YAPI DENETİM ÇALIŞTAYI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi tarafından 14 Ocak Cumartesi günü Yapı Denetim Çalıştayı gerçekleştirildi. Çalıştay İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Selim Tulumtaş’ın konuşmasıyla başladı. Ülkemizin içerisinden geçtiği olağanüstü koşullara değinen Tulumtaş, yapı denetim sistemine ait yürürlükteki sorunlara dair görüşlerini ifade etti.
Eklenme Tarihi: 16/01/2017
YAPI DENETİM ÇALIŞTAYI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi tarafından 14 Ocak Cumartesi günü Yapı Denetim Çalıştayı gerçekleştirildi. Çalıştay İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Selim Tulumtaş`ın konuşmasıyla başladı. Ülkemizin içerisinden geçtiği olağanüstü koşullara değinen Tulumtaş, yapı denetim sistemine ait yürürlükteki sorunlara dair görüşlerini ifade etti. Tulumtaş`ın konuşmasının tam metni aşağıda bulunmaktadır:
"Değerli katılımcılar,
İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu ve şahsım adına sizleri saygı ile selamlıyor ve hoş geldiniz diyorum.
Bu çalıştayın gerçekleştirilmesinde emeği geçen tüm arkadaşlarıma, Çalıştayımızın birinci bölümünde ülkemizde yapı denetimi ve dünya uygulamaları konusunda bilgi ve birikimlerini sunu olarak bizlerle paylaşacak değerli meslektaşlarıma huzurunuzda teşekkür ediyorum. Çalıştayımızın ikinci bölümünde yapılacak grup oturumlarında ve sonrasında yapılacak değerlendirme oturumunda alanın birebir içinde olan ve alanın sorunlarının çözümüne yönelik önerilerini bizlerle paylaşacak olan siz değerli meslektaşlarıma aramızda bulunduğunuz için ayrıca teşekkür ediyorum.
Odamızca bu yıl içinde her biri farklı illerimizde olmak üzere 5 yapı denetim çalıştayı düzenlenecek. Şubemiz yürütücülüğünde Ankara`da gerçekleştireceğimiz bu çalıştay bunların 2. Si. Yapı Denetimine ilişkin bu yoğunluktaki bir çalıştay programı Odamızın Yapı Denetimine verdiği önemin de bir işareti olarak değerlendirilmelidir.
Değerli meslektaşlarım,
Çalıştayımızı, Ülkemizde rejim-sistem değişikliği tartışmaları ile süren anayasa değişikliği gündeminde gerçekleştiriyoruz. Ülkemizde yaşanan, ekonomiden sosyal yaşama canımızı yakan, canlarımızın hayatına mal olan sorunlarımızın çözümüne odaklanılması gereken bir süreçte Ülkemizin gündeminin anayasa değişikliğine bağlanmasının gerekliliği-gereksizliği konusunu sizlerin takdirine bırakıyorum. Bununla birlikte rejim değişikliği eleştirilerine karşı sistem değişikliği yapıldığını söyleyenlerin bu savunuyu yaparken sistemin rejimi de kapsayan bir bütünlük olduğunu bilip bilmediklerini merak ettiğimi belirtmek istiyorum.
Bu gündem ve tartışmalardan Yapı Denetim olgusuna geçtiğimizde Yapı Denetiminin süreç bütünlüğü içerisinde ele alınması ve sistem vurgusunun ön plana alınması gerekliliğini ifade etmek isterim. Çünkü sistem vurgusu, yapı denetimine ilişkin düzenlemelerin bir bütünlük içerisinde ele alınmasının gerekliliğini de vurgular.
Bu çerçevede hem sistem hem de denetim kavramının tekrar hatırlanmasında fayda olduğuna inanıyorum.
Sistem, birbirleriyle karşılıklı ilişkiye giren öğelerin oluşturduğu karmaşık bir bütün, bileştiricileri birbirlerinden ayrı ve bağımsız düşünülemeyeceği için de içsel-bağımlılıkla nitelenen bir karmaşa olarak tanımlanabilir.
Bu tanımlamadan yola çıkıldığında sistemi oluşturan öğelerin karşılıklı olarak birbirlerini etkiledikleri ve birbirlerinden bağımsız olarak düşünülemeyeceği açıkça görülür. Bu da sistem bütünlüğü içerisinde tüm öğelerin tanımlanması ve karşılıklı etkileşimlerinin ortaya konulması gerekliliğini işaret eder.
Denetim ise bir yönetim işlevi olarak, belirlenen amaçların ya da üstlenilen görevlerin eksiksiz, verimli ve zamanında gerçekleşip gerçekleşmediğinin hiyerarşi içinde ve yaptırımlı biçimde izlenmesi olarak tanımlanabilir. Bu tanım, denetim işlevinin yönetimin planlama, örgütlenme, yönlendirme ve koordinasyon işlevlerinden bağımsız olarak düşünülemeyeceğini ortaya koyar.
Konu bu düzlemde ele alındığında yapı denetim sürecinin planlama, projelendirme ve uygulama süreçleri ile birlikte yapı üretim sisteminin bir parçası olduğu gerçeğine ulaşırız.
O halde sağlıklı bir yapı denetim düzeneğinin kurulabilmesinin olmazsa olmazı, konunun yapı üretim sistemi bütünlüğü içerisinde değerlendirilmesi gerekliliğidir.
Öte yandan; yapı üretim sistemi biraz önce tarif etmeye çalıştığım üzere alt süreçlere dağılmış bir çok öğe ve aktörü de içinde barındırmaktadır. Kuşkusuz mimar ve mühendisler bu sistemin asli aktörleridir.
Değerli meslektaşlarım.
Sizlerin de bildiğiniz gibi Odamız tarafından ilki 2009 yılında son olarak da 2015 Yılında olmak üzere 4 yapı denetim sempozyumu düzenlenmiştir. Tüm sempozyumlarımızda olduğu gibi Yapı Denetim Sempozyumlarımıza da ilgili kamu kuruluşları temsilcileri, birlik temsilcileri ve kurum temsilcileri kurumsal olarak davet edilmiş aynı sistem içerisinde yer almakla birlikte temsilcisi oldukları yer itibarı ile farklı hareket saiklerine sahip aktörlerin görüşlerinin de paylaşılması ve tartışılması sağlanmıştır. Bununla birlikte gerçekleştireceğimiz bu çalıştay için böyle bir süreç işletilmemiş ve kurumsal olarak davet yapılmamıştır. Çağrımız hangi kademede, yerde, pozisyonda olursa olsun inşaat mühendisliği penceresinden Yapı Denetim alanına ilişkin görüş ve önerileri inşaat mühendislerinden almaya yönelik olarak inşaat mühendislerine yapılmıştır.
Çağrımızın bu şekilde yapılmasına ilişkin oluşan görüşümüzün gerekçesini kısaca sizlerle paylaşmak isterim.
Evet, kurumlardan gelen temsilciler de, birliklerden gelen temsilciler de üyemiz ve inşaat mühendisidir. Ancak biraz önce de belirttiğim gibi kurumsal temsiliyet, hem temsilci olarak katılan üyelerimizin hem de bu kurumsal temsiliyetin dışında kalan diğer üyelerimizin kendi bireysel görüş ve önerilerini geliştirmesinde zayıflatıcı bir etkiye sahip olmaktadır.
İnşaat Mühendisleri Odası Ülkemizde İnşaat Mühendislerinin tek örgütlü gücüdür. Bu anlamda inşaat mühendislerinin de sesidir. Bu sesin büyütülmesi inşaat mühendislerinin görüşlerinin ortaklaştırılacağı ve bu ortaklık temelinde stratejik planların geliştirilerek hep beraber uygulanacağı bir iklime ihtiyaç duyar. Çalıştaylar bu anlamda, inşaat mühendislerinin Ülkemize ve halkımıza karşı sorumluluk bilinciyle hiçbir kısıt ve baskı grubunun etkisi altında kalmadan inşaat mühendisi ünvanına uygun şekilde bağımsız ve özgür olarak düşünce ve önerilerini sunabileceği alanlardır.
Dere yataklarına imar izinleri verilip meydana gelen su basmaları ve bunların neden olduğu can kayıpları sonrası sanki mevcut bir düzenleme yokmuş gibi bundan sonra bodrum katları ikamete açılmayacak açıklamaları yapılan, ÇED süreçlerine ilişkin olarak "insanların ulaşamadığı ancak helikopter ile ulaşılan kayalık yerlere bile imar izni vermemişler, ben bunları imara açacağım" denilen, kar yağışları sonrası çöken çatılara ilişkin olarak " hesaplamalarda zati yüklerin dışında kar ve rüzgar yüklerini de alsınlar" diye mühendislere tavsiye de bulunulan, altgeçitlerde yaşanan su basmaları sonrası "ne yani 100 yılda bir olacak yağışa göre mi kesitleri belirleyelim, bunun maliyeti ne olur biliyor musunuz" denilen, uzmanlık alanımızı aşağılayan ve itibarsızlaştıran söylemlerin olduğu ve en yetkili idarecilerce bu söylemlerin dillendirildiği bir ortamda gerçekleştirdiğimiz çalıştayımızda üretilecek düşüncelerin Odamızın Yapı Denetimine ilişkin stratejik planını da oluşturacağına ve mühendislik etiğine uygun olarak tüm inşaat mühendislerinin de bu planın arkasında olacağına inancımla katılımınız için tekrar teşekkür ediyor ve saygılar sunuyorum. "
Tulumtaş`ın ardından kürsüde söz alan İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe; ülkemizin geçirdiği zor günlere değindiği konuşmasında tasarım, yapım ve denetim aşamalarından oluşan yapı üretim sürecinde sonuç olarak yapı kullanımı ve güvenliği açısından en önemli kısmın denetim olduğunu ifade etti. Denetimin tüm toplumu ilgilendirmesi bakımından kamusal bir özellikte olması gerektiğine vurgu yapan Gökçe "Serbest rekabet düzeni, boşluksuz kamusal bir denetimle, toplumsal yarar düzenine oturtulamazsa haksız rekabet yapı denetim ortamına egemen olur. "Ne pahasına olursa olsun para kazanma" eğilimi, yapı denetim yasasıyla hedeflenen depreme dayanıklı yapı üretimini bir kez daha ulaşılmaz bir hayal haline dönüştürür. Bugün yapılanda budur." dedi.
Açılış konuşmalarının ardından Mustafa Baygeldi "Ülkemizde Yapı Denetim Sisteminin Genel Çerçevesi ve Nitelikli Bir Denetim Hizmetinin Yapılabilmesi İçin Yapı Denetimi Kuruluşu Hizmet Bedeli Oranı ile Çalışanların Hizmet Bedelinin Yeterliliğinin İrdelenmesi" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. İkinci sunumda Mustafa Selmanpakoğlu "Denetlemenin Denetlenmesi Bağlamında TMMOB ve Bağlı Odalar" konusunda görüşlerini dile getirdi. Son olarak A. Onur Özergene ise sunumunu "Yurtdışında Uygulanan Yapı Denetimi Uygulamalarının Ülkemiz Yapı Denetimi Sistemi İle Karşılaştırılması" başlığında gerçekleştirdi.
Öğleden sonraki oturumda ise 2 başlık altında guplanmış konular için çalışma grupları kuruldu.
1. GRUP KONU BAŞLIKLARI
- Yapı Denetimi Uygulamasında Görev Alan Tüm Çalışanların Yetki ve Sorumluluklarının Değerlendirilmesi
-Yapı Müteahhidinin Mesleki Yeterliliği ve Sorumlulukları
-4708 Sayılı Yapı Denetim Kanunu İle Hakkında İşlem Yapılan Denetçi ve Kontrol Elemanı Personelin Durumu
-TMMOB ve Bağlı Odalarının Cezai Yaptırım Konusundaki Yeri Ve Önemi
-Belediye ve Çevre Şehircilik Bakanlığının Cezai Yaptırımları Esnasında Baz Alınan Kriterler ve Suçlunun Tespitinin Doğruluğu
2. GRUP KONU BAŞLIKLARI
-Yapı Denetimi Sisteminde Görev Alan Çalışanların Mesleki Yeterliliğinin İrdelenmesi İle Meslek İçi Eğitimin Önemi
-Mevcut Yapı Denetimi Uygulamasına Alternatif Olabilecek Sistemler
Bu başlıklar altında iki gruba ayrılan yaklaşık 200 civarı katılımcının konu başlıklarını tartışmalarının ardından ortak toplantıya geçilerek iki çalışma grubunun çalışma metinleri son toplantıda yapılan tartışmaların peşi sıra birleştirildi ve çalıştay sonuç metni için çalışmalar yapıldı.
Çalıştayın kapanışında İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurul Başkanı Selim Tulumtaş, ülkemizin içinde bulunduğu karanlık süreçte çalıştaya katılım sağlayan herkese teşekkür etti. Tulumtaş`ın teşekkür konuşmasının ardından söz alan İMO Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Hüseyin Kaya, birçok şube tarafından yürütülen Yapı Denetim Çalıştayları sonuç metinlerinin tamamlanmasından sonra oluşturulan kolektif görüşlerin yetkili mercilere aktarılması ve takibi sürecinin Oda Yönetim Kurulunca büyük bir özveriyle gerçekleştirileceğini ifade etti.
Kapanış konuşmalarının ardından Yapı Denetim Çalıştayı saat 18.00`da son buldu.