Değerli Misafirler?Ülke olarak çok badireler atlattık... Hala da atlatıyoruz. Ve bize bugünleri armağan edenleri, verilen o büyük mücadeleleri fazla önemsemez bir tutum takınıyoruz...
Bu Cumhuriyet nasıl kuruldu, kaç şehit verdik; Ulu Önder Cumhuriyeti kuramasaydı şimdi halimiz ne olurdu, nasıl bir ülkeye dönüşürdü bu topraklar... Ara ara da olsa bunları düşünmemiz gerekiyor... Düşünür gibi yapıyoruz kimi zaman, ama o da buram buram "çaresizlik siyaseti" kokuyor?
Bazen "gerçek düşünceler" de kendini gösteriveriyor? Birisi çıkıp "Doksan yıllık reklam arası sona erdi" deme cüret ve cehaletiyle konuşabiliyor... Onuncu yıl marşında geçen "On yılda demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan" dizesindeki mecazi anlam, bire bir gerçekmiş gibi yorumlanabiliyor?
Aklıma geliyor bazen... Dört yılda neler yapılabilir diye? Mesela, inşaat-bina-köprü-otoyol-uçak-gemi-hastane yapılabilir... Bir çocuk doğar, dört yaşına gelir? Konuşur, yürür, nihayetinde annesi babası bir nefes alır? Dört yılda biten üniversiteler var? Öğrendiğiniz ne varsa bir o kadarını, belki de daha fazlasını da işte öğrenirsiniz?
Peki, bir insan dört yıl içinde, bir gece karanlığında pusulası bile bozuk bir gemiye binip, sonra karaya çıkıp iki kongreyle yorgun ve üzgün bir halka cesaret verip, işgale karşı mücadele başlatıp, Cumhuriyet ve Demokrasi`nin kilometre taşı olan bir meclis kurup, düşman burnunun dibindeyken eğitim şurası yapıp, sonra dünyada eşi benzeri görülmemiş bir zaferi, diplomatik ve ekonomik bir zafer ile perçinleyip, bir iktisat kongresi yapıp, bir de üzerine Cumhuriyet kurabilir mi?
Sadece dört yıl içinde olmuş bunlar değerli misafirler? Dinleyince imkânsız gibi geliyor ama Mustafa Kemal Atatürk "Az zamanda çok büyük işler başardık" derken neyi kast ettiği böylelikle daha iyi anlaşılıyor?
Takvimdeki her yaprak bu muazzam destanı anlatan bir kilometre taşıdır... Bu mucizenin nasıl gerçekleştiğini hatırlatır? Bugün çeşitli sebeplerden Cumhuriyet`e, Atatürk`e mesafeli durmaya çalışanlara sakince şunu sormak lazım: "Sen dört yılda bunları başarmış başka bir insan gördün mü?" Cevabı beklemeye gerek yok.... Çünkü böyle biri yok?
?Başlayıp bitirmek` artık inşaatlar için söylenen bir terim olduğu için, bu mucizeyi sabırla anlatmak lazım değerli arkadaşlarım? Ebediyete uğurladığımız Atatürk`ün bu zaferi ?her şeye rağmen` ve ?hep birlikte` kazandığını bilmemiz gerekiyor?
Cumhuriyet`i kurduğu 1923`ten gözlerini yumduğu 10 Kasım 1938`e kadar, her yıl ortalama yüzde 11 büyümüş Türkiye... Bu kısa zaman zarfında kadınlara seçme ve seçilme hakkını İsviçre`den bile önce veren genç Türkiye Cumhuriyeti, bankacılıktan sanayiye, tarımdan madenciliğe kadar muazzam reformlar gerçekleştirmiş?
Değerli arkadaşlar? Önüne, arkasına bir şeyler takmadan Atatürk`ün kurmuş olduğu cumhuriyetimizi sonsuza dek yaşatmak hepimizin görevidir?
Çünkü Cumhuriyet, aydınlanmanın adıdır? 96 yıl önce yakılan bir meşaledir Cumhuriyet...
Cumhuriyet laiktir, din temiz duygular içerisinde kalbimizde yaşasın diye, kimse kirli siyasetine alet etmesin diye kurulmuştur Cumhuriyet?
Cumhuriyet bir halkın özlemidir... Savaşlardan yorulmuş, yoksul ve viran kalmış ülkesinde, ?yurtta barış, dünyada barıştır` Cumhuriyet?
Cumhuriyet emektir alın terinden akan, namusuyla kazançtır hiç kimseye el açmadan. Bu yüzden yüzlerce fabrika kurulmuştur dört yandan...
Cumhuriyet demir ağlardır... Bütün ülke kalkınsın demektir Cumhuriyet...
Cumhuriyet bağımsız bir ülkedir. Devrimlerdir, Atatürk`ün gösterdiği yolda ilerleyen...
Cumhuriyet ilimdir, fendir... Bu yüzden Atatürk bir gün söylediklerim bilime aykırı düşerse, bilimi seçin diyebilmiştir?
İşte bu tanımlar doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan bugüne dek bağımsızlığın ve özgür düşüncenin temel taşı olmuştur?
Her ne kadar Atatürk`ün yüksek öngörüsü ile söylemiş olduğu cumhuriyeti yıkmak için dahili ve harici bedhahlar olacaktır söylemi son yıllarda ortaya çıksa da Türkiye Cumhuriyeti`nin 96. Kuruluş yıldönümünde kazanımlarımızı korumak hatta daha ileri taşımak, demokrasimizi her geçen gün daha da güçlü kılmak ve hukukun üstünlüğünü kabul ederek saygı göstermek hepimizin görevi olmalıdır?
Bu eşi benzeri görülmemiş hikâyenin yaratıcısı Mustafa Kemal Atatürk ile silah ve çalışma arkadaşları önünde saygıyla eğiliyorum... Ve içinden geçtiğimiz zor koşullardan; Atatürk`ü okuyarak, anlayarak, özümseyerek, ilke ve inkılâplarını yılmaz bir biçimde savunarak çıkacağımıza olan inancım tamdır?
Değerli Meslektaşlarım?Ülkemizin oldukça zor koşullardan geçtiği bir süreçte sizlerle birlikteyiz? Ciddi bir ekonomik kriz ile karşı karşıyayız? Ekonomik istikrarın bozulması nedeniyle Devlet yatırımları duruyor, devletten alacağı olanlar alacaklarını alamıyorlar. Yeni yatırımlar neredeyse yok denecek kadar az? Yeni hükümet programına yazılmış olan yatırımlar ve ihaleler ertelenmekte, yapılmış olan ihaleler ise durdurulmaktadır... İşini kaybeden meslektaşlarımızın sayısı her geçen gün biraz daha artıyor. Tasarım yapan bürolar kapanıyor. Okulu yeni bitiren meslektaşlarımızın iş bulmaları giderek imkânsızlaşıyor. Buna rağmen İnşaat Mühendisliği Diploması veren okul sayısı ve kontenjanları artırılıyor. Açıkçası meslektaşlarımız her geçen gün biraz daha fazla işsizliğe mahkûm ediliyor?
Değerli Meslektaşlarım, Sevgili Arkadaşlarım, Kıymetli Büyüklerim?19 Aralık 1954 tarihinde kuruluşu ilan edilen Odamızın bu yıl 65. yıldönümünü kutluyoruz. İlk genel kurulumuzda ifade edildiği gibi "temennilerimiz hâlâ hudutsuz", "mesleğimize ve meslek odamıza inancımız ve güvenimiz tam", "geleceği kazanma irademiz güçlüdür", güçlü olmak zorundadır?
Her kuruluş yıldönümünde bu gerçeğin bilincine varmak, mesleki-politik hattımızı bu bilinçle belirlemek, insani-toplumsal ve etik yönümüze bir kez daha vurgu yapmak, geçmiş ile gelecek arasında kurulacak köprünün ayaklarını sağlam temellere oturtma gayretinin bir başka ifadesi olarak görülmelidir.
Bu nedenledir ki, kuruluş yıldönümü çerçevesinde meslekte 25, 40, 50 ve 60 yılını tamamlayan üyelerimize takdim edilen belgeler, Odamızın sadece vefakâr yönünü resmetmekle kalmamakta, aynı zamanda tarihimizi yaratanlara mütevazı bir teşekkür anlamı taşımaktadır.
Unutmayalım: eşitlikçi, adaletli, barışçı, refah seviyesi yüksek bir toplumsallığın yaratılması, güvenli ve nitelikli bir yaşamın kurulması sorumluluğunu omuzlarında taşıyan inşaat mühendislerinin tek ve merkezi örgütü İnşaat Mühendisleri Odasıdır.
Meslekte 25, 40,50 ve 60 Yılına Ulaşan Sevgili Meslektaşlarım?
> Hizmet üretim sürecinde doğal çevrenin ve sizlere sunulan kaynakların hep koruyucuları oldunuz.
> Doğal olaylarla birlikte, diğer teknolojik tehditlerin ortaya çıkaracağı tehlikelerin yaratacağı risklerin hep yöneticileri oldunuz.
> Çevre ve altyapı politikalarının belirlediği tartışmalarda bilgisiz, fakat mührü elinde tutanları maalesef çoğu zaman aşamadınız.
> Bilimsel ve teknik konularda karar oluşturma süreçlerinde bilgi ve birikiminizi maalesef çoğu zaman kullanamadınız.
> Sadece mesleki konularda değil, demokrasi ve insan haklarının geliştirilmesine hep katkı koyma çabası içinde oldunuz.
> Dağda, taşta, su altında ve su üstünde, her türlü doğa koşullarını aşarak mesleğimize ve ülkemize önemli katkılarda bulundunuz. Bu arada meslekte 25 yılı, 40 yılı, 50 yılı ve 60 yılınızı da geride bıraktınız.
> 19 Aralık 1954 yılında kurulan ve 65 yılı geride bırakan Odamıza ve mesleğimize hizmet ettiniz.
Bu nedenle her türlü övgü ve teşekkürü hak ettiniz.
Bundan sonraki yaşamınızda çocuklarınızla, eş ve torunlarınızla, dost ve arkadaşlarınızla sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürdürmenizi diliyoruz. İnşaat mühendisliğinde emeklilik olmaz anlayışıyla yeni hizmet üretim sürecinden kopmayacağınızı da biliyoruz. Daha önünüzde yıllar var. Yapacağınız ve yapacağımız çok iş var.
Değerli MeslektaşlarımGüzel günlere olan inancımla sözlerime son verirken sizleri direnç, inanç ve kararlılıkla bir kez daha selamlıyorum...
Aklımızın ve umudumuzun yolu açık olsun...
Odamızın 65. Şubemizin 31. Kuruluş Yılı ve İnşaat Mühendisleri Günümüz Kutlu Olsun!
Açılış konuşmasının ardından Şubemizin kuruluşundan bugüne (1966-2019) zamanda yolculuk adlı gösterim izlendi.
Kuruluş yıldönümü kutlama töreninde, meslekte 60 yılını dolduran üyelerimize "Onur Belgesi", plaket ve rozetleri, aramıza katılan en genç üyemize baret, plaket ve rozeti, meslekte 40 yılını dolduran üyelerimize "Onur Belgesi", plaket ve rozetleri, meslekte 25 yılını dolduran üyelerimize "Hizmet Belgesi" ve rozetleri verildi. Program toplu anı fotoğrafı çekilmesinin ardından verilen kuruluş yıldönümü kokteyli ile devam etti.
Törene çiçek ve çelenk gönderen Antalya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Ali BAHAR`a, Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Akın Akay AKINCI`ya, Antalya Baro Başkanlığı`na, Antalya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası`na, Antalya Diş Hekimleri Odası`na, teşekkür ediyoruz.