17 AĞUSTOS 1999 DEPREMİ`NİN 15. YILDÖNÜMÜ ETKİNLİKLERİ 15 - 16 AĞUSTOS 2014 TARİHİNDE YAPILDI

17 AĞUSTOS 1999 DEPREMİ`NİN 15. YILDÖNÜMÜ ETKİNLİKLERİ 15 - 16 AĞUSTOS 2014 TARİHİNDE YAPILDI

Eklenme Tarihi: 08/09/2014

17 AĞUSTOS 1999 DEPREMİNİN 15.YILDÖNÜMÜ ETKİNLİKLERİ 15-16 AĞUSTOS 2014

17 Ağustos 1999 Gölcük Depreminin 15. Yıldönümü nedeniyle Şubemiz tarafından kamuoyunda deprem duyarlılığını ve bilincini oluşturmak amacıyla etkinlikler gerçekleştirildi.  Silivri, Lüleburgaz, Kırklareli ve Edirne`de 15 - 16 Ağustos 2014 tarihlerinde düzenlediğimiz Sergilerle birlikte 15 Ağustos 2014 Cuma günü Kadıköy İskele Meydanı, Bakırköy Özgürlük Meydanı ve Taksim Metro Çıkışı`nda deprem broşürleri dağıtıldı.

15-16 Ağustos 2014 tarihlerinde 10.00-18.00 arasında Bakırköy`de Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi Çetin Emeç Sergi Salonu`nda,  Silivri`de Silivri Belediyesi Sergi ve Fuaye Salonu`nda, deprem fotoğrafları sergilendi. Kırklareli`nde İstasyon Caddesi`nde, Lüleburgaz`da Lüleburgaz Belediye Sergi Salonu`nda, Edirne`de Saraçlar Caddesi Merkez PTT önünde deprem fotoğrafları sergisi düzenlendi.

Kadıköy`de ise Kadıköy Kent Dayanışması ve  Caferağa Mahalle Dayanışması tarafından Modalıların afet toplanma alanı olarak korumaya aldıkları Moda Bostanı`nda Odamız ve Şubemiz tarafından hazırlanan deprem fotoğrafları sergilendi ve deprem konusunda halkı bilinçlendirmek amacıyla Odamız tarafından hazırlanan deprem broşürleri dağıtıldı.

Kadıköy Belediye Başkanı Aykut Nuhoğlu`nun da katıldığı etkinlikler kapsamında deprem konulu Panel-Forum gerçekleşti. Panel-Foruma Düzce Depremzedeler Derneği (DEPDER) Başkanı Avukat Ayşegül Şenol Can ve Şube Başkanımız Cemal GÖKÇE panelist olarak katıldı.

GÖKÇE panelde; yapı stokunun durumunun iyi olmadığına dikkat çekti ve hastane ve okullar başta olmak üzere diğer kamu yapılarının önemli bir kısmının deprem riski altında bulunmakta olduğunu, eski eserler,  müzeler, apartmandan bozma okul, dershane, klinik, üniversite binaları, yurtlar da önemli ölçüde deprem riski altında bulunmakta olduğuna işaret etti. 1999-2003 yılları arasında çadır yeri ve toplanma alanı olarak belirlenmiş olan toplam 470 boş alanın neredeyse ¾`ünün Silivri`den Tuzla`ya kadar birçok yerin yapılaştığına ve ranta kurban edildiğini dile getiren GÖKÇE, deprem sonrasında evlerinden çıkan insanların gidecekleri, toplanacakları boş alan kalmadığının altını çizdi.

GÖKÇE, kentlerimizin başta İSTANBUL olmak üzere inşaat projelerinin birer "ARAZİSİ" haline dönüştürüldüğünü ve insan, tarih, doğal çevre, orman, dere, su ve geçmişe tanıklık edecek ne varsa yok edildiğine vurgu yaparak, "yeni bir İstanbul yaratmak adına ormanlarımız ve su havzalarımız da birer "ARAZİ" olarak görülmüştür." dedi. "İstanbul`u depreme hazırlamak adına depremde kullanılarak, yeni bir rant düzeni oluşturulmuştur. Bu nedenle kentsel dönüşüme daha büyük bir anlam yüklemek için, 6306 Sayılı Afet Riski Altında Bulunan Alanların Dönüştürülmesi Yasasına, kısaca Kentsel Dönüşüm Yasasına "Deprem Odaklı Kentsel Dönüşüm" denmiştir.  diyen GÖKÇE, "Sonuç olarak, rant uğruna İstanbul başta olmak üzere kentlerimiz yaşanmaz bir hale gelecek. Ulaşım bugünden daha büyük bir sorun yaşayacak. Sürekli olarak yeni kavşaklar ve yollar yapılacak.  Karakol, hastane çeşitli kamu yapıları, köprü, havaalanı, iki yakaya iki kent, kanal projesi gibi projeler bir ihtiyaçtan daha çok 500 milyar dolarlık bir rant aktarma projesinin altlıkları olarak ortaya çıkacak. Bu yapılanlar da sorun çözen işler yerine yeni sorun alanlarının  kaynağı olarak ortaya çıkacak. İstanbul depreme hazırlanırken, deprem konusu başta olmak üzere yeni beş afetle karşı karşıya kalacak. Açıkçası İstanbul bugün 1999 yılından daha iyi ve daha iç açıcı bir durumda değildir." dedi.

Düzce Depremzedeler Derneği (DEPDER) Başkanı Avukat Ayşegül Şenol CAN, "Sınırlı sayıda insanın katıldığı gösteri amaçlı afet eğitimlerinden vazgeçilmeli tüm kentin katılacağı yerel afet tatbikat günleri yapılmalı, halk aktif olarak afet eğitiminin içinde yer almalıdır. 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinin 15. yılına girdiğimiz süreçte başta yerel yönetimler olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarını, başta meslek odaları olmak üzere sivil toplum örgütleri ve vatandaşla işbirliği yaparak bir an önce bilimden ve kamu yararından yana çözümler üretmelidir. ?Deprem öldürmez, bina öldürür? gerçeğini unutmadan, doğanın bir gerçeği olan depremlerin önlenemeyeceğini, ancak alınacak bilimsel önlemler, bilinçli eğitim ve planlı yerleşim ile depremle ölmekten vazgeçip depremle yaşamayı öğrenmemiz gerektiği bilinci ile merkezi ve yerel yöneticileri, biran önce gerekli önlemleri almaları konusunda bir kez daha uyarıyoruz. Depremleri ve kaybettiklerimizi unutmadık. Unutturmayacağız" dedi.

GÖKÇE panelde; yapı stokunun durumunun iyi olmadığına dikkat çekti ve hastane ve okullar başta olmak üzere diğer kamu yapılarının önemli bir kısmının deprem riski altında bulunmakta olduğunu, eski eserler,  müzeler, apartmandan bozma okul, dershane, klinik, üniversite binaları, yurtlar da önemli ölçüde deprem riski altında bulunmakta olduğuna işaret etti. 1999-2003 yılları arasında çadır yeri ve toplanma alanı olarak belirlenmiş olan toplam 470 boş alanın neredeyse ¾`ünün Silivri`den Tuzla`ya kadar birçok yerin yapılaştığına ve ranta kurban edildiğini dile Getiren GÖKÇE, deprem sonrasında evlerinden çıkan insanların gidecekleri, toplanacakları boş alan kalmadığının altını çizdi.

Panel-Forum`dan sonra Şubemiz tarafından hazırlanan 17 Ağustos 1999 Gölcük ve 23 Ekim 2011 Van depremlerini içeren barkovizyon gösterisi gerçekleştirildi.

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası