12 KASIM DÜZCE DEPREMİ: İLK DEĞİLDİ, SON DA OLMADI

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu tarafından, 12 Kasım 1999 Düzce depreminin yıldönümünde yapılan açıklama. 12 Kasım 2016

Eklenme Tarihi: 15/11/2016

12 KASIM DÜZCE DEPREMİ: İLK DEĞİLDİ, SON DA OLMADI

 

17 Ağustos 1999 Marmara depreminin yarattığı yıkımın ve travmanın etkisi henüz geçmemiş, enkazlar kaldırılmamış, yaralar sarılmamışken, 12 Kasım 1999 tarihinde Düzce, 7,2`lik bir depremle sarsıldı. 30 saniye süren depremde resmi kayıtlara göre, 845 insan yaşamını yitirdi, 5 bin insan yaralandı. 12 bin 939 bina, 2 bin 450 iş yeri yıkıldı ya da ağır hasar gördü. Acilen yıkılması gereken bina sayısı ise 3 bin 395 olarak belirlendi.

Açıkçası Marmara depreminden birkaç ay sonra meydana gelen yıkıcı deprem, geleceğe dönük kaygıları daha da artırdı. Umutsuzluk ve çaresizlik hali hakim oldu.

17 Ağustos depreminden sonra kayda değer bir adım atılamaması, "yara sarma"nın bile yeterince yerine getirilememesi 12 Kasım depreminin toplumsal etkilerini belirgin hale getirdi. 17 Ağustos 12 Kasım`ı; 12 Kasım, 1 Mayıs 2003 Bingöl depremini, Bingöl ise 23 Ekim 2011 Van depreminin adeta hazırlayıcısı gibiydi.

Her deprem sonrası aynı olumsuz tablonun açığa çıkması, ülkemizi birkaç gerçekle karşı karşıya bıraktı: Türkiye bir deprem ülkesiydi, mevcut yapı stokumuz sorunlar listesinin ilk sırasındaydı, deprem anına ve sonrasına ilişkin planlamamız bulunmuyordu.

1999 Marmara depremiyle 2011 Van depremi arasında geçen zaman zarfında, Düzce ve Bingöl depremlerini de yaşayan bir ülke olarak, sorunların tespit edilmesi ve çözümün üretilmesi, depremlerin yıkıcı etkisini azaltılması doğrultusunda önlem alınmayışının izahını yapmak elbette siyasi iktidarların sorumluluğundadır.

Meslek odalarının, üniversitelerin, bilim insanlarının sorumluluğu ise siyasi iktidarları uyarmak, kamuoyunu bilgilendirmek akılcı ve uygulanabilir çözümler önermek, mesleki uygulamaları denetlemek, mevzuat hazırlama süreçlerine aktif katılım sağlamaktır.

Bu doğrultuda yapılan çalışmalar yeterli olmamış, başlayan birçok çalışma da hedefine ulaşamadan bitirilmiştir. Dolayısıyla Türkiye, her depremden sonra aynı kaderi yaşamak, aynı sorunları tartışmak durumunda kalmıştır.

Son yüzyılda, defalarca doğal afet yaşayan, yüz binlerce insanını kaybeden bir coğrafyada bulunuyor olmak, başta siyasi iktidar olmak üzere her kesimin sorumluluğunu artırmaktadır. Eğer depremlere karşı gerekli önlemler alınmazsa, vicdani ve yasal sorumluluktan kurtulmak mümkün olmayacaktır.

Olası bir depreme ilişkin senaryoların bile ürkütücü olduğu bir kentte yaşıyoruz.  Gerçekten de beklenen İstanbul depremi, hem kentimiz hem de ülke için büyük bir yıkım olacaktır. Başta yerel ve merkezi yönetim olmak üzere bu gerçeğin herkes farkındadır. Ancak gerçeğin farkında olmak sonucu değiştirmemekte, İstanbul "büyük trajediye" doğru hızla yol almaktadır. Buradaki temel soru, İstanbul`un depreme ne kadar hazırlıklı olduğudur. Ne yazık ki kentimiz depreme hazır değildir. Ne yapı stokunda iç rahatlatıcı bir iyileşme sağlanmıştır ne de deprem sonrasına dönük hazırlıklar olması gereken düzeydedir.

1999 depremlerinden sonra İstanbul`da belirlenen deprem toplanma alanlarının büyük bir bölümünün üzerinde AVM, konut projeleri vb. uygulanmış, açıkçası talan edilmiştir. Aynı şekilde yine aynı dönemde belirlenen deprem anında ve sonrasında kullanılacak acil ulaşım yolları yok edilmiştir. Bu tablonun ne anlama geldiği açıktır. Kentimiz, olası depremi, sağlıksız ve güvenli olmaktan uzak bir yapı stoku ile karşılayacak, afet sonrası karmaşa ve kaos kente hakim olacaktır.

Bu nedenle, 12 Kasım 1999 Düzce depreminin yıl dönümü vesilesiyle, depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı saygıyla anıyor, İstanbul`un ihtiyacı olan düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesini talep ediyoruz.

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak, toplumsal sorumluluğumuzu yerine getirmeye ve mesleki bilgi birikimimizi İstanbul için kullanmaya hazır olduğumuzu kamuoyuna duyuruyoruz.

 

 

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası

İstanbul Şube Yönetim Kurulu

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası