DEPREM TOPLANMA ALANI SORUNUNU ÇÖZEMEMİŞ BİR KENT: İSTANBUL
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ TARAFINDAN, DEPREM TOPLANMA
ALANLARI İLE İLGİLİ YAPILAN AÇIKLAMA. 1 MART 2018
Eklenme Tarihi: 02/03/2018
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ TARAFINDAN, DEPREM TOPLANMA
ALANLARI İLE İLGİLİ YAPILAN AÇIKLAMA. 1 MART 2018.
DEPREM TOPLANMA ALANI SORUNUNU ÇÖZEMEMİŞ BİR KENT: İSTANBUL
İstanbul Valiliği tarafından, İstanbul`da 2 bin 285 deprem toplanma alanının belirlendiği açıklandı. Sayın Vali Vasip ŞAHİN`in yaptığı açıklamada, belirlenen alanlarda deprem sonrası 2 milyon 400 bin insanın barınabileceğini ifade etti.
İstanbul Valiliği`nin, deprem toplanma alanları ile ilgili çalışma içerisine girmesi elbette memnuniyet vericidir. Ancak açıklamanın konuyla ilgili manipülasyona neden olacağını, gerçekleri yansıtmaktan uzak olduğunu da belirtmek, inşaat mühendislerinin temel sorumlulukları arasındadır.
Buradaki temel sorun, deprem toplanma alanı kavramının ne olduğuyla ilgilidir. Ne yazık ki Valilik kavramın tanımına ya hakim değildir, ya da konu çarpıtılarak kamuoyuyla paylaşılmıştır.
Çünkü deprem toplanma alanı, üzerinde konteyner kentlerin kurulabileceği, elektrik, su, ısınma, duş, tuvalet gibi temel ihtiyaçların karşılanabileceği altyapıya sahip büyük ve geniş alanlar olarak tarif edilmektedir. Bu alanların, deprem ulaşım güzergâhlarıyla bağlantılı olması, yani kolay ulaşılabilir yerlerde bulunması kaçınılmazdır. Dolayısıyla okul ve cami bahçelerinin, parkların, boş arazilerin, hatta dolgu bölgelerin toplanma alanı olarak belirlenmesi, ifade etmeliyiz ki kamuoyunu yanıltmaktır.
Sayın Vali`nin açıklamasında, deprem toplanma alanının nasıl olması gerektiği aslında belirtilmiştir. Açıklamada, konteyner ve çadır kent kurulmaya uygun sadece 156 alandan söz edilmiştir. Geriye kalan 2 bin küsur alanın böyle bir açıklamaya dahil edilmesi açıkçası manipülasyon dışında bir sonuç yaratmayacaktır. Kaldı ki asıl sorun, 156 alanının gerçek anlamda deprem toplanma alanı olarak düzenlenip düzenlenmediğidir. 1999 depremlerinden sonra belirlenen deprem toplanma alanlarının akıbeti akla getirildiğinde, Valiliğin 156 deprem toplanma alanını kamuoyuna tanıtması, altyapı hazırlıklarıyla ilgili bilgi vermesi gerektiği açıktır.
Aynı gün Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın ÖZHASEKİ, olası bir İstanbul depreminin 2030 yılına kadar beklendiğini açıkladı. Bırakalım güçlendirme çalışmalarının kat ettiği mesafeyi, henüz deprem toplanma alanları sorununu çözemeyen İstanbul`un, deprem sırasında ve sonrasında vereceği tepki, ne yazık ki İstanbulluların karşı karşıya kaldığı tablonun iç açıcı olmadığını göstermektedir.
Olası İstanbul depreminin yol açacağı yıkım asgari düzeyde olsa bile, binlerce insanın hayatını kaybedeceği sır değildir.
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak, merkezi ve yerel yönetimi gerçekleri görmeye ve ivedilikle önlem almaya davet ediyoruz. Bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğumuzu da kamuoyuyla paylaşıyoruz. 1 Mart 2018
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odasıİstanbul Şube Yönetim Kurulu