BELEDİYE BAŞKANLARI GÖZÜYLE; `ANTALYA`NIN SON KIRK YILI VE GELECEĞE BAKIŞ` PANELİ 14 ARALIK 2012 TARİHİNDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ.
Şubemiz tarafından düzenlenen “Belediye Başkanları Gözüyle; Antalya`nın Son Kırk Yılı ve Geleceğe Bakış` konulu Panel Şubemiz Atatürk Konferans Salanunda büyük bir katılımla gerçekleştirildi.
Eklenme Tarihi: 31/12/2012
Belediye Başkanları Gözüyle "ANTALYA`NIN SON KIRK YILI VE GELECEĞ BAKIŞ" Paneli Gerçekleşti.
Mühendislik Haftası Etkinlikleri kapsamında; Antalya`nın kırk yıllık geçmişinde yapılan Belediye hizmetleri ile kasabadan- kente ve Büyükşehir`e dönüşümün anlatıldığı, yapılamayanların ortaya konulduğu, geçmişin tecrübeleriyle geleceğin Antalya`sına ışık olabilecek önerilerin yapıldığı; Belediye Başkanları Gözüyle "Antalya`nın Son Kırk Yılı ve Geleceğe Bakış" Paneli; gerçekleştirildi.
Panele, Antalya`nın son kırk yılında görev yapmış halen hayatta bulunan Antalya ve Büyükşehir Belediye Başkanları çağrılmıştı. Yöneticiliğini Şube Başkanımız Cem Oğuz`un yaptığı Panele; Menderes Türel (2004- 2009) mazeret bildirerek katılmamış; onun dışında Selahattin Tonguç (1973- 1980), Hasan Subaşı (1989- 1999), Bekir Kumbul (1999- 2004) ve halen görevde bulunan Mustafa Akaydın (2009- ....); katılmışlardır.
Yetmişli yıllarda 95.000 civarında olan Antalya kent merkezi nüfusu bugün 40 yılda yaşanan yoğun göç nedeniyle bir milyonu aşmıştır.
Panel yöneticiliğini Şube Başkanımız Cem Oğuz yaptı ve açılışta şunları söyledi:
"Bugün gezegenimizdeki milyarca insanın tatil hayallerini süsleyen Antalya, bir zamanlar bir elin parmakları kadar insanın balık tutmak için geldiği küçük bir köydü sadece. Akdeniz`e hükmetmek isteyen ve barınacak liman arayan Bergama Kıralı II. Attalos`un adamları bu gizli cenneti keşfedince hemen surlarla çevirip sahiplenmişler.
Zamanla değişik kültürlere ev sahipliği yapan Antalya`nın güzelliği yüzyıllardır değişmedi; birkaç balıkçıdan başka kimsenin bilmediği bu küçük koy, koca dünyayı ağırlayan, dinlendiren, eğlendiren dev bir çekim merkezine dönüştü. Son kırk yılda çok hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşayan bugünün ve geleceğin Antalya`sı; her yıl yüzbinlerce misafirini ağırlayan bir Metropol; milyonlarca insanın ihtiyacını karşılayan, tarım, ticaret ve turizmin başkenti de olan bir Büyükşehir aynı zamanda.
Bu gelişim ve dönüşümün son kırk yıllık canlı şahitleri yaşayan Belediye başkanlarımızı bir araya getirmek, yaptıkları hizmetleri, çektikleri zorlukları ve bu günün Antalya`sını değerlendirmelerini ve gelecekle ilgili düşüncelerini bizlerle paylaşmaları için bu paneli gerçekleştiriyoruz.
Bir belediyenin sorumluluğu, bir ailenin yaşadığı evin ihtiyaçları gibidir. Büyükşehir Belediyesi ise, daha çok kalabalık aile barındıran ve daha güçlü bir aile reisine ihtiyacı olan büyük bir konak gibidir... Konak büyüdü; Bütünşehir oldu; sorunları daha da büyüdü.
Antalya`nın son kırk yılında Belediye başkanlarımız kendi anlayışlarına göre projeleri aciliyet sırasına koyarak gerçekleştirdikleri hizmetlerle bugünün Antalya`sının şekillenmesine katkı koydular. Yaptıklarıyla, yapamadıklarıyla bugün aramızda olan belediye başkanlarımıza Antalya`ya yaptıkları hizmetler için teşekkür ediyor; aramızdan ebediyete intikal edenleri de minnetle ve şükranla anıyoruz.
Denizi, doğası ve tarihi zenginlikleriyle dünyanın ilgi odağı olan Antalya, daha fazlasını hak etmiyor mu? Elbette hak ediyor. Elbette; Antalya için, ortak akılla sorun çözen projeler üretmeli, birlikte çalışmalı, Birlikte başarmalıyız. Antalya hepimizindir, bütün insanlığındır ve başka Antalya yok!"
Panelin ilk konuşmacısı Selahattin Tonguç;
Döneminde Belediye sınırlarının belli olmadığını;
Ankara`dan yazılan pusulalara göre inşaat ruhsatı verilmesinin alışkanlık haline getirilmiş olduğunu ve vahşi bir betonlaşmanın başlamış olduğunu;
Konyaaltı sahilinden Lara`ya kadar kıyı bandını koruma altına alan karalar üreterek Nazım İmar Planı yaptıklarını;
Mahallelerin isimleri ve sınırlarını belirlediklerini; kapsamlı kamulaştırmalarla yol, kavşak, otopark ve sinyalizasyon düzenlemeleriyle trafik sorunlarını çözdüklerini;
Otobüs, temizlik araçları ve iş makinaları parklarıyla ve Antalya`nın ilk Beton Santraliyle hizmet ürettiklerini;
Elektrik ve su projeleriyle geleceğin Antalya`sı için önemli hizmetler ürettiklerini ve Türkiye`de ilk defa Çevre Müdürlüğü`nü kurduklarını;
1977 yılı yerel seçimlerinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinden göçü teşvik ettiği söylentileri çıkarıldığı ve bunun bir şehir efsanesi olduğu;
Resimlerin ve filmlerin yasaklandığı sansürlü yıllar sonrası, baskıcı ve ezici 12 Eylül 1980 Darbesiyle görevden alındığını;
İfade etti.
Hasan Subaşı yaptığı konuşmada:
Başkanlığının ilk yıllarında;
Belediyenin birimlerinin hızlı nüfus artışı nedeniyle hizmet üretemez durumda olduğunu;
Hurma mahallesinin ve Antalya`nın yarısında içme suyu bulunmadığını;
Kültür- sanattan hiç söz edilmediğini;
Halkın kendisinden su istediğini;
Kaçak yapılaşmanın arttığını;
Partisinin ve meclis üyelerinin turizmcilere ve halka birer ikişer kat çıkma sözü verildiğini;
Söyledi.
Subaşı; özellikle ikinci dönem kentin geleceği ile ilgili Otogar, Toptancı Hal, Mezbaha ve yeni mezarlık gibi önemli yatırımları tamamladıklarını, Atatürk kültür Merkezi ile kültür- sanata önem verdiklerini;
Kanalizasyon ve içme suyu yatırımlarını başlattıklarını;
Dile getirdi.
Bekir Kumbul ise:
Çok zor koşullarda bir Belediye devraldıklarını; zorlukları aşmada kendisini güçlü hissetmesi için her zaman yanında Atatürk`ün Nutuk kitabını elinden düşürmediğini;
İlk olarak Antalya`nın çöp sorununa çözüm getirdiklerini ve Kızıllı`da Türkiye`nin en modern Katı Atık Depolama Alanını, süzüntü suyu arıtması ile birlikte gerçekleştirdiklerini;
Şehrin atık sularının derin deşarjı yerine, deşarj öncesi tam artıma sağlayan "Biyolojik Arıtma" sistemine karar verdiklerini ve Dünya Bankası ile ters düşmesine ve verilen krediler kesilmesine rağmen ısrarla Biyolojik Arıtma Tesisini yaptıklarını ve torunlarımızın da tertemiz denize girebileceklerini; Kanalizasyon ve içme suyu şebeke inşaatlarına devam ettiğini;
Kentin doğu ve batısını birleştiren Boğaçayı Köprüleriyle, Altınova- Toptancı hal- Otogar bağlantısını sağlayan Beşkonak Köprülerini yaptıklarını;
Yağmur Suyu Master Planı hazırlayarak 380 milyon dolarlık yağmur suyu deşarj projelerine başladıklarını ve sel baskınlarını önlediklerini;
Lara kıyılarında bulunan derme çatma obaları yıkarak, Lara Plajlarını halkın kullanımına açtıklarını;
Birçok kentsel yaşam alanı düzenlemeleri yapmalarına rağmen; Lara Kent Parkı Projesini bazı meclis üyelerinin tavrı nedeniyle gerçekleştiremediğini ve halen bu durumun burukluğunu yaşadığını;
İfade etti.
Panelin son konuşmacısı Mustafa Akaydın da;
Yağmur suyu drenaj çalışmalarının geçmiş başkanlarca yapıldığını ve kendisinin de çalışmalara devam ettiğini;
Geçmiş dönem planlamalarında ciddi hatalar yapıldığını;
Kendi dönemlerinde 580 milyon liralık yatırım yaptıklarını;
Caddeleri güzelleştirdiklerini;
Hurma Atıksu Tesisleri ve Terfi İstasyonlarını tamamladıklarını;
Antalya Akvaryum Projesini yap işlet devret modeliyle gerçekleştirdikleri;
Engelli Rehabilitasyon Merkezini hizmete açtıklarını;
Fatih Üst Geçidi; Güneşev ve Gençlik Eğitim ve Sosyal Tesisleri yaptıklarını;
Ulaşım için kırk adet kırmızı otobüs aldığını ancak almak istediği yeni otobüslerin meclis üyelerince engellendiğini; Ulaşım Master Planının Mart 2013`de bitirileceğini;
Söyledi.
Panel, katılımcı sorularının cevaplandırılmasıyla ve başarıyla sona erdi.
Panel bitiminde, Yönetim Kurulu Üyelerimiz katılım ve katkılarından dolayı Belediye Başkanlarına İMO Antalya Şube`nin hatırası olarak Plaket hediye ettiler. Yoğun ilgi ve sohbet verilen kokteyl sırasında da devam etti.