İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI - 14 EKİM 2017 CUMARTESİ

Odamız adına Şubemiz tarafından düzenlenen İnşaat Mühendisliği Eğitim Çalıştayı 14 Ekim 2017 tarihinde Şubemizin Konferans Salonu?nda gerçekleşti.

Eklenme Tarihi: 16/10/2017

Odamız adına Şubemiz tarafından düzenlenen İnşaat Mühendisliği Eğitim Çalıştayı 14 Ekim 2017 tarihinde Şubemizin Konferans Salonu`nda gerçekleşti.

Çalıştay Şube Başkanımız Nusret SUNA`nın açılış konuşmasıyla başladı. SUNA, konuşmasına "Üniversite paydaşlarının ve uygulamacıların bir araya geldiği zeminler tartışmaların işlevsel olmasını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda çözüm için uygulanabilir alternatifleri açığa çıkartmaktadır. Biz Şube olarak bilimsel etkinlikleri gerçekleştirme noktasında son derece kararlı davranıyoruz. Olanaklarımızın, mesaimizin büyük kısmını bu doğrultuda sarf ediyoruz. Odamızın merkezi düzeydeki faaliyetleri takip edilirse, meslek örgütümüzün tamamının aynı istikamette olduğu görülecektir." diyerek başladı.

Eğitimin, mesleki süreci doğrudan etkilediğini, eğitim aşamasında, ihmal edilen, üzerinde durulmayan, önemsiz görülen herhangi bir sorunla, mesleki süreçte karşılaşmamanın mümkün olmadığını, ve gerekli, yeterli düzeyde staj olanağı bulamadan mezun olan meslektaşların meslek hayatının başında staj eksikliğini derinden hissettiğine değinen SUNA, aynı şekilde laboratuvarlı eğitim olanağından mahrum kalan meslektaşların, nitelikli hazır beton üretimi, kolon ve kiriş dayanımı, zeminin fiziksel ve mekanik özellikleri gibi temel konularda yetersiz kaldığına dikkat çekti.

"Eğitim Bir Sen tarafından hazırlanarak 2017`de kamuoyuyla paylaşılan rapora göre, ?1997-2016 yılları arasında öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı 29`dan 38`e; öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısı ise 48`den 55`e yükselmiştir.` Yani yandaş sendikanın verileri bile bu konuda karamsar bir tablo ile karşı karşıya bulunduğumuzu göstermektedir. Aynı raporda, Japonya`da öğretim elemanı başına 7, Almanya`da 8, Rusya`da 11, ABD`de 13, Çin`de 19, Birleşik Kralık`ta 16 Avustralya`da 27 öğrenci düştüğü belirtilmektedir. İnşaat mühendisliği eğitiminin, bu kara tablonun yerinin neresi olduğu Çalıştayımızın ilgi alanına girmektedir. Aynı raporda, Türkiye`deki eğitim harcamalarının GSYH`ye oranının, bütün eğitim kademelerini dikkate alındığında OECD ülke ortalamasının altında, sadece yükseköğretim baz alındığında, OECD ortalamasının üstünde olduğu belirtilmektedir ki, bu durumun plansız, programsız şekilde her kente üniversite açılmasıyla doğrudan ilişkili olduğu açıktır." diyen SUNA, eğitimin ülkenin temel sorunları arasında olduğunu, her kademede eğitimin evrensel normlar seviyesinde olmasının, doğrudan siyasi iktidarların tercihleriyle ilgili olduğunun altını çizdi.

"Bilimi, bilimsel düşünceyi, bilimsel yöntemi, evrensel normları yok sayan, dünyayı ve hayatı dinÎ ve uhrevi kabullerle açıklayan bir anlayışın belirleyiciliğindeki sistemin, inşaat mühendisliği eğitimine, inşaat mühendisliği biliminin kendisine zarar vermesi kaçınılmazdır. İş kazalarını bile takdiri ilahi olarak açıklayan bir yönetim anlayışının, iş kazaları riskini en aza indirecek inşaat mühendisliği eğitimine hak ettiği değeri vermesi yönündeki temenni sanıyorum ki dayanaksız kalacaktır." diyen SUNA, meslek odalarının gücünü ve olanaklarını zorlayarak durumu bir parça olsa da iyileştirmeye çalışmasının toplumsal sorumluluğunun bir gereği olduğunu vurguladı.

SUNA,"İTÜ Eski Rektörü, İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Şubemiz Eski Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi olarak bize yol gösteren meslek büyüğümüz, abimiz olmasının yanısıra sadece mesleki eğitim değil Üniversite ? Oda ilişkisinin nasıl sağlanacağı konusunda da bize ders veren kıymetli bir hocamızdı. Kaybından son derece üzüntü duyuyoruz. Kendisini derin bir saygı ve sevgi ile anıyoruz." diyerek VE Çalıştaya başarılar dileyerek sözlerini tamamladı.

Oda Başkanımız Cemal GÖKÇE ise konuşmasında Oda tarafından yapılan İnşaat Mühendisliği Eğitim çalışmalarına değinerek eğitim konusunda kapsamlı çalışmalar yapan ilk Oda olduğumuzun altını çizerek; "Mühendislik eğitiminin amacı; öğrencilerin tasarım yeteneklerinin geliştirilmesi ve tasarım sorunlarını çözebilecek bir birikime sahip olmalarını sağlamaktır. Bu da mühendislik programlarından nitelikli mezunların yetişmesi için uygulanan programların bazı temel ilkeleri sağlaması gerekiyor. Ayrıca sürekli bir kalite denetiminin yapılması gerekiyor. Mühendislik; bilimi, ekonomiyi, zamanı ve fiziksel kaynakları en iyi şekilde değerlendirip optimum çözüm arayışı içerisinde olmaktır. Yine mühendislik, bilim yoluyla elde edilmiş tüm bilgilerden; akıl ve deneğim yoluyla somut sentezlere vararak, özel olarak insana, genel olarak tüm canlılara yararlı oluşumları ortaya çıkarma gücü ve çabasıdır. Mühendislik bilimi uygulamak sanatıdır. Bu sanatın temel amacı; bilimsel gerçeklerin ortaya koyduğu ilkelerden yararlanıp uygulayarak, insanların ihtiyaçlarına cevap vermek, farklı sorunlara güvenli, ekonomik ve pratik çözümler getirmektir." dedi.

Üniversitelerin kontenjanlarına değinen yaklaşık olarak her yıl 9000 yeni mühendisin mezun olduğunu, on yıl sonra bugünkü sayı kadar mühendis sayısına ulaşılacağını kaydeden GÖKÇE, "Diplomalı işsiz ürettiğimiz gibi sertifika ve yetkinlik belgesinin uygulanmaması nedeniyle düşük kalitede mühendislik hizmeti, haksız rekabete neden olan ve formaliteyi tamamlamak için kullanılan mühendis imzasıyla karşı karşıya kalıyoruz." dedi, ve Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Ziya Toprak`ın yapmış olduğu bir araştırmaya göre yapılan yüksek lisans ve doktora tezlerinin %34 ünde ağır intihal olduğunu, bu oranın Vakıf Üniversitelerinde %46 seviyelerine kadar çıktığına dikkat çekti.

KHK`lara bağlanarak ihraç edilen 117 Üniversiteden 5717 akademisyenin ihraç edilmesi, birçok bölümde akademisyen sıkıntısı yaşanması, İnşaat Mühendisliği bölüm ve programlarında da bu ihraçlardan kendisine düşen payı aldığına dikkat çeken GÖKÇE, iyi bir üniversite ve inşaat mühendisliği eğitiminin olabilmesi için kaliteli bir ilk, orta ve lise eğitimine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Günübirlik ve bilimsellikten uzak kararlar verilmesini, 2012 yılında getirilen TEOG gerekli hazırlıklar yapılmadan ve yerine neyin konacağı bilinmeden kaldırılmasını, Yüksek Öğrenime Giriş Sınavı(YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı`nın (LYS) bir anda kaldırılmasını eleştiren GÖKÇE, "bu kararların günübirlik değil, uzun vadeli bir stratejiye bağlı olarak düzenlenmesi gerekir." dedi.

Küresel İnsan Kaynakları Raporu`nun çeşitli meslekleri inceleyerek gerekli olan ortak yetenekleri ortaya koyduğunu belirten GÖKÇE, raporda insanlarla ilişki kurma becerisinin çok önemli olmasının yanında, temel teknoloji bilgisine sahip olarak araştırma ve raporlama yeteneğinin gelişmiş olmasının önemine dikkat çekildiğini belirtti.

Eğitim bireysel ve toplumsal gelişmenin dinamosudur" diyen GÖKÇE, OECD tarafından her yıl yayınlanan ve üye 35 ülke ile birlikte G20 ülkelerinin değerlendirilip karşılaştırıldığı Eğitim Raporu 2017 ye göre; ülkemizin birçok alanda çok gerilerde bulunduğunu, işsizlik ve eğitimde birinci olduğumuzu belirtti. "Mesleki ve örgün eğitimin dışında bir işte çalışmayanların oranı %33,kadınların neredeyse yarısı (%46) işsiz. Yüksek öğrenim almış olanların %25 i iş bulamıyor. Lise mezunları arasında işsizlik %38. Lise mezunu olmayanlarda işsizlik oranı %49. OECD ülkeleri ortalamasının çok üstünde bir işsizlik var. 15 yaş öğrenci grubunda başarı seviyeleri ve yetenekleri en düşük ülkeler arasında bile sonlardayız. Okul öncesi eğitimde de gerilerdeyiz. Akademik başarımız yüksek değil. Bilim, matematik ve okuma anlama alanlarının hiçbirinde ortalamayı tutturamadık. Çocuklarımıza okuduklarını anlamayı bile öğretemiyoruz. PİSA değerlendirmesine katılan ülke sayısı arttıkça bizim sıramız geriliyor." diyen GÖKÇE, PİSA "Öğrenci Refahı" sonuçlarına göre 28 OECD ülkesi arasında "Yaşam Memnuniyeti" en düşük, en mutsuz öğrencilerin bizde olduğuna dikkat çekti. GÖKÇE, Çalıştaya başarılar dileyerek sözlerini tamamladı.

Birinci oturum İMO İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Murat Serdar KIRÇIL tarafından yönetildi. Bu oturumda, "Türkiye`de Mühendislik Eğitimi ve Sayılarla Mevcut Durum, İnşaat Mühendisliği Eğitiminde Durum Tespiti" konusunda Secer Orkun KESKİN (YTÜ / İMO İMEK), "Öğrencilerin Gözünden Eğitim" konusunda Genç-İMO Öğrencileri sunumlarını gerçekleştirdiler.

İkinci oturum İMO Sayman Üyesi Cem OĞUZ tarafından yönetildi. Bu oturumda İnşaat Mühendisliği Eğitiminde Ne Öğretilmeli? Nasıl Öğretilmeli? konusunda Secer Orkun KESKİN (YTÜ / İMO İMEK), Zehra ÇAĞNAN ERTUĞRUL (TED Üni. /İMO İMEK), "İnşaat Mühendisliği Eğitiminin Geleceği" konusunda Prof. Dr. Yalçın YÜKSEL (YTÜ) sunumlarını gerçekleştirdiler.

 

Üçüncü oturum İMO Eski Başkanı Mete AKALIN tarafından yönetildi. Bu oturumda Prof. Dr. Betül ÇOTUKSÖKEN (Maltepe Üni. ) "Mühendislik Eğitiminde Etiğin Önemi" konusunda bilgilendirmelerde bulundu ve görüşlerini aktardı. Oturumlar sonunda katılımcılar konuşmacılara sorularını yönelterek, görüş ve önerilerini aktararak katkıda bulundular.

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası