ANTALYA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ `AGT FABRİKASI` TEKNİK GEZİSİ VE `DUYGUSAL SERMAYE KONULU KONFERANS 8 OCAK 2013 TARİHİNDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ.

Mühendislik Haftası Etkinlikleri kapsamında Şubemiz tarafından düzenlenen; Antalya Organize Sanayi Bölgesi `AGT Fabrikası` teknik gezisi ile AGT Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Semih Söylemez’in konuşmacı olarak katıldığı “Duygusal Sermaye” konulu konferans 8 Ocak 2013 tarihinde gerçekleştirildi.

Eklenme Tarihi: 18/03/2013

ÖNCE TEKNİK GEZİ

Mühendislik Haftası Etkinlikleri kapsamında Antalya Organize Sanayi Bölgesinde bulunan AGT`nin üçüncü fabrikasına teknik gezi yapıldı. AGT, Türkiye`nin ilk beşyüz firması arasında 360. Sırada yer alıyor. AGT`nin üçüncü fabrikası 56.000 m2 kapalı alanda kurulmuş; Avrupa`nın üç ayrı ülkesinden gelen MDF ürünlerinden otomatik olarak panel ve kapı üretimi yapılıyor; üretimin % 50`si iç talebi karşılıyor, kalan %50`si de başta Rusya ve İran olmak üzere 55 ülkeye ihraç ediliyor. Fabrika; 1200 m3/gün kapasitede çalışıyor; 1500`e yakın farklı kapı üretiliyor; 180 ila 220 kişiye istihdam sağlıyor. Fabrika binasının yanında bir yandan İdare Binası inşaatı devam ediyor, diğer taraftan MDF üretiminin yapılacağı ek tesisler inşa ediliyor. AGT, açılımına uygun olarak "Ahşabı Geliştiren Teknoloji" üzerinde bir dünya devi olma yolunda hızla ilerliyor.

SONRA KIRKGÖZ

Teknik geziye katılan İMO üyeleri, Galip Büyükyıldırım`dan eski Antalya Yolu üzerinde bulunan Kırkgöz Su Kaynakları, Kırkgöz Gölü ve antik suyolları ile ilgili bilgiler edinme fırsatı da buldu.

Galip Büyükyıldıırım yöre ile ilgili şu bilgileri verdi:

"Kırkgöz yeraltı sularının kırk kaynaktan yeryüzüne çıktığı yerin adıdır. Atatürk Antalya`ya gelişinde Kırkgöz`de bulunan KırkgözKahvelerinde karşılanmıştır. Kırgöz`den dağ yamacına yaklaşık 100 metre tırmanılırsa Döşemealtı Platosu, su kanalları ve Manavgat`a kadar Antalya Ovası görülebilir. Kırkgöz Gölünde sandallar bulunur; yolcular da Kırkgözhan`da konaklarmış. Bölgede 200 bin yıl öncesinden yaşam olduğu "Karain Mağarası" kazılarıyla ortaya çıkarılmıştır.

Kırgöz`den batan sular Varsak ve Bıyıklı Düdenlerinde ortaya çıkar. Bölgede Yukarı Karaman`a kadar devam eden tarihi Antik sulama sitemine "Gavur Arığı" denir. Kepez Elektrik`te suyu kanalla bu bölgeden alır ve elektrik üretiminde kullanılan su "Düden Şelalesini" besler, kıyılarına hayat verir ve Akdeniz`e ulaşır."

VE DUYGUSAL SERMAYE

Teknik gezinin ardından AGT Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Semih Söylemez`in konuşmacı olarak katıldığı "Duygusal Sermaye" konferansı gerçekleştirildi. "Mutsuz çalışanların bulunduğu bir yerde mutlu bir yönetici ya da patron olamaz!" sözü; konferansın anafikri, iş yaşamında ve hayatın her alanında insan ilişkilerine dayalı, paranın dışında gerçek sermayenin insana yatırımın, geleceğe yatırım olduğu gerçeği olarak, özetlenebilir.

Mehmet Semih Söylemez Konuşmasına;

Carl Edward Sagan`ın (9 Kasım 1934 - 20 Aralık 1996) "En başından bir elmalı turta yapmak istiyorsanız, tüm evreni yaratmanız gerekir." Sözüyle başladı. "Bir kurumu oluşturan tüm insanların, işyerine dair üretmiş olduğu duyguların ve etkileşimlerin toplamını "Duygusal Sermaye" olarak tanımladı.

Söylemez`in, Duygusal Sermaye konferansında paylaşmış olduğu görüşlerinin özeti:

"*Kurumu oluşturan insanlar, birbirlerini ve ait oldukları yapıları hissettikleri oranda bir "sinerji" üretir.

* Hissetmek; "karşımızdakini de dahil ederek onu anlama çabasıdır... "hissetmek", "hissettirmek"tir.

* Kurumda birbirini hissedebilen insanların sayısı arttıkça, üretilen "sinerji", pozitif "enerji"ye dönüşür.

* Değişmiş olan bugünün dünyasında kurumlar, bir "farklılık" oluşturmak zorundadırlar. Ürettiklerinin yanısıra çalışanlar ve yöneticiler farklılık çabalarının merkezindedir.

* Üretim alanlarının tüm unsurlarını birbirine bağlayan ve bir anlamda birbirlerini hissettikleri, maddi olmayan dünyanın üç kavramı; karşılıklılık, eşitlik, saygı...

BİREY OLMAK; Yönetimi oluşturan her kişi, "birey" olabildiği oranda, duygusal sermaye algısı gelişebilir. Birey olmak özgür bir zihin ve özgür karar verebilme yetisidir.

KONUŞMAK; Her konu konuşulabilmeli ki, "empati" oluşabilsin. Zihnin derinliklerinde konuşulmadan saklanan düşünceler, bir kemirgendir.

PAYLAŞMAK; Yönetimde yer alan her birey, payı ne olursa olsun, "düşünce" üretebilmeli ve paylaşılabilmeli.

HİSSETMEK; Yönetimde yer alan her birey, aynı becerilere ve yeteneğe sahip olmayabilir. Ancak "ortak payda"ları, birbirlerini hissedebilmek olmalıdır.

Her çalışan, sadece yönetimlere karşı kendini sorumlu hissetmemelidir. Her çalışan yanındaki çalışana karşı da sorumludur.

Bunu kurum içinde bir davranış biçimine geçirilebilen her yönetim, "sinerji" oluşturma da büyük yol alacaktır.

Yanında olanı hissetmeyen hiç bir birey, bir ekibin parçası olamaz...

Sosyal dünya, tarihte hiç bu kadar sistemlerin içine girmemişti.
Sosyal dünya ile ilişki, duygusal sermayemizi arttıran en önemli unsurlardan biri haline gelmiş durumda

* birbirini hissedemeyen bireyler, gelecek adına hiç bir şey üretemezler.
Birbirini hissedebilen bireyler ise, gelecek inşa ederler.

* Hissetmek;

-Algıyı ve buna bağlı davranışları değiştiriyor,

-İnsan ilişkilerini değiştiriyor,

-Mekanı ve bu anlamda yaşam biçimini etkiliyor,

-Ve en önemlisi iletişimin niteliğini değiştiriyor.

2023`de müşterimiz, ortağımız, çalışanımız Z KUŞAĞI olacak."

Konferans sonunda, Yönetim Kurulu Sekreter Üyemiz Haluk Selçuk, Mehmet Semih Söylemez`e Teşekkür Belgesi verdi.

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası