ÖRGÜTLENME ÇALIŞTAYI -18.02.2017

Odamızın 45. dönem çalışma döneminde şekillenen ve kesinleşen çalıştaylardan olan Örgütlenme Çalıştayı Şubemizin Konferans salonunda gerçekleşti.

Eklenme Tarihi: 14/03/2017

Toplantı Şube Başkanımız Nusret SUNA`nın konuşmasıyla başladı. "Örgütlenme ile ilgili gerçekleştirilecek yaygın tartışmalar, kuramsal zeminimize sağlayacağı katkıların dışında, örgütlenmenin bizzat itekleyicisi, motor gücü yerine geçecek. Açık ki, günümüz Türkiye`sinin sorunlarından biri, demokrasi kavramının içselleştirilememesi, toplumsal dinamikler üzerine bina edilememesidir. Elbette bunun kaynağını biliyoruz. En sıradan demokratik hakların bile suç sayıldığı, her türlü demokratik örgütlenmenin yasaklandığı, ister politik ister mesleki olsun örgütlenmenin suç sayıldığı, öcü gibi gösterilmeye çalışıldığı bir ülkede yaşıyor olmak, bizleri sorunun kaynağına götürmektedir. Türkiye gibi askeri darbelerin, darbe girişimlerinin, şiddet ve terörün gündemden düşmediği bir ülkenin atmosferinden bırakalım politik yapılanmaları, meslek örgütlenmeleri bile doğrudan etkilenmektedir. Türkiye gibi bilimin, bilimsel düşüncenin, meslek disiplinlerinin önemsizleştirilmeye çalışıldığı, hurafelerin, akıl ve çağ dışılığın muteber ilan edildiği bir ülkede, bırakalım mesleki örgütlerin gelişmişliğini, mesleklerin evrensel normlarını kabullenmede bile sorun yaşanmaktadır." diyerek konuşmasına başlayan SUNA; Çalıştay konuları olan inşaat mühendisliği eğitimi, yetkin mühendislik, meslek sorunları, ülkemizdeki inşaat sektörü ve inşaat mühendisliği uygulamaları ve meslek etiği hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Çalıştayın mesleki sorunlar karşısındaki duyarlılıkla, mesleki örgütlenmeler arasındaki ilişki üzerinde yoğunlaşacağını, sorunların masaya yatırılacağını ve sorunların ancak örgütlenerek çözülebileceği gerçeğine bir kez daha temas edileceğini belirten SUNA, sorunlar dizisinin ilk basamağında inşaat mühendisliği eğitiminin geldiğini, sadece üniversitelerin değil, eğitimin bütün basamaklarının ulusal/uluslararası sermaye gruplarının ihtiyacı doğrultusunda yeniden yapılandırıldığını ve eğitimin aynı zamanda gericileştirildiğini ve muhafazakârlaştırıldığına dikkat çekti. İMO`nun kurulduğu günden bu yana sergilediği muhalif karakterinin dayanağının;toplumsal sorumlulukla, insan ve ülke sevgisiyle ilgili olduğunu, kamu yararına görmediği projelere karşı çıkmanın, bilimsel gerçeklerin rehberliğini değişmez ilke olarak kabul etmenin, mesleki etik ilkelerden ödün vermemenin, meslek örgütümüzün ayırt edici özellikleri arasında olduğunu dile getiren SUNA, son dönemde gerçekleştirilen ve özünde meslek odalarını güçsüzleştirmeyi, üyesiyle ilişkisini zayıflatmayı amaçlayan mevzuat değişikliklerinin, meslek odalarımızın muhalif karakteri ile doğrudan ilişkisi bulunduğuna da dikkat çekti.

SUNA gündemdeki Anayasa konusuna da değinerek, Anayasaların temel özelliğinin toplumsal uzlaşı içermesi olduğunu, ülkemizde Anayasaların olağanüstü dönemlerde yapıldığını, toplumsal ve siyasal kesimlerin taşıdığı hassasiyetlerin Anayasalara yansımadığını ve metinlerin yönetim erkini elinde bulunduran siyasi iradenin görüş ve yaklaşımları çerçevesinde belirlendiğini belirtti. Anayasa değişiklik paketinin sadece hazırlanma süreciyle değil, içerdiği maddelerle de antidemokratik özellikler içerdiğini, 1982 Anayasası`nın topyekûn ortadan kaldırılarak, yerine demokratik bir Anayasa hazırlanması yönünde toplumsal bir beklenti varken, değişiklik maddelerinin 1982 Anayasası`nın antidemokratik özünü koruduğu, hatta daha da pekiştirdiğini dile getiren SUNA, "Türkiye belki de Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimini yapacaktır. Çünkü referandumdan "evet" çıkması durumunda, 94 yıllık parlamenter sistem ortadan kaldırılacaktır. "Türk tipi başkanlık sistemi"nde Meclis kendi içinden hükümet çıkaramayacak, "Cumhurbaşkanı"nı, "Cumhurbaşkanı"nın Meclis dışından atayacağı bakanları ve "Cumhurbaşkanı" tarafından belirlenecek yardımcıları denetleyemeyecektir. Değişiklikler bu kadarla sınırlı değil elbette. Referandumdan "evet" çıkması halinde demokrasinin güvencelerinden olan yargı bağımsızlığı ortadan kalkacaktır. Çünkü "Cumhurbaşkanı", HSYK`nın 13 üyesini, Anayasa Mahkemesi`nin 15 üyesinden 12`sini doğrudan ya da dolaylı seçecektir. "Cumhurbaşkanı"nı, bakanları ve yardımcıları yargılamak mümkün olmaktan çıkacaktır. 18 maddeyi tek tek irdeleyerek zamanınızı almak istemiyorum. Ancak değişiklik önerilerinin toplamından anlaşılıyor ki, Türkiye "tek adam" egemenliğine teslim edilecektir. Ne Cumhuriyetin kuruluş döneminde, hatta ne de askeri darbe dönemlerinde tüm yetkilerin tek insanda toplanmasını sağlayacak düzenlemeler yapılmamışken, toplumsal-siyasal kesimlerin önemli bir bölümünün itirazına, toplumsal gerginliğe ve bölünmüşlüğe sebebiyet verme ihtimaline rağmen düzenlemelerin ısrarla yapılmak istenmesini anlamak ve kabul etmek mümkün değildir. İnşaat mühendisleri demokrasiden, çoğulculuktan, parlamenter sistemden, kuvvetler ayrılığından, yargı bağımsızlığından ve hukuk devletinden yanadır; tercihini de bu yönde kullanacaktır." dedi.

SUNA"İnanıyorum ki ihtiyaç duyulan tartışmalar gerçekleştirilecek, inşaat mühendislerinin tek ve merkezi örgütü olan Odamızın demokratik hayatı zenginleşecek, mesleğimizin ve meslektaşlarımızın hak ve özgürlük savunusu İMO çatısı altında daha da güçlenecektir." diyerek ve Çalıştaya başarılar dileyerek konuşmasını sonlandırdı.

Oda Başkanımız Cemal GÖKÇE`nin konuşmasında Oda olarak Türkiye`de düzenlenecek sempozyum, çalıştay ve konferanslara değinerek, Şubelerimizin bulunduğu 25 yerde çalıştaylar düzenleneceğini belirtti. GÖKÇE, ülkenin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu, ülke içinde ve sınırların dışında yaşanan olayların ve savaşın önemli bir meslek grubu olarak bizleri de derinden ilgilendirdiğine ve etkilediğine dikkat çekerek , "Insanların bulunduğu hizmet aldığı yapılar nasıl güvenli olmak zorunda ise, yaşadığımız coğrafyada toplumda güvenli ve huzurlu bir yaşam içerisinde olmalıdır, olmak zorundadır güvenli ve huzurlu bir ortamda yaşamanın temel şartı barış ve hoşgörü içerisinde bir arada yaşamaktan geçer. Bugün ülkemizde 15 Temmuz darbe girişimi sonrası daha fazla belirginleşen bir yönetim krizi var. Bu kriz çözülmeden sorunların çözümü de çok kolay olmayacaktır. Binlerce insanın işinden olması, gözaltına alınması, tutuklanması birçok kurumu bizim meslek grubumuzun olduğu kurumlar dahil olmak üzere bugün işlemez hale getirmiştir. Bu işlemez mekanizmadan mühendislerde kendilerine düşen önemli payı almışlar, almaya da -ne yazık ki- devam ediyorlar. Bilgiye yapabilirliğe ve tecrübeye dayalı bir sistemden uzunca bir süredir uzaklaşılması, cemaat ve tarikat ilişkileriyle devlet aygıtına döndürmeye çalışılmasının bedelini ağır bir şekilde ödüyoruz. Tüm bunlar yetmezmiş gibi -hiç gereği yokken- toplumumuz ?evet`çiler ve ?hayır`cılar olarak daha da kutuplaştırıldı ve bölündü. Üstelik ?Hayır` diyecek olanlar hain, terör işbirlikçisi, Fethullah Gülen yandaşı olarak ilan edildiler. Geleceğin ?Tek Adam` yönetimini, geleceğin diktatörlüğünü oluşturacak bu anayasa değişikliğini doğru bulmuyoruz. Parlamenter demokrasiyi yok edip, yargının başı, anayasanın başı, parti başkanı, devlet partisinin başı, bakanların değil sekreterlerden oluşacak bakanların başı, yasamanın başı olan tek adam sistemine doğru bulmuyoruz. Yurtseverliğimize, mesleğimize ve meslektaşlarımıza olan sevgimizi kimse bizim elimizden alamaz. ?Tek Adam` ve diktatörlüğe yol açacak bir mutlakıyet rejimini kimse bize demokrasi ve cumhuriyet diye yutturamaz." dedi.

İnşaat Mühendisleri akıllı insanlardır geleceği bugünden görebilen insanlardır, mesleğimizi ve meslektaşlarımızın sorunlarına büyük çekişmelere teslim etmeden, çalışmalarımızı mesleki anlamda sürdürmeye devam edeceğiz. İnşaat mühendisliği kurucu mühendislik alanlarının başında gelmektedir. Odamızın anayasal bir kuruluş, yarı resmi bir meslek örgütü olduğunun ve yönetim organlarının seçimle oluşan özerk yapısıyla demokratik meslek odası olarak tanımlandığını dile getiren GÖKÇE, "Meslek odası yöneticisi olmanın bizlere yüklediği bir sorumluluk var, bu sorumluluk yönetim sürecinde kamu yararına dikkate almayı da gerekli kılmaktadır. Odamız, kamu yararına aykırı olan gelişmeleri ve uygulamaları önlemek için tüm imkanlarını kullanmak durumundadır. Yapımızın sadece dayanıklı ve sağlam olarak üretilmesinin yanında sürdürülebilir olması da gerekmektedir. Az gelişmiş ülkelerin yazısı azgelişmişlikten kurtulmak olunca, meslek odaları da mutlaka yenilikçi ve ilerlemeden yana olmak zorundadır." dedi. "Odamızın dünyaya bakışı ilerlemeden ve yeniliklerden yana olunca biz yöneticilerin görevi de acı gerçekleri çekinmeden meslektaşlarına ve toplumumuza acı da olsa söylemekten çekinmemektir. Bugün toplumumuzun gündemini oluşturan terör ve savaş gerçeğini, 16 Nisan`da yapılacak olan anayasa referandumu gerçeğini yılmadan usanmadan anlatmaktır. İnsan yaratmış olduğu hiçbir makine ve teknolojik araçların bir parçası değildir. Tüm insan ilişkilerimizde böyle bir bakışın olması da oldukça değerlidir. Bu yaklaşıma ulaşmak için başta meslektaşlarımız ve mesleğimiz olmak üzere onları anlamak gerekir, anlamak için de hayata dair, mesleğimize dair sorunlarımızı açık seçik bir şekilde anlatmak gerekir." diyen GÖKÇE, Odamızın siyaset, ticaret ve tarikat alanından bağımsız olarak hizmet etmesi, proje yönetim ve denetimi aşamalarında mesleki bilgi yetki ve sorumluluğunu yerine getirmek için örgütlü olması, meslek örgütümüzün güçlü, aktif ve dayanışma içinde olmasına büyük ölçüde ihtiyaç olduğunu vurgulayarak ve Çalıştaya başarılar dileyerek konuşmasını sonlandırdı.

Birinci oturum, Şube Başkanımız Nusret SUNA`nın yönetiminde gerçekleşti. "Mesleki Sorunlarımız ve Mesleki Örgütlülüğümüz" konu başlığında gerçekleşen oturumda Hakkı Nadir ÇELEBİ "Ülkemizde inşaat mühendisliğinin başlıca mesleki sorunları ve nedenleri; TMMOB ve İMO`nun mesleki sorunlarımızın çözümündeki yeri ve rolü; İMO`da örgütlülüğümüzü ve mesleki dayanışmamızı nasıl daha güçlü kılabiliriz?" konularını ele alan bir sunum gerçekleştirirken, Abdulselam SUVAKÇI ise "Geçmişe Bakabilmek, Hatırlamak Ve Yapabilir Olmak" konu başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Sunumların ardından Çalıştaya katılan katılımcılar görüş ve önerilerini aktardılar.

Çalıştayın 2. oturumu "İnşaat Mühendisliği Eğitimi, Yetkin Mühendislik ve Meslek Etiği" başlığında, Murat Serdar KIRÇIL yönetiminde gerçekleşti. Bu oturumda; Prof. Dr. Güngör EVREN "Etik ve Meslek Etiği", İnş. Yük. Müh. Zeki KARADENİZ "Yetkin Mühendislik ve İMO`nun Yetkin Mühendislikle İlgili Çalışmaları", ve Prof. Dr. Yalçın YÜKSEL ise "İnşaat Mühendisliği Eğitiminde Durumumuz, Başlıca Sorunlarımız Ve Çözüm Önerileri" başlıklı sunum gerçekleştirdi. Sunumların ardından Çalıştaya katılan katılımcılar görüş ve önerilerini aktardılar.

Son oturum İMO Yönetim Kurulu Başkanı Cemal GÖKÇE`nin genel değerlendirmelerinin ardından Şube Başkanımız Nusret SUNA`nın kapanış konuşmasıyla Çalıştay sona erdi.

Genel Değerlendirme başlıklı son oturumda Oda Başkanımız Cemal GÖKÇE, Çalıştayda ele alınan konular ve sunumlar, katılımcı üyelerimizden gelen katkı ve öneriler sonucunda ortaya çıkan görüşlerin genel bir değerlendirmesini yaptı ve Odamız tarafından yapılacak olan örgütlenme ve diğer çalıştaylar ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu.

 

Çalıştay, Şube Başkanımız Nusret SUNA`nın örgütlenme çalıştayımızın başlangıcından bu yana yapılanlarla ilgili bilgilendirmeler yapması, Şubemiz tarafından yapılacak çalıştay, kongre ve sempozyumlar ile ilgili açıklamalarda bulunması, çalıştaya katkısı ve emeği geçenlere teşekkür etmesiyle son buldu.

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası