tarafından 1960 yılında katledildiği tarih olan 25 Kasım, aslında onlarca yıldır dünyanın her yerinde devam etmekte olan erkek/devlet şiddetine ve eril sisteme karşı kadınların yürüttüğü büyük mücadelenin temsil edildiği günlerden biridir. Bu yüzdendir ki her 25 Kasım`da patriyarkaya, tacize, tecavüze, mobbinge, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, siyasal ve toplumsal baskılara, özgürlüklerin yok edilişine, diktatörlüğe, faşizme, militarizme, savaşa, çocuk istismarına, her türlü şiddet ve sömürüye karşı yeryüzündeki tüm kadınlar, LGBTİ`ler seslerini daha fazla yükseltmektedirler.

Ülkemizde de var olan ve her geçen gün artmakta olan baskının, şiddetin, diktatörlüğün en çok etkilediği kesimlerden biri şüphesiz kadınlar. Geçen 25 Kasım`dan bu yana 332 kadının çoğunlukla kocaları, eski kocaları, sevgilileri ya da bir yakınları tarafından öldürüldüğü ülkemizde, kadınlar her gün daha fazla sindirilmeye, sömürülmeye ve susturulmaya, ev/aile içine hapsedilmeye çalışılıyor. Bununla kalmayıp bedenimiz ve giyimimiz hakkında kesilen ahkâmlara devletin resmi kanalları aracılığıyla "mırıldanın" denerek destekte bulunuluyor. Basın/yayın özgürlüğünün yok edildiği muhalif seslerin susturulmak istendiği bu ortamdan kadın haber ajansları, yayınları da nasibini alıyor.  Her yeni gün daha büyük bir umutsuzluğa uyanmaktan yorulur olduğumuz şu zamanda bize soluk aldıran, haksızlığa, hukuksuzluğa karşı birlikte direndiğimiz, dayanışmayla mücadele yürüttüğümüz STK`lar, kadın dernekleri ve örgütleri çıkarılan KHK`lar ile bir bir kapatılıyor. Aynı KHK`lar ile kadınlar bin bir emekle edindikleri mesleklerinden men ediliyor, kadın işsizliği rekor kırarken bir yandan her gün işten çıkarılma korkusuyla yaşıyorlar.Emek sömürüsüne, güvencesizliğe, iş yaşamından kadınları uzaklaştırmaya dönük uygulamalara karşı direnen kadınlar haklarını savunmak için çıktıkları alanda bu seferde karşılarında kolluk kuvvetlerini buluyorlar.En ufak basın açıklamasına izin verilmeyen alanlarda kadınlar gözaltılar ve tutuklamaların yanı sıra her tür şiddete maruz kalıyorlar. Şiddetin ulaştığı boyut had safhada. Şort giymenin, yemeği tuzlu yapmanın, telefonda mesajlaşmanın, gece sokakta yürümenin, boşanmak/ayrılmak istemenin şiddetin gerekçesi sayılmasına, şiddetin, tacizin, tecavüzün normalleştirilmesine karşı daha fazla sesimizi çıkararak direniyoruz. Bizleri tahakküm ve baskı altına almaya çalışan eril sisteme karşı hayatlarımıza daha fazla sahip çıkarak itaat etmiyoruz. Biz kadınlar, OHAL`in kalıcılaştırılarak tekçiliğin dayatılmasına, savaşa, baskıya, kadına yönelen şiddete, sesimizin kısılmasına, emeğimizin yok sayılmasına karşı el ele vermek ve birlikte mücadele etmekten başkaca bir yol olmadığını biliyoruz. Geçtiğimiz günlerde çocuklara yönelik yapılmak istenen düzenlemede attırılan geri adım da bu mücadelenin önemini bize bir kez daha göstermiştir. Direnmenin, dayanışmanın, yan yana durmanın gücüyle biliyoruz ki gün gelecek kadın mücadelesi kazanacak. Karşımızda duranlar bilsinler ki SUSMUYORUZ, KORKMUYORUZ, İTAAT ETMİYORUZ!

Yaşasın Kadın Dayanışması!

 

TMMOB Ankara İKK Kadın Komisyonu

 

 

 

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası