?17 AĞUSTOS`TAN DAHA AĞIR SONUÇLAR DOĞABİLİR?

Şube Başkanımız Cemal GÖKÇE`nin 17 Ağustos 2015 tarihli `Evrensel Gazetesi`nde yayımlanan haberi

Eklenme Tarihi: 17/08/2015

?17 AĞUSTOS`TAN DAHA AĞIR SONUÇLAR DOĞABİLİR`

17 Ağustos 1999 Marmara depreminin 16. yıldönümü. İMO İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, olası bir depremin, alınmayan önlemler nedeniyle 1999`dan daha büyük kayıp yaratacağı uyarısında bulundu.

Resmi olan rakamlara göre 17 bin +80 gayri resmi rakamlara göre ise 50 bin civarında can kaybının yaşandığı, 100 bine yakın kişinin yaralandığı 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi`nin üzerinden 16 yıl geçti. 17 Ağustos gecesi saat 03.02`dc merkez üssü Gölcük olan 7.5 büyüklüğündeki depremde 285 bin 211 ev ve 42 bin 902 işyeri hasar gördü. Hafızalara binlerce enkaz üzerinde arama çalışması yapan ekiplerin "Sesi duyan var mı?" sesi ve enkaza dönmüş kentlerin görüntüleri ile kazınan depremden 16 milyon yurttaş ise dolaylı yollardan etkilendi. Peki Türkiye`de son yüzyılın en büyük depremlerinden biri olarak değerlendiren ve depremin değil de depreme karşı önlemsizliğin on binlerce insanın canına mal olduğu Marmara depreminin üzerinden geçen 16 yılda depreme karşı alınan önlemler noktasında ne değişti? Hala olası bir depremde 70 bin binanın ağır hasar göreceği, 200 bin binanın orta hasar göreceği belirtilen İstanbul olası bir depreme ne kadar hazır? Aradan geçen 16 yıl içinde uzmanların ve meslek odalarının alınmasını işaret ettiği önlemlerden ne kadarı gerçekleşti? İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, olası bir depremin, depreme karşı alınmayan önlemler, çarpık kentleşme ve benzeri sebeplerden ötürü 1999 yılından daha büyük can kaybı ve tahribat yaratacağı uyarısında bulundu. Türkiye`de yaşanan depremlerin yapı stoklarının deprem güvenliğinin olmadığını gösterdiğini vurgulayan Gökçe, eski binaların deprem riskine göre güçlendirilmesi, yeni yapıların koşullara uygun yapılması gibi temel konularda dahi alınacak önlemlerin kayıpları büyük oranda azaltacağını söyledi. Gökçe, 1999 depreminde yapı stokunun yüzde 25`inin zarar gördüğü İstanbul`da depremin ardından İstanbul`da gerçekleşecek olası bir depremde kentin nasıl etkileneceğine dair yapılan araştırmanın da yapı stokunun ne kadar depreme dayanıksız olduğunu gözler önüne serdiğini söyledi.

?TOPLANMA ALANLARI YAPILAŞMAYA AÇILDI`

Gökçe yine aynı araştırmada olası İstanbul`da deprem durumunda 493 toplanma alanı tespit edildiği ve her mahalleye de boş alan yaratılması gerektiği uyarısı yapılmasına rağmen aradan geçen 16 yılın ardından 493 olan toplanma alanlarının yüzde 75`inin yapılaşmaya açıldığını kaydetti. Gökçe, "Tespit ettiğimiz alanlar AVM`lere, gökdelenlere dönüştürülmüş durumda. Kontrolsüz ve plansız yapılaşıldığı için insanlar dışarıya depremde dışarı çıktıklarında gidecek yerleri yok" ifadesinde bulundu.

Olası bir depremde bilançonun artmasına yol açacak nedenlerden birinin de denize doğru yapılan alanlar olduğunu belirten Gökçe, söz konusu durumu, "Bize toplanma alanı olarak Yenikapı`da deniz doldurularak oluşturulan alanı gösteriyorlar. Maltepe`de deniz doldurularak oluşturulan boş alanları bize gösteriyorlar. Oysa biz 1999 Gölcük depreminde Değirmendere`de dolgu alanı üzerine yapılan binaların bugün balıkların yuvası olduğunu biliyoruz. Biz biliyoruz ki yapmış olduğunuz yapıların depremden ayakta kalması mümkün değil. Diyoruz ki denizi dolgu yaparak oluşturulan alanlara olası bir depremde denizle buluşacak ilk alanlardır. Bugün şunu diyebiliriz; İstanbul olası bir depremde 1999`dan daha kötü durumda" sözleriyle anlattı.

Alınması gereken önlemler noktasında mühendislik hizmetlerinin ve meslek odalarının yetkilerinin arttırılması ve Yapı Denetim Yasası`nın gerçek bir denetim sağlayacak şekilde değiştirilmesi başlıklarının yanı sıra var olan yapı stoklarının planlanması gerektiğine vurgu yapan Gökçe, güçlendirilmesi gerekenlerin güçlendirilmesi, ekonomik maliyeti yüksek olanların ise yıkılması gerektiğini ve doğru bir kent planlanmasını işaret etti.

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası